Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Büyükşehir’den EXPO için yargı hamlesi: CHP’li Kökkılınç’tan kamulaştırma değerlendirmesi

Büyükşehir’den EXPO için yargı hamlesi: CHP’li Kökkılınç’tan kamulaştırma değerlendirmesi

İzmir Kent Konseyi Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. EXPO 2026 ile ilgili Büyükşehir’in kamulaştırma hamlesini değerlendiren Kökkılınç, ‘’İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm politikası var. Yerinde ve uzlaşıya açık bir dönüşüm. EXPO 2026’yı kapsayan alan Yeşildere’yi kapsayan bir bölge. EXPO 2026 kente kazandırılmış bir organizasyon. Büyükşehir Belediyesi de o bölgede yaşayan vatandaşlarla uzlaşı aradı. Her vatandaşı da uzlaşıya zorlayamazsınız o zamanda kamulaştırma kararı verirsiniz. Uzlaşı olmamışsa belediyeler yargıya giderler. Belediyeler yargıya gidince yargı orada inceleme yapar. Belediye kamuslaştırma bedeli olarak ne öngörmüşse o vatandaşa yatırılır. Dava devam ederken kıymet takdirinde daha yukarıda bir bedel saptanmışsa onu da daha sonra yatırır. Mülkü ele almış olur’’ dedi.

  • Ege Postası
  • 31.10.2022 - 14:16

EGEPOSTASI- İzmir Kent Konseyi Başkanı ve İzmir Büyükşehir Beledye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, Büyükİzmir TV’de Gündeme Dair programında öenmli açıklamalarda bulundu. 

Prof. Dr. Oğuz Akyarlı’nın vefatının ardından olağanüstü genel kurul kararı alan Kent Konseyinde yapılan seçimde başkan seçilen Nilay Kökkılınç, kent konseytlerinin önemine değindi. Kökkılınç açıklamasında, ‘’Kent Konseyleri belediye yasası ile düzenlenmiş toplum çatı örgütü. Amaç yerel yönetimler tarafından Sivil Toplum Kurumları çalışmalarının güçlenmesi. STK’lardan gelen önerilerin uygulanabilir kılınması. Belediye meclisinde grup sözcüsü olsam da sivil toplum ile çok çalıştım. Soyer’in katılımcı demokrasi noktasında söylemlerini biliyoruz. STK’lardan davetler aldım. Bende bu sebeple sıcak baktım ve aday oldum. Güzel bir katılım ile sonuçlandı. Şimdi kent konseyinde neler yapabilir ve ne üzerinde yürüyebiliriz ve kent için hangi çalışmaları yapabiliriz noktasında bir planlama yapıyoruz’’ dedi. 

İyi bir yönerge ile çalışmak için harekete geçtiklerini belirten Nilay kökkılınç, ‘’Kent konseyleri, Büyükşehir bütçesiyle çalışan Sivil Toplum Kuruluşlarıdır, başka yerden geliri yok. Bağış alamıyor. Sendikalar, üniversiteleri dernekler ve vakıflar anlamında meslek odaları örgütü oluşturan yapılar gibi her gruptan temsilcisi olan bir yer . Kurumsal yapının daha da büyümesi ve STK tarafından ilgi görmesi ve daha geniş çaplı kent sorunlarına dikkat çekmesi açısından bir planlamalar yapmak istiyorum. Seçim usülleri ve çalışma konusunda yönerge yapma hakkı var. Geçmişten gelen tüm başkanlarının deneyimlerini alarak iyi bir yönerge üzerinde çalışmak istiyoruz. 4 meclisimiz var. Bunlar engelli, kadın, gençlik ve çocuk meclisler. O meclislerden gelen önergelerle neler yapabiliriz diye konuşuyoruz’’ ifadelerine yer verdi. 

