Dolar 32,2092
%-0.2
Euro 35,0719
%-0.04
Altın 2.504,000
%1.53
Bist-100 10.644,00
%3.14

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Tutuklu sanık komutanlar savunmasını yaptı

Tutuklu sanık komutanlar savunmasını yaptı

İzmir'de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından haklarında dava açılan 152'si tutuklu 270 sanığın yargılanmasına Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde devam edildi. Tutuklu sanık komutanlar savunmasını yaptı

  • Ege Postası
  • 03.02.2017 - 13:45

Duruşmada tutuklu sanık NATO Kara Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, savunmasını yaptı. Ergenekon Davası çökmese bugün ondan yargılanıyor olacağını, ama şimdi FETÖ üyeliğinden yargılandığını, bunun çelişki olduğunu söyleyen Salih Sevil, "Devlete o zaman bir saldırı oldu. Listede bulunanların tutuklanmasını doğru buluyorum. Ama aradan 7 ay geçti sapla samanın ayrılması lazım. 5 yıl önce FETÖ'yü bitirmeye çalışan Ergenekoncu olmadığım gibi bugün de ismimin karşısına devam yazdığı için FETÖ'cü değilim" dedi.

Tuğgeneralden kurmay başkana şok suçlama

FETÖ/PDY'nin İzmir'deki darbe teşebbüsünden sonda 1300 sayfalık iddianamenin İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edilmesinden sonra 152'si tutuklu 270 sanığın yargılanmasına Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda devam edildi. Yoklamayla başlayan duruşmada, tutuklu sanıklardan NATO Kara Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil savunmasını yaptı. Savunmasına polis ve savcılıkta üç ifade verdiği bilgisiyle başlayan Salih Sevil, örgüte dahlinin olmadığını, darbeci FETÖ'cülerle irtibatının bulunmadığını söyledi.

"ERGENEKON ÇÖKMESE BUGÜN YARGILANIYOR OLACAKTIM"

Geçmişte, FETÖ'yü bitirme çalışması olduğu öne sürülen toplantılara Erzincan'da katıldığını anlatan Salih Sevil, "Ergenekon Davası çökmese bugün yargılanıyor olacaktım. O zaman bu toplantılara kimlerini katıldığı savcılığa soruldu. Ben de kendi ismini katılanlar arasında gösterip savcılığa gönderdim. 5 yıl önce FETÖ'yü bitirmek için Ergenekoncu olarak yargılanan ben, ismimin karşısında 'devam' yazdığı için FETÖ'cü olarak 7 aydır tutukluyum, hücrede bulunuyorum. Karşınızda olmak ne yaman çelişki" dedi. 

NATO'YA BİLGİ VERMEK İÇİN İZMİR'E GELDİM

Darbe teşebbüsünün olduğu 15 Temmuz günü Bodrum'da tatile olduğunu söyleyen Salih Sevil, ancak yaşanan olaylardan sonra kendisinden NATO üyesi ülkeler nezdinde yabancı olan üst komutanlarından bilgi isteneceği için İzmir'e geldiğini anlattı. NATO görevinden dolayı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile bir bağının olmadığını da ileri süren Salih Sevil, görev yaptığı komutanlığın işleyişi hakkında bilgi verip, "Bir faaliyetin icra edilmesi için 28 ülkenin hepsinin onayı olması lazım. Karargah İzmir'de ama TSK ile hiçbir bağı yoktur. TSK'nın emir ve komuta zinciri içerisinde değildim. Sadece sicil olarak Genelkurmay ikinci başkanına bağlıydım. Amirim yabancı, personel yabancı, emrimde birliğim yok. 2012 yılından beri de tabancam Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda, emanette duruyor. Darbe girişiminde olmam madden imkansız" diye konuştu.

İSMİM RIZAM DIŞINDA YAZILMIŞ

NATO karargahına görüntülü sistemde brifing vermeye hazırlandığı sırada gözaltına alındığını aktaran Salih Sevil, "Bu brifingten sonra tatilime devam edecektim. Bana yüklenen 6 suçlamanın sadece birisi somuttur. O da darbecilerin hazırladığı listede ismimin karşısına 'devam' yazılmasıdır. Diğerleri soyut suçlamalardır. Benim için fiili bir eylem yazılmamış. Birileri benim iradem dışında devam yazmış. Darbeye dahlim yok. Listenin hazırlanmasına dahlim yok. İsmim rızam dışında yazılmış. Örgütün böyle bir iradesi olsa bile bu beni ilgilendirmez. Sevilen birisiyim. Herkes benimle çalışmak ister. Bunda benim suçum yok" dedi.

