Kültürpark Platformu'dan 'Basmane Çukuru' açıklaması: Kamu malı el mi değiştiriyor?

EGEPOSTASI - Kültürpark Platformu’nun açıklamasında, dava süreci devam ederken belediyenin “kültür merkezi” adı altında yaptığı girişim, “kamusal bir alanın sermayeye teslimi” olarak nitelendirildi. Platform, “Bu alanın yüzde yüzü halkındır. Yüzde 70’ini gökdelenlere, AVM’lere bırakıp kalan yüzde 30’a ‘kültür’ demek, kentin kalbine vurulmuş bir hançerin üzerine yara bandı yapıştırmaktır” ifadeleriyle tepki gösterdi.

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl, İzmir Büyükşehir Belediyesi bu alanı “takas” modeliyle TMSF’ye sunmuş, Başkan Cemil Tugay ise sonrasında yaptığı açıklamada, “TMSF ile uzlaştık, yüzde 30’luk hakkımızla oraya halk için bir kültür merkezi yapacağız” demişti. Ancak bu açıklama, devam eden tapu davasının henüz sonuçlanmamış olması nedeniyle tepki çekti. Platform, bilirkişi raporunun açıkça “arazinin tamamının belediyeye, dolayısıyla kamuya ait olduğunu” ortaya koyduğunu hatırlatarak, “Yapılması gereken, kamu malına sahip çıkmak ve davayı sonuna kadar savunmaktır” dedi.

Platform açıklamasında, bu süreçte alınan kararların hukuki riskler taşıdığı, davayı zedeleyebileceği ve ileride telafisi mümkün olmayan kamu zararlarına yol açabileceği vurgulandı. “Belediyenin TMSF’ye ya da onun temsil ettiği iş insanlarına taraf olması hukuken de, kent vicdanı açısından da kabul edilemez” denilen açıklamada, söz konusu girişimin bir ‘kültür merkezi’ maskesiyle kamusal alanın özelleştirilmesi anlamına geldiği ileri sürüldü.

Kültürpark Platformu’na göre mesele yalnızca mülkiyet değil; kentin dokusu, tarihi silueti ve altyapı dengeleri de tehdit altında. “Agora’nın 2500 yıllık manzarasını gökdelenlerin gölgesine hapsetmek, tarihi katletmektir. Basmane ve Kadifekale’nin karakteri bozulacak, Kemeraltı’nın ruhu ölecektir” denildi. Açıklamada ayrıca, bölgede yoğun yapılaşmanın trafik, kanalizasyon ve çevre yükünü artıracağı; Kültürpark’ın kamusal bir park olmaktan çıkarılıp çevresindeki yapıların özel bahçesine dönüşeceği uyarısı yapıldı.

Platform, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne açık bir çağrıda bulunarak “Bu süreç, İzmir’in ruhu ve hafızasıyla ilgilidir. Bu yalnızca bir arsa değil, bu kentin onurudur” dedi. Kültürpark Platformu, “Biz kamu yararını hiçe sayan hiçbir kararı kabul etmiyoruz. Bu hukuksuz sürecin her aşamasında mücadeleyi sürdüreceğiz. Kentimizin, parkımızın, tarihimizin yanında olacağız” sözleriyle açıklamasını tamamladı.