Biz Atatürk’e çok şey borçluyuz

Toplumda ve siyasette kadın erkek ayrımına dikkat çeken Kökkılınç, ‘’Ben yaşadığım çevrede kadın-erkek ayrımı görmedim. Her noktada eşit bir yaklaşım ile yetiştim. İlk kadın erkek farkını kız lisesine gittiğimde hissetti. Daha sonra evlendiğinizde soy adınızı terk ediyorsunuz. Soyadı aslında bir kimliktir. Boşanmalar dikkate alınırsa bu soy adı meselesi kişiye özel bir haktır. Meslek olarak kadınlarla ilgili davalarla karşılaştıkça kadın haklarının daha fazla mücadele isteyn hak olduğunu gördüm. Biz Atatürk’e çok şey borçluyuz. Kadınlar pek çok alanda kurucumuz ile bir çok hakkı elde ettiler. TMMOB, Baro, Tabip odasının kadın alanında çalışma yürüten alanları var. Kadın hakları gerçek anlamda insan hakkı olarak görülünceye kadar mücadelesini vermeliyiz. En başında şiddet ile mücadele geliyor. Kadına karşı şiddet kadınların ne kadar ayrmcılık ile yaşadıklarının bir göstergesi. Bu anlamda bir kadın olarak kadın alanında çalışmaya devam ediyoruz’’ ifadelerini kullandı. 

Siyasette kadın-erkek eşitliği fermuar sistemi ile mümkün 

Siyasette fermuar sistemi ile kadın erkek eşitliğinin sağlayabileceğini dile getiren Nilah Kökkılınç, ‘’2015’te beri TBBM’ne mektuplar yazdım, basın yoluyla da çok dile getirdim. Birleşik Milletler ve bizim uluslararası alanda taraf olduğumuz sözleşmeler var. Bu sözleşmeler gereği anayasanın 10’uncu maddesinde herkesin eşit olduğu yazar. Kadın ve erkek eşitliği gerçek anlamda sağlanıncaya kadar kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık olması gerekir. Neden bakan olamıyorlar, neden erkeklere göre daha çok siyaset alanında göremiyoruz. Seçme ve seçilme hakımız var ama  kadınları bu alanlarda göremiyoruz. Bunun fiilen gerçekleşmesini sağlayacak yasal çalışmalar yapılması gerekir. İzmir’de bile 166 meclis üyesinden sadece 30u kadın. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kanun teklifi verdi. Seçimlerde bir kadın bir erkek seçilmeyi sağlayacak bir değişikliği içeren kanun teklifiydi ancak diğer siyasi partilerden ve siyasetin içinde olan kadınlardan destek gelmedi. Kadın hakları noktasında bütün partilerin kadın temsilcilerin birlikte hareket etmesi gerekn bir konu. Aslında yapacağınız şey bir kanun teklifine bakıyor. Fermuar sistemi ile seçim sistemi gelmesi gerekiyor. Bir çok STK bu konudaki taleplerini siyasi parti enel başkanlarına daha yüksek sesle iletiyorlar. Yasa teklifi reddedilmiş olabilir ama kendi içi düzeninizde bu kararı almanız mümkün olabilir. Meclislerde, vekilliklerde fermuar sistemi devreye girebilir. Yeterki isteyin, bu sorunlar çözülebilir. Dünayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Fermuar sistemi ile eşit haklar elde edilebilir’’ dedi. 

Genç kadınlara çağrı: STK içerisinde yer alın 

Siyasete giren genç kadınlara çağrıda bulunan CHP’li Kökkılınç, ‘’Getirdikleri projelerle, önerilerle kendilerini ortaya koysunlar. Gençlerle çalışmak sizi de genç kılıyor. Bizlerin deneyimi genç arkadaşlarımıza yön gösteriyor. Gençleri sadece gençlerin dünyasında bırakmamak lazım. Her kuşak birbiriyle müşterek çalışma alanlarını yakalamalı. Genç kadınları her zaman destekliyoruz. Bir STK içerisinde yer alsınlar. İMC’nin kentlerdeki en güzel örneği STK’lardır. Kadınlar bunu çok yapıyorlar ama kadın-erkek herkesin yol alması lazım. MEB bütün okullarda sosyal sorumluluk projeleri yönetmeli. Biz dayanışmadan yoksun olarak yol alıyoruz. Bizler artık bireysellşiyoruz. STK içinde olmak fiziki birlikteliği ve sorunlar karşısında birlikte yol almayı beraberinde getiriyor’’ dedi. 