DARBECİLERİN HAZIRLADIĞI LİSTEDE ÇELİŞKİLERE OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Darbecilerin hazırladığı sıkıyönetim listesindeki çelişkilere dikkat çeken Salih Sevil, fertleri tanımayan, işinin ehli olmayan kişiler tarafından masa başında boş kadroları doldurmak için yazıldığını ileri sürdü. Bazı örneklerde veren Salih Sevil şöyle devam etti:

"Mesela 65 yaşında olan Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi'nin, yaş haddinden emekli olacağını bilmeden karşısına devam yazmışlar. 3'üncü Ordu Komutanı'nın karşısına da devam yazıyordu. Balyoz'dan yatmış, Tunceli'deki 4'üncü Komando Tugay Komutanı olan aynı zamanda sıkıyönetim komutanı olarak listeye yazılmış asker de şimdi Genelkurmay Başkanlığı'nda görevli. Benim gibi NATO'da görevli 7 generalin de karşısına 'devam' yazılmış. Listede devam yazan 31 general ve amiral halen aktif görevde. Biri tümgeneral yapıldı. 6 tuğgeneralin görev süresi uzatıldı. Hava kuvvetlerine bağlı 13 muharip üssün komutanına devam yazmışlar. Bunlar örgütün adamı olsa, tüm TSK'nın ayağa kalkması lazım. Fertleri tanımayan, işinin ehli olmayan kişiler, masa başında boş kadroları doldurmak için yazılmış imajı veriyor." 

Salih Sevil, NATO'da görevli 7 generalin de karşısına devam yazıldığını, kendisinin tutuklanmasının tek nedeninin ise karargahının İzmir'de bulunması olduğu savundu. 

"ONLAR EN AĞIR CEZAYI ALSIN"

Listedeki 189 kişiden 55'inin şu anda emekli ya da göreve devam ettiğini de vurgulayan Salih Sevil, "Ben TBMM'ye bomba atacak, ruhunu kiraya vermiş adamları kast etmiyorum. Onlar en ağır cezayı alsınlar. Ben meslek hayatımda bir kez dahi ikaz almadım. Tutuklandığımda da sapla saman ayrılır, çıkarız diye düşündüm. 7 aydır tutukluyum. Devlete saldırı oldu. Devletin bu listedeki kişileri tutuklaması doğru bir hareket. Ama artık sapla samanı karıştırmamak lazım. Aylardır karşınıza çıkmak içini hazırlanıyorum. Devlete isyan etmeyeceğim. Bu devlet bizim. Devlet başım üstüne. Ama ben FETÖ'cü olmayacağım" dedi.  

Salih Sevil, savunmasının sonunda da, "5 yıl önce FETÖ'yü bitirmeye çalışan Ergenekoncu olmadığım gibi bugün de ismimin karşısına devam yazdığı için FETÖ'cü değilim" diye konuştu. 

Salih Sevil'den sonra söz alan Avukatı Tahsin Soner de, "Emrinde bir tek kişi var ve o da emir subayı. Bu kişi darbeye teşebbüs etmek, hükümeti devirmek, Cumhurbaşkanına suikastla suçlanıyor. NATO'da sistem vardır. Görüntülü telefon görüşmesiyle brifing verilir. Eğer benim müvekkilim İzmir'e gelmesiydi, 'Ben izindeyim' deyip pasaportuyla tatili çıksaydı belki serbest kalacaktı belki de üst rütbeye atanacaktı" dedi.

TÜMGENERAL MUSTAFA İLTER SAVUNMA YAPTI

İzmir'de, 152'si tutuklu 270 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY davasında, darbe girişimi sırasında Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı olan Tümgeneral Mustafa İlter savunmasını yaptı. Göreve başladığı günden beri Atatürk ve vatan, millet sevgisiyle hareket ettiğini anlatan Mustafa İlter, fikri yakınlığının bulunmadığı FETÖ'yle bağlantısının da olmadığını ileri sürdü. Mustafa İlter, savunmasında ayrıca hain darbe teşebbüsünün ne hazırlık, ne de uygulama aşamasında hiçbir faaliyetine katılmadığını da ifade etti.

