Dolar 39,3936
%0.08
Euro 45,6376
%0.23
Altın 4.291,900
%0.17
Bist-100 9.350,00
%0.41

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Tugay’dan İzmir halkına ‘söz’: Kimsenin yakını belediyeye alınmayacak!

Tugay’dan İzmir halkına ‘söz’: Kimsenin yakını belediyeye alınmayacak!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir halkına namus sözü verdiğini belirterek, “Bundan sonra İzBB’ye bir personel asla herhangi bir partiden olduğu için alınmayacak. Herhangi birinin yakını olduğu için alınamayacak bürokratın ya da bir siyasetçinin yakını olduğu için alınmayacak. Bu benim İzmir halkına namus sözümdür. Bundan sonra İzBB personel ihtiyacı olduğu için alınacak. Belediyenin içinde kurulacak komisyon ile işe alım yapılacak.” dedi.

  • Ege Postası
  • 12.06.2025 - 12:01
  • Güncelleme: 12.06.2025 - 16:28

ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Egemenlik Evi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. 

Tugay; Büyükşehir’in iştiraklerinden İZDOĞA’dan 800, İZULAŞ’tan 100 ve İZBETON’dan 100 işçinin işten çıkarılmasıyla ilgili açıklama gerçekleştirdi. 

“HALKIMIZ ŞEFFAFLIK TALEP EDİYOR”

Tugay, “Bildiğini gibi geçen haftalarda yaşadığımız bir toplu iş sözleşmesi süreci oldu. Bu süreçte belediyenin de açıkçası içinde bulunduğu durumu insanlarımızla paylaşmaya çalıştık. Planlı olmayan bir süreç içerisinde sahadaki problemleri düzeltmek adına gösterdiğim bir çaba bizi de bu konuya dahil olan herkesi de bazı sınırların dışına çıkmaya itti. Açıkçası yaşadığımız sorunlun dönem sonrasında bana şunu kesin olarak gösterdi ki halkımız şeffaf bir yönetim talep ediyor. Kamunun şeffaflığına hiç olmadığı kadar ihtiyaç var. Bilgilendirmemizi eksiksiz yapmamız için ve açıkçası kararları halka birlikte almamızı gerektiğini belirtmek isterim.  Sendika ile olan anlaşmazlık döneminde,’ iki tarafsız ve çekişme halindeyiz’ söylendi ama böyle görmediğimi söylemek isterim. Ben sendikamızla ve çalışanlarımıza karşı karşıya olduğumuzu görmüyoruz. Biz aynı tarafız. Halkımıza hizmet etmeye çalışan tarafız. Sendika da çalışanların haklarını kendi penceresinden savunmaya çalışıyor. Ben çalışanlarımızın haklarını onların elinden almak için yola çıkmış bir belediye başkanı değilim. Onların emeklerine saygım var ve hepsi benim için çok değerli. Benim de halkımızın da o arkadaşlarımızın çalışmalarına ihtiyacı var. Bizler sosyal demokrat insanlarız, çalışan insanların çalışmalarını belli güvencelerde devam ettirmelerini elbette savunuyoruz. Bunlar için mücadele eden sendikalar de demokratik toplum yapısının vazgeçilme unsurudur. Ben sendika düşmanlığı yapılmasını da reddediyorum. Ama diğer tarafından hepimizin yüzleşmesi gereken sorunlar var. Oralarda maalesef sendikaların da kamuda çalışan arkadaşlarımızın hataları var. Herkes hatalarıyla yüzleşmeli. Ve ortak bir çaba içinde olmalı” ifadelerine yer verdi.

