Delican: 'Başımız dik, alnımız açık...'

Başkan Delican; mesajında şunları kaydetti; “Biz yola çıkarken doğan bebek, bugün 16 yaşında. O günün umudu, bugünün güvencesi ve yarınların mimarları için çalıştık. Biz; bir insan hayatının başından sonuna; bu topraklarda yaşayan her ferdin bu dünyadan ebediyete varışına kadar yaşamsal her alanında mutlu olmaları için mücadele ettik. Geçmişi,  bugünü ve geleceği; daha müreffeh bir Türkiye özlemi ile birleştiren köprü; gücünü daima milletten alan bir davanın sevdalısı olduk.

16. Yılımızı doldururken; başımız dik, alnımız açık… Çünkü biz; ezenlerin değil, ezilenlerin; adam sendeciliğin değil, büyük ve riskli sorumlulukların; boyun eğişlerin değil, kararlı adımların; çekişmelerin, savaşların değil, uzlaşma ve barışın; bu vatanı satanların değil, sahip çıkanların tarafı olduk.

Bugünden sonra hiçbir şey eskisi olmayacak…

2001 yılının 14 Ağustos günü; liderimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan demişti ki; “ Bugün önemli bir gün; bugün Türk siyaset hayatına kolektif aklın temsilcisi olan bir anlayışın yerleştiği gün olarak geçecek. Parti içi demokrasi geleneğinin yalnızca kuru temenni olarak değil, bir zihniyet değişikliği olarak geçecek. Her yönü ile şeffaf, seçmenin sorgu ve denetimine açık bir siyasi örgütlenme modelinin kurulduğu gün olarak geçecek. Bugün Türk siyaset tarihine; hizmete sevdalı insanların kurduğu AK Parti’nin doğum günü olarak geçecek. Kutlu olsun. Bugünden sonra Türkiye’mizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” …

Hamdolsun ki; öyle de oldu. Tüm engellere, zorluklara rağmen çizgisinden, hedefinden sapmayan bir yol yürüdük, yürüyoruz. 16 yıl boyunca, Allah’ın huzurundan sonra milletimizin huzurunu hesap yeri olarak gördük. Ekonomide; tarımda, sanayileşmede dev adımlar attık. Eğitimden sağlığa; alt yapıdan dönüşüme pek çok büyük reform gerçekleştirdik. Tek vatan, tek millet, tek devlet ve tek bayrak çağrımıza kulak veren aziz milletimizin yüzünü kara çıkarmamak için çalıştık. Kuru gürültüye pabuç bırakmadık, namerde boyun eğmedik. O gün liderimiz neyin sözünü verdi ve milletin desteğini aldıysa, bugün de aynı davanın arkasında ve bizlerin önündedir.

Burası özgür ve temiz insanların ülkesi

İktidara geldiğimiz ilk gün; “ Burası Türkiye; özgür ve temiz insanların ülkesi. Her şey Türkiye için” demiştik. Milletimizin de desteği sayesinde;  devleti ele geçirmek isteyenlere, özgürlüğümüze kastedenlere; temiz ve onurlu insanların yaşadığı bu toprakları ayaklarımızın altından kaydırmak için şeytanın sofrasına oturanlara geçit vermemenin onurunu yaşıyoruz. İstanbul’un fethinden Çanakkale'ye, İstiklal Harbinden 15 Temmuz’a kadar uzanan bu şanlı tarihin neferi olmanın onurunu yaşıyoruz. Komşularımızın, hatta Balkanlar’dan Orta Asya'ya, Kuzey Afrika’dan Güney Asya'ya kadar dünya mazlumlarının gözyaşlarını silen el olmanın onurunu; ötekileştiren, dışlanan, öz yurdunda esaret yaşayanların umudu olmanın onurunu yaşıyoruz.

Anadolu’nun bağrından çıkan ve bugün 80 milyonu kucaklayarak, kişilerin değil Türkiye’nin Partisi olabilmenin gururu ile 16 yılı geride bırakırken şunu söylemek isterim ki; Cumhuriyet’in ve demokrasinin yılmaz savunucusu ve bekçisi olmaktan; hak yolunda, haktan yana ve halk için çalışmaktan; krizler, hainler ve vesayetle mücadeleden; mazlumun gözyaşını dindirip, şehidimizin kanını yerde bırakmamak için teyakkuza geçmekten asla vazgeçmeyeceğiz.

Çünkü biliyoruz ki; kalkınan, özgür ve güçlü bir Türkiye, milli iradenin şemsiyesi altında;  ancak ortak aklın ve kararlılığın eseri olacaktır.