Nafiz Gürman Pazaryerine kavuştu

İZMİR - Bayraklı Nafiz Gürman Mahallesi sakinlerinin isteği üzerine harekete geçen Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ semtin merkezi sayılacak bir bölgeye kapalı pazaryeri projesini başlattı.  126 metrekare idari bina, 1265 metrekare otopark, 2354 metrekare pazaryeri kullanım alanı, 169 pazarcıyı içinde bulunan proje kısa sürede tamamlandı. Cumartesi günleri bölge halkına hizmet edecek pazaryeri için dün açılış töreni düzenlendi. Törene Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekilleri Mustafa Moroğlu, Hülya Güven ve Alaattin Yüksel ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İl ve İlçe yöneticileri ile vatandaşlar katıldı.     

Törende ilk sözü Nafiz Gürman Mahalle Muhtarı Ali Aydın aldı. Aydın, "Nafiz Gürman Mahallesi olarak 15 yıl önce temel attırdık. Ama yaptıramadık. Yiğitler, emekçi dostları geldi buraya. Birileri buraya burjuvazinin gelmesini istiyordu. Yiğit emekçiler direne direne kazandı. Hasan Başkan ve Aziz Başkanı tekrar burada başkan olarak görmek istiyoruz. Aydınlık dünyada görüşmek dileğiyle" diyerek sözlerine son verdi. 

Daha sonra sözü Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ aldı. "İki hafta önce iki parkın açılışını yaptık. Bu hafta bir pazaryeri açılışı yapıyoruz" diyerek sözlerine başlayan Karabağ, "Aslında açacak daha çok projemiz var. Açılışları toplu olarak yapmayı planlıyoruz. 26 parkın açılışını yapmadan hizmete soktuk. Belediye Hizmet Binamızın temelini atarken projelerimizi toptan açmayı planlıyoruz. Pazaryerleri bizim için anlamlı. Bu bizim yaptığımız dördüncü kapalı pazaryeri. Yarım kalan Yamanlar pazaryerini tamamlayarak sokak arasından kurtardık. Akabinde Gümüşpala pazarını açtık. Açılışını yapacağız. İki senedir kullanılıyor. Büyükşehir Belediyemiz Gümüşpala Caddesine alternatif bir dağ yolu yaptı. Orayı da açacağız. Alpaslan Mahallesi'ne de bir kapalı pazaryeri yaptık. Aslında daha çok kapalı pazaryeri yapabilirdik. Bu pazaryerlerinin mülkiyeti zaman zaman bizim, zaman zamanda hazinenin oluyor. Burası da hazinenin ama iki yıl içerisinde kapalı yaparsan diye izin verdiler, yaptık. Yapamadıklarımız var. Örneğin Osmangazi'de üç yıldır bekleyen bir pazaryerimiz var. 4 bin metrekare pazaryerinin 2 bin metrekaresi Bayraklı Belediyesi'nin 2 bin metrekaresi Milli Emlak'ın, Hazinenin. Aynı şekilde Çay Mahallesi'nde de bir kapalı pazar projemiz var. 800 metrekaresi Milli Emlak'ın, kalanı bizim. Milli Emlak'a yazı yazarak bu arsayı bize vermesini istedik. İmarda pazaryeri. Biz de pazaryeri yapmak istiyoruz. Onlar cevabında 'burası kapalı pazaryeri siz buradan gelir elde edeceksiniz. Bu gelirden bize de verin' dediler. 'Hay hay' dedik. Protokol yapıp Ankara'ya gönderiyoruz ondan sonrası bekle Allahım bekle. Ankara 'size bu pazaryerini vermeyeceğiz' diyor.



Biz de Milletvekillerimize gidiyoruz. Sayın Mustafa Moroğlu'na başvurduk. Milli Emlak bize pazaryerini versin dedik. Beraber gittik. Milli Emlak Genel Müdürü bizim müraacatı araştırıyor. Hazine arazisi ile ilgili kararları Başbakanımız veriyor cevabı aldık. 'Başbakanımız ne diyor' diye sorduk. 'Başbakanımız bu arsayı satacağız' dedi. 'Burayı satamazsınız. Baklava dilimi gibi arazi. Kimse satın almaz' dedik. 'Haklısınız' dedi. 'Bir daha başvurun' dedi. Başvurduk, yine ret. Bugünlerde yine başvuruyoruz. Şimdi yeşil alanları satıyorlar. Pazaryerlerini satıyorlar. Biz pazar yapmak istiyoruz. Başbakanımız pazaryerlerini satıyor. Büyükşehir adayı Binali Yıldırım bakanken 'yeşil alanda 10 metrekare taban alanı var kulenin ne olacak' demişti. Kaçak kuleyi yaptı. Yüzlerce ağacı kesti. 3 katlı 2 bin metrekare bina inşa etti. Biz o kulenin yanına bir ağaç kesmeden 6 bin metrekare adı Atatürk olan park yapıyoruz. Onlar yeşil alan, pazar yeri satıp, ağaç kesiyor, kaçak bina yapıyor. Marina yapacağım diye denizi doldurup alışveriş merkezi yaparak birilerine peşkeş çekmeye çalışıyor. Biz Büyükşehir ile birlikçe çırpınarak İzmir'i daha yeşil daha yaşanır hale getirmek istiyoruz. Aradaki fark bu. Biz ayakkabı kutularını doldurmakla meşgul değiliz. Artık ülkemin fakir fukara vatandaşı bunların nasıl insan olduğunu anladı. Şimdi bunları devirmek geliyor. Yerel seçim sonrası bu iktidardan kurtulacağız. Bundan eminim. Yüzünü Cumhuriyet'e, Atatürk'e, Çağdaşlığa dönmüş Cumhuriyet Halk Partili belediyelerle İzmir'i bunlara teslim etmeyeceğiz. Sizlerin desteğinizle İzmir Büyükşehir Belediyemizle kol kola çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.  

