Dolar 32,5393
%-0.02
Euro 34,8571
%-0.02
Altın 2.430,480
%0.01
Bist-100 9.645,00
%-0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kadın kahramanlar her zaman hayat kurtarmaya hazır

Kadın kahramanlar her zaman hayat kurtarmaya hazır

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı bünyesinde kurulan 12 kişilik kadın arama kurtarma timi, haftanın belirli günleri zorlu eğitimlerini sürdürüyor. İtfaiye eri Pelin Parlak, "İtfaiyecilik erkek mesleği olarak adlandırılıyor ama biz kadınlar olarak tabuları yıkmayı seviyoruz. Son depremde gördük ki afet durumlarında görev alan kadın sayısı giderek artıyor" dedi. İtfaiye eri Berivan Arslan ise "Kadınlar bu mesleği çok rahat bir şekilde yapabilir. Ben bu işi yapmak için sporumu düzenli yapıp yaşamıma dikkat ediyorum" diye konuştu.

  • Ege Postası
  • 07.03.2021 - 13:09

İzmir'de 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde erkek meslektaşlarıyla hayat kurtarmak için enkazlarda günlerce görev yapan İzmir İtfaiyesi Kadın Arama ve Kurtarma Timi, aldıkları zorlu eğitimler sayesinde ülke genelinde yaşanabilecek afetlere karşı her zaman göreve hazır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı bünyesinde 2015 yılında 12 kadından kurulan arama ve kurtarma timindeki itfaiyeciler, zorlu eğitimden geçiriliyor.

Şimdiye kadar birçok afette görev alan kadın itfaiyeciler, İzmir'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde de hayat kurtarmak için yoğun mesai harcadı. Yıkılan binalara ulaşan ekiplerin başında yer alan kadın arama ve kurtarma timi, günlerce erkek meslektaşlarıyla görev yaptı.

Enkaza korkmadan giren kadın itfaiyeciler, arama ve kurtarma anında gösterdikleri soğukkanlı davranışlarıyla dikkati çekti. 

Haftanın belirli günlerinde İzmir İtfaiyesi'nin Buca ilçesinde bulunan Toros Eğitim Alanı'nda bir araya gelen kadın itfaiyeciler, eğitimlerine devam ediyor.

Kadın itfaiyecilerin tatbikatları da gerçeğini aratmıyor.

"KEŞKE DAHA ÇOK CAN KURTARABİLSEYDİK"

Kadın arama ve kurtarma timinde görevli bir çocuk annesi Pelin Parlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 yıldır itfaiyede çalıştığını belirtti.

Mesleğini çok isteyerek seçtiğini anlatan Parlak, "İtfaiyecilik erkek mesleği olarak adlandırılıyor ama biz kadınlar olarak tabuları yıkmayı seviyoruz. Son depremde gördük ki afet durumlarında görev alan kadın sayısı giderek artıyor. Biz güçlüyüz ve her alanda da varız olmaya da devam edeceğiz." diye konuştu. 

30 Ekim'de meydana gelen depremi de önce bir İzmirli olarak yaşadığını dile getiren Parlak, çocuğunu annesine bıraktıktan sonra diğer kadın meslektaşlarıyla afet bölgesine koştuğunu söyledi.

Apartmanların yıkıldığını görünce çok üzüldüğünü belirten Parlak, "Orada arkadaşlarımla canla başla çalıştık. Yakınları enkaz altında kalan ailelerinin derdine derman olmak için mücadele ettik. Çalışırken yorgunluk hissetmedik. Keşke daha çok canı kurtarabilseydik." ifadelerini kullandı.

Berivan Arslan da enkazda hem bir anne hem de arama ve kurtarma görevlisi olarak görev yaptığı için zaman zaman duygusal anlar yaşadığını söyledi.

Depremden 91 saat sonra Rıza Bey Apartmanı enkazından kurtarılan Ayla Gezgin'nin çıkarılma anını hala unutamadığını dile getiren Arslan, şunları kaydetti:

"O an mutluluk hissettim ama yüreğimde bir de sızı oluştu. Çok kendimle bağdaştırmamaya çalıştım ama bir çocuğun enkaz altında yardım seslerini duymak beni etkiledi. Yaptığım işi çok seviyorum ve isteyerek yapıyorum. Kadınlar bu mesleği çok rahat bir şekilde yapabilir. Ben bu işi yapmak için sporumu düzenli yapıp yaşamıma dikkat ediyorum."  

