Sendikadan Tugay’ın açıklamalarına yanıt: Sokağa inince DİSK’in çöp toplayınca sizin işçiniz oluyor!

EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, NEO TV ekranlarında yayınlanan Yağız Barut ile Açık Söz programına katılarak gündemdeki işçi eylemleri ve sendikanın sürece ilişkin tutumuyla ilgili kritik açıklamalarda bulundu.

DİSK Genel 1,2,3 ve 9 No’lu şube başkanları ise Tugay’ın açıklamaları karşısında basın açıklaması gerçekleştirdi.

DİSK Genel 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, “Bürokratlar büyük ihtimalle Cemil Başkan'ı yanlış bilgilendiriyorlar. Biz kendisiyle oturup konuştuğumuzda alacaklı kalemlerimizi saydık. Hatta biz 6 dediğimizde kendisi 5 demişti. Çünkü gelen ayı söylememişti ama bugün basında açıkladığında ‘3 kalem alacaklar var. Fazla bir şey değil’ gibi söylemlerde bulundu. Kamuoyuna Cemil Başkan'ın verdiği bilgiler değil de bizim gerçek yaşadığımız, 4 aydır alamadığımız sosyal haklarımızı söyleyeceğim. Bu ayla birlikte ödenmesi gereken normal şartlarda ayın yedisinde ödenmesi gereken iki tane ikramiyemiz var. Üç aylık gıda kartımız var. Bir tane Kasım ayında ödenmesi gereken TİS geriye dönük farkımız var. İki aylık mesaimiz var. Eylül ayında okulların açılmasıyla Ekim ayındaki alacağımız maaşla ödenmesi gereken öğrenim yardımı var” dedi.

“HAKKIMIZI ARARKEN CEZA OLACAKSA ÇEKMEYE RAZIYIZ”

9 kalemleri olduğunu belirten Gül, “Bir de şu var, bürolarda çalışan arkadaşlarımızın mesaileri ödenmedi. Sadece sahada çalışan arkadaşlarımıza ödendi. Vasfında büro personeli yazan arkadaşlarımızın mesaileri ödenmedi. Yani Cemil Başkan dediği gibi bizim 2-3 kalem alacağımız yok. Bürokratlar Cemil Başkan'a doğru bilimi vermek zorunda. ‘Sendika masadan kalktı dedi’ Cemil Başkanımız. Evet kalktık. Çünkü bizim önümüze işçi arkadaşlarımızın yaşamış olduğu sıkıntıya çözüm sunacak bir öneri sunmadılar. ‘Sadece İZENERJİ’ye bir miktar paraya yatıracağız’ dediler. Diğer şirketlere herhangi bir ödeme yok. Bu teklifle masadan kalktık. Telefonla bizi dönüş yaptılar. ‘Pazartesi günü İZENERJİ’ye çarşamba günü de diğer şirketlere maaş farklarını ödeyeceğiz’ dediler. Maaşımızın zaten tartışma konusu olmaması gerekiyor masada. Bu nedenle biz diğer alacaklarımızda herhangi bir sonuç olmadığı için o masadan evet Cemil Başkan’ın dediği gibi kalktık. Biz anayasal hakkımızı kullanıp eylem yapıyoruz..Cemil Başkan'ın da onlarca hukuksusu var. ‘Sosyal haklarımızla ilgili ödeme yapılmadığında işçi işten kaçınma hakkını kullanabilir’ diyor. Bunu bizden daha iyi bilen hukukçuları var. Bunları bildik herhalde bugün işçi sokağa geldiğinde. ‘İşçiye şu an ceza vermedik ama yarınlarda ceza veririz’ gibi söylemler. Gerçekten bir sosyal demokrat belediyecilik anlayışına yakışmayan söylemler. Bizi burada cezalandırmak hiç kimseye yakışmaz. Biz burada hakkımızı arıyoruz. Bu hakkımızı ararken de dedikleri gibi cezalar olacaksa da biz o cezayı çekmeye razıyız. Ve karşısında mücadele edeceğimizin de bilinmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

“ZİYARET EDENLERDEN TEK BİR TALEBİMİZ OLDU…”

Baro'dan, Tabip Odası'ndan, KESK'ten, TÜRK-İŞ’ten TMMOB’dan kendilerine yapılan ziyaretlerle ilgili Gül, “Bugün Cemil Başkan'ın ‘oralara gidip fotoğraf çektirip beni cezalandıracaklar mı? Dize getireceklerini mi sanıyorlar’ gibi söylemi gerçekten hoş bir söylem değil. Biz burada bir savaşta değiliz. Sendika olarak şov yapma gibi bir derdimiz de yok. Yarınlarımızda burada tekrar koltuğumuzu koruyalım gibi bir düşüncemiz de yok. Tek bir derdimiz var. Buradaki 350 arkadaşımızın işine dönmesi ve sosyal haklarımıza ilgili kısa vadeli bir ödemeyle takvim yapılması. Bu bizim burada şov yaptığımız anlamına gelmez. Baro ve diğer emek ve demokrasi güçlerinden tek bir talepimiz oldu. Kurulmayan bir masa var. Bu masayı bize kurar mısınız diye ricada bulunduk ama farklı anlaşılmış. İçimizde veya alanda çalışan arkadaşlarımızla ilgili ‘vatandaşa küfür eden işçiler var’ dedi Cemil Başkan. Vatandaşa küfür eden işçi varsa şirketlerimizin disiplin kurulu var. Eğer bir işçi vatandaşımıza küfür etmişse zaten biz sendika olarak o arkadaşımızın zaten yanında durmayız. Biz burada vatandaşla barışık bir şekilde gidiyoruz ama bu terbiyesizi yapan bir arkadaşımız da varsa disiplin kurulları vardır” diye konuştu.

