Dolar 32,4475
%0.11
Euro 34,4988
%0.01
Altın 2.467,910
%-0.61
Bist-100 9.554,00
%-1.3

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir’de buruk 1 Mayıs: İktidara rant eleştirisi

İzmir’de buruk 1 Mayıs: İktidara rant eleştirisi

DİSK Genel-İş Sendikası, TMMOB’a bağlı odalar ve İzmir Barosu ile “Kanlı 1 Mayıs” olarak anılan 1 Mayıs 1977’de İstanbul Taksim’de hayatını kaybeden emekçileri anmak ve 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı kutlamak için Gündoğdu Meydanı’nda çelenk koyma töreni gerçekleştirdiler. Törende yapılan konuşmalarda mevcut iktidarın ülkeyi ve salgını yönetme şekli sert bir dille eleştirilirken ekonomik rant uğruna emekçilerin haytalarının tehlikeye atıldığı söylendi.

  • Ege Postası
  • 30.04.2021 - 12:07

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Koronavirüsle mücadelede dün başlayan 17 saat 10 dakikalık tam kapanma nedeniyle 1 Mayıs kutlamaları da yasaklanmıştı.

Yasaklar nedeniyle dün olaylı bir 1 Mayıs töreni gerçekleştiren DİSK Genel-İş Sendikası bugün, TMMOB’a bağlı odalar ve İzmir Barosu ile 1 Mayıs 1977 yılında “Kanlı 1 Mayıs” olarak anılan günde hayatını kaybeden emekçileri, Gündoğdu Meydanında düzenlenen çelenk koyma töreniyle andılar.

Çelenk Törenine DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın yanında CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İzmir İl Yöneticileri, İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, TMMOB Dönem Sekreteri Aykut Akdemir ve İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel katıldı.

“BÖYLE BİR DÜZEN SÜRDÜRÜLEMEZ”

Törende konuşan İzmir Barosu Başkanı Yücel, de mevcut iktidarın politikalarını rant yanlısı olarak değerlendirirken bu politikaların emekçilerin hayatlarını tehlikeye attığını söyledi ve “Türkiye’nin her tarafında siyasi iktidar için her şey serbestken işçilerin ve emekçilerin bir araya gelmesinin önündeki engeller antidemokratik baskıcı sistemin en önemli örneklerindendir. Tedbir almıyorlar koruyamıyorlar ve tükeniyoruz. Tam kapanma dediler bugün fabrikalar çalışıyor. Onlar için alınmış bir tedbir yok. O fabrikaların çarkları dönsün diye işçi ve emekçinin yaşamları riske atılıyor. Böyle bir toplum ve böyle bir düzen sürdürülemez. Daha iyi bir hayata inanıyoruz. Biz temsili bir kutlama için buradayız. Ama inanıyoruz ki yarın gerçek sahipleriyle birlikte alanları hınca hınç doldurup bayramımızı kutlayacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar mücadelenin ve mücadelenin sonuçlarının önüne geçemeyecekler” dedi.

Törende, odalar adına basın açıklamasını Dr. Çamlı yaptı.

Mevcut iktidarın yönetim sisteminin bedelini vatandaşların ödediğini ifade eden Dr. Çamlı, “Yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, krizler, eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzen COVID-19 küresel salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Covid-19 ayrımcılık yapmıyor söyleminin tam bir safsata olduğu, eşitsizlikleri daha da belirginleştirdiği kısa zamanda ortaya çıktı. Salgın sonrası hızla artan işsizlik, yoksulluk ve sağlık hizmetlerine ulaşmadaki eşitsizlik bunun en büyük göstergesi oldu” dedi.

“ÇALIŞANLAR HASTALANMAYA, ÇALIŞMAYANLAR DA AÇLIĞA MAHKUM EDİLİYOR”

İktidarın salgın sürecini yanlış yönettiğini belirten Dr. Çamlı, tam kapanmayı da eleştirdi ve “COVID-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ülkemizde iktidar Covid-19 salgınında işçileri, emekçileri koruyamamıştır. Onları covid-19 karşısında korumasız bırakarak, işsizliğe, yoksulluğa ölüme terk etmiştir. Bugün ‘tam kapanma’ diye sundukları önlem paketinde emekçi halkın sağlığını ve gelirini değil sermayenin çıkarlarını korumaya çalışıyorlar. Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğunun işe gitmeye, insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Tam kapanma dedikleri önlemlerde biz yokuz: Çalışanlar hastalanmaya, çalışmayanlar da açlığa mahkum ediliyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun ‘çarklar dönecek’ inadıyla, insan yaşamı piyasaya kurban ediliyor. Yeterli aşı tedarik edilemiyor. Göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz! ‘Böyle salgın mücadelesi olmaz’ diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz” diye konuştu.

“RANT İÇİN ÇEVRE TALANINA DEVAM EİDLİYOR”

Salgında milyonların işsizliğe mahkum edildiğini ifade eden Dr. Çamlı, şunları söyledi; “Pandemide yurttaşlarına en az ekonomik destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işimizi kaybediyoruz. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50 liraya yaşamaya mahkum ediliyor.  Salgın koşullarında bile ülkenin tüm kaynakları bir avuç şirkete peşkeş çekiliyor. Halk yaşam mücadelesi verirken, şirketler pandemide kârlarını artırıyor. Bir yanda açlık, yoksulluk ve işsizlik; diğer yanda servetler birikiyor. Ekonomik kriz ve pandemi koşullarında, adaletsizliğin en çirkin yüzü karşımıza çıkıyor. Pandemi dönemindeki sosyal kısıtlamalar da fırsat bilinerek rant için kent ve çevre talanına devam ediliyor.”

Dr. Çamlı son olarak iktidardan taleplerini şu şekilde sıraladı;

“• Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlansın, acil ve zorunlu işler dışında  4 hafta çarklar durdurulsun!

• Çalışırken hastalanan emekçiler için COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin!

• Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin!

• İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere destek için kullanılsın!

• Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın!

• İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın.

• Bütçeler,  doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere ayrılsın.

• Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın, fatura borçları faizsiz ertelensin.

• Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın!

• İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın!”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.