
Özgür Özel'den hodri meydan; 'Siyaseti bırakırım'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Düzce mitinginin ardından İstanbul'a geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gaziosmanpaşa ve Büyükçekmece Belediyesi önünde önemli açıklamalarda bulundu.
- Ege Postası
- 31.05.2025 - 20:07
- Güncelleme: 31.05.2025 - 23:18
İstanbul merkezli 4 ayrı "yolsuzluk" soruşturmasında aralarında eski CHP milletvekili Aykut Erdoğdu ve Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin'in de aralarında bulunduğu 31 kişi gözaltına alınmıştı.
CHP lideri Özgür Özel, yaşanan gelişmeler sonrası Düzce mitinginin ardından İstanbul'a doğru yola çıkmıştı. Normal şartlarda Antalya'ya gidecek olan Özel, CHP İstanbul İl Başkanlığına geldi.
Kısa bir durum değerlendirmesinin ardından önce Gaziosmanpaşa ve ardından Avcılar ve Büyükçekmece Belediyelerini ziyaret eti.
ÖZEL'DEN HODRİ MEYDAN
Düzce'de gerçekleştirilen 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinginin ardından İstanbul'a gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe'nin gözaltına alınması nedeniyle Gaziosmanpaşa Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada, bir kumpasla karşı karşıya olduklarını söyledi.
Özel şu ifadeleri kullandı:
Gaziosmanpaşa’nın tüm siyasi görüşlerden, seçtiğinin arkasında duran, oyunun arkasında duran, genç belediye başkanının arkasında duran dürüst, namuslu, cesur ve güzel insanları hepinizi saygı ile selamlıyorum. Bugün ilk değil, belli ki son da olmayacak. 213 gündür, yani Esenyurt Belediyemize, Cumhuriyet Halk Partisi’nin elinden seçimle alamadıkları Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atamak için giriştikleri ilk kumpastan başlayarak, bugüne kadar belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize, bürokratlarımıza ve İstanbul’un son altı yılda üç kez üst üste seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan kumpasın devamındayız, içindeyiz.
"Kazanamadığı belediyeyi kayyumla, iftirayla elde etmeye çalışan bir anlayışın kötülükleriyle mücadele ediyoruz"
- Hakan Başkan bilmediğimiz, bilmediğiniz biri değil. Hakan Başkan, Gaziosmanpaşa’nın evladı, partimizin geçmiş dönem İlçe Başkanı. Örgütümüzün talebi, sizlerin güveni, partimizin takdiriyle adaylaşan, ‘Haydi canım Gaziosmanpaşa’yı da CHP mi kazanacak?’ diye birilerinin küçümsediği, önemsemediği, burun kıvırdığı bir süreçte kendi emeğiyle, örgütümüzün gayretiyle, Gaziosmanpaşa’nın takdiriyle seçimleri kazanmış. Seçim akşamı buna inanamayanların, bunu kabullenemeyenlerin daha o geceden başlayan itirazlarıyla kazandığımız seçimi elimizden almaya çalışmışlar. Bir mücadele ile Gaziosmanpaşa’nın oylarına, iradesine sahip çıkmışız. Mazbatamızı almışız, gelmişiz. O günden bugüne Hakan Başkan, belediye meclis çoğunluğumuzun olmaması zorluğu ile beraber… Zaten birçok hesabı, kitabı da hep bunun üzerine yapan hazımsız, kazanamadığı belediyeyi kayyumla, iftirayla elde etmeye çalışan bir anlayışın kötülükleriyle mücadele ediyoruz.
