Dolar 32,5324
%0.14
Euro 34,9309
%-0.12
Altın 2.440,160
%0.16
Bist-100 9.717,00
%-0.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Yücel’den ertelemelere ‘seçim’ göndermesi: Demokrasiyi rafa kaldırmanın provası

Başkan Yücel’den ertelemelere ‘seçim’ göndermesi: Demokrasiyi rafa kaldırmanın provası

Pandemi nedeniyle daha önce İçişleri Bakanlığı genelgesiyle ertelenen İzmir Barosu Genel Kurulu, kontrollü normalleşme başlamasına rağmen hale gerçekleştirilemedi. İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, 13-14 Mart tarihinde genel kurulu toplamak için yapacakları başvurunun da reddedildiğini söyledi. Başkan Yücel, kurulun engellenmesinin ardında başka nedenler yattığını ifade etti ve “Kanun maddelerinin genelgelerle ya da hıfzıssıhha kurulu kararlarıyla yok sayılmasının zemini hazırlanmış durumda. Bu demokrasiyi rafa kaldırmanın ve sandığı halkın önünden kaldırmanın provasıdır” dedi.

  • Ege Postası
  • 09.03.2021 - 15:45

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Geçtiğimiz yıl 17-18 ekim tarihlerinde gerçekleştirilmesi planlanan İzmir Barosu Genel Kurulu, 2 Ekim tarihinde yayımlanan İçişleri Bakanlığı genelgesiyle ileri bir tarihe atılmıştı.

İzmir Barosu, alınan karara, kanun hükümlerini gerekçe göstererek itiraz etmiş ve İzmir 1. İdari Mahkemesi’nin İzmir Barosu'nun genel kurulunun ertelenmesine ilişkin yürütmenin durdurulması kararı vermişti. 

Ancak İzmir Konak 1.İlçe Seçim Kurulu, genel kuruldan bir gün önce mahkemenin kararını tanımayarak kurulun gerçekleştirilmeceğini tebliğ etmişti. İzmir Barosu üyeleri ise, genel kurulun gerçekleştirileceği gün salonun önünde bir araya gelmiş ve kararı protesto etmişti.

İlk ertelemenin ardından vaka sayılarının yükselmesiyle birlikte ikinci karantina dönem başlaması nedeniyle İzmir Barosu Genel Kurulu gerçekleştiremedi. 

Konuya ilişkin Egepostası’na konuşan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, baronun genel kurulu ertelenirken AK Parti’nin İzmir’de binlerce kişiyle kongre düzenlemesini eleştirirken genel kurulun ertelenmesini ardından önemli nedenler yattığını söyledi. Başkan Yücel, genelgelerle kanun hükümlerinin yok sayıldığını belirterek önümüzdeki yıllarda bu şekilde yerel ve genel seçimlerde sandıkların halkın önünden kaldırılabileceği mesajını verdi.

“ELLERİNDEKİ BÜTÜN SİLAHLARI ALMA NİYETİNDEYİZ”

Genel kurulları için konulan 300 kişi sınırlamasının İzmir Barosu’nun Genel Kurulu’nun yapılmasının önünde büyük bir engel olduğunu ifade eden Başkan Yücel, kurulun düzenlenmesi için gereken tüm opsiyonları kullanacaklarını ifade etti ve “Biz bu konuda sürekli olarak bir engellemeyle karşı karşıyayız. 13-14 Mart için Genel Kurul kararı almıştık. Bu taleple ilgili İlçe Seçim Kurulu YSK’ya sordu ve YSK, sokak kısıtlamalarına denk geldiği gibi bir gerekçeyle talebimizi reddettiler. Bize verilen ‘Hsyır’ cevabının ardından İçişleri Bakanlığı bir genelge yayınladı ve 300  kişiyle sınırlı olmak kaydıyla Genel Kurulları’nın yapılabileceğini söyledi. Bunun anlaşılır ve kabul edilebilir bir tarafı yok. Özellikle de üye sayısı fazla olan barolarda bunun mantıklı bir açıklaması da yok. Mesela İzmir Barosu 11 bin üyeye sahip ve Genel Kurulu yasal olarak başlatabilmem içn bin 100 üyeye ihtiyacım var. Bu kişiler oraya gelip imza atmadan ben Genel Kurul’u açamam. 300 kişiyle nasıl Genel Kurul yapacağım ben? Üstelik genel kurullar demokratik ortamlardır. Bu nedenle bütün üyelere açık bir mecradır. E siz 300 kişiyle sınırlı tuttuğunuzda genel kurulların demokratik özelliğini ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Söz söyleme, ifade özgürlüğünü, toplanma özgürlüğünü ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Biz bugüne kadar Genel Kurulu yapmak için her türlü çabayı gösterdik. Spor salonları ayarladık. Şimdi önümüzdeki hedef Fuar Açıkhava Tiyatrosu. Orayı alabilirsek orada yapma konusunda kararlıyız. Biz yeniden tarih belirleyeceğiz, yeniden başvuracağız. Ellerindeki bütün silahları alma niyetindeyiz” dedi.

