YRP'den Papa tepkisi: Atatürk'ü örnek gösterdi iktidara yüklendi
Papa 14. Leo'nun İznik ziyareti öncesi YRP İl Başkanlığı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yılında Konsil'in 1600. yılı için benzer bir büyük Ortodoks ayinine, 'Türkiye'nin dini ve milli egemenliğine gölge düşürülmesine neden olacağı için izin verilmeyeceği' gerekçesiyle kesinlikle izin vermemiştir" sözleri yer aldı.
- Ege Postası
- 28.11.2025 - 17:43
Papa 14. Leo'nun ziyaretine ilişkin tartışmalar sürerken Yeniden Refah Partili bir grup İznik Gölü kıyısında, uzun yıllar sular altında kalmış Aziz Neofitos Bazilikası’nın kalıntılarının bulunduğu arkeolojik alan yakınına açıklama yapmak istedi.
Kısa süreli bir tartışmanın ardından basın açıklamasına izin verildi.
Yeniden Refah Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Kaygusuz'un okuduğu basın açıklamasında "Katolik Kilisesi lideri Papa 14. Leo'nun, Birinci İznik Konsili'nin 1700. yıl dönümü bahanesiyle, Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos ile birlikte gerçekleştirdikleri ve dün Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeyle zirveye taşınan Türkiye ziyareti, basit bir 'hac' ya da 'turizm' faaliyeti olarak kabul edilemez" denildi.
"SİYASİ AMACI GİZLEMEYE YÖNELİK KILIF"
Ziyaretin siyasi ve diplomatik bir ajandası olduğunu savunan Kaygusuz, " Vatikan'ın resmi açıklamalarında kullanılan dil, ve ilk kez böyle bir ziyaret için düzenlenen, boğaz köprüsüne asılan haç ve İstanbul'u tarassut eden illuminati sembolü göz bulunan ziyaret logosu meselenin tamamen siyasi ve diplomatik bir ajanda taşıdığını açıkça göstermektedir. Vatikan'ın bu geziyi Hristiyanlığın ilk evrensel (ekümenik) buluşması olan ve birinci Konsil'in 1700. yıl dönümünde yapılması nedeniyle 'hac' olarak nitelendirmesi, ardındaki siyasi amacı gizlemeye yönelik bir kılıftır" dedi.
Papa'nın ziyaret programında ilk sırayı dini törenler yerine, Cumhurbaşkanı düzeyinde resmi siyasi temasların almasının, ziyaretin asıl zemininin din değil, diplomasi olduğunu kanıtladığının belirtildiği açıklamada 1453'ten beri bu tür isteklerin reddedildiği kaydedildi.
ATATÜRK'Ü ÖRNEK VERDİ İKTİDARA YÜKLENDİ
Açıklama şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yılında Konsil'in 1600. yılı için benzer bir büyük Ortodoks ayinine, 'Türkiye'nin dini ve milli egemenliğine gölge düşürülmesine neden olacağı için izin verilmeyeceği' gerekçesiyle kesinlikle izin vermemiştir. Ecdadımızın ve Atatürk'ün gösterdiği bu kırmızı çizginin bugün görmezden gelinmesi kabul edilemez. Ziyaretin Stratejik Hedefi odağındaki İznik'teki eski kilise ve şimdiki Ayasofya Orhan Camii'nin sembolik kullanımı, Hristiyan mezhepleri arası uzlaşma adı altında Türkiye topraklarında ekümenik bir diyalog merkezi oluşturma çabasının parçasıdır.
Rahmetli Milli Görüş liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 'Türkiye'miz üzerinde en az üç devletin kurulma planlan yapılmaktadır' demekteydi. Bu devletlerin biri de bugün ekümeniklik iddiasıyla ortaya çıkanların İstanbul-İznik ekseninde hortlatmaya çalıştıkları Vatikanvari Ortodoks Rum devletidir. Fatih'in emaneti olan İstanbul üzerinde plan kuranların planının, bu ilk adımını atma çabasında olanlar karşısında, Kılıçarslanların, Orhan Gazilerin, Fatih Sultan Mehmetlerin, Abdülhamid'in ve Gazi Mustafa Kemal'in selini bulacaklardır. Milletimizin bu topraklardaki bin yıllık egemenliği kimden gelirse gelsin, hiçbir siyasi desise ve tuzağa kurban edilemeyecektir.
"TÜRKİYE'NİN TEMEL YAPISINI HİÇE SAYIYOR"
Ziyaretin en kritik noktasını işaret eden Kaygusuz, "Vatikan'ın resmi açıklamasında, Fener Rum Patrikhanesi'nden ve İznik'teki etkinlikten 'ekümenik' diye bahsetmesidir. Bu ifade, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel yapısını ve taraf olduğu anlaşmalarını hiçe sayan bir meşrulaştırma çabasıdır.
Lozan Barış Antlaşması ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre, İstanbul'da bulunan Fener Rum Patriği, siyasi ve diplomatik hiçbir yetkiye sahip değildir. Patrik, sadece İstanbul'daki Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü bir din görevlisidir. Fener Patriği'nin hukuk önündeki statüsü, Fatih Kaymakamlığı'na bağlı bir din görevlisi olmaktan öteye geçmez" açıklamasında buldunu.
İKTİDARA ÇAĞRIDA BULUNDU
Kaygusuz'un açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:
Bu yetki sınırının dışına çıkılarak 'ekümenik' (evrensel) liderlik iddiasında bulunması, hukuki hiçbir dayanağı olmayan bir saçmalıktır. Fener Patriği'nin tüm Ortadoks Hristiyanların ruhani lideri olduğu iddiası, Fatih Müftüsü'nün kendisini tüm Müslümanların Halifesi ilan etmesi kadar temelsiz ve gerçek dışı bir iddadır. Bu iddia, Türk yargısı ve uluslararası anlaşmalar karşısında yok hükmündedir. Türkiye Cumhuriyeti, kendi topraklarında, kendi meri kanunlarına tabi bir din görevlisine, evrensel bir siyasi yetki atfedilmesine, asla izin vermeyecektir.
Hükümete çağrımız; milli egemenliğimiz asla pazarlık konusu yapılamaz. Bu kabilden dini görünümlü siyasi ziyaretler, toplumsal dezenformasyon oluşturma ve milli birliğimizi zedeleme amacını taşımaktadır. Bu ziyaretin 'turizm' hareketi olarak geçiştirilmesi, meseleyi hafifletmekten çok, tehlikenin boyutunu görmezden gelmektir. Hükümeti, bu ziyareti organize edenlerin gerçek niyetlerini net bir şekilde görmeye ve milli egemenliğimizin kırmızı çizgilerini korumaya davet ediyoruz."


Yorum Yazın