"Eğer kasadan bir lira para çıktıysa bugün siyaseti bırakıyorum"
- Bugün geldiğimiz noktada bu sabah Hakan Başkan’ı evinden aldılar. Evini iğneden ipliğe aradılar, herhangi bir şey yok. Belediyeye geldiler makamını aradılar, bir şey yok. Her belediyede kasa olur. Bunda da var. Sonra ‘Efendim Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde gizli kasaya ulaşıldı. Stok görüntü, internetten bulunmuş sahte görüntüyle sanki kasadan para çıkmış gibi servis yapıp algı oluşturuyorlar. Buradan ifade ediyorum ki kasanın polis açma görüntülerinin videoları, bizim video ve fotoğraf kayıtlarımız, arama tutanağına göre kasadan çıkan şey; belediyenin mührü ile önceki dönem bilgisayar kayıtlarının bulunduğu hardisk. Bir lira para yok. Yazıklar olsun bu iftiracılara. TRT Genel Müdürü’ne o görüntüleri; kasadan para çıkan görüntüleri yayınlayan bütün televizyonların genel müdürlerine, genel yayın yönetmenlerine, sahiplerine söylüyorum. Eğer Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin kasasından bir lira para çıktıysa bugün siyaseti bırakıyorum, hodri meydan.
Sekiz aydır partiye kara çalmak için atmadıkları iftira kalmadı
- Bir büyük yalanı daha bununla birlikte ifşa edelim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun yakın koruması, şerefli Türk Polisi, geçmişin Emniyet Müdürü Mustafa Akın… Geçenlerde efendim yine ellerine ‘vileda’ sopasını almışlar televizyonda, ‘Bak’ diyor, ‘Hemen arkasında.’ Nerede duracak özel koruma, Koruma Müdürü? Onun da gözaltına alındığı gün dediler ki, ‘Yakın korumanın gizli kasası yayla evinde ele geçirildi.’ Yaylada 60 metrekare bir ev, bir kasa, kasanın içinden çıkan iki kutu mermi. Beylik silahına ait mermi. Orada da bir lira para yok. Ama bu iftiralarla, bu utanmazlarda bitmek tükenmek bilmeyen yalan var, utanmazlık var. Bugün buraya Düzce’den geldim. Antalya’ya gidecektim, döndüm buraya geldim. Sizinle sohbet etmeye, sizin sesinizi duymaya, duyurmaya, haklılık ve ahlak zeminini savunmaya. Çünkü tam sekiz aydır partiye kara çalmak için atmadıkları iftira kalmadı. Ama her gün bir gün önce söylediğini savunamaz haldeler.
"Önce kendi belediyelerine sor"
- Bugün de kasanın içinden çıkmayan parayı gösterip, algı yaratmaya çalışıyorlar. Şimdi Aziz İhsan Aktaş diye biri. Bakın Gaziosmanpaşa’da Türkiye’nin en büyük benzin istasyonu, 76 pompalı benzin istasyonu biliyor musunuz? Bu benzin istasyonu yanına AVM yapmak ister. Bizden ruhsat ister, vermeyiz. İBB’den ruhsat ister, verilmez. Oraya onu yapabilmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 5 Aralık 2024 gece yarısı bir önerge geldi. ‘Büyükşehirlerdeki ana arterler üzerindeki benzin istasyonlarının, civarındaki ruhsatı belediyeler değil, Çevre Bakanlığı verir’ diye. Bu önergenin adı ‘Yukarıdan geldi’ önergesidir. Bizim arkadaşlarımız soruyorlar, ‘Gecenin bu yarısı benzin istasyonu önergesinin bu kanunda işi ne?’ Onlar da diyor ki ‘Vallahi bilmiyoruz.’ ‘Gündüz yoktu ya’ diyor bizimkiler, ‘Yukarıdan geldi bu’ diyor. Aziz İhsan Aktaş’ın benzinliğin yanında hala inşaatı süren AVM’ye 5 Aralık gecesi kanun yoluyla ruhsatı veren siz, kanun çıkararak ruhsat verme yetkisini Çevre Bakanlığı’na alan siz... Bakan Murat Kurum bilmeden, Cumhurbaşkanı bilmeden Meclis’e gece yarısı kanun falan gelmez. O orada duracak, Aziz İhsan Aktaş, belediyenin geçmiş işlerini yapmış olan, belediyenin müteahhidi, yalancı şahitlik yapınca… 150 gündür içeride, konuş, konuş, konuş. Ona iftira et, buna iftira et. Onun sözleriyle beşinci, altıncı dalga operasyon. Yargıtay’ın işini o yapar, Türk Hava Yolları’nı yapar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni yapar, Devlet Hava Meydanları, Elektrik Üretim Anonim Şirketi, Trabzon Büyükşehir, Şanlıurfa Büyükşehir, İstanbul Bahçelievler, Elazığ Belediyesi, Haliliye Belediyesi, Isparta Belediyesi, Pamukkale Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, farklı illerde 20’ye yakın kamu hastanesi. Hepsini bu adam yapacak, bu belediye başkanlarına bir şey yok. Ama İstanbul’da Beşiktaş’a, Avcılar’a bu adamın kendi gidip de aldığı ihalesinden hesap soracaksın öyle mi? Önce bu kendi belediyelerine sor, sonra gel konuşalım.