Büyükşehir yeşil alanda ısrarlı 

62 yıl hizmet verdikten sonra 30 Ekim 2020 depreminde hasar gördüğü gerekçesiyle yıkılan Buca Cezaevi alanine ne yapılacağı tartışmaları sürüyor. Bakanlık ve Büyükşehir Belediyesi’ni karşı karşıya getiren alanla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kökkılınç, ‘’ Buca Cezevi’nin kaldırıldı. Kentin merkezinde bit taşınmazdı. Bu kez yerine ne yapılacağı sorunu çıktı. Kentimizin büyük bir sorunu yüksek yapılaşma, Yeşilin daha az getirildiği bir yapılaşma anlayışı var. Büyükerşehir olarak biz sadece orası yeşil alan olsun istedik. Halkın nefes alacağı kentin merkezinde bir yer olsun istedik. Bizim ülkemizde yeşilin çoğaltılması gerekiyor. Büyükşehir, halkında nabzını tutuarak yeşil alan olması konusunda görüşmelerini dile getirdi. Hatta mecliste bir planlama kararı alındı. Bu planlama kararı meclise sunuldu. İmar Daire Başkanlığı önergesi komisyonlara gitti. Bakanlık kendi planını askıya çıkardı. Bakanlığın planında rezerv alanı olarak gösterilmiş ve belirli bir yapı öngörülüyor. Yeşil alan gösterimi var ama büyükşehir ile ayrıştığı nokta var. Büyükşehir tamamının yeşil alan olmasını istiyor. Bakanlık ise afet deprem sebebiyle mağdur olan vatandaşlara konut yapmak için bir plan hazırlamış. Yeşili de var deniliyor’’ dedi. 

Kurumlar arası uzlaşı sağlanabilir 

İzmir Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde bakanlığın plan kararına karşı iptal davası açmıştı. Dava sürecinde kurumlar arası uzlaşı olabileceğine değinen CHP’li Kökkılınç, ‘’Meslek odalarınında açtığı davalar var. Meslek odaları kent ile ilgili kararları yakından takip ediyorlar. Yargı sürecine anlayış ile yaklaşmak gerekiyor. İlk başta yerel meclisin ve belediyenin ne düşündüğü önemli. Öncelikle yerel yönetimin görüşünün esas alınması lazım. Büyükşehir geri adım atmadı. Yeşil alan olarak askıya çıkardı ve Bakanlık rezerv alanı ilan ettiği için yargıda iptal davası açma yoluna gitti. Yerel yönetimlerin halkın görüşüne başvurması gerekiyor. Doğrudan görüşünün alması lazım.  Yürütmenin durdurulması talep edilmiş ama bunun süresi 3 aydır. Yürütümeyi durdurma talebi varsa bakanlık yürütmeyi durdurur. Gelen sonuca göre iptali noktasında bir karar çıkarsa bakanlık planları iptal olur. Kurumlar arasında uzlaşı da sağlanabilir’’ ifadelerine yer verdi. 

EXPO için kamulaştırma değerlendirmesi: Her vatandaşı uzlaşıya zorlayamazsınız 

İzmir’in ev sahipliği yapacağı dünyanın en önemli uluslararası bahçe bitkileri fuarı EXPO 2026’nın Yeşildere bölgesine yapılmak istenmesi büyük tartışmalara yol açmıştı. EXPO 2026 ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Kökkılınç, Büyükşehir’in kamulaştırma hamlesini değerlendirdi. Kökkılınç açıklamasında, ‘’İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dömüşüm politikası var. Yerinde ve uzlaşıya açık bir dönüşüm. EXPO 2026’yı  kapsayan alan Yeşildere’yi kapsayan bir bölge. EXPO 2026 kente kazandırılmış bir organizasyon. Büyükşehir Belediyesi de o bölgede yaşayan vatandaşlarla uzlaşı aradı.  Her vatandaşı da uzlaşıya zorlayamazsınız o zamanda kamulaştırma kararı verirsiniz. Uzlaşı olmamışsa belediyeler yargıya giderler. Belediyeler yargıya gidince yargı orada inceleme yapar. Belediye kamuslaştırma bedeli olarak ne öngörmüşsse o vatandaşa yatırlır. Dava devam ederken kıymet takdirinde daha yukarıda bir bedel saptanmışsa onu da daha sonra yatırır. Mülkü ele almış olur’’ dedi. 

