Saadet Partisi lideri Arıkan'dan 30 Ekim eleştirisi: Bir karınca adımı kadar bile mesafe alınamadı
Saadet Partisi Genel Başkan Mahmut Arıkan, İzmir’de önemli açıklamalarda bulundu. İzmir'de yaşanan 30 Ekim 2020 depreminin 5. yılına yaklaşıldığını anımsatan Arıkan, “O gün herkes ağız birliğiyle dedi ki, 'Depremle ilgili bugüne kadar yeterli tedbirler alınmadı, bundan sonra alacağız. Kentsel dönüşümü hızlandıracağız. Çürük binaları onaracağız. Dere yataklarını, fay hatlarını imara açmayacağız.' Bu kadar yıl geçti, bir karınca adımı kadar bile mesafe alınamadı. Her afetten sonra en üst perdeden havalı cümleler kuruluyor ama neticeye baktığımızda, yeterli adımların atılmadığını maalesef görüyoruz.
- Ege Postası
- 26.10.2025 - 21:03
- Güncelleme: 26.10.2025 - 21:25
Saadet Partisi Genel Başkan Mahmut Arıkan, bir dizi etkinlik ve çalışma programına katılmak üzere İzmir’e geldi. Partisinin İzmir'deki örgütlenme çalışmalarına hız kazandırmak ve toplumun farklı kesimleriyle buluşmak üzere kente gelen Arıkan, yoğun temaslardan oluşan etkinlik ve ziyaretlerde bulundu.
İlk olarak Gaziemir’de bir otelde düzenlenen “Danışma Kurulu ve İş İnsanları Toplantısı” ile İzmir programına başlayan Arıkan, sunulan fikir ve tavsiyelerin genel merkezde değerlendirileceğini ve parti politikaları belirlenirken istifade edileceğini belirtti.
Arıkan, içlerinde akademisyen, ekonomist, sivil toplum kuruluşu yöneticisi, iş adamı gibi çeşitli kesimlerden temsilcilerin yer aldığı kurul üyeleri ile Saadet Partisi’nin politikaları, çalışma metotları ve siyaset stratejileri hakkında görüş alışverişinde bulundu. İldeki siyasi ve ekonomik durumun masaya yatırıldığı toplantıda, partinin İzmir stratejisi de ele alındı.
Kitapseverlerle sohbet etti
Toplantının ardından Kültürpark Fuar Alanı'na geçen Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İzmir Kitap Fuarı'nı ziyaret etti. Yayınevlerinin stantlarını gezerek yayınevi temsilcilerinden bilgi alan Arıkan, yeni kitapları inceleme imkânı buldu.
Kitapseverlerle sohbet etme fırsatı yakalayan Arıkan, kendisiyle fotoğraf çekilmek isteyen vatandaşların taleplerine de cevap verdi.
“Tek bir yıl dahi tarım sözlerinde durmadılar”
Daha sonra partisinin İzmir il başkanlığı tarafından düzenlenen "Kardeşlik Buluşması" adlı pikniğe katılmak üzere yine Kültürpark’taki açık hava etkinlik alanına gelen Saadet Lideri Mahmut Arıkan, program kapsamında çok sayıda vatandaşla bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Arıkan, Türkiye’de ve bölgede olağanüstü hadiselerin cereyan ettiği çok sıkıntılı bir süreçten geçildiğini söyledi. Türkiye'nin en genç nüfusa sahip ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Arıkan, ancak bu potansiyele ve zenginliğe rağmen Türkiye’nin yaşanabilir bir ülke olmaktan hızla uzaklaşmasının üzücü olduğunu kaydetti.
Arıkan, "Bugün bu toplantıyı icra etmemizin en önemli sebebi bu kadar zenginliğe, bu kadar güzelliğe rağmen Türkiye’mizde birçok sıkıntının, birçok problemin yaşanıyor olmasıdır. Bu kadar kıymetli, nadide tarım ürünlerine sahip olmasına rağmen, 4,5 milyonluk İzmir’de nüfusun sadece yüzde 8’inin tarımla uğraştığını gördüm. Önümüzdeki yıllarda savaşların adı gıda savaşları olacak, tarım savaşları olacak. Tarımın bu kadar önem kazandığı bir dönemde gerek İzmir’de yaşayan insanlarımızın gerek Türkiye’nin dört bir yanındaki vatandaşlarımızın tarımdan uzaklaşması bizleri derinden üzüyor. 2006 yılında AK Parti iktidarı bir yasa çıkardı. Dedi ki: 'Gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'inden az olmamak kaydıyla her yıl tarıma destek açıklayacağız'. Aradan 20 yıla yakın zaman geçti. Tek bir yıl dahi sözlerinde durmadılar. 2025 yılında, tarıma verilmesi gereken 480 milyar lira destek, tarım sektöründe uğraşan insanlarımızdan maalesef esirgendi. Nihayetinde ne oldu? Tarımla uğraşan insanlarımız meslekten çıkmak zorunda kaldı. Bir de bunun üstüne zirai don afeti geldi. Zaten yüzü gülmeyen insanlarımızın daha da yüzü gülmez hale geldi." dedi.
