Dolar 32,3374
%-0.07
Euro 34,8108
%0.06
Altın 2.393,270
%-0.15
Bist-100 10.277,00
%0.67

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 50 baz puan indirerek yüzde 8,5’e çekti. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir” denildi.

  • Ege Postası
  • 23.02.2023 - 14:08
  • Güncelleme: 23.02.2023 - 14:57

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu yönetiminde bugün yapılan PPK toplantısının ardından, saat 14:00’te faiz kararı açıklandı. Merkez Bankası, politika faizini, ekonomistlerin beklentileri doğrultusunda 50 baz puan azaltarak yüzde 8,5’e indirdi.

Banka, bir önceki toplantıda politika faizini yüzde 9 seviyesinde sabit tutmuştu. PPK, geçen yıl ağustos ayındaki toplantıda ise politika faizini indirmeye başladı. Kurulun son kararları şöyle:

18 Ağustos 2022: Faiz oranı yüzde 14’ten yüzde 13’e indirildi.

22 Eylül 2022: Faiz oranı yüzde 13’ten yüzde 12’ye indirildi.

20 Ekim 2022: Faiz oranı yüzde 12’den yüzde 10,5’e indirildi.

24 Kasım 2022: Faiz oranı yüzde 10,5’ten yüzde 9’a indirildi.

22 Aralık 2022: Faiz oranı yüzde 9’da sabit tutuldu.

19 Ocak 2023: Faiz oranı yüzde 9’da sabit tutuldu.

TCMB: KALICI BİR ETKİDE BULUNMAYACAĞI ÖNGÖRÜLMEKTE

PPK, aralık ve ocak aylarında yaptığı toplantılarda politika faizine, ekonomistlerin beklentileri doğrultusunda dokunmamış ve faizi yüzde 9 seviyesinde sabit tutmuştu. PPK, bugün yaptığı son toplantıda ise politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 9’dan yüzde 8,5’e indirilmesine karar verdi. Merkez Bankası’ndan toplantıya dair yapılan açıklama şöyle:

“YÜKSEK KÜRESEL ENFLASYONUN ENFLASYON BEKLENTİLERİ VE ULUSLARARASI FİNANSAL PİYASALAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ YAKINDAN İZLENİYOR” 

“Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan veriler tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri sürmektedir. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak, gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik, merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir. Ayrıca finansal piyasalar, durgunluk risklerine karşı faiz artışı yapan merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaktadır.

“DEPREMİN ORTA VADEDE TÜRKİYE EKONOMİSİNİN PERFORMANSI ÜZERİNDE KALICI BİR ETKİDE BULUNMAYACAĞI ÖNGÖRÜLMEKTEDİR”

Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler, 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı, yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet, cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere, tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir.

“DEPREMİN YOL AÇTIĞI ARZ-TALEP DENGESİZLİKLERİNİN ENFLASYON ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ YAKINDAN İZLENİYOR”

Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmakla birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 50 baz puan düşürülmesine karar vermiştir. Kurul, bu ölçülü indirim sonrası para politikası duruşunun, fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilecektir.

“TCMB, ENFLASYONDA YÜZDE 5 HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR ELİNDEKİ TÜM ARAÇLARI KARARLILIKLA KULLANMAYA DEVAM EDECEK”

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için liralaşma stratejisini tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.