
Yargıtay'dan emsal karar, YSK'dan yargıya 'İşimize karışmayın' mesajı
AK Parti'nin YSK temsilcisi mutlak butlana karşı çıktı. Şimdi de yargı kulislerinde, YSK'nın mahkemeye "İşimize karışmayın" mesajı gönderdiği konuşuluyor. Ayrıca, 2022'de CHP'nin ilçe kongresinin iptali için açılan bir dava, parti içi süreçler tüketilmeden açıldığı gerekçesiyle reddedildi. Yargıtay da bu kararı onadı. CHP'nin kurultayına yönelik davada bu karar emsal olarak gösterilecek.
- Ege Postası
- 28.06.2025 - 16:36
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 38. Olağan Genel Kurulu'na ilişkin davanın duruşması 30 Haziran'da görülecek. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Yüksek Seçim Kurulu'ndaki (YSK) temsilcisi Recep Özel de, 'mutlak butlan' karşıtı bir açıklama yaptı. Özel, "YSK'nın kararını mahkeme bozamaz. Eğer mahkeme bu kararı bozarsa bütün sistem allak bullak olur" dedi.
AK Parti'nin YSK Temsilcisi'nin yaptığı uyarının yanı sıra, kulislerde YSK'nın da yargıya talimat göndererek, "Bu bizim alanımız" dediği yargı kulislerinde konuşuluyor. Ayrıca, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 30 Haziran'da verdiği bir karar da CHP'nin kurultayına yönelik açılan davaya emsal olabilir.
YARGITAY 'ÖNCE PARTİ İÇİ' DEDİ
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 30 Haziran 2022 tarihli ve Esas No: 2021/778, Karar No: 2022/9798 ile kesinleşen kararı, siyasi partilerin kongre süreçlerindeki itiraz usullerine dair önemli bir emsal oluşturuyor. Yargıtay'ın bu yaklaşımı, itiraz süreçlerinin önce parti içi ve seçim mevzuatına göre işletilmesini şart koşarak, mevcut CHP yönetimi lehine bir sonuç doğurabilir.
Söz konusu Yargıtay kararı, CHP'nin ilçe kongresinde yapılan seçimin iptali istemiyle açılan davayı inceledi. Davacı taraf, kongre sürecinde divan oluşumundan oy sayımına, söz hakkı ihlallerinden kota uygulamalarına kadar birçok usulsüzlük yapıldığını iddia ederek seçimin iptalini talep etti.
DAVACIDAN YANLIŞ İTİRAZ
Ancak hem İlk Derece Mahkemesi hem de İstinaf Mahkemesi, davanın esasına girmeden reddetti. Bu ret kararlarının temel gerekçesi, Siyasi Partiler Kanunu, ilgili parti tüzüğü ve Kongre Yönetmeliği'nde belirlenen itiraz usullerinin davacı tarafından izlenmemiş olmasıydı.
Mahkemeler, seçimle ilgili itirazların, tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde yetkili ilçe seçim kurullarına yapılması gerektiğini ve davacının bu yolu
tüketmediğini vurguladı.
KARAR OY BİRLİĞİYLE ALINDI
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi de bu kararı oy birliğiyle onayarak, siyasi parti içi seçimlerde iddia edilen usulsüzlüklere karşı öncelikle kanun ve parti içi düzenlemelerde belirtilen yasal itiraz yollarının eksiksiz bir şekilde tüketilmesi gerektiğini kesinleştirdi. Bu içtihat, mahkemelerin bu tür uyuşmazlıklarda, doğrudan iptal taleplerini değerlendirmeden önce, parti içi ve seçim hukuku mekanizmalarının işletilip işletilmediğini esas alacağını gösteriyor.
YEREL MAHKEME YARGITAY'IN KARARINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK ZORUNDA
Yargıtay'ın bu kararı, şu anda devam eden CHP Kurultayı'nın iptaline ilişkin dava açısından önemli bir emsal teşkil edebilir.
Yargıtay'ın getirdiği "önce yasal itiraz yolları tüketilmeli" ilkesi, eğer CHP kurultay iptali davalarında da benzer bir durum söz konusuysa, yani davacılar iddia ettikleri usulsüzlükleri ilgili mevzuat ve parti tüzüğü uyarınca öncelikle ilçe seçim kurullarına veya parti içi yetkili organlara taşımamışlarsa, davanın esastan reddine yol açabilir. Bu durum, mevcut CHP yönetiminin kararlarının hukuki dayanağını güçlendirecek ve iptal davalarının sonuçlarını doğrudan etkileyecek bir etki yaratabilir.
Karar, siyasi partilerin iç işleyişine yargısal müdahalenin ancak belirlenmiş itiraz usulleri tamamlandıktan sonra mümkün olabileceğini ortaya koyarak, parti içi özerklik ve hukuka uygunluk arasında bir denge kuruyor. Yerel mahkemeler, CHP Kurultay davalarını değerlendirirken Yargıtay'ın bu yeni içtihadını göz önünde bulundurmak durumunda kalacak.
Yorum Yazın