"Ucu en azından Murat Kurum'a çıkıyor"
- İstanbul Bahçelievler, daha geçtiğimiz aylarda 843 milyon liralık iki ihaleyi bir yapıp, Aziz İhsan Aktaş’a iş vermişler. Ona soru soran yok. Ama efendim Aziz İhsan Aktaş demiş ki, bakın. ‘Buradan para aldım’ demiyor, ‘Para verdim’ demiyor. Diyor ki ‘Efendim ben o belediyenin seçiminde, yardımcı oldum ilçe başkanlığına’ diyor. Bakın Soma’daki bütün madenler, Soma AK Parti’ye ve Türkiye Manisa’daki AK Parti’ye çalışır yetmez, ana kampanyaya para yollarlar. Aliağa’da dünya petrol gelir, MHP’nin kampanyasını finanse eder. Burada somut hiçbir şey yok, elde bir tane kırık dökük Megane araba dışında ilçede bir şey yok, siz biliyorsunuz. Tırnaklarınızla kazıyorsunuz seçimde, akşama bu gençlere bir çorba içirecek para yok ilçede. Namussuzlar bize hakaret ediyor. O yüzden Tayyip Bey aklınızı başınıza alın. 5 Aralık gecesi sizin lakabıyla ‘Topal’ dediğiniz Aziz İhsan Aktaş’ın isteği için özel kanun getiren bu partiyi, bugün değilse yarın bu yargının elinden alamazsınız. Ucu nereye çıkıyor? En azından Murat Kurum’a çıkıyor. Sizin haberiniz olmadan bu işler olmuyor. Bütün gün TRT’de boş kasadan ‘Para çıktı’ diye yalan yazıyorsunuz, sonra da ‘Müslümanım’ değil mi? ‘Kul hakkı yemem’ değil mi? Bundan ileri kul hakkı mı var?”