'DARBEYE KARŞI SADECE ÖNLEM ALDIM'

15 Temmuz günü yaşananları anlatan Mustafa İlter, bir yakınını akşam saatlerinde yolcu ettikten sonra fıtık ameliyatı olduğu için belinde ağrı hissettiğini, bu nedenle evine dinlenmeye çıktığını söyledi. İlter, "Nöbetçi amirlikten arandım. Yıldırım Harekatı mesajının geldiği söylendi. Hemen üzerimi giyinip, karargaha gittim. Kurmay başkanının da çağırılmasını istedim. Karargahta mesajı inceledim, okudum. Bir dönem de Genelkurmay'da çalıştım. Yazının altında Yurtta Sulh Konseyi yazıyordu. Fakat formatın dışında bir evraktı. Bu tür yazılarda Genelkurmay Başkanı ya da Genelkurmay İkinci Başkanı gibi imzalar açılırdı. Bunda yoktu. Bunun kalkışma olduğunu değerlendirdik. Korgeneral Mehmet Baysal'ı aradım. 'Komutanım sizi komutanlık emrine almışlar. Bana da devam demişler. Bizler tedbirleri arttıracağız, disiplinsizliğe izin vermeyeceğiz' dedim. Bize gönderilen mesajda, Mehmet Baysal'ın yerine vekaleten Tümgeneral Veli Yıldırım'ın atandığı yazılıydı. Ben bu kişiyle o gece hiç görüşmedim. Ankara'dan da kimseyle görüşmem olmadı" dedi. 

Mustafa İlter, kışlada yaşanabilecek olaylara karşı önlem aldıklarını, cephanelikte tedbirleri arttırdıklarını, bunları da FETÖ'cü olmadığını bildiği kişilerle yaptıklarını öne sürdü. Darbeye teşebbüs gecesi önlem aldığını belirten Mustafa İlter, "Komutanın en önemli sorumluluğu, birliğine sahip olmak, emniyet tedbirlerini almaktır. Ben o gece toplantı yapmadım. Birlik komutanlarını çağırmadım. Erkan başkanını çağırdım. Birliğime hazırlık seviyesini yükselten çalışma yapmadım" diye konuştu. 

'TERÖR ÖRGÜTÜYLE ANILMAYI REDDEDİYORUM'

Darbeye teşebbüs edenlerin kendisiyle devam etmek istemesine yönelik değerlendirmede de bulunan Mustafa İlter, "Benim isminin karşısına devam yazmışlar, ama görev vermemişler. Çünkü yapmayacağımı biliyorlardı. İsmimin bulunmasında, bilgim, onayım, iradem olmamıştır. Aktif olarak kullandıkları tümenlere kendi adamlarını atamışlardır" dedi. 

Kendisinin TSK'ya, TSK'nın da kendisine ihtiyacı olduğunu savunan Mustafa İlter, "Emeklilik işlemlerini yaptırmadım. Umudumu koruyorum. PKK'yla yıllarca mücadele ettim. Çatışmalara girdim. Şimdi onun yerine başka bir terör örgütüyle ismimin anılmasını şiddetle reddediyorum. Benim içim rahat, kendime güvenim tam. Benim için yapılan suçlamaları dürüstçe muhakeme yaptığım zaman, vicdanıma kabul ettiremiyorum" diye konuştu.

'6 AY ANKARA'YA GİTMEDİM'

Mustafa İlter, Mahkeme Başkanı Oktay Tabur'un, Ankara'ya gidip gitmediğine yönelik soruya da, "Ben darbe girişiminden 6 ay öncesine kadar Ankara'ya gitmedim. Adımımı atmadım" yanıtını verdi. İddianamede tutuklu sanıklardan Tümgeneral Ahmet Cural ve Tuğgeneral Ersal Ölmez ile öğle yemeği yemekle suçlandığını anlatan Mustafa İlter, "Haziran ayında fıtık ameliyatı olmuştum. Ahmet Cural yeni öğrenmiş, yemek yemeye karar verdik. Yemeğin konusu benim sağlık durumdu. Tamamen sosyal bir yemekti" dedi.

'HÜCRE KAPISINDA FETÖ YAZIYOR'

Mustafa İlter'den sonra ise duruşmada, 15 Temmuz öncesinde İstihkam Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı olan Tuğgeneral Osman Nadir Saylan ifade verdi. Gözaltına alındıktan sonra karakolda rütbelerinin sökülmesinin kendisini çok yaraladığını anlatan Osman Nadir Saylan, cezaevinde kaldıkları bölümle ilgili de eleştiride bulundu. Kapılarında FETÖ'cü yazdığını belirten Saylan, "Hücre kapısında FETÖ yazıyor. FETÖ'cü değilim. Kabul etmiyorum. Ölünceye kadar kimse beni FETÖ'cü olarak nitelendiremez. Bu çok ağır bir suçlama. Biz FETÖ metö bilmeyiz. Babam, dedem asker. Asker olmaları benim FETÖ'cü olmamı engellerler m? Engellemez, ama yaşantımız ortada. Ben, çocuklarımın gittiği okulları bile araştıran birisiyim" dedi. 

