Umutoğulları'ndan çarpıcı açıklamalar: Gruşçu'nun ziyareti, CHP Karşıyaka'daki kriz, Yücel'le ilgili konuşulanlar

EGEPOSTASI – Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir’de yayınlanan 8. Gün programında İzmir siyasetindeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Umutoğulları CHP Konak eski İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yaptığı ziyaret, CHP Karşıyaka İlçe Örgütü’nde yaşanan krizler ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel hakkında CHP Genel Merkez koridorlarında konuşulanlarla ilgili açıklamalarda bulundu. 

GRUŞÇU'NUN SOYER'E ZİYARETİ

Gruşçu’nun CHP Konak İlçe Başkanlığı döneminde önce dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ve ekibiyle, ardından Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la yakın ilişkiler kurduğunu hatırlatan Umutoğulları, “Dolayısıyla şimdi bu Tunç Soyer ziyaretinde şöyle bir mesaj var:  CHP kulislerinde herkesin bildiği gibi Soyer ile Batur’un aralarında rekabet vardı ama CHP Genel Merkezi tavrını Tunç Soyer’den yana kullandı. Abdül Batur da Konak Belediye Başkanı olarak İzmir’e daha yakın bir yerde belediye başkanlığı yapma fırsatı buldu. Parti kulislerine göre Tunç Soyer – Abdül Batur rekabeti aslında hala devam ediyor. Dolayısıyla bu rekabet içerisinde Çağrı Gruşçu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na ziyareti açıkçası Abdül Batur’a bir mesaj olarak algılanabilir. Son aldığım kulis bilgilerine göre Şakir Başak (CHP Konak eski İlçe Başkanı) birlikte bir araya geldikleri ve önümüzdeki süreçte birlikte hareket edecekleri konuşuluyor” dedi. Gruşçu’nun ziyaretini, istifasına neden olan Soyer ve Batur’a yönelik küfürlü ses kayıtları üzerinden yorumlayan Umutoğulları, “Gruşçu’nun bu hamlesi Konak siyasetine yeni bir hareketlilik getirdi. Ama bu küfürlerden sonra önümüzdeki süreçle ilgili Çağrı Gruşçu’ya ne getirir onu hep beraber göreceğiz. Bu hamleyi Büyükşehir'e yakın olma hamlesi olarak görüyorum ama Büyükşehir'de ne kadar takdir görür zaman gösterecek” diye belirtti.

“BATUR’U DA ZİYARET ETMELİYDİ”

Umutoğulları, Gruşçu’nun Soyer’le birlikte Batur’u da ziyaret ettikten sonra paylaşım yapmasının daha doğru olduğunu vurgulayarak “Malum ses kaydında özellikle Konak Belediye Başkanı’na çok ağır hakaretlerin olduğunu düşünürsek, bu paylaşımdan sonra yaklaşık 4 ay içerisinde ben Gruşçu’nun bir özür paylaşımını göremedim. Bunları görmüş olsaydık bugün çok daha farklı şeyler konuşuyor olurduk” ifadelerini kullandı. 

“TUGAY’LA KOÇ ARASINDA SOĞUK RÜZGARLAR OLABİLİR”

CHP Karşıyaka İlçe Örgütü’nde yaşanan sorunlara da değinen Umutoğulları, ilçedeki krize neden olarak “Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’la CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Serdar Koç arasında soğuk rüzgarlar estiğini düşünüyorum” yorumunu yaptı. Geçtiğimiz günlerde Koç’un İlçe Kadın Kolları Başkanı Alev İldeniz’e kendisinden habersiz etkinlik organize ettiği ve bu organizasyona davet edilmemesi gerekçesiyle sert tepki göstermesini hatırlatan Umutoğulları, “Kadın Kolları örgüt içinde özerk bir konumdadır. Kadın kolları atanırken, seçilirken kendi hiyerarşik düzeni vardır. İlçe başkanına, il başkanına bağlı değildir. İl Kadın Kolları’na bağlıdır. Cemil Tugay’ın yapmış olduğu icraatları Karşıyakalı kadınlara anlatmak için etkinlik düzenliyorlar. Ama Karşıyaka İlçe Başkanı ‘Benim haberim olmadan etkinlik yapamazsınız’ diyor. Bunun tek gerkeçesi Karşıyaka Belediye Başkanı’yla İlçe Başkanı arasında bir gerginliğin olması olabilir. Bunun altında yatan gerekçe ne? Bunu Serdar Koç’a sormak lazım. Serdar Koç bu konuda cevap vermek isterse onu ağırlayıp dinlemek isterse bu stüdyoda. Ama açıklama yapacağını düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