- Kasasından belediyenin mühründen gayrı bir şey çıkmayan, bir liralık yolsuzluğu olmayan bu belediyeye, sırf alamadın diye, belediye meclis çoğunluğu bende diye takla atmaya kalkarsan, iki elimiz yakanızda. Bu yapılan işler yaramaz. Altı yıl önce Ekrem Başkan’ın helal oylarını ‘çaldı’ deyip seçimi tekrarlattınız ve 806 bin fark yediniz. 5 yıl iftira attınız, bir milyon fark yediniz. Millet ne derse o olur. Millete kafa tutanın sonu berbat olur. Darbecilere direniyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL BÜYÜKÇEKMECE'DE
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Büyükçekmece Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada,"İşine gelen yerde 10 yıl bakıyor. İşine gelen yerde 15 yıl bakıyor. İşine gelmeyen yerde sadece CHP dönemine bakıyor. AK Parti’de yolsuzluk aramayıp da CHP’de zorla, iftirayla kusur bulmaya çalışanlar Tayyip Erdoğan’ın bizim üzerimize yolladığı siyaset için kullanılan yargı aparatlarıdır. Başka hiçbir şey değildir. Burada savcı her gün, her sabah, her hafta yeni bir dalgayla bizi, irademizi, direnç ve stres testine sokmaya çalışmaktadır. Ancak biz haklı olmanın, temiz olmanın gururunu ve üstünlüğünü yaşıyoruz."dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün gözaltına alınması nedeniyle Büyükçekmece Belediyesi'ni ziyaretinde yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
- Büyükçekmece’nin iradesine, seçtiği belediye başkanına sahip çıkanlara, İstanbul’un iradesine, seçtiği belediye başkanına; 24 Mart günü belirlediği Cumhurbaşkanı adayına ve milletimizin takdiriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin bir sonraki Cumhurbaşkanı olacak Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkan Büyükçekmeceliler hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün niye buradayız? Ben bugün Düzce’de oldum, yarın Antalya’da olmak üzere yolda olacaktım. Ama bu sabah birilerinin kaybetme telaşı, korkusu ve bunu ancak iftirayla, yalanla ve şantajla hayata geçirebileceklerine olan inancıyla bir yeni dalga operasyona uyandık.
“Sayıştay da başka makamlar da denetledi, tertemiz"
- Bugün yaşadıklarımız; 213 gün önce Esenyurt Belediye Başkanımızın tutuklanıp belediyemize kayyum atanması ile başlayan ve ardından Beşiktaş’ta devam eden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gelip aynı gün belediye başkanlarımızın ve meclis üyelerimiz ile bürokratlarımızın tutuklandığı ilk dalga operasyonuyla devam eden süreçten bağımsız değildir. Burada bir hukuki ya da adli bir süreç değil, siyasi bir süreç yürümektedir. Geçmişte İstanbul’da Sayın Erdoğan’ın istediği kararları alan, onun için adaleti katleden ve mahkeme mahkeme gezdirilen birisi siyasete çekilmişti. Anayasaya göre geri gelemezdi ama anayasada Bakan Yardımcısı yazmıyor diye, o tarihlerde anayasa yapılırken Bakan Yardımcılığı diye bir unvan yok diye bundan istifade alıp, İstanbul’un başına getirdiler. Amaç; hukuk aramak değil. Amaç; siyaset, kara çalmak, tertemiz insanlara iftira atarak onların seçilmesinin önüne engel çıkarmak. 31 yıllık diplomanın iptali de budur, Ekrem Başkan’ı kapısına yüzlerce polisle gelip gözaltına almak ve tutuklamak da budur. Bu belediyenin belediye başkanı, 30 yıldır belediye başkanlığı yapıyor. Bu belediyenin belediye başkanı, 30 yıldır Sayıştay denetimden geçiyor, yine geçti. İhaleler yapıyor, yine yaptı. En ufak bir tenkit, eleştiri, yerine getirilmemiş uyarının sonucunda suç duyurusuyla dahi muhatap olmadı. Belediyeleri Sayıştay denetler, denetledi, tertemiz. Başka makamlar denetleyebilir, denetlediler, tertemiz. İç denetçiler baktı, tertemiz. Ama bir ay önce hafriyat, iskan ve ruhsatla ilgili bütün dosyaları savcı 10 yıl geriye dönük olarak istedi. O dosyalardan bir tanesini Sayıştay denetçisi haftalarca, aylarca inceliyor. Ama bu bütün dosyaları; 10 yıllık dosyaları almış, inceleme falan yok. Dosyadaki şirketi çağırıyor, evladını göstermemekle tehdit ediyor. Malına çökmekle tehdit ediyor. Çağırıyor diyor ki, ‘Bak koca koca bütün reklam şirketlerine çöktük, senin de babadan kalma şirketini alırım. İfade vereceksin.’ ‘Nasıl vereceksin? İstediğim gibi vereceksin.’ İfade değil, iftira istiyor.