“BEN GELDİĞİMDE 37 BİNDİ ŞİMDİ 34 BİN”

Tugay bazı rakamlar vermek istediğini belirterek, “Daha önceden açıklamıştım. 2019 yılında İzBB’nin 26 bin 500 civarında çalışanı vardı. 2024’te ben devraldığımda zaman 37 bin 700 çalışan vardı.  Ben de bazı sendika yöneticilerince ve başka kişilerce sen kaç kişi aldın diye suçlandım. Bazı pozisyonlar var. Oralarda personel eksiliğiyle hizmet yapabilmeniz mümkün değil. Temizlik, park bahçe yol gibi alanlarda personel eksiliğini kabul etmemiz mümkün değil. Otobüs şoförü yoksa almak zorundasınız. Tabi ki istihdam yaptık. 37 bin 700 personelle aldım 34 bin 218 şu an personel sayısı. Geçen süre içinde azalttığımız rakamı hesaplayabilirsiniz. Bu arkadaşlarımızın 28 bini işçi. 6 bini memur. Sizinle paylaşmak istediğim diğer rakam bütçe ile ilgili. Ne zaman personel maliyetinden bahsetsek bize başka işlerden bahsedenler var. Bunların kısılmasının daha öncelikli olduğunu söylüyorlar. Yoğun bir çaba gösterdiğimiz diğer konu tasarruf konusu. Gereksiz harcamalarla ilgili çok sıkı tedbirler aldık ama özellikle ocak ayından itibaren vergi ve SGK kesintilerinden doğan borçlardan beri temel hizmetleri ve sosyal yardımları kısmayarak hizmet etmeye devam ediyoruz.” diye konuştu. 

“ANKARA’DAN OLUMLU SONUÇ ALAMADIK, DAVA AÇTIK”

Gelirle ilgili bilgi veren Tugay, “Bizim temmuz ayında hazine ve İller Bankası’ndan gelen gelirimiz 3 milyar 800 milyon TL. Bunun dışında bazı gelirlerimiz var ama temelde gelirlerimiz budur. Bu gelirim 3,5 milyarlık kısmı işçilere ve SGK ile vergilere verilecek. Sözleşmeli memurlara ve memurlara 850 milyon TL. Bunun yanına hangi gideri kısınca bütçeyi rahatlatabiliriz bilmiyorum ama bütçedeki böylesine oran sürdürülemez. Bunu herkes görmeli ve anlamalı. Baktığımızda eksideyiz. Burada bir önlem almak zorundayız. Daha önce sendika ile anlaşmazlığımızı anlatmaya çalışmıştım. Bizde iki örgütlü sendika var biri DİSK Genel-İş diğeri TÜRK-İŞ’e bağlı Belediye-İş. Temel anlaşmazlık benden önceki başkanın Belediye-İş ile imzaladığı o sözleşme oldu. ‘Oradaki artışı biz de istiyoruz’ dendi. Onun da nedeni diğer sendikaya bağlı çalışanların yüksek ücret almalarıydı. Bizler bu sürecin buraya gitmemesi için yoğun çaba gösterdik. Her şeyden önce Genel-İş sendikasının yöneticilerine böyle bir rakama imza atamayacağımızı ve yükün altından kalkamayacağımızı anlattık ama onlar aynı noktada kaldı. Bizler de Belediye-İş’in sendika yöneticilerine gittik, artışların belediye bütçesini anormal olarak zorladığını diğer sendikanın da talepleriyle anlaşmazlık noktasına geldiğini söyledik. Ne yazık ki ne İzmir’deki şube yöneticileri ne de Ankara’daki yöneticilerden olumlu sonuç alamadık. Hakkımızı hukuk yoluyla aradık, dava açtık ve devam ediyor. Bu ücret artışının günün şartlarına uygun olmadığını güncellenmesini gerektiğini söyledik ancak dava sonuçlanmadı. Bu tür süreçlerde mahkeme genelde TİS’e müdahil olmuyor. Bu nedenle de sonuç alacağımızı düşünmüyorum.” dedi.

“İŞTEN ÇIKARILACAK İŞÇİLERİN SORUMLUSU SENDİKADIR!”