“Depremde bir karınca adımı mesafe alınmadı”
İzmir'de yaşanan 30 Ekim 2020 depreminin 5. yılına yaklaşıldığını anımsatan Arıkan, “O gün herkes ağız birliğiyle dedi ki, 'Depremle ilgili bugüne kadar yeterli tedbirler alınmadı, bundan sonra alacağız. Kentsel dönüşümü hızlandıracağız. Çürük binaları onaracağız. Dere yataklarını, fay hatlarını imara açmayacağız.' Bu kadar yıl geçti, bir karınca adımı kadar bile mesafe alınamadı. Her afetten sonra en üst perdeden havalı cümleler kuruluyor ama neticeye baktığımızda, yeterli adımların atılmadığını maalesef görüyoruz. Bugün İstanbul’da 600 bin konut en ufak bir depremde yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Her birinde dörder kişi yaşasa, iki buçuk milyon insanımız en ufak bir depremde ölüm riskiyle karşı karşıya. Peki, ne yapıyoruz? Merkezi hükümetle yerel yönetimler arasındaki kavgaya şahitlik ediyoruz. Biri diyor ki 'Yetki bende', öteki diyor ki 'Hayır, yetki sende değil.' Protokollere boğulmuş bir süreçte, kentsel dönüşümün gerçekleşmesini bekliyoruz. Oysa akıl, bir işin sonunu düşünmektir." şeklinde konuştu.
“Siyasette partizanlık, aklın önüne geçmiş durumda”
Bugün çok yoğun bir siyasi hava kirliliğiyle karşı karşıya olunduğunu, Türkiye siyasetinde aktör olduğunu iddia eden partilerin topluma umut olamadıklarını belirten Arıkan, şöyle devam etti: “Tam tersi, umut olması gereken adreslerin toplumu daha da umutsuzluğa sürüklediği bir tabloyla karşı karşıyayız. Çünkü siyasette partizanlık, aklın önüne geçmiş vaziyette. Gerek yerel gerek genel yönetimlerde herhangi bir yere atama yapılacağı, görevlendirme yapılacağı zaman dikkat edilen husus maalesef liyakat değil, sadakat. Bir kişiyi işe alacakları zaman baktıkları şey, sosyal medya hesapları. Acaba o kişi kendi partisi aleyhine bir paylaşım yapmış mı? Bir eleştiride bulunmuş mu? Eğer yapmışsa, o kişi ağzıyla kuş tutsa da işe alınamıyor. Türkiye bu siyasetten bıktı. Türkiye kayıkçı kavgasından bıktı. Gerek muhalefetin gerek iktidarın bugüne kadarki söylemlerine baktığımızda, muhalefetin yerinden memnun olduğunu, iktidarın da yerinden memnun olduğunu görüyoruz. Biz Saadet Partisi olarak ne iktidarın ne muhalefetin yerinden memnun değiliz. Akla ve gönle hitap eden projelerle Türkiye’nin dört bir yanını dolaşarak, 64 milyon seçmenimizin elini sıkarak vaatlerimizi anlatacağız. Türkiye’nin yeniden yaşanabilir bir ülke olmasını, ahlaki ve manevi kalkınmayı hedeflediğimizi ifade edeceğiz.”
