Metin Külünk’ten TR35’te çarpıcı açıklamalar: 'Cumhuriyet İttifakı' önerisi

EGEPOSTASI- AK Parti 24., 25. ve 26. Dönem İstanbul Milletvekili Metin Külünk, TR35'te yayınlanan Canan Beyazkaya ile Beyaz Masa programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

“İZMİR’DE SİYASİ BOŞLUK VAR”

İzmir’de siyasi boşluk olduğunu dile getiren Metin Külünk, “İzmir’de ciddi anlamda siyasi boşluk var. Bu hem CHP’nin tabanı için hem de CHP’ye muhalefet eden taban için geçerli. Bu boşluğu sokak hissediyor. İzmir’in güçlü bir sahiplenişe ihtiyacı var. AK Parti’de il başkanlığı değişikliğinden sonra yeni il başkanı olan arkadaşımızla birlikte burada CHP’nin kontrolünü ele geçirmiş bir İzmir’i sahiplenmemiz lazım. CHP’nin tabanındaki yurtsever vatandaşlarımızı kimsenin incitmeye hakkı yok. İzmir’de CHP tabanı, CHP’yi kontrol eden güç tarafından hep garanti görülüyor. CHP’nin tabanı da AK Parti hareketinin İzmir’de kendini ifade etme noktasında bıraktığı boşluk nedeniyle bir duvar arada kalıyor. Ne AK parti hareketi kendini yurtsever CHP’lilerle buluşturabilme noktasında kapıları açma noktasında ortaya bir çaba koyabildi, ne de CHP tabanı o duvarları yıkmak için bir çaba göstermedi ve CHP’yi ele geçirmiş güçlerin işini kolaylaştırıyor. İzmir’de yerel hizmetler dökülüyor. İzmirlilerin bu boşluğu dolduracak bir yerel iktidar beklentisi var. İzmir’in her noktasını ben biliyorum. Alsancak’ın dışına çıkmayanlar da rahatsız, Bostanlı’dakiler de çok rahatsız. Neden rahatsız? Sandıkta verdikleri oyun karşılığı olmadığı için… İzmir iyi hizmet alsın diye oy veriyorlar. İzmir’e ben İstanbul’dan 4 saatte geliyorum ama Bornova Kavşağı’ndan buraya gelmem 1 saatimi aldı. Bu şehrin ulaşımı problem. Yağmur sonrası içler acısı. Şehrin yerel iktidar tarafından yönetilemediği herkes tarafından kabullenilmiş. Bu boşluğun doldurulmasını istiyorum. İzmir, Türkiye’nin en kritik şehirlerinden birisi. En önemli proje olan Kuşak yol projesinin kesişme noktası. Bu şehrin gerçeğini güncelleştiren yatırımlar ise Ankara’dan geldi. İzmir’de enterasan bir duvar var. Bu duvarı kimse aşmak istemiyor. Atatürkçüler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde kapı arkasında PKK’nın siyasi uzantısının ne kadar güç bulduğundan da rahatsızlar. Açık açık söylüyorum, AK Parti ve Cumhur İttfiakı İzmir’de 31 Mart 2024’te yerel iktidar değişikliği için en kıymetli zaman diliminde. Bunun da gerçekleşebilmesi için İzmir’de çıkar odaklı ittifakların siyaset üzerindeki etkisinin tüketilmesi gerekiyor. Paranın rengi yoktur. Sahnenin önünde insanlara başka dil kullananların, sahne arkasında çıkar gördüklerinde nasıl uzlaştıklarını herkes biliyor. Kimse sokağın bilmediğini sanmasın. İzmir’de Siyaset sosyolojisinde geçişkenliğinin hızlanması lazım. Bir CHP’li bir AK Partili ile İzmir’in yerel hizmetler noktasında üst kaliteye çıkması için oturup konuşmalı. Yaşam biçimlerimiz farklı olabilir ama ülke, devlet, bayrak hepimizin…”dedi.

“İNCE VE ÇELEBİ CHP’DEN NEDEN KOPTU?”

İzmir’in emperyalizmle cephe cehpeye yüzleşmiş bir şehir olduğunu hatırlatan Külünk, “ Emperyalizmin yakan ve yıkan ve bu topraklardan bizi sürgün etmek isteyen yüzüyle karşı karşıya gelmiş bir şehir. İzmir düşman işgalini boşa düşeren bir şehir. Bunun bir paradigması var. CHP’nin tabanı bu paradigmaya inanmış bir taban. CHP’yi bir karşı devrimle ele geçirenler, Gazi’nin çizgisinin zıttına doğru, Batı’ya Türk devletini teslim etmek istediler. Türkiye’nin çıkarlarını değil, Batı uygarlıklarının çıkarları odaklı olan bir CHP yönetimiyle karşı karşıyayız. Muharrem İnce’nin CHP’den kopuş süreci iyi okunmalı. Ben İnce’yi çok iyi tanırım ve kendisiyle çalıştım. Ergenekon sürecinde cezaevinde yatmış Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin neden CHP’den istifa ederek AK Parti ile mücadele arkadaşlığı yapmaya karar verdiğini CHP’nin tabanının iyi okuması gerekir. Bu CHP tabanının Nihat Genç’i iyi okuması gerektiğini kanaatindeyim. Son derece yurtsever bir çizgisi var” dedi.