Tugay sendikaya söylediklerini açıklayarak, “Eğer bu durumu düzeltemezseniz sizin üyeniz olan bazı çalışanlarla yolumuzu ayırmak zorunda kalacağız. Eğer bu tür önlemler almazsak belediyeyi sürdürebilmemiz mümkün değil. Şu ana kadar maalesef olumlu bir dönüş olmadı. İlgili iş yasasından aldığımız mevzuat hakkıyla bir ay öncesinden bildirimde bulunduk. Bugün yaklaşık bin 30 çalışanla yollarımızı ayırmak için resmi prosedürü yerine getirmek için bulunuruz. Değerli kamuoyuna şunu demeye çalışıyorum. Belediye iş sendikası belediyeyi ve halkı düşünmeden içinde kendi ekmeklerini kazandıkları kurumu düşünmeden bu düşüncede olursa bundan sonra işten çıkarılacak içişlerin sorumlusu sendikadır. Sendika şunu yapıyor; Çalışanların yüksek ücret alabilmesi için bir grup çalışanı feda ediyor. Çalışmaya devam ediyorlarsa sorumluluk içine girmeleri gerekiyor. Eğer yapmazlarsa bazı çalışanlar işini kaybedecek. Başka çaremiz olmadığı için bazı çalışanlarımızın işine son vermek zorunda kalacağız. Belediye iş sendikasında çalışan arkadaşlarımız açısından en düşük maaşlar şu an da 80 bin TL civarında, eylül ayından itibaren 130 bin TL civarında maaş alacaklar. İşveren maliyeti şu an çalışan başına 143 bin TL, eylül ayından itibaren 185 bin küsur TL olacak” diye açıkladı.

TUGAY’DAN SOYER’E: “O SORUMSUZ İMZANIN ESERİ”

Tugay sendikanın sorumluluğu almak zorunda olduğunu belirterek, “Belediye-İş Sendikası yöneticisi ‘önce bankamatikleri işten çıkartsın’ demiş. Benim bildiğim belediyede bankamatik yok, benim bilmediğim bir ismi biliyorsa söylesin hemen çıkartayım. Böyle bir iftirayı kabul etmiyorum. Böyle sorumluluktan kurtulamazlar. Türkiye’de kimsenin almadığı bu maşaları diğer işçileri mağdur edemezler. Bu seçimden önceki sorumsuzluktur. Eğer birileri işini kaybediyorsa bilinsin ki bir o sorumsuz imzanın ve diğer tarafın eseridir. Biz İzmir’e yakışır bir belediye hizmeti sürdürmek zorundayız ve başka çaremiz kalmadığı için bu kararı alıyoruz. Halkımızın haklı isyanı ve itirazları oldu. İhtiyaç olmadığı halde belediyenin personel alındığı söylendi.  Bana belki on binlerce vatandaşımız bunu söyledi.” dedi.

“BELEDİYEYE BUNDAN SONRA SİYASİ PARTİYE YAKIN OLDUĞU İÇİN İŞÇİ ALINMAYACAK!”

Tugay belediyeye işçi alımıyla ilgili, “Bayram tatili boyunca başkanımızın üzüntüsünü yaşarken kafamda hep ‘Halkın bu çağrısına nasıl karşılık verelim?’ sorusu vardı. Bazı kararlar aldık. Bundan sonra İzBB’ye bir personel asla herhangi bir partiden olduğu için alınmayacak. Herhangi birinin yakını olduğu için alınamayacak bürokratın ya da bir siyasetçinin yakını olduğu için alınmayacak. Bu benim İzmir halkına namus sözümdür. Bundan sonra İzBB personel ihtiyacı olduğu için alınacak. Belediyenin içinde kurulacak komisyon ile işe alım yapılacak. Başvuran herkesin başvuruları o komisyonca değerlendirilecek. En başarılı olacağına inandığımız insanı alacağız. Bununla da kalmayacağız. Dünyada örneği var mı bilmiyorum ama Türkiye’de bir ilk. Arka planda bu işi denetleyecek halk komitesi de kuracağım. Kamuda deneyimi olan insan haklarında denetimi olan bir havuz olacak ve insanlar oraya gönüllü olarak başvuracak. Bu kurul, istihdam kurulunun verdiği kararı denetleyerek bana raporlayacak. Herhangi bir şeyde yanlış olunca ben mücadele edeceğim. Bundan sonra böyle bir dönem olacak.” İfadelerine yer verdi. 

