‘Asbestli gemi’ tartışmalarına İzmir Yaşam Alanları Platformu da katıldı: Gemileri kullananlar söksün

EGEPOSTASI- Geçtiğimiz hafta Brezilya donanmasında 21 yıl hizmet veren Uçak gemisi NAe Sao Paulo’nun Aliağa’ya getirip söküleceği haberleri gündeme oturmuştu. Geminin 600 ton asbest barındırdığı iddiaları ise tepkilere neden olmuştu.

Konu, kamuoyunda tartışma yaratırken geminin sökümü sırasında denize dökülecek atıkların hem çevre kirliliği yaratacağı hem de canlıların sağlığına zarar vereceği tepkileri yükselmişti.

Konuya ilişkin yazılı basın açıklaması yapan İzmir Yaşam Alanları Platformu, rant uğruna insanların sağlığına zarar verilirken doğa tahribatının yaşanacağına dikkat çekti.

Geminin en önemli özelliği bir savaş gemisi olması ve nükleer silah taşıdığına  dikkar çekilen açıklamada, “Uçak gemisi olarak da kullanılan bu gemide 600 tondan fazla asbest olduğu biliyoruz. Sorun sadece asbest de değil. Söküm aşamasında PAH, PCH, TBT, ağır metaller, ağır yağlar, dioksinler, furanlar ve nükleer bulaşların açığa çıkacak olduğunu ve bunların asbestden daha da tehlikeli olduklarını biliyoruz.  Örneğin PAH’lar, tozda, çökeltide, canlı dokularında birikmekte ve kansere neden olmaktadırlar.  PCB (poliklorbifeniller), 200 den fazla insan eliyle yapılmış kimyasal maddeyi kapsamaktadır. Sanayide çok geniş kullanım alanı vardır. Havaya suya toprağa karışması neticesinde canlılarda bozulmalara neden olmaktadır. TBT (Tribütiltin) 1970’lerden beri çürüme önleyici boyalarda kullanılmakta olan canlı organizmalara karşı etkili bir zehirdir. Aynı zamanda canlıların bağışıklık sistemini de zayıflatır” denildi.

“GÜZELİM İNSANLARIMIZI ZEHRE BOĞMAK İÇİN GELİYOR”

Geminin taşıdığı iddia edilen 600 ton asbeste de değinilen açıklamada, asbestin büyük sağlık sorunlarına yol açacağına dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi; “Asbest yanmazlık kalitesi, yalıtım gücü ve kimyasal olarak nötr olmasından dolayı gemilerin makine daireleri ya da mürettebat kamaralarının yalıtımında, boru ve elektrik kablolarının yalıtımında kullanılmıştır. Asbest lifi konsantrasyonlarının çok azı bile akciğerde yara benzeri dokuların oluşmasına, uzun vadede akciğer kanseri veya solunum organlarını çevreleyen tabakalarda görülen kanserlere yol açmaktadır.

Bu kirleticiler öncelikle söküm işinde çalışan işçiler ve yakın çevrede yaşayanlarda sağlık sorunları yaratmaktadır. Ayrıca söküm sonucu çıkan malzemelerin depolandığı bölgelerin ekosistemleri bundan de etkilemekte, hava ve toprak kirliliğine neden olmaktadır. Bölgedeki tarım alanları, denizler, balıkçılık yaşam alanları kısaca tüm ekolojik yapı etkilenmektedir. 

İşte bu belalarla yüklü bir gemi yola çıktı Türkiye’ye Aliağa’ya geliyor. Birkaç işbirlikçi hizmetkar, biraz para kazanacak diye, ölüm yıkım acılarla yüklü bu gemi ülkemizin havasını suyunu toprağını ve en başta da güzelim insanlarımızı zehre boğmak için geliyor. 

Yıllardır gemi sökümlerden çıkan nükleer atıklar İzmir kentimizin ortasında hala tehlike saçmaya devam ediyor. Buna bir çare bulunmazken yeni yeni gemilerin sökümüne göz yumulması kabul etmiyoruz. 

“YAŞAM ALANLARIMIZA VERİLEN TAHRİBATIN PARA İLE ÖLÇÜLEBİLECEK KARŞILIĞI YOK”

İzmir Yaşam Alanları olarak diyoruz ki,
Gelen gemiler ile yaşam alanlarımızda ölüm bulutları yaratılmasını istemiyoruz. Doğaya, yaşam alanlarımıza verilen tahribatın para ile ölçülebilecek karşılığı yok. Yaşamak ve var olmak her canlının doğal hakkıdır. Aliağa da bulunan 22 gemi söküm tesisinin tümü hemen kapatılmalı, Gemileri kullananlar sökmeli.”