
Kooperatif mağdurları Tugay ve Özel'e sitem etti: Ne yüzlerini gördük, ne de seslerini duyduk!
Kooperatif mağdurları, seslerini duyurmak amacıyla Aktepe-Emrez 1. Etapta bir araya geldi. Mağdurlar adına basın açıklamasını okuyan İş İnsanları Gaziemir Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alpyavuz, süreç boyunca Büyükşehir ve CHP’nin kendilerini yalnız bıraktığını belirterek, “Bu süreçte ne İzmir Büyükşehir Belediyesi ne de projeyi sahiplenen Cumhuriyet Halk Partisi, mağdurların yanında durdu. Komisyonlar, çözümler hep sözde kaldı. Ne yüzlerini gördük ne de seslerini duyduk. Oysa biz bu kooperatiflere sadece paramızı değil, güvenimizi, emeğimizi ve geleceğimizi teslim etmiştik.” ifadelerini kullandı.
- Ege Postası
- 12.10.2025 - 15:02
- Güncelleme: 12.10.2025 - 15:19
EGE POSTASI- Kooperatif mağdurları, yarın görülecek olan kooperatif davası öncesinde, Aktepe-Emrez 1.etapta buluşarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Mağdurlar adına basın açıklamasını yapan S.S. İş İnsanları Gaziemir Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alpyavuz, Büyükşehir’in ve CHP’nin üst düzey yetkililerine güvendikleri için kooperatife üye olduklarını işaret ederek, “Kooperatiflerin kuruluş sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, bağlı şirketlerinin ve Cumhuriyet Halk Partisinin üst düzey yetkililerinin açık yönlendirmesi ve güven telkin eden açıklamaları olmasaydı, bu kadar insan bu kooperatiflere üye olur muydu? Cevabı belli tabi ki de hayır.” ifadelerine yer verdi.
“NE BELEDİYE VAR NE PARTİ TEMSİLCİLERİ!”
Basın açıklamasını gerçekleştiren Alpyavuz, Büyükşehir ve CHP tarafından yalnız bırakıldıklarının altını çizerek, “Bizler; İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBETON ve EGEŞEHİR öncülüğünde, “Belediye garantörlüğünde güvenli konut” vaadiyle kurulan yapı kooperatifinin üyeleri olarak bugün şantiyemizden sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hak sahipleri ile beraber yaklaşık 5000 aileyiz. Her birimiz ev sahibi olma umuduyla, belediyenin ve dönemin yöneticilerinin güven veren sözlerine inanarak bu projelere üye olduk.
O gün bize “Bu proje belediye güvencesindedir” denildi, biz de güvendik. Ama bugün, o güvenin enkazı altında hukuk mücadelesi veriyoruz.
Oysa bu projelerin temelleri atılırken yanımızda belediye başkanları, siyasiler, bürokratlar vardı. Açılış törenlerinde fotoğraflar çekildi, “İzmir modeli” denildi, “Sosyal Konut Başarısı” diye anlatıldı. Bugün aynı kişiler sessiz. Ne belediye var, ne parti temsilcileri. Hiçbiri 5000 ailenin çığlığını duymak istemiyor.
İnşaatlarımız tam 1,5 yıldır duruyor. Betonlar çatlıyor, demirler paslanıyor, ama en çok da bizlerin umutları çürüyor.
Bu süreçte ne İzmir Büyükşehir Belediyesi ne de projeyi sahiplenen Cumhuriyet Halk Partisi, mağdurların yanında durdu. Komisyonlar, çözümler hep sözde kaldı. Ne yüzlerini gördük ne de seslerini duyduk. Oysa biz bu kooperatiflere sadece paramızı değil, güvenimizi, emeğimizi ve geleceğimizi teslim etmiştik.” dedi.
"BU KADAR İNSAN ÜYE OLUR MUYDU?"
