
Kocaoğlu hem Yıldırım'a hem de Vali Toprak'a yüklendi
Yerel seçim süreci ve gündemdeki son gelişmeleri değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, metroda kalan üç istasyonun seçimlerden sonra açılacağını duyurdu. Liman Operasyonu sonrasında yaşanan gelişmeler ile ilgili de konuşan Başkan Kocaoğlu, İzmir Valisi Mustafa Toprak’a “Kanım dondu” diyerek seslendi ve geçtiğimiz günlerde dile getirdiği istifa çağrısını da yineledi.
- Ege Postası
- 27.01.2014 - 15:00
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Katıldığı bir televizyon programında gündemi değerlendiren Başkan Aziz Kocaoğlu, herkesin merakla beklediği “Metro ne zaman bitecek” sorusuna “Seçimlerden önce metrodan tren geçecek. Ama deneme seferleri olacak. Yolculu seferler seçimlerden sonra. Bizim oradaki problemimiz bitti. Kısa zamanda açacağız” yanıtını verdi. Yerel seçim sürecine dair çarpıcı değerlendirmelerde de bulunan Kocaoğlu, AK Parti’ye açık ara fark atacaklarını da yineledi.
“YARIŞ MESNETSİZ ATIŞLAR İLE BAŞLADI”
Başkan Aziz Kocaoğlu, kıran kırana geçen yerel seçim yarışı ve eski Ulaştırma Bakanı ve AK Partili rakibi Binali Yıldırım ile arasında yaşanan söz düellosuna şu sözlerle açıklık getirdi; “Seçim atmosferi 2009’a göre çok farklı geçiyor. Sertlik erken başladı. 2004’de de, 2009’da da adaylarla ya da işin siyasi yanı ile hiç uğraşmadım. Ben hep hizmetleri anlattım. Bu seçimde rakipler Büyükşehir Belediyesi’ne mesnetsiz atışlara başladılar. Bunlara cevap vermek gibi bir görev üstlenmek zorunda kaldık. Bir yandan hizmetleri anlatmaya çalışıyoruz. Ama öyle ithamlar ile karşılaşıyoruz ki, bunların açıklamasını yapmazsak, kabullenmek zorunda kalacağız. Bunlara cevap vermek zorundayız. Bu durum son 5 senenin patlaması değil. Biz dava sürecinde yaşadığımız o haksızlıkları anlatarak seçime hazırlanmayacağız. Davanın ve bize yapılan haksızlıkların getirdiği moral bozukluğuna rağmen yaptığımız tüm o işleri, projeleri halka anlatacağız. Projelerimizin yüzde 95’ini tamamladık. Çalışmaya da devam ediyoruz.”
“ÖRNEK ALINACAK BELEDİYEYİZ”
Son dönemlerde sıkça dile getirdiği “Yerelde kalkınma” söylemini de yol haritası olarak belirlediklerinin altını çizen Kocaoğlu, “Biz asıl görevimiz olan tüm belediye hizmetlerinin dışında yerelde kalkınmayı hedef almışız. Diğer tüm belediyelerden farkımız da bu. Bize ne yaptın diye soranlara, tarım, ticaret, sanayi, turizm ve hizmet sektörün kalkınması için neler yaptıklarımızı örnek gösteriyoruz. Projelerimizi kentin gelişmesine, kalkınmasına yönelik olarak hazırlıyoruz. Biz bu kentin kalkınmasını sağlamaya çalışıyoruz. “İzmir köy oldu” diye bir sürü söylem var. Geçtiğimiz yıllarda dünyada en hızlı gelişen 4’üncü metropol seçildik. Bu belediyenin başkanı da yılın en başarılı belediye başkanı seçildi. Sadece belediye hizmetlerini yaptık diye hiç kimse bu büyük ödülleri bize vermez. Bizim ekonomik hedeflerimiz ve yerelde kalkınma gayemiz önemlidir ve birçok belediye tarafından da örnek alınmalıdır” diye konuştu.
“BAHANELERE SIĞINMIYORUM, İŞ YAPIYORUM”
Başkan Aziz Kocaoğlu özellikle metro yapım süreci ve diğer belediye hizmetlerinde devlet ile resmi kurumlar arasında yaşanan sıkıntılara ve gecikmelere de değinerek, “Bunlar önemli değil. Hizmetlerimizi geciktiriyor, ama nereye kadar geciktirecek, nereye kadar öteleyece? Biz hayal projeler peşinde koşmuyoruz. Belediyenin parasını, kentin parasını hayali projelere çar çur etmiyoruz. Bizim böyle bir şeyimiz yok. Kent olarak o kadar zenginliğimiz var ki, inanın bunlara gerek yok. İnsana dokunan