Dolar 32,8336
%0.2
Euro 35,2534
%0.47
Altın 2.447,970
%-0.41
Bist-100 10.471,00
%0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kocaoğlu yol haritasını açıkladı

Kocaoğlu yol haritasını açıkladı

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından 60’ıncı kuruluş yıldönümü kapsamında düzenlenen “Marka Şehir İzmir” Sempozyumu’na katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’in marka şehir olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirterek, “Bu kentin yapacağı daha çok şey var. Bu kent kendi gücü ile, kendi dinamikleri ile kalkınacak ve marka kent, dünya kenti olacak bir kenttir. Bunun için de büyük adımlar atılmıştır. 2014 yılından sonra hiçbir şey bu kentin büyümesini gelişmesini, şaha kalkmasını engelleyemeyecektir. Çünkü ok yaydan çıkmıştır” dedi.

  • Ege Postası
  • 15.12.2014 - 10:54
 
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ve üniversitede görev yapan eğitimcilerin yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Valisi Mustafa Toprak, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının temsilcileri, ekonomi camiasının önde gelen isimleri, akademisyenler ve kanaat önderleri katılım gösterdi.

“İZMİR İÇİN HER ŞEYE DEĞER”

Etkinliğe ev sahipliği yapan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, gerçekleştirdiği açılış konuşmasında İzmir’in önemini şu sözlerle özetledi: “Biz çok büyük bir aileyiz. Marka kent olmak sabır, çok büyük bir yatırım ve süreklilik gerektirir. Evimizi çok iyi tanımaya ihtiyacımız var. 50 yıldır taşı toprağı altın diye gidilen İstanbul marka şehir m? İlk onda bile değil. Biz Türkiye adına İzmir’i iddialı yapıyoruz. Uluslararası arenada ilk ona sokmak için hevesliyiz. İzmir için her şeye değer” dedi.

“ÖNCE DEMOKRASİ”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “11 yıldır İzmir’i yerelde kalkındırmak için çalışan proje üreten bir belediye başkanızı olarak organizasyonun  60’ıncı yılını kutlayan üniversite yönetimine teşekkürlerimi sunuyorum. Marka şehir olmak için ne gerekl? Önce demokrasi gerekli, katılımcı demokrasi, katılımcı yönetim gerekli . İnsanlık olarak artımız var, tarih boyunca süregelen değerlerimiz var. 8 bin 500 yıllık tarihimiz var. İzmir’i marka kent yapabilmek için hep birlikte kaynak yaratarak çalışmamız gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi olarak ben buradan söz veriyorum. Bu değerlerimizi kimse restore etmezse, biz edeceğiz. Bir şehrin marka kent olması için yaşanabilir bir şehir olması gerekiyor. Kalkınması, gelir düzeyinin yükselmesi gerekiyor. Çok kültürlü insanların batış içerisinde bu kente yaşaması gerekiyor. Değerlerinin ortaya çıkması gerekiyor. Bu kentte 9 üniversitemiz var. İzmir’in üniversiteler kenti olmasına ramak kaldı. Biraz parlatmamız gerekiyor. Kentin kalkınması için metro, raylı sistem, yeni vapurlar almazsanız marka şehir olamazsınız. 24 saat kente içilebilir temiz su vermezseniz, kanal, dere ıslahı gibi altyapı yatırımlarını yapmazsanız marka kent olmazsınız. İzmir’in fuar kenti olması için kendi başınıza 400 milyon TL harcamazsanız, 25 Mart’ta kapılarını açmazsanız bu şehri marka kent yapamazsınız. Turizm yatırımları yapmazsanız bir kenti marka şehir yapamazsınız. AASSM gibi bir sanat mabedi yapmazsanız bu kenti marka şehir yapamazsınız. Bir kentin marka şehir olması için altyapı yatırımlarının tamamlanması gerekir. Bu kentin güzelim körfezini yüzülebilir hale getirmezseniz, bunun için kaynak ayırmazsanız marka şehir olamazsınız” diye konuştu.

“YAPACAK DAHA ÇOK ŞEY VAR”

Başkan Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi olarak 11 yıldır yaptıkları yatırımları özetleyerek, “Bu kente gönül verenler, bu kentin kendi dinamikleri ile ive bu kentin kanaat önderlerinin öncülüğünde bu kenti ancak o zaman birlik beraberlik içinde kalkındırabilirsiniz. 11 yıl öncesini İzmir’i bilenler şöyle bir baskınlar. Üzerimizde ölü toprağı vardı. 2011 yılında bu kent dünyanın iki bin metropol arasında en hızlı büyüyen 4’üncü kent oldu. Belediye başkanı ayın belediye başkanı seçildi. Bir yatırım kuruluşu İzmir’i  yatırım yapılabilecek en cazip üç kentten birisi ilan etti. Avrupa Konseyi’nden şeref plaketi aldık. Bu kentin yapacağı daha çok şey var. Bu kent kendi gücü ile, kendi dinamikleri ile kalkınacak ve marka kent, dünya kenti olacak bir kenttir. Bunun için de büyük adımlar atılmıştır. 2014 yılından sonra hiçbir şey bu kentin büyümesini gelişmesini, şaha kalkmasını engelleyemeyecektir. Çünkü ok yaydan çıkmıştır” dedi.

