Dolar 40,2143
%0.1
Euro 46,8599
%-0.45
Altın 4.323,900
%0.12
Bist-100 10.225,00
%-1.28

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Öcalan'ın örgüte yolladığı manifestonun bir bölümü paylaşıldı!

Öcalan'ın örgüte yolladığı manifestonun bir bölümü paylaşıldı!

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın, örgütün fesih kongresine yolladığı “Demokratik Toplum Manifestosu”nun bir bölümü paylaşıldı. Öcalan, metinde, "Demokratik çözüm için demokratik müzakere gerekiyor. Devleti demokratik müzakereye davet edeceğiz" dedi. Öcalan, "Çözümün hedefi budur: Demokratik toplumun, demokratik cumhuriyetle entegre edilmesi" ifadelerini kullandı.

  • Ege Postası
  • 13.07.2025 - 15:16

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın, örgütün fesih kongresine yolladığı “Demokratik Toplum Manifestosu”nun bir bölümü ortaya çıktı.

Medyascope'tan Ruşen Çakır'ın haberine göre, yaklaşık 300 sayfa olduğu ve 9 Mayıs 2025’te 160 sayfaya indirildiği ileri sürülen metinde PKK lideri Abdullah Öcalan, "Biz ‘Kaybet kaybet’e dayalı savaşı sona erdiriyoruz; tam tersine bunun yerine demokratik toplum perspektifli ve komşu devletlerin dördüyle de ‘kazan kazan’ temelli bir demokratik çözüm politikası ve stratejisini esas alıyoruz" dedi.

"Demokratik çözüm için demokratik müzakere gerekiyor" diyen Öcalan, "Devleti demokratik müzakereye davet edeceğiz. Çağrının anlamı budur. Devletin de anlaması gereken husus budur" ifadelerini kullandı.

Öcalan, "Çözümün hedefi budur: Demokratik toplumun, demokratik cumhuriyetle entegre edilmesi" dedi.

Medyascope'un aktardığı ve Öcalan'ın PKK fesih kongresine yolladığı metnin bir bölümü şöyle:

"Biz ‘Kaybet kaybet’e dayalı savaşı sona erdiriyoruz; tam tersine bunun yerine demokratik toplum perspektifli ve komşu devletlerin dördüyle de ‘kazan kazan’ temelli bir demokratik çözüm politikası ve stratejisini esas alıyoruz. Bu hem çok önemli ve tarihi hem de gerçekten ‘kazan kazan’ı sağlayacak bir formüldür. Bununla biz başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere İran İslam Cumhuriyeti, Irak Cumhuriyeti ve Suriye Cumhuriyeti ile bir uzlaşmaya gitmek istiyoruz. Buna da demokratik uzlaşma diyoruz. Savaş değil, demokratik uzlaşma.

Suriye ile böyle bir adım atılıyor; Irak’la buna benzer adımlar atılmış; büyük ihtimalle İran’la da atılacak. Ama en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti ile bu adımın nasıl atılacağıdır? Bir diyalog durumu var; bu diyalog demokratik bir müzakereye evrilecek mi, evrilmeyecek mi? Önümüzdeki günler bunu gösterecektir.

PKK’nin fesih kongresi, müzakereye giden yolda önemli bir adım olmuştur. Ki, bu kongre bizzat bizim çağrımız temelinde gerçekleşmiştir. Fakat bu yetmiyor; ortada silahlı güçler var, on binlerce illegaliteye düşmüş insan var, bir halk kitlesi var dışarıda ve bunlar yasaklılar. Geldiklerinde ağır cezalara çarptırılacak insanlardır. Öyle iddia edildiği gibi ‘gelsinler, mahkemeye çıksınlar’la bu asla olamaz. Bu dayatılırsa eşittir eski ‘kaybet kaybet stratejisi’, yani ‘savaşa devam stratejisi’ uygulanacak demektir. Bu da asla kabul edilecek bir şey değildir.

"DEMOKRATİK MÜZAKERE GEREKİYOR"

Demokratik çözüm için demokratik müzakere gerekiyor. 27 Şubat’ta yapılan ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nda bu durum izah edilmiştir. ‘Demokratik müzakere temel yöntemdir’ cümlesi bir madde halinde o çağrıda yer almıştır ve devletin de onayından geçmiştir. Dolayısıyla devleti demokratik müzakereye davet edeceğiz. Çağrının anlamı budur. Devletin de anlaması gereken husus budur.

Son derece provokatif tarzda bazı tartışmalar olsa da bu provokatif söylemlerin ‘norm-dışı devlet’ten kaynaklandığını umuyoruz. Norm-dışı devletin sınırlandırılması ve sürece olumsuz etki etmesinin önüne geçilmesi tarihi önemdedir. Barışı ve demokratik çözümü yasal ve anayasal güvenceye bağlayacak adımlar, uygun bir süre dahilinde atılmak durumundadır. Bu konuda elbette Türkiye Büyük Millet Meclis’i görevlidir, üzerine düşeni yapmalıdır.

"DEMOKRATİK ULUS ÇÖZÜMÜ ÖNÜMÜZDE DURMAKTADIR"

Bir müzakereye ihtiyaç var. O müzakerenin adı ‘demokratik müzakere’dir. Sonuna kadar gereklerine uyulmalıdır. Dolayısıyla bir demokratik toplum, ona dayalı bir demokratik ulus çözümü önümüzde durmaktadır. Bunun demokratik müzakereyle inşa edilmesi gerekmektedir. Bunun için ağır yetmezlikler içinde olan tarafların kendini gözden geçirip, müzakereye hazır hale getirmeleri önem taşıyor. İçten, dıştan yetersizlikler veya provakasyonlarla bu süreç bitirilmek de istenebilir. Buna karşı kararlı, sabırlı ve giderek örgütlü bir karşı çıkışı, her ana ve her yere egemen kılmak, somutlaştırmak, inşa etmek gerekiyor.

"ÇÖZÜMÜN HEDEFİ"

Açık ki, yeni dönemin temel perspektifleri bunlardır. Demokratik müzakere ihtiyacı, yedinci hakikat olarak ifade edilebilinir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti bağlamında ifade edersek; cumhuriyetin, demokratik hukuk devleti, sosyal devlet, laik devlet niteliklerinin soyut olmaktan, somut olmaya doğru gelişmesi gerekiyor. Buna ‘Demokratik Cumhuriyet’ diyoruz. Devletin böyle bir dönüşümle karşımıza çıkması gerekiyor. Bizim de burada Kürtler’i ister federe, ister bölgesel, ister kültürel bir kategori yerine bir ‘demokratik toplum kategorisi’ olarak cumhuriyete entegre etmemiz gerekiyor. Çözümün hedefi budur: Demokratik toplumun, demokratik cumhuriyetle entegre edilmesi."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.