Bahar Akdağ ise kadın arama ve kurtarma timi olarak olay yerlerine gittiklerinde herkesin kendilerine meraklı gözlerle baktığını anlatırken, "Sadece erkekler değil hemcinslerimiz de daha önce kadın itfaiyeci görmedikleri için bize görünce şaşırıyor. 'Ablalara bakın' diyorlar, ister istemez orada bir gülümseme oluyor. Dikkatlice bizi izliyorlar. Bizim disiplinle görev yapmamız, onlara da güven veriyor." diye konuştu.

"ÖRNEK OLDULAR"

Kadın arama ve kurtarma timi eğitmeni itfaiye amiri Abdül Duyulur ise depremin hemen ardından kadın arama ve kurtarma timi üyelerinin kendisini arayarak "amirim biz hangi enkaza gidelim" sözlerinin kendini çok etkilediğini söyledi. 

İzmir depreminde kadın timinin erkek meslektaşları gibi canla başla çalıştığını hatırlatan Duyulur, "Biz kadın itfaiyecilerden arama ve kurtarma timi kuracağız dediğimizde bazı kişiler 'bu projeyi yapmayın, kadınlardan arama ve kurtarma timi kuramazsınız' dediler ama biz kimseyi dinlemedik. İyi ki de kurmuşuz. Onlar hem erkeklere hem de diğer itfaiye teşkilatlarına örnek oldular. Artık diğer itfaiyelerde de kadın arama ve kurtarma timi kurulmaya başlandı." dedi. 

İzmir İtfaiyesi Daire Başkanı İsmail Derse ise kadınların enkazlarda ve yangınlarda anne şefkatinde ve hassasiyetinde görev yaptığını, önümüzdeki günlerde hem kadın itfaiyeci hem de arama ve  kurtarma personeli sayısını arttırmak istediklerini kaydetti. (AA)

Afetlerin "ilkyardım melekleri": UMKE gönüllüsü kadınlar

İzmir'de Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi'ndeki hemşire, acil tıp teknisyeni ve paramediklerden oluşan kadın gönüllüler, hasta kurtarma, yangın, kaza, deprem ile meydana gelebilecek diğer afetlere hazır olabilmek için zorlu eğitimlere katılıyor

Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi'ne (UMKE) katılarak zorlu eğitimlerden geçen sağlık çalışanı kadınlar, olası afetlerde insanların hayatını kurtarmak için hazır bekliyor.

Hasta kurtarma, yangın, kaza gibi olayların yanı sıra deprem, sel gibi afetler sırasında da zarar görenlerin yardımına koşan UMKE'ye gönüllü olarak katılan doktor, hemşire, acil tıp teknisyeni ve paramediklerden oluşan kadınlar, üstlendikleri zorlu görevi fedakarca yerine getiriyor.

Mesleki gelişim eğitimi alan ve son teknolojiyle donatılan araçlarla yaralıların hastanelere naklini sağlayan kadın gönüllüler, kar, tipi, yağmur gibi zorlu doğa koşullarına rağmen görevlerini fedakarca yapıyor. 

Son olarak İzmir'de geçen yıl meydana gelen depremde saatler süren özverili ve titiz çalışmalarla enkazdan yaralı olarak kurtardıkları birçok canın hayata tutunmasıyla hafızalara kazınan "ilk yardım melekleri", bir yandan da olası afetler için eğitimlerini ihmal etmiyor.

"Kurtardığımız canlar bizi motive ediyordu"

UMKE gönüllüsü Ebru Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Narlıdere ilçesindeki istasyonunda paramedik olarak çalıştığını ve aynı zamanda 9 yıldır UMKE'de görev aldığını söyledi.

UMKE personelinin olağandışı durumlarda, afetlerde olay yerinde enkaz altına girip medikal müdahaleyi yapan kişiler olduğunu ifade eden Aydın, bugüne kadar Soma maden faciası, Suriye sınırı, Elazığ ve İzmir depremleri gibi yerlerde görev yaptığını anlattı.