"İşine gelen yerde 10 yıl bakıyor, işine gelen yerde 15 yıl bakıyor"
- Buradan soruyoruz. Madem belli şirketlerin buradaki dosyalarını istiyorsun da sen hukuk adamıysan, adalet arıyorsan AK Parti’deki 13 belediyenin, 2014’te kendilerinden kazandığımız 12 belediyenin bizden önce yaptıkları, bizlerin tespit ettiği yolsuzluklarla ilgili elimizdeki dosyalara niye işlem yapmıyorsun? İBB’nin 39 büyük yolsuzluğunu bulduk bizden önceki. Geldi Soylu, aldı. Hiçbir işlem yapmadı. Ankara Büyükşehir’de 97 dosya var. Hiçbir işlem yapılmadı. Geçtiğimiz günlerde Başsavcılık İBB’nin bir iştirakinden dosya istemiş. Tarih belirtmemiş. İBB bütün dosyaları yolladı. Savcılık ‘Yahu ne yaptınız? Biz bu kadar çok dosyayı ne yapacağız? Bizim 2019’dan öncesine ihtiyacımız yok. Oraya bakmıyoruz’ diyor. Bütün vatandaşlarıma şikayet ederim. Bir savcı 2019’dan sonrasına, Ekrem Başkan’ın dönemine bakıp da orada bir açık arayıp da öncesine bakmıyorsa bu savcı mıdır, partinin görevlisi midir? Peki, İBB’de 2019’dan öncesine bakmıyorsun, ama burada Büyükçekmece’de 2014-2024 arasına bakıyorsun. Çünkü orada 2014-2019 arası AK Parti’de, burada CHP’de. İşine gelen yerde 10 yıl bakıyor. İşine gelen yerde 15 yıl bakıyor. İşine gelmeyen yerde sadece CHP dönemine bakıyor. AK Parti’de yolsuzluk aramayıp da CHP’de zorla, iftirayla kusur bulmaya çalışanlar Tayyip Erdoğan’ın bizim üzerimize yolladığı siyaset için kullanılan yargı aparatlarıdır. Başka hiçbir şey değildir. Burada savcı her gün, her sabah, her hafta yeni bir dalgayla bizi, irademizi, direnç ve stres testine sokmaya çalışmaktadır. Ancak biz haklı olmanın, temiz olmanın gururunu ve üstünlüğünü yaşıyoruz. Ahlaki üstünlük bizdedir. Psikolojik üstünlük bizdedir. Hepinizden Allah razı olsun, çoğunluk enerjisi bizdedir. Siz buraya iradenize sahip çıkmaya geldiniz. Siz buraya seçtiğiniz belediye başkanlarına sahip çıkmaya geldiniz. Siz iftiraya, yalana ve şantaja karşı dürüstlüğü, namuslu ve temiz belediyeciliği savunmaya, ona sahip çıkmaya geldiniz.