“Kavramlar iktidarın vitrininde kaldı”
Son çeyrek asırdaki siyasette bütün kavramların içinin boşaltıldığını vurgulayan Saadet Genel Başkanı Arıkan, “Ne demişlerdi? 'Üç Y ile mücadele edeceğiz. Yoksulluğu bitireceğiz, yolsuzluğu bitireceğiz, yasakları ortadan kaldıracağız.' demişlerdi. 23 yılın sonunda adalet, kalkınma, liyakat, vatan, millet, bayrak gibi kelimeler sadece kelime olarak kaldı. İçleri boşaltıldı. Sadece hamasi konuşmaların, propaganda metinlerinin argümanı hâline geldiler. Ben bu cümleleri muhalefet etmek için söylemiyorum. Bu sözleri, iktidarın günahlarını dökmek ya da hesaplaşmak için de söylemiyorum. Bu ifadeleri kullanmamdaki maksat doğru teşhis koyabilelim ki tedavi yöntemlerini de doğru belirleyebilelim. Bugün Türkiye’de bir yönetim krizi var. Bir iktidar krizi var. Liyakatli insanların iş sahibi olamadığı, iş kuramadığı bir süreçten geçiyoruz. 'Adalet' ve 'özgürlük' kavramları, insanların mağduriyetine çözüm üretmesi gereken kelimelerken, onların da içi boşaltılmış durumda. Adalet, özgürlük, eşitlik gibi kavramların bugün bir anlamı kalmadı. Bu kelimeler iktidarın vitrinlerine koyduğu süslü argümanlar olarak kaldı. Parti amblemlerinde yazıyorlar ama içlerini boşalttıklarına şahitlik ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ülke mafya cenneti haline geldi”
Bugün gençlerin tweet atmaktan korkar hâle geldiğine işaret eden Mahmut Arıkan, “Lisedeki çocuk, arkadaşına 'Bak, şöyle yazmışsın, dikkat et, soluğu Silivri’de alırsın' diyor. Lisedeki bir çocuk niye bunu söylesin Allah aşkına? Siz bu ülkeyi hangi ara bu noktaya getirdiniz? Maalesef, tweet atma özgürlüğü bile insanların elinden alınmış durumda. Ahmet Minguzzi, Rojin hadisesini yaşadık. Bu ailelerin feryadı arşı titretiyor. Her türlü delil ortadayken, dört cinayet zanlısından ikisi tutuklanıyor ikisi serbest bırakılıyor. Rojin'in hâlâ katilleri doğru dürüst bulunamadı. İki kişinin katilini bile bulamadığınız bir ülkede, 23 yılın sonunda 'adaletle hükmediyoruz' söylerseniz 'durun size bir dakika' demek durumunda kalacağız maalesef. Bugün ülkeyi mafya cennetine haline geldi. 100 metre ötedeki okula çocuklarımızı can güvenliğiyle gönderemiyoruz. Ya servis tutmak zorunda kalıyoruz ya da sabah akşam kendimiz götürüp getiriyoruz. Muhtarlarımızla, STK’larla bir araya geliyoruz; herkes sokakların ne kadar güvensiz olduğunu anlatıyor. Şikâyet ediyorlar, polis bir saat sonra bırakmak zorunda kalıyor. Niye? Yasalar buna el vermiyor. Tabii bütün bunlar olurken diğer tarafta umut hakkından bahsediliyor. Memleket yanıyor. Siz bir kişinin umut hakkına Türkiye’deki bütün problemleri indirgerseniz, Türkiye’ye en büyük ihaneti yapmış olursunuz. Eğer sıkıntı çözülecekse, eğer problemleri çözme iddiasındaysak, sadece bir kişinin değil, 86 milyon insanın umut hakkı için mücadele etmek zorundayız. Bugün adalet bir slogana dönüştü. Özgürlük bir imgeye dönüştü. İnsanların umudu olan kavramlar, iktidarın seçim malzemesine dönüşmüş vaziyette maalesef.” diye konuştu.
“Saadet’in projeleri ve kaynak paketleri hazır”
Bu sıkıntılarla alakalı Saadet Partisi’nin çözüm önerisinin hukuku öncelemek ve anayasaya uymak olarak iki temele dayandığını anlatan Arıkan şunları söyledi: “Türkiye’deki bütün kumarhaneleri kapatacağız ve gündüz kuşağındaki magazin, ifşa içerikli programların tamamını yayından kaldıracağız. İktidara hazırız. Projelerimiz hazır. Kaynak paketlerimiz hazır. Bazen de 'Gemi yattı gidiyor, bunu nasıl yüzdüreceksin, nasıl limana yanaştıracaksın?' deniyor. Çok büyük kaynaklarımız var. Yerin altında da kaynağımız var, yerin üstünde de. Yeter ki ahlaklı davranalım. Ülkenin çözümü çok basit. Kalkınma planlarımız, projelerimiz, manevi kalkınmayla ilgili yapacaklarımızın hepsi hazır. İnşallah sırt sırta vererek yapacağınız çalışmalarla Saadet Partimizi İzmir’de en büyük parti yapacaksınız. 2027 mi olur, 2026 mı olur, yapılacak ilk seçimden sonra iktidar partisi olarak Saadet Partisi’nin Kardeşlik Buluşması'nı yapacağımızı ümit ediyorum”
Gençlerle ‘Bir derdim var’ söyleşisi
Kardeşlik Buluşması programının ardından gençlerle bir araya gelmek üzere Kültürpark’taki Menekşe Altı Sahnesi’nde gerçekleşen ‘Bir derdim var’ söyleşisine katılan Saadet Partisi Lideri Mahmut Arıkan, gençlerin sorunlarını, beklentilerini ve önerilerini dinledi. Arıkan, Saadet Partisi’nin hayata geçireceği “Sevgim Sosyal Yardım Planı” ve “Türkiye Kalkınma Planı” ile gençlerin işsizlik ve geçim sorununa çözüm sunacaklarını açıkladı.
Yorum Yazın