“ASGARİ ÜCRET İÇİN DE SOKAĞA DÖKÜLÜN”

Türkiye’ye örnek olmasını umduğunu belirten Tugay, “Başka türlü bu yanlışlardan kurtulamayacağız. Şeffaflığı sağlayacağız. Bundan sonra yapacağımız her türlü harcama halkımızla paylaşılacak. İzBB hiçbir bilgiyi gizlemeyecek. Sendikalarımıza halkımızın da düşünceleri olarak tekrar hatırlatmak isterim. Lütfen adil olun. Asgari ücretin ve emekli maaşının bu kadar kötü olduğu ortamda aynı şekilde sokaklara dökülmelisiniz. İçinde bulunduğunuz durumun fırsatlarından faydalanarak belediyeye yakınlarınızı sokmamalısınız. İzBB’de çalışan sendika yöneticilerinin tamamını da işten çıkaracağız. Bu benim görevim. Bundan sonra hatalarla ilgili üzerimize düşeni yapacağız.” diye konuştu.

KURULTAY DAVASI: “İDDİANAMEDE KANIT YOK!”

Kurultay davasıyla ilgili Tugay, “CHP’nin kurultayının iptaliyle ilgili açılmış davada adım geçti. Pek çok insan adımın neden geçtiğini anlamadı. Eklerini saymadığımız zaman 40 sayfalık bir iddianame var. Bu iddianamede sadece bir kişi var. O da maalesef İzmir’den seçilmiş kişi. Bu kişi benim adımı geçiriyor ve ‘bir şey yaptığını duydum’ diyor. ‘Bir para dağıttıklarını duydum’ diyor. ‘Görmedim bir kanıtım yok sadece duydum.’ İddianamenin tamamında böyle söylüyorlardı demekten başla bir şey yok. Bizim için suçlayama neden olacak kanıt yok. Sadece iftiracı olduğunu düşündüğüm bir kişinin iftira için bulaştırmaya çalıştığı bir çamur var. On kişiye dava açtık. Bir savunması var o da ben duydum diyor sadece. Benim adımı bulaştırdığı kurultay davasının özeti budur. Ben tertemiz bir çabayla ne yaptıysam yaşadım ve bu günlere geldim. CHP’nin kurultayında hiçbir yolsuzluğun içinde olmadı CHP kurultayının da böyle bir ortamda olmadığına da emini. Bizler partimizin yönetiminden sorumlu siyasetçileri olarak üzerimize düşeni yaptık. Yaşananlar herkesin gözünün önündedir. Eğilip bükülmeye niyetimiz yok. Halkımızın desteğine çok ihtiyacımız var. Geleceğimizin insan hakları açısından teminat altında olmasını isteyen herkes siyasetçisine de hukukçusuna da sahip çıkmak zorunda. Böyle olduğuna inanıyorum. Yargı mensuplarımızın saygın insanlar olduğuna hiçbir şüphem yok. Önümüzdeki aylar yıllar bu ülkeye kimin sahip çıktığıyla ilgili bir süreç olacak. Doğru tarafta olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” dedi.

“900’ÜN ALTINDA İSTİHADAM OLDU”

Tugay bugüne kadar kaç işçinin işe alındığıyla ilgili, “Bin 900’ün altında istihdamımız oldu. Ama onları da zorunlu ihtiyaçlardan aldık. Belediyede büro elemanı çok saha elemanı azdı. İlaçlama, park bahçelere takviye ettik. Evlerden atık toplama, anaokulu gibi hizmetlerimiz var. Buralarda istihdam yaptık. Dengesiz bir dağılım vardı. Pozisyon değişikliği de istedik, kabul etmeyenlerle yolları ayırdık. Emekli olanlar da oldu onların yerine alım yaptık.” dedi.