Büyükşehir’in ve CHP’nin yönlendirmesi ile kooperatife üye olduklarının altını çizen Alpyavuz, “Kooperatiflerin kuruluş sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, bağlı şirketlerinin ve Cumhuriyet Halk Partisinin üst düzey yetkililerinin açık yönlendirmesi ve güven telkin eden açıklamaları olmasaydı, bu kadar insan bu kooperatiflere üye olur muydu? Cevabı belli tabi ki de hayır.
Bugün, kooperatiflerin eski yöneticileri ve bazı siyasiler nitelikli dolandırıcılıktan yargılanıyor. O davalar sürerken, biz hâlâ evsiziz. Evlerimiz yok, kooperatiflerimizde ödediğimiz paralarımız yok, yıllarımız gitti. Bu adalet değil!
Birleşmiş Milletler Uluslararası Kooperatifler Yılında, bu kadar insanı kooperatif mağduru yapmanın yükü, suçu olanların ve mağduriyetleri devam ettirenlerin, yıllarca peşini bırakmayacak ve bizlerde unutulmasına izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
MAĞDURLAR TALEPLERİNİ ORTAYA KOYDU
Alpyavuz, mağdurlar adına taleplerini ifade ederek, Belediye resmen taraf olmalı. İnşaatın tamamlanmasına dair kesin taahhüt verilmeli. Takvim, etaplar, teslim tarihleri açıkça belirtilmeli; aşama aşama ilerleme kriterleri yazılmalı. Yüklenici işi tamamlamazsa belediye devreye girmeyi taahhüt etmeli. Bağımsız denetim şart olmalı. Üç ayda bir bağımsız kurumlar rapor hazırlanmalı, belediye ve kooperatifler onay vermeden yeni ödeme alınmamalı. Ödemeler ilerlemeye endekslenmeli. Tapular ve haklarımız güvence altına alınmalı.
En Önemli Konuların başında İnşaat ilerledikçe kat irtifakı veya tapu devri zorunlu hale getirilmeli. Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kamuoyuna yaptığı beyanatlar ve sözler doğrultusunda, Ayrılmak isteyen veya ödeyemeyenlerin üyelikleri TÜİK oranında faizlendirilerek belediye veya İZBETON tarafından alınmalı. KDV oranı yasal olarak %1 olmalı. İlk 24 ay için artış oranı, enflasyon ya da asgari ücret artışının hangisi düşükse o oranda uygulanmalı; böylece kimse ekonomik olarak ezilmemeli. Belediye ve yüklenici müştereken sorumlu olmalı. Verilen taahhütler yerine getirilmezse, iki taraf da müteselsilen sorumlu tutulmalı.” ifadelerine yer verdi.
TUGAY VE ÖZEL’E ÇAĞRI!
Açıklamada son olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e çağrıda bulunan Alpyavuz, “Biz sadece, verdiğimiz her kuruşun beton olarak, demir olarak, ev olarak geri döndüğünü görmek istiyoruz. Bu kez “iyi niyet” değil, “gerçek güvence” istiyoruz. Bizler anlaşmaktan kaçmıyoruz; Adil, denetlenebilir, şeffaf bir sistem istiyoruz. Yarın bu protokoller önümüze geldiğinde, kimse bizden geçmişteki hataların tekrarlanmasını beklemesin.
Belediye yetkililerine, siyasilere ve kamuoyuna sesleniyoruz: Bizler bu hale, kurumların ve yetkililerinin sözlerine güvendiğimiz için düştük. Şimdi aynı güven yeniden isteniyor, ama bu kez bizler yazılı, somut ve yaptırımı olan bir protokol talep ediyoruz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sesleniyoruz:
Bu kentin insanları size güvendi. O güvenin gereğini yapın. Protokoller kapalı kapılar arkasında değil, mağdurların gerçek ihtiyaçlarıyla şekillensin. Bu kez gerçekten taraf olun, gerçekten sorumluluk alın, gerçekten adaletli davranın. Bizim tek derdimiz evlerimiz; hakkımız, onurumuz ve geleceğimizdir.” dedi.
Yorum Yazın