Deprem konutlarında ‘hatalı kolon’ skandalı

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- 30 Ekim’de meydana gelen ve 117 kişinin hayatını kaybettiği depremde 17 bina da tamamen yıkılmıştı.

Depremin ardından hasar gören binaların tespiti, yıkımı ve yeniden inşası çalışmaları da hızlı bir şekilde başlarken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile TOKİ zaman kaybetmeden ihale süreçlerini yürütmüştü.

Ancak sürecin ilerlemesiyle birlikte yaşanılan mağduriyetler de gün yüzüne çıkmıştı.

Hak kayıpları, denetimler ve kat artışı gibi sorunlar hala devam ederken geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya yansıyan bazı fotoğraflar yapılan konutlara ilişkin bir sorunu daha ortaya çıkardı.

TOKİ tarafından “depreme dayanıklı” olarak yapılan konutlarda kolon imalatında birtakım sorunlar ve özensizlikler olduğu iddia edildi.

Konuya İlişkin TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve İzmir Barosu ortak bir basın açıklaması yaparak konuyu gündeme taşıdı.

Söz konusu iddiaların merkezi olan Yağcılar Sitesi önünde yapılan acıkmaya TMMOB İl Sekreteri Aykut Akdemir, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ve depremzedeler katıldı.

“KONUSU SUÇ TEŞKİL EDEN İMALATLAR YAPILMASI KABUL EDİLEMEZ”

Odalar adına açıklamayı yapan Ayatar, şunları söyledi; “Tarafımıza ulaşan fotoğraflar, 30 Ekim depreminde yıkılan Yağcılar Apartmani yerine TOKİ tarafından ihale edilerek "depreme dayanıklı" nitelikte yeniden yaptırıldığı iddia edilen inşaattan çekilmiş görüntülerdir. Fotoğraflar, ne yazık ki yapının bir katında kolon imalatlarının son derece özensiz bir şekilde yapıldığını göstermektedir. Deprem bölgesinde, depremde yıkılan yapılar yerine inşa edilen yapılarda dikkatsiz ve özensiz, konusu suç teşkil eden imalatlar yapılması kabul edilemez niteliktedir. Bir bina, statik açıdan doğru tasarlanmış olsa da yerinde projesine ve fen kurallarına uygun imal edilmediği, imalat sonrası bakımları düzgün yapılmadığı takdirde herhangi bir depremde istemediğimiz sonuçların ortaya çıkma ihtimali artmaktadır. Üstelik bu tür imalat hatalarının, binanın yıkılması durumunda tespitinin de oldukça zor olduğunu ifade etmek isteriz. Dolayısı ile imalat aşamasındaki denetim de bu nedenle son derece önemlidir. Denetim konusunda yaşanabilecek herhangi bir zafiyetin bedelinin çok acı olduğunu 30 Ekim tarihinde 117 kişinin göçük altında kalarak ölümü ve yaşanan mal kayıpları ile hep beraber yaşadık.

DENETLEME ÇAĞRISI

Yetkilileri uyarıyoruz.

Durumun sosyal medyaya yansımasının ardından fotoğraflara yansıyan hatalı imalatların kırılarak yeniden yapılacağına dair bilgi tarafımıza ulaşmıştır. Fotoğraflara yansıyan görüntüler 2. Proje alanında yer alan eski Yağcılar Apartmanı 5. Kat kolonlarına ilişkin olup gerek bu yapıda 5. kata kadar olan imalatın gerekse 7 proje alanında ve depremden etkilenen diğer alanlarda şimdiye kadar yapılan imalatların hatalı olup olmadığının denetlenmesini, denetleme sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını istiyor; usul ve yasalara, projesine ve fen kurallarına aykırı imalatların tespiti halinde gereğinin yapılması idari makamların sorumluluğunda olduğunu hatırlatıyoruz,

Yapı üretim süreçlerinde "yetkin mühendisliğin ve etkin denetimin" önemini bir kez daha hatırlatarak TMMOB İzmir İKK ve İzmir Barosu olarak konunun kamu adına takipçisi olacağımızı saygılarımızla bildiririz.”

BETON YERLEŞMEMİŞ

Geçtiğimiz günlerde inşaat alanlarında denetlemeler yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, binaların sağlamlığını vurgu yapmış ve Ağustos-Eylül aylarında teslim edileceklerini söylemişti. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ayatar, sürecin dışında tutulduklarını ve sağlamlık konusunda ellerinde belge olmadığını söyledi ve “Biz bu binaların projelerinden ya da hasarlarıdan haberdar değiliz. Dolayısıyla binalara dair teknik açıdan bir şey söyleyemiyoruz. Ama burada gördüğümüz şey denetimsizliği açıkça ortaya koyuyor. Fotoğraflarda betonun doğru yerleşmediği görülüyor. Burada malzeme ve beton anlamında beton eksikliği olduğunu da görüyoruz. Denetim mekanizması üstün tutulmalı. Eğer bu durum medyaya yansımasaydı burası sıvanmıştı. Ama tepkilerin ardından kırıldı” dedi.

“ÖLDÜREN DEPREM DEĞİL, RANT HIRSI VE KAPİTALİZM”

Yağcıoğlu sitesi sakinlerinden bir depremzedenin denetimin belediye tarafından yapılıp yapılmayacağı sorusunu yanıtlayan Baro Başkanı Yücel, “Denetim ofisleri ve büroları var. İnşaat denetimlerini onlar yapıyor. Belediyenin burada bir denetim sorumluluğu söz konusu değil. Ama problem bu değil. Bizim şikayetimiz sürecin şeffaf yürütülmemesi. Bizim değerlendirme yapabilmek için projeye ihtiyacımız var ama onu bile göremiyoruz. Burası bizim görebildiğimiz bir yer. Ama diğer yerlerde denetim yapılıp yapılmadığı, binaların sağlam olup olmadığı belli değil. Daha sonra yaşanacak bir depremde yaşanacak can kayıplarından denetim ve üretimi gerçekleştiren herkes sorumlu olacak. Biz hep söylüyoruz. Öldüren deprem değil, rant hırsı ve kapitalizm” diye konuştu.

“HALKTAN SAKLANAN HER TÜRLÜ EYLEM İKTİDARIN BAŞKA HEDEFLERİ ORTAYA KOYMAKTADIR”

Konuya ilişkin bilgi veren İl Sekreteri Akdemir ise; ihalenin TOKİ tarafından yapıldığını hatırlatarak “Burada asli sorumlu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve TOKİ’dir. Burada başka bir adres aramaya gerek yok. İhaleyi yapıyorsanız sorumluluğu alırsınız. Herkese kapalı olan ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla yürütülen bu süreç denetimsiz bir süreçtir. TOKİ zaten kendi başına buyruk ve hiçbir şekilde denetlenmeyen bir kurum olduğundan dolayı bu gördüğünüz münferit olay iyi ki yakalandı. Kim bilir kaç benzeri daha var. Halktan saklanan her türlü eylem iktidarın başka hedefleri ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.