"TÜRKİYE'DE EN YÜKSEK ÜCRETİ VEREN BELEDİYENİN YÜZDE 40 ÜSTÜNDE"

Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Tugay, Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezinin personel ile ilgili sürece dair tutumuyla ilgili soruya, “CHP Genel Merkezi, sendikal haklara, çalışanların haklarına, işçilere, işçilerin ücret politikalarına çok duyarlı. Buralarda partinin yanlış yorumlanmasını istemiyorum. Ama bütün bu rakamlarla İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bir haksızlık yapıldığını baştan beri gördüler. O nedenle üstümüzde hiçbir baskı kurulmadı. CHP’li belediye başkanlarının hiç değilse Türkiye’deki belediye başkanlarının üçte biri beni aramıştır. Kendilerindeki ücretleri söylediler. Şu an verdiğimiz rakamlar, Türkiye’de en yüksek ücreti veren belediyenin yüzde 40 üstünde. Bu maaşları kimseye fazla görmüyoruz. Ama asgari ücretler, memurlar açısından da bir denge problemi var. Kendi bütçemize baktığımızda bunu sürdürülemez görüyoruz. İstiyoruz ki, enflasyon da olmasın, alım gücü de düşmesin, biz de her zaman verebildiğimizin en üstünü verelim. Ülkenin bu kötü ekonomik tablosunda İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesi altüst olsun, hizmet yapmayalım diyemiyorum. Bu yükü beraber taşımamız gerektiğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı. 

"BU SİYASET FIRSATÇILIĞINA ÇOK TEPKİLİYİM"

Sürece ilişkin İzmirlilerin tepkisine ilişkin soruyu yanıtlayan Başkan Tugay, “İzmirliler sizlerin de takip ettiği gibi sadece sorumlu bir belediye başkanı tutumu içinde olmamı saygıyla karşılıyor ve destekleyici tavır içindeler. Bu durumu kendi siyasetleri açısından bir fırsata çevirmek isteyen bazı siyasi güçler var. Hatta birebir belediye önündeki işçileri kışkırtmaya çalışan bazı partiler oldu. Bunları sorumsuz olarak nitelendiriyorum. Kamu sorumluluğu, devlet sorumluluğu, halkına karşı sorumlulukları olması lazım. Verdiğimiz rakamların düşük olduğunu iddia eden varsa, diğer belediyelerde verilen rakamlarla bize gelsinler. Neden onların bizden düşük aldığını açıklasınlar. Neden bu fedakârlığı sadece İzmir yapıyor? Neden sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyor? Bunu açıklasınlar. Bu siyaset fırsatçılığına çok tepkiliyim, çok rahatsızım. İzmir gibi kamuoyunun bilinçli olduğu, böyle konularda duyarlı olduğu bir şehirde yaşıyoruz. O nedenle bu şehrin belediye başkanı olmaktan onur duyuyorum”  ifadelerini kullandı.

"HİZMETTE AKSAMA OLMAYACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ KİŞİLERİ ÇIKARACAĞIZ"

Sendika yöneticilerinin yakınlarının belediyede istihdam edilmesine ilişkin soruya yanıt veren Başkan Tugay, “Tespitlerimizi yaptık. Herhangi bir adaletsizlik yapmak istemiyorum. Çalışanlar arasında gerçekten ihtiyacımız olan arkadaşlarımız olabilir. Çıkarılacaklar konusunda net bir rakam söylemeyeceğim. Ama net bir sorun var. Bu sorunu gidereceğiz. Görevden ayrıldıkları zaman hizmette aksama olmayacağını düşündüğümüz, bazı pozisyonlarda atıl gibi görünen performans açısından belediyeye fazla katkısı olmadığını düşündüğümüz kişileri çıkaracağız” dedi.

"HERKESİN ZİHNİYETİNİ DEĞİŞTİRMESİ LAZIM"

Çalışan sayısının 30 bini aşmaması gerektiğini söyleyen Başkan Tugay, “İşe devam pirimi ve rapor almama primini Genel İş ile yaptığımız sözleşmeden çıkardık. Belediye İş Sendikası’nın sözleşmesinde işe devam pirimi ve rapor almama primini ne yazık ki sürdürüyor. Önümüzdeki ocak ayından itibaren onlarla olan toplu iş sözleşmesi sürecinde oradan da kaldıracağız. Ama gönül istiyor ki bu adaletsiz primi o gün gelmeden bugün kaldırsınlar. Bunları da onlardan bekliyoruz. Bu Belediye İş’in koyduğu bir şey, Genel İş de takip ediyor” şeklinde konuştu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.