"Kasa açıldı, içinden belediyenin resmi mührü ile belediyenin bir yıl öncesinin bilgisayarının yedek hard diski çıktı"
- Bugün Gaziosmanpaşa’da, bütün gün boyunca televizyonlarda dönen bir görüntü vardı. Hakan Başkan’ın kasasının açıldığını, bir gizli kasa bulunduğunu sözle söyleyip, görüntüde kasadan boşaltılan paralar görülüyordu. Eminim, biliyorum, olmayacağını biliyorum. Ama gittim ve gözümle gördüm. Polisin kendi video kaydında, belediyemizin kaydında, polisin tutanağında yazıyor. Kasa açıldı, içinden belediyenin resmi mührü ile belediyenin bir yıl öncesinin bilgisayarının yedek harddiski çıktı. Suç unsuruna rastlanamadı. Bir kuruş para yok. Ama TRT bütün gün ‘Gaziosmanpaşa’da gizli kasa bulundu’ deyip, stok görüntüden para gösteriyor. Bir diğeri Ekrem Başkanımızın koruması Mustafa Akın. Şerefli, iyi yetişmiş, bir Türk Polisi, Emniyet Müdürü, Koruma Müdürü. ‘Ekrem Başkan’ın neden dibinden ayrılmıyormuş?’ Nereden ayrılacak, senin koruma müdürün nerede duruyor? Onu gözaltına aldılar. Yaylada 60 metrekare evi var. ‘Yayla evindeki gizli kasa bulundu.’ Gösteriyorlar. Tomar tomar para çıkıyor. Yalan. Polis tutanağı var, jandarma tutanağı var. Zaten yaylaya gidince ‘Yatarken silahımı koyayım’ diye kasacık koymuş oraya, içinden iki kutu mermi çıkmış. Bir kuruş para yok. Buradan o TRT’ye, onları yayınlayan bütün televizyonlara söylüyorum. O iki kasadan bir kuruş para çıktıysa, ben siyaseti bırakıyorum. Haysiyetiniz varsa cevap verin.
"'İfadelere göre gözaltına aldık' diyor, bir kanıt bulabilmiş değiller"
- Ben Düzce’den geldim. Gaziosmanpaşa’dan, Avcılar’dan, Büyükçekmece’ye, Hasan Başkanımızın bu güzel emanetine geldim. Şimdi buradan Antalya’ya gidiyorum. Ama gözüm arkada kalmayacak. Hasan Başkan’ın emanetini size bırakıyorum. Emanete sahip çıkacak mısınız? Büyükçekmece Belediyesi size emanet. Hasan Başkan size emanet. Büyükçekmece’nin ve İstanbul’un iradesi sizlere emanet. Siz alnı açık, yüreği temiz, seçtiğiyle de seçeniyle de korkusuz, tertemiz insanlarsınız. Onlar istedikleri kadar güçlü olsunlar. İyiler kötülere karşı kazanacak. İsmet Paşa’nın dediği gibi ‘Siz namuslular, namussuzlar kadar cesur oldukça’ onlara uyku yok. Buradan bütün basına, televizyonlara, ajanslara söylüyorum. Hasan Akgün ile ilgili yazılan şey sadece şu: ‘Niye gözaltına alındı?’ Birtakım kişilerin isimleri buraya geldi. Dosyaları istendi. ‘Beyanları alınan şahısların ifadelerine göre gözaltına aldık’ diyor. Bir kanıt, bir toplu iğne bulabilmiş değiller. Buraya gelenler, Hasan Akgün’e güvenenler, bu güvenlerinin boşa çıkmadığını, güvendikleri başkanlarının tertemiz olduğunu, 30 yıllık belediye başkanlığında arkasında kirli çöp bırakmadığını bilsinler. Biz ona güveniyor, inanıyoruz. Sonuna kadar da sahip çıkıyoruz. Bugün hızla İstanbul’un dört bir yanındaki bu saldırılara karşı örgütümüzü yalnız bırakmamaya, onlarla birlikte sizleri görmeye, ‘Geçmiş olsun’ demeye, moral vermeye, size bir ‘Merhaba’ demeye geldik. Ama anlaşılıyor ki Büyükçekmece bizi çağırıyor. Çok yakında Büyükçekmece’de bir çarşamba akşamı sesimizi yükseltmeye, Büyükçekmece’ye miting yapmaya değil; eylem yapmaya geleceğiz. Hasan Başkan ve Büyükçekmece Belediyesi sizlere emanet. Sizler de Allah’a emanet olun. Sağ olun, var olun. Hepinizi seviyorum. Hepinize güveniyorum. Hepinize inanıyorum. Biz kazanacağız."
Yorum Yazın