“MARKA KENT OLMAK UZUN SOLUKLU BİR SÜREÇTİR”

Ege Üniversitesi’nin kentin önde gelen yüksek eğitim kurumlarından bir tanesi olduğunun altını çizen İzmir Valisi Mustafa Toprak, “Kentin gelir düzeyini ve itibarını arttıracağını belirtti. Her ülke, her kent dünya refahından payını almak için yarışmaktadır. Biz kendi markamızı ve alt markalarımızı oluşturmak istiyoruz. Bu anlamda çeşitli projeler uygulanıyor. İZKA tarafından oluşturulan İzmir kentsel pazarlama stratejik planıdır. 170 proje önerisi ile İzmir’in öne çıkması için geniş bir yelpazede çalışmalar yapılacaktır. Hayata geçirilemeyecek bir plan hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Bu anlamda konuyu sahiplenmek gerekmektedir. Bir şehrin markalaşması bir kurum ve kişinin tek başına başaramayacağı, uzun soluklu bir süreçtir. İzmir bu yarışta ön sıralarda yer almak için gereken tüm değerlere, niteliklere ve kazanımlara sahiptir. İzmir’in bu anlam ve güzelliklerini yaratıcı ve yenilikçi yöntemlerle dünyaya daha etkin bir şekilde anlatmamız ve tanıtmamız gereklidir. EXPO sürecindeki çalışmaların artarak devam etmesi zorunlu görülmektedir” diyerek kalkınma için birlik çağrısı yaptı.

“BORNOVA İZMİR’İN MOZAİĞİDİR”

Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla ise, “İzmir’in markalaşma sürecine önemli katkılar koyacağını düşünüyoruz. İzmir demokrasi, özgürlük, barış ve adaletin kentidir. Her zaman öncü olmuştur  ve olmaya devam edecektir. Türkiye’nin aydınlık kentidir. İzmir’in markalaşma sürecinde biz Bornova olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Çünkü Bornova İzmir’in mozaiğidir. Bornova bizim evimiz. Ege Üniversitesi bizim paydaşımızdır. Bölgeyi daha ileri taşımak için birlikte harekete edeceğiz” diyerek üniversite-belediye ortaklığına vurgu yaptı.

ÜNİVERSİTEDEN BAŞKANLARA TEŞEKKÜR

Sempozyumun açılış konuşmalarının ardından Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla’ya kente ve üniversiteye katkılarından ötürü birer plaket sundu.  




Ege Üniversitesi'nin 60. kuruluş yılı onuruna İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen 'Marka şehir İzmir' konulu sempozyum, Kültür Merkezi'nde yapıldı. Sempozyuma İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Seferihisar Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

'GERİ DÖNEN EN BÜYÜK EKONOMİ'

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Victor Hugo'nun 'Prenses kent İzmir' diyerek başladığı konuşmasında marka kentlerin geri dönen en büyük ekonomi olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: 

"Marka şehir olmak için kültürel mirasa, doğa ve çevreye ihtiyaç var. İtalya Venedik gibi. Geri dönen en büyük ekonomi. En büyük yerel kalkınma modeli. Marka kent olmak emek sabır çok büyük yatırım ve süreklilik gerektiriyor. Türkiye'de marke şehir var m? Çok az sayıda. Taş toprağı altın diye 50 yıldır İstanbul'a yönelme var. Marka kent aynı zamanda algı yönetimi demek ki. Herkesin gitmek için özendiği bir şehirdir marka kent. Ancak İstanbul, uluslar arası listede ilk 10'da değil. İzmir bizim evimiz. Uluslar arası ilk 10'a sokmak için heves içindeyiz."

'PORSUK ÇAYI'NDA HERKES EŞİTTİR'

'Marka şehir ve yerel yönetimler' konulu oturumda konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, kentteki farklı gruplar için ortak paylaşım alanları yaptığını, Porsuk Çayı'nı yüzülebilir hale getirip, plaj yaptığını, kenti otomobillerin işgalinden kurtarıp insanların hizmetine sunduğunu anlattı. 