“BÖYLE BİRİLERİ VARSA NEDEN DİSİPLİNE GİTMEDİ?”

Gül konuşmasının devamında, “Evet yakışık olmayan gene bir söylem var. Bir film izleniyor gibi. Bu cümle gerçekten yakışmadı. Yani bizim belediye başkanımızın böyle bir cümleyle vatandaşa buradaki bizleri, bu zihniyette olduğumuzu göstermesi hiçbir şekilde kabul edilir yanı yok. Böyle bir arkadaş varsa bugün disiplin kurullarında neden cezalandırılmadı? Biz bununla hiç karşılaşmadık. Söylemlerin pratikte uygulanması gerekiyor. Pratikte uygulanmıyorsa bunun sorumlusu biz sendikacılar ve buradaki emekçiler değiliz. Bu söylem gerçekten yakışmadığını buradan iletmek istiyorum. ‘6 ayda 22 gün rapor alanlar var’ dedi. Bunlar varsa getirsinler, alıştırsınlar art niyetli bir şekilde alınmışsa Az önce de söyledim bunların hepsinin disiplin kurulunda görüşülmesi gerekiyor ama maalesef bu elimize daha gelmedi. Son olarak da şunu söylemek istiyorum. Engelli arkadaşımız burada. ‘Engelli midir nedir bilmiyorum’ gibi söylem yaptı Cemil Başkanımız. Engelli mi değil mi ne olduğunu şirketteki alacağınız raporla görürsünüz. Arkadaşımız yüzde 80 engelli olduğunu bilinmesini isterim. Biz bu kavgalara bu tartışmalara girmek istemiyoruz. Bizim tek bir derdimiz var burada bir an önce bu sorun ortadan kaldırılması. Bunu yaparken de konular farklı farklı yerlere gidiyor. Yer yer bizi siyasetin içine sokmaya çalışıyor. Yer yer kirli bir izlenim göstererek buradaki işçileri farklı bir gözle halkımıza gösteriyor. Bu hoş değil. Bununla ilgili kamuoyunun bilgisini sağlamak için bugün bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık” dedi.

“SOKAĞA İNDİĞİ ZAMAN DİSK’İN İŞÇİSİ OLUYOR, ÇÖP TOPLAYINCA SİZİN”

DİSK Genel İş 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, “Bir iki konunun ben altını çizmek istiyorum. Sayın Cemil Tugay'ın bu işçinin haklı talebini başka bir platforma çekip hiç hoş olmayan İzmir halkına yüzümü dönüp ‘Bunlar bu filmleri izliyor’ denmesi hiç hoş bir şey değil. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaklaşık 35 bin emekçinin olduğu bir yerde, 4,5-5 milyonluk nüfusu olan İzmir'de tutup bu insanları hepsini aynı kefeye koyarak halka bunu böyle anlatması çok hoş bir şey değil. Gerçekten belediye başkanımızın o anki söylemine akıl ermiyor. Sorunumuz şu anda mevcut 350-400 arkadaşımızın havuzda tutularak ekmeğinden aşından olması. Aylardır ücretlerini alamayıp bir sürü kartları ev kiraları, elektrik borçlarının ödeyemedikleri pozisyonda biz sokağa inmiştik. ‘Bizim seçimler yaklaşıyormuş da ondan sonra hep sokağa inmişiz’ Biz sokağa yeni inmiyoruz sevgili belediye başkanım. Dedim ya sabahtan beri meclis üyelerimiz açıklama yapmıştı dün. Biz sokağa dün inmedik. Bir diskin tarihine bakın. Sokaktan hiç geri gelmiş mi ki? Bizim seçimle hiçbir derdimiz yok. Tek bir amacımız var. Kuruluş amacımız zaten bu. İnsanların, çalışanların, emekçilerin hakları alacakları ödenmediği takdirde gidebilecekleri en geniş, en kullanabilecekleri yer alanlardır. ‘İşçiye ceza keserim’ diyor. İşçi sizin işçiniz. Sokağa indiği zaman DİSK’in işçisi oluyor. Ama çöp topladığı zaman, sokakları süpürdüğün zaman işçi hemen sizin işçiniz oluyor” ifadelerine yer verdi.