“KOÇ’UN ÇOK BAŞARILI OLAMADIĞINI İFADE EDEBİLİRİM”

Serdar Koç’un ilçe başkanlığına seçilmesinde Tugay’ın büyük katkısının olduğunun altını çizen Umutoğulları, “İlçe başkanlığına iş dünyasından önemli bir ismin aday olması parti açısından çok sempati toplamıştı. Ancak sonraki süreçte iş dünyasından gelen Serdar Koç’un çok başarılı olamadığını ifade edebilirim. Karşıyaka’da çok aktif olamadığını içine kapanan, kendisiyle barışık olmayan bir yapıda olduğunu gördük. Özellikle Serdar Koç’un ilçe başkanı olmasından 5-6 ay sonra örgütte çok ciddi sorunların oluştuğunu, dışarıya yansımamasının en önemli sebebinin ise Cemil Tugay’ın tavrından kaynaklandığını düşünüyorum. Seçildikten sonra aynı mahalleden seçilmiş delegeyi (Hülya Erbil) ilçe sekreteri yapıyor. Ancak İlçe başkanıyla anlaşamdığını gerekçe göstererek isitifa ediyor. İlçe sekreterini değiştirip Beyzanur Bektaş’ı getiriyorsunuz Bir süre sonra o da ilçe başkanıyla sorun yaşadığını ve bu nedenle bir uyuşma olmadığını, ilçe başkanının kendi kafasına göre bir yönetim sergilediğini ve yönetimle koordinasyon sağlanamadığını düşündüğü için istifa ediyor” diye ekledi.

ÖRNEKKÖY’DEKİ PROTESTOYLA İLGİLİ ÇARPICI İDDİA 

Öte yandan Umutoğulları, programda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz yılın Mart ayında temel atma töreni için geldiği Karşıyaka’nın Örnekköy mahallesinde uğradığı protestonun perde arkasıyla ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu: 

“Bir ilçe başkanı düşünün, partisinin genel başkanı ilçeye ziyaret yapacak. Bu ziyarette ilçe başkanının görevi nedir? Örgütü hazırlar, kendi partisinin genel başkanını örgüt içerisinde en iyi şekilde karşılamak için çaba gösterir. Bu ilçe başkanı ne yapıyor? Bu ilçe başkanının damadı olan ve İzmir’de bir yerel gazete sahibi olan kişi - bunu kanıtlarıyla ispatlayabilirim ki - o mahallenin muhtarını arayarak genel başkan geldiğinde eylem yapmasını ve eylem yapılırken aynı zamanda kayınpederi olan Serdar Koç’un eylemi durduracağını ve onu dinlemesini söylüyorlar. CHP Genel Başkanı geliyor, eylem yapılıyor ve Serdar Koç gelip eylemi durduruyor. 

Ertesi gün yine aynı gazetede Serdar Koç’un damadı, bir başlıkla ‘Ya Serdar Koç olmasaydı?’ diye başlayan övgü dolu sözlerle, kayınpederinin aslında oradaki eylemde önemli rol aldığını ve genel başkanın sıkıntı yaşamaması için nasıl çaba gösterdiğini ifade ediyor. Oysa ki aynı eylem bütün iktidar kuruluşlarında Kılıçdaroğlu’na protesto diye günlerce konuşuldu. CHP Genel Başkanı’na, Genel Merkez’e ve CHP’nin poltikalarına ciddi zarar verdi. Bu söylenenler doğruysa, Karşıyaka İlçe Başkanı’nın, partisinin genel başkanına karşı yaptığının açıkçası partiye ne kadar zarar veridiğini ortaya koyuyor. 