“LGBT DAYATMASI GAZZE’Yİ BOMBALATAN AKIL”

AK Partili Külünk, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ithafen, “Devleti çökertmek isteyen kirli küresel akılların 15 Temmuz’da bütün açıklığıyla kim olduklarını gösterdiler. Aynı aklın bir başka boyutunu İzmir’de görüyoruz. İzmir parasından bahsedildi. İzmir’in aslında Avrupa Birliği’ne dahil olması gerektiği mealinde denmedi mi? LGBT dayatması, insanın doğasına açılmış savaşın tercihten öte bir dayatma bir paradigma haline getirmek isteyen akıl zaten Gazze’yi bombalatan akıl. Gazze’de soykırım yaptıran akıl. Küresel güç odaklarının aklı zaten. İzmir Büyükşehir Belediyesinin başındaki isim bu elitlerin küresel politikalarına uygun bir İzmir dizaynının peşinde” dedi.

“İZMİR’DE ‘CUMHURİYET İTTİFAKI’ ÖNERİSİ”

İzmir’de tüm partilere seslenen Külünk ‘Cumhuriyet ittifakı’ önerisinde bulunarak, “Kınık’a,  Kemalpaşa’ya, Buca’ya, Konak’a, Karabağlar’a, Kiraz’a, Torbalı’ya, Bayraklı’ya…gidip kapı kapı anlatacak bir İzmir siyaset diline ihtiyaç var. O yüzden ben AK Parti’nin, MHP’nin İl Başkanları’nın, CHP’nin içindeki yurtseverlerin, Memleket Partisi’nin, Demokratik Sol Parti’nin bu anlamda İzmir’de 9 Eylül ruhu esaslı  kurulacak ‘Cumhuriyet İttifakı’, ‘bağımsızlık ittifakın’da buluşan tüm partilerin İzmir siyaset diliyle politika üretmesi gerek” dedi.

KÜLÜNK’TEN KADIN ADAY TARİFİ

İzmir’de oluşacak ‘Cumhuriyet İttifakı’nın bir kadın aday düşünmesi gerektiğini vurgulayan Külünk, “Kınık’ta şalvarını giyecek, Alsancak’ta kahvesini içecek, Hocazade Camisi’nde taziyesine gidecek bir kadın aday olmalı” dedi.

“AK PARTİ’NİN İZMİR’DE DAHA CESUR ADIMLAR ATMASI LAZIM”

AK Parti’nin İzmir’de daha cesur adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Külünk, “İzmir’in Kuşak Yol Projesi’ndeki İzmir’e bir büyük fırsat kaçırıltmak  isteniyor. Önümüzdeki süreç Kuşak Yol Projesi üzerinden  dünya ticaretinin şekillendiği bir süreç olacak.  Izmir’in jeopolitik öneminin farkında, Kuşak Yol Projesi’nde  İzmir’in bu süreci nasıl yerel hizmetlerle bu süreci dahil ederiz? Sorusunu soracak bir İzmir siyaset diline ihtiyaç var.  Particilik yaparak bu olmaz. Bunu aşkın bir dil üretmek lazım. AK Parti’nin İzmir’de daha cesur adımlar atması lazım. İzmir insanının özgürlük kavramıyla olan ilişkilerinde AK Parti Hareketi olarak esenlik odaklı, tolerans odaklı, sevgi odaklı, merhamet odaklı bir yaklaşımla farklılıkların birliği ilkesini esas alacak bir bütüncül akılla bu sürecin yönetilmesi lazım. Eğer siz dar bir grubun çıkar alanlarının beslenme kaynağı olarak siz bir siyaset hareketini kendinize araç haline getirirseniz bu iş olmaz.” dedi.

“BİLAL SAYGILI’YI TAKDİRLE KARŞILIYORUM”

Öte yandan AK Parti’nin İzmir’deki İl Başkanı değişikliğini son derece önemli bulduğunu ifade eden Külünk, “AK Parti İl Başkanının hem teşkilatlar üzerindeki inisiyatifi, yenilenme süreci, hem de İzmir’de bütün bu problemleri görerek ve İzmir’i, AK Parti’nin amiral gemiliğinde bir Cumhuriyet İttifakı’nın nasıl alınabileceğine dair dertlendiğini ben İstanbul’dan seyrediyorum, kendisini takdirle karşılıyorum” dedi.