AK Partili Hızal’a SİT kararı hatrırlatması 

İzmir'de Klazomenai Antik Kenti'nin içinde bulunduğu bölgenin imar planları değişti. Bölgedeki 34 bin metrekarelik alanda imar plan değişikliği önerisi Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısında oy çokluğuyla kabul edilmişti. İmar planı değişikliğine tepki gösteren  İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, bugün sosyal meyda hesabı üzerinden, ‘’CHP İzmir'de bu bölgeyi imara açmak istiyor. Bu şehrimize yapılmış bir ihanettir. AK Parti grubu olarak bu ihanete engel olacağız’’ ifadelerini kullanmıştı.

AK Partili Hızal’ın söylemlerine yönelik açıklamalarda bulunan CHP’li Kökkılınıç, ‘’AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, muhalefet grubunu temsil ediyor. ‘Engel oluruz’ cümlesini yargıya başvururum diye anlamak gerekir. Meclis kararı iptali için yargıya başvuracaktır ve yargı ne karar verirse kabul edilecektir. 10 ay önce burası 1 derecede arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmişti. Sit kurulu belediyenin kurulu değildir. Sit kurulu burayı 3. dereceye düşürdü. Dolayısıyla belediye meclisleri keyfi karar alamazlar. vatandaşların planlama ile ilgili bir talebi varsa siz planlama kararı verebilirsiniz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak biz sit kurulunun aldığı karar çerçevesinde vatandaşın hakkını tanıdık. Yani bu karar sit kurulunun kararına bağlı olarak gelişen bir karar’’ dedi. 

Valilik, Büyükşehir’in projesi demişti 

İzmir Valiliği, Bayraklı'da 2013 yılında temeli atılan ve açılış tarihi 5 kere değişen şehir hastanesinin ulaşım sorunuyla ilgili gündeme gelen "teleferik" iddialarına ilişkin açıklama yapmıştı.  
Valilik tarafından yapılan açıklamada, ‘’Söz konusu hastaneye ulaşımda teleferik kullanımı İzmir Büyükşehir Belediyesinin daha önceden üzerinde çalışmakta olduğu bir proje olup, deprem konutlarını kapsayacak şekilde genişletilerek hayata geçirilmesi valiliğimizce tavsiye edilmiştir’’ ifadeleri yer almıştı. 

Şehir Hastanesi’ne ulaşımda alt yapı sorunu var 

Kentin ulaşım planlarının UKOME tarafından verildiğini hatırlatan Nilay Kökkılınç, ‘’Kentin ulaşım planları için UKOME var. UKOME Kentin ulaşım planları hakkında söz sahibidir. Burada da her zaman olduğu gibi merkezi idarenin temsilciler görev yapar. Toplu ulaşım fiyatlarıyla ilgili de bir düzenlemesi olmuştu. Burada da karşılaştığımız sorunlar oldu. Teleferik bir ulaşım çeşididir. Bir şehir hastanesine ulaşımı sadece telferik ile çözülemez. Ulaşım altyapısının da sağlanması gerekiyor. Yerel ile merkezi idarenin birlikte yol alması gerekiyor. Ulaşımın en hızlı sekilde çözülmesi gereken bir alan. Biz büyükşehir olarak karşısında durmadık. Altyapıda bazı sorunlar var . Yerel yönetim tek başına karar vermez. Bunlar yatırımdır. Yatırım yapınca cumhurbaşkanlığının yatırım programında alınması gereken hususlar var. Siz birlikte yol almamışsanız sonradan yatırım olarak karşısına çıkarsa bakanlıkta da bunların onaylanması bekleyebiliyor. Yerel ve merkezi idare ayrıştığı sürece kente hizmetleri olumsuz etikler. Birleştiği sürece ve Merkezi hükümetin yerel yönetimi dikkate alır şekilde üslup belirlemesi halinde o kentler çok hızlı yol alır’’ dedi. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.