Önümüzdeki süreçte bununla ilgili CHP Genel Merkezi’nin bir yaptırımda bulunacağını düşünüyorum. Bulunmasa bile önümüzdeki süreçte milletvekili seçimlerinde milletvekili olmak için istifa edeceği iddia edilen Serdar Koç’un önüne fatura olarak geleceğini düşünüyorum. Karşıyaka’da yaşananlar doğruysa vahim bir durum olduğunu ve CHP’nin özellikle İl Başkanı’nın yapılan bütün şikayetlere rağmen sessiz kalmasını da açıkçası çok anlamış değilim.”

Umutoğulları programda son olarak CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’le ilgili Genel Merkez kulislerinde konuşulan iddiaları gündeme getirdi. 

“YÜCEL’İN GÖREVDEN ALINMASI KONUŞULUYOR"

Son dönemde istifa veya görevden almayla ilçe başkanlarının değişmesinin Yücel’in varlığının CHP içinde tartışılır hale getirdiğini belirten Umutoğulları, “Ben burada özellikle il başkanı ve il yönetimiyle ilgili CHP’nin İzmir’de ciddi sorunlar yaşadığını ve yaşamaya devam ettiğini görüyorum. İktidarlığı hedefe koymuş bir partinin bu kadar güçlü olduğu yerde bu kadar sorun yaşıyor olmasını da çok anlamış değilim. Parti genel merkezinin yaşanan bu kadar sorunlara ragmen İzmir’de bu konuyu irdelememesini de çok anlamış değilm. Ama şunu biliyorum, çok uzun süre Kemal Kılıçdaroğlu’nun prensi olan Deniz Yücel’in artık il başkanlığının da tartışılıyor hale geldiği, özellikle önümüzdeki süreçte il başkanını görevden alınma durumunun bile görüşüldüğü ve CHP Genel Merkezi’nin yaptırım uygulayabileceği konuşuluyor. CHP içerisinde önümüzdeki süreçte çok daha farklı dengelerin oluşabileceğini düşünüyorum” dedi.

“İLÇE KONGRELERİ BİR AN ÖNCE YAPILMALI”

Umutoğulları ayrıca yapılması beklenen ilçe kongrelerinin tarihinin belirsizliğini korumasıyla ilgili eleştirilerde bulunarak, “Deniz Yücel’in bu yaşanan krizlere rağmen bu kadar yumuşak bir şekilde geçiştirip, seçim yapılması ilçelerde hala seçim takvimini açıklamamasını da anlamış değilim. İl Başkanı’nın atadığı isimleri arayarak ‘Siz ne zaman hazır olursanız, bana söylerseniz. Ben o zaman seçim tarihin açıklayacağım’ dediği, bunun parti içerisinde ciddi huzursuzluk yaratıtğı konuşuluyor. Deniz Yücel gibi bu genç yaşında önemli işlere imza atmış bir ismin sadece kendisine yakın olan bir örgütlenme içerisinde olması önümzüdeki süreçle ilgili bir siyasi kariyer planlamasında kendisine çok zarar vereceğini düşünüyorum. CHP içerisinde kangrene dönmüş ilçe başkanlığı seçiminin bir an önce yapılmasının kendisi için de faydası olacğaını düşünüyorum. Bunu yapmadığı sürece CHP kulslerinde konuşulacağı ve kriz yönetemeyen il başkanı olarak tartışılacağını düşünüyorum. Bunun yanında Büyükşehir cephesinde kendisiyle ilgili oluşmuş bir cephenin de bütün bunları bir ele alıp sürekli Genel Merkez'e pompaladığını düşünürsek, İl Başkanı'nın önümüzdeki süreçte adımlarını çok dikkatli bir şekilde atması gerektiğini düşünüyorum" cümleleriyle sözlerini noktaladı.