Büyükerşen, trafiğe kapalı geniş ve uzun yaya bölgeleri ile kentin havasının değiştiğini belirterek, şöyle konuştu: 

"Amacım, Eskişehir'e Avrupa Konseyi Kent Şartları ile evrensel şehir özellikleri kazandırmaktı. Eskişehir'i lastik tekerlekli araçlara terk etmeyecektim. Kentin otomobiller için değil insanlar için olduğunu düşünüyorum. Şehirlerin temel önceliği, otomobillerin akışını sağlamak. Geniş ve uzun yaya bölgeleri trafiğe kapalıdır. Burada ziyaretçiler gönüllerinde dolaşır, alışveriş yaparlar, buluşurlar. Kenti kasabadan ayıran en temel özellik farklı insanları buluşturmasıdır. Şehirlerimiz gettolaşıyor. Farklı kesimler kendi gettolarında birbirlerine hiç değmeden yaşamaya çalışıyor. Farklı kesimlerin harmanlanabilmesi ortak mekanlarla olur. Hiçkimsenin aklına gelmeyen hedeflerle yola çıkmış biri değilim. Eskişehir ben çocukken ve gençken birbirinden çok farklı kesimlerin kendi mahallelerinde yaşadığı ama bir araya gelebildikleri yerlerin olduğu bir kentti. Ben de hektarlar genişliğinde parklar yaptım. İnsanların birbirleriyle dostluk kurabilecekleri temalar buldum. Suni bir plaj yaptım. Eskişehirliler'i bir araya getirebilmek, mekanı paylaşmalarını sağlamaktı. Eskişehir'de er sosyal kesimin çocukları Porsuk'ta yüzerdi, yüzmeyi orada öğrenirdi. Porsuk bizi birleştiren eşitleyen bir yerdi. Sonra Porsuk yüzülemeyecek kadar kirlendi, zengin çocukları yüzmeyi havuzda öğrendi. Ben göreve gelince temizledim, plajı yaptıktan sonra her kesimin çocuğu yine orada yüzüyor. Çok enteresan bir sosyal yaşam şeklidir. Porsuk ben ilk seçildiğimde berbat bir haldeydi. Ben, temizleyerek normal olanı yaptım. Porsuk'un iki sahili Eskişehirliler'in buluştukları eğlence, yemek yeme yeri haline geldi. Nehir kenarında kitapçılar açıldı, kafelerde kadınlı erkekli tavla ve satranç oynanıyor." 

PORSUK'TA GONDOL YÜZÜYOR 

Büyükerşen, Porsuk Çayı'ndaki gondol yüzdürüldüğünü duyan Venedikli gondolcuların yarış talep ettiği yarışı Eskişehirli gondolcuların kazandığını belirterek, sırrını şöyle anlattı:

"Porsuk'ta gondollar yüzmeye başladı. 9- 10 kilometre uzunluktaki akarsuyu kent içi toplu taşımda kullanma başladık. Eskişehir'de tersane kurduk, gondollar yaptık. Burada isteyen Pavarotti isteyen İbrahim Tatlıses dinleyebiliyor. Eskişehir, internette bu haliyle yer alınca Venedikli gondolcular haber gönderdi 'yarış yapabilir miyiz' dediler. Bir tıra dört gondol yüklediler ve çıkıp geldiler. Porsuğun iki yayına Eskişehirliler yığıldı, yarış başladı. Bizimkiler birinci geldi. Halbuki gondol yüzdürülmesi çok zor bir araç. Gondollara motor taktık. Venedikli gondolcular bile 'Rönesans'ı yapan biz bunu nasıl düşünemedik" dediler.

'ÇOCUKLAR HAYAL KURSUN İSTEDİM'

Eskişehir Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı'nı gençlerin hayal kurması, yaratıcılıklarını artırması için yaptığını belirten Büyükerşen, "Gençlere büyük hayaller kurma fırsatı verebilmeli. Kasabalı bir çocuk iyi bir esnaf olma, akranlarından zengin olma hayali kurabilir. Şehirde yetişen çocuk mimar, avukat olma hayalleri kurmalı. Kuramıyorsa çocuklara hayal kurdurmayan bir yerleşim yeri nüfusu kaç olursa olsun kasabadır. Eskişehir'e ben çocukken karikatür çizerdim, gençken gazetecilik yaptım, şehir bizi kışkırtıyor teşvik ediyordu. 1960 yılından sonra bu özellikler ortadan kalktı. Sazova Bilim Parkı'nda çocuklar bilim deneyleri yaparlar, yaratıcılık artar, kendilerine yatkın mesleklerini seçerler. Çok büyük maddi ve siyasi imkansızlıklar içinde birçok şey yaptık ama hiçbiri bir fark yaratalım gayreti ile olmadı. Eskişehirliler kendilerine adanmışlığın hakkını verdi. Daha önce hiçbir belediye başkanının iki kez üst üste seçmeyen halk beni dört kez seçti. Eskişehir'i bir kente benzetmek sahip olduklarını ortaya koyma hedefim vardı. Yaptıklarımı üç cilt kitap haline getireceğim ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na oradaki uzmanların okuması için vereceğim. Umarım 'Bizim partiden değil' deyip gözlerini kapatmazlar ve Eskişehir'den alınan derslerle mevzuat değiştirirler ve kentleri otomobillere terk edilen çocukların hayallerini yıkan gettolar haline gelmekten kurtarırlar" dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.