İzmir depremini unutmaya çalıştığını dile getiren Aydın, "İzmir'de böyle bir şey hiç aklınıza gelmezken, evlerin yıkılması bizim için çok büyük şok oldu. Binaların yıkıldığını duyduğumuzda inanamadık, sonra sevdiklerimize ulaştık, sağlık durumlarını sorduk. Ardından ilk andan itibaren enkaz bölgelerinde görev almaya başladık. Günlerce uykusuz şekilde her gün 1-2 saat dinlenmeyle çalıştık. Çok zordu ama kurtardığımız canlar bizi motive ediyordu." diye konuştu.

Aydın, "Her zaman göreve gidecekmiş" gibi hazır olduklarına dikkati çekti.

Bütün arkadaşlarının evlerinde kendilerine gerekli olan çantalarıyla hazır şekilde beklediklerini vurgulayan Aydın, şunları kaydetti:

"Bizim gittiğimiz görevler genelde ucu açık oluyor, zamanı belli değil, ne zaman döneceğimiz belli değil. Bir hafta sonra da dönebiliriz, üç hafta sonra da dönebiliriz. O yüzden UMKE'ci olurken baştan bunu zaten ailelerimize bildiriyoruz ve herkes bunun bilincinde. Herhangi bir olayda üç dakikada reaksiyon gösterecek şekilde bir UMKE istasyonumuz mevcut. 7 gün 24 saat görevdeyiz."

Gülşah Nayman Korkmaz ise Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Çocuk Acil Servisinde çalıştığını ve 5 yıldır UMKE'de görev yaptığını ifade etti.

Depremde çalışırken kuzenini kaybetmiş

UMKE personeli olmanın çeşitli zorlukları olduğunu ama İzmir depreminde görev yaptığı esnada 2 yakınını kaybetmenin kendisini çok üzdüğünü aktaran Korkmaz, şöyle konuştu:

"İşimiz zor, insanların yaşadığı en kötü anlarına tanıklık ediyorsunuz. Zorlu kış şartlarında da görev yaptığımız oluyor, yazın sıcağında da aynı kararlılıkla çalışıyoruz. İklim şartları da zaman zaman bizi zorluyor. En son İzmir depreminde görev aldım. Hem afetzede olmak hem de UMKE personeli olarak çalışmak gerçekten beni çok yordu. Deprem anında evdeydim, 5 yaşında bir kızım var, onunla birlikteydim. Sonra evden çıktık, herkes panik haldeydi. Ardından UMKE grubunda görev yayınladı, ben de gönüllü oldum. Yaklaşık yarım saat içinde de enkaz alanına ulaştım. Aktif olarak 7 gün enkaz alanında görev yaptım. Kurtardığımız canlar oldu ama kurtaramadıklarımız da maalesef çoktu. Görev aldığım saatlerde Emrah Apartmanı'nda kuzenim ve eşini kaybettim. Yaşadığım en acı şey de buydu."

İzmir'de 112 istasyonunda çalışan acil tıp teknisyeni Sevgi Yılmaz Sönmez de insanlara yardım eli uzatmanın tarif edilemez bir duygu olduğunu aktardı.

Yaklaşık 14 yıldır UMKE gönüllüsü olduğunu ve bu sürede sınır görevlerinde de bulunduğunu dile getiren Sönmez, "Deprem olduğunda 5 ve 4 yaşlarındaki 2 çocuğum okuldaydı. Yaşadığım çaresizlik duygusunu tarif edemem. Her artçıda onları düşünüp çalışmaya devam ettim. Gerçekte her anlamda çok zordu. Bu dönemde ayrıca koronavirüse yakalandım 10 gün de öyle ayrı kaldım çocuklarımdan. Ama her şeye rağmen insanlara yardımcı olmak güzel bir duygu." dedi.

İzmir UMKE Sorumlusu Dr. Serhat Sami Çengel ise UMKE'nin 2004 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan bir kurum olduğunu ve gönüllülerden oluştuğunu ifade etti.

Sayılarının gittikçe arttığını ve Bakanlığın da kendilerine her türlü desteği sağladığını dikkati çeken Çengel, her zaman olduğu gibi İzmir depreminde işlerini en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını aktardı. (AA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.