“SİYASİ PARTİ KONGRELERİNDE COVİD-19 BİR KENARA MI SAKLANIYOR?”

22 Şubat tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen AK Parti İzmir İl Kongresi’ni hatırlatan Başkan Yücel, ikilikli bir tavır sergilendiğini ifade etti ve “Baroların genel kurullaırnın ertelenmesinin pandmiyle ilgili olmadığı Türkiye'deki her türlü uygulamayla ortaya çıktı. Başka illerdeki uygulamaları bir kenara bırakın İzmir’deki uygulamalar bunu açıkça gösterdi. Bizim genel kurulumuzun yapılamayacağına ilişkin kararın tebliğinden iki hafta kada rönce bizzat bir parti başkanı İzmir’de genel kurul yaptı ve bir spor salonunda çıktı konuşma yaptı. Gerçek dışı olan ya da kandırmaya çalıştıkları kısım şu: Siyasiler ve siyasi parti kongreleri söz konusu  olduğunda Covid-19 bir kenara mı saklanıyor? Bu kadar mı korkutuyor siyasiler virüsü? Hukukçular söz konusu olduğun genel kurul yapamıyorsunuz ama söz konusu siyasetçiler olduğunda ortada ne virüs var ne de pandemi! Bu samimiyetsizliğin, ikiyüzlülüğün, gerçekleri gizleme çabasının açık bir göstergesi. Eğer sen bir siyasi parti olarak bir spor salonunda kongre yapıyorsan 11 bin üyeli İzmir Barosu’nun genel kurul yapmaması  için hiçbir sebep yok” diye konuştu.

“BU SANDIĞI HALKIN ÖNÜNDEN KALDIRMANIN PROVASIDIR”

Engellemelerin arka planında iki temel sebebin olduğunu ifade eden Başkan Yücel, genelgelerle yerel ve genel seçimlerin de demokrasi temelinden uzaklaştırılmak istendiğini belirtti ve şunları söyledi; “Bu engellemenin birkaç arka planı var. Birincisi, barolar genel kurul yaptıkları takdirde Barolar Birliği de genel kurul yapmak zorunda kalacak ve Barolar Birliği’nde oturan iktidarın sözcülüğünü yapan, iktidarın her yaptığı şeye alkış tutmayı marifet sayan ve hukuku teferruat olarak gören zat oradan gitmek zorunda kalacak. Bunu engellemek istiyorlar. Ama bu asıl amaç değil. Bu yan çıktı. Bir başka provanın tezgahlandığını düşünüyorum. Çünkü bir genelgeyle ve hıfzıssıhha kurulu kararıyla bir kanun maddesi yok sayılıyor. Avukatlık Kanunu’nun seçime ilişkin hükmü bugüne kadar genelgelerle ortadan kaldırıldı. Yani kanun maddelerinin genelgelerle ya da hıfzıssıhha kurulu kararlarıyla yok sayılmasının zemini hazırlanmış durumda. Herkes tehlikeyi uzak görüyor. Bunu baroların sorunu olarak algılıyor. Ama soruyu şuradan soralım. Avukatlık Kanunu bir kanundu ve bir hükmü İçişleri Bakanlığı genelgesiyle yok saydınız. Yarın genel ya da yerel seçimler söz konusu olduğunda aynı İçişleri Bakanlığının yayımlayacağı bir genelgeyle seçimlerde sandıkları halkın önünden kaçırırlarsa ne olacak? İşte bu, bunun provasıdır ve asıl tehlikeli olan budur. Bu demokrasiyi rafa kaldırmanın ve sandığı halkın önünden kaldırmanın provasıdır. Bugün bu anlayışa ve yönetime sessiz kaldığımızda yarın ses çıkarma olanağımızı tümüyle kaybetmiş olabiliriz. Bu porva, demokrasinin rafa kaldırılaması provasıdır. Ama biz peşindeyiz, mücadeleye devam ediyoruz. Bugüne kadarki her yasaklama kararına karşı dava açtık. Yasal süreci de bir yandan sürdürüyoruz.ç yine başvuracağız, yine reddetsinler biz yine dava açacağız. Biz kararlıyız. Biz demokrasinin olmazsa olmazlarından seçim sandığını avukat arkadaşlarımızın önüne koymak istiyoruz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.