Kurmaylığı kazandıktan sonra askeri üniformayla Karacaahmet Mezarlığı'nda babasının mezarını ziyaret etiğini anlattığı sırada gözleri dolan Osman Nadir Saylan, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner ile de yakın ilişkide bulunduklarını anlattı.

'HUKUK HERKESE LAZIM, BANA BU KADAR ERKEN OLACAĞINI DÜŞÜNMEDİM'

Balyoz ve Ergenekon yargılamaları sürecinde sık sık gündeme gelen 'Hukuk herkese lazım' sözünü ifadesi sırasında hatırlatan Osman Nadir Saylan, "O süreçte çok söyleniyordu. Ben de bunlardan etkileniyordum. Ama bu kadar yakın bir zamanda bana lazım olacağını düşünmedim" diye konuştu.

Hiçbir terör örgütüyle ilişkisinin olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini dile getiren Osman Nadir Saylan, "Bu kadar general ve amiral, darbe yapmak isteseydi, sonucunu siz de tahmin edebilirsiniz. Emir verir, giderlerdi. Darbenin başarılı olmamasının en büyük sigortası biziz. Sayın Cumhurbaşkanı bunu böyle bilsin" dedi.

Darbe girişimini de yemekte bulunduğu sırada bir arkadaşının kendisini aramasıyla öğrendiğini anlatan Saylan, ardından gelişmeleri televizyondan takip ettiğini söyledi. Osman Nadir Saylan, darbe teşebbüsü gecesine ilişkin olarak ise, "Altında Yurtta Sulh Konseyi yazan belgenin geçersiz ve kanunsuz olduğunu düşündüm. Astlarıma böyle emir verdim. Gelen emrin Genelkurmay'dan mı geldiğini, yoksa korsan mı olduğunu başta anlamadık. Evrak Genelkurmay'dan gelse bile bu emre uymayacaktık. Neyin, ne olduğunu anlamaya çalıştık. Memduh Hakbilen'i de sıkıyönetim komutanı olduğu için değil, ne olduğunu anlamak için ve aynı kışla içerisinde bulunduğumuz için aradım. Askeri hattan aradım. Bana cevap vermedi. Ben de ısrarcı olmadım" dedi. 

FETÖ kapsamında tutuklu bulunan Korgeneral Metin İyidil'in de kendisini üst komutanı olarak Ankara'dan aradığını söyleyen Osman Nadir Saylan, "Bana 'Nadir paşa neredesin' diye sordu. Gelen yazıyı kendisine söyledim. Emri dikkate almadığımızı anlattım. O da bana, 'Tabii ki emri yerine getirmiyoruz. Devletin ordusuyuz. Kimsenin adamı değiliz. Gerekirse yanına adam al, ordu komutanını kurtarın' dedi" diye konuştu.

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Duruşma sonrasında Mahkeme Başkanı Oktay Tabur, tahliye taleplerini değerlendirip, Salih Sevil, Mustafa İlter ve Osman Nadir Saylan'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşmayı da 6 Şubat 2017 Pazartesi gününe erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

FETÖ/PDY'nin darbe girişiminin en önemli yerlerinden biri olan ve 'lojistik üs' olarak kullanıldığı belirtilen İzmir'de, 15 Temmuz'un ardından 801 şüpheli hakkında soruşturma yapıldı. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Berkant Karakaya tarafından, tanık ve şüpheli ifadelerinin ardından, 270 kişi hakkında kamu davası açıldı. 53 şüphelinin dosyaları ayrılırken, 481 şüpheli hakkında ise ek kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildi. 1300 sayfalık iddianame, İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. yargılamanın, bir numaralı sanığı FETÖ/PDY'nin lideri Fethullah Gülen oldu. Aralarında Ege Ordusu eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen'in de bulunduğu 270 sanık, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakim önüne çıktı. Davadaki sanıklar arasında, 15 Temmuz öncesi NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57'nci Topçu Tugay Komutanı olan Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı olan Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı olan Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı olan Tümgeneral Ahmet Cural, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı olan Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı olan Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı olan Tuğamiral Süleyman Manka, Amfibi Okullar Komutanı olan Tuğamiral Erdal Ergün, Ege Ordusu Kurmay Başkan Yardımcısı olan Tuğgeneral Hakan Eser, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı  olan Tuğgeneral Veyis Savaş ve Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı olan Tuğgeneral Ersal Ölmez de yeraldı. (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.