Başkan Karabağ'dan sonra açılışa gelen Milletvekilleri adına Mustafa Moroğlu sahneye çıktı. "Ne zaman Bayraklı'da bir etkinlik, açılış duysam eğer İzmir'de isem burada oluyorum. Çünkü Bayraklının Yamanlar diye anılan Maraş Mahallesi'nin, Naldöken'in, Nafiz Gürman'ın yurttaşlarının yoksulluk içerisinde sürdürdükleri onurlu mücadeleyi kutlamak için burada olmak istiyorum" diyen Moroğlu, "Bayraklı Belediye Başkanımız Hasan Karabağ'ın bahsettiği gibi tüm CHP'li milletvekilleri olarak yurdumuzun her köşesini satmaya çalışan bu AKP iktidarına karşı çalışıyoruz. Onların ahlakı halkın mallarını korumak değil, haraç mezat satmak. İzmirli kendi mallarının satışına hayır demeyen insanları yönetime getirmez. Gün birbirimize sarılma bu haramilerin saltanatına son verme günüdür" dedi.   

Açılış töreninde son sözü Başkan Kocaoğlu aldı. "Köy tüzel kişilikleri kaldırılıp mahalleye çevrildi. Tüm meralar bağ bahçe meyve bahçeleri fidanlıklar ya ilçe belediyesine ya da Büyükşehir'e bağlanıyor" diyen Kocaoğlu, "Bizim iktidarımızda 30 Mart'ta hiçbir belediye başkanımız bu mallara dokunmayacak. Atadan, dededen nasıl kullanılıyorsa o şekilde devam edecek. Bunu taahhüt ediyoruz. İl özel idaresinin malları yerel servettir, sermayedir, kaynaktır. İzmirlinin malıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin malı nasıl 4 milyon İzmirlinin malıysa, İl Özel İdaresinin malı da İzmirlinindir. Bunları şuraya buraya vereceğim demenin hiçbir alemi, yolu yöntemi, adaleti yoktur. Onun için buradan bütün adaylara sesleniyorum. Oturalım, 'İzmir'in malı İzmir'de kalacak' diyelim. 'İl Özel İdarenin malını kuruşu kuruşuna İzmir Büyükşehir Belediyesine teslim edecek' diyelim. On senedir 1 liralık mal satmadım. 941 milyon liralık mal aldım. Ama pazaryeri olarak belediyelerimiz verdik ama yol, kavşak, kültür merkezi, fuar yaptık. Daha söylenecek çok şey var. Tansaş Et Entegre Tesisleri, Tansaş Büyükşehir Belediyesine ait iken Tansaş tarafından yapılmış ve 2013 yılında 15 yıllık sözleşmesi bitmiş. Büyükşehir Belediyesine geçiyordu. Bunlar dava açtılar. Dediler ki 'Tansaş'ı satmışsınız. Buradan kira alıyordunuz. Burasının arsası Milli Emlak'ın. Biz bu malı istiyoruz' dediler. Biz de 'alalım' dedik. 6 buçuk milyon lira değer tespit ettik. Tahtalı havzasında başka hiçbir şey yapılamayacak alana. 'Gelin bu işi bağlayalım' dedik. Netice; 27 milyon buçuk lira para istediler. Biz de 'alın kardeşim bağışlıyoruz' dedik. Aldılar, kapattılar. Şu anda o tesis çürüyor. Şu anda İzmir'de et kesecek yer yok. Hadi belediyeye, Tansaş'a, Migros'a garezin var. Onu anladık. Peki bu 4 milyonluk İzmir'e garezin var mı. Bunu bana bir sözle. Bu et entegre tesisi milletin malı değil mi. Bunu niye kapatıp çürütüyorsun. Sözün özü. Kime oy verecekseniz verin. Oyunuz sizin en kutsal vatandaşlık göreviniz. Namusluya verin. Kimi namuslu biliyorsanız, tanıyorsanız oyunuzu ona verin. Başka hiçbir şey istemiyorum" dedi. Başkan Kocaoğlu'nun konuşması sık sık Başkan Hasan Karabağ'ınki gibi tezahüratlarla destek buldu.

Nafiz Gürman Muhtarı Ali Aydın, Başkan Hasan Karabağ ve Aziz Kocaoğlu'na Nafiz Gürman Mahallesi'ne yaptıkları hizmetlerden dolayı vatandaşlar tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Davetliler toplu şekilde kesilen açılış kurdelesinin ardından pazaryerini gezdi. Başkan Karabağ ve Kocaoğlu pazarcılarla sohbet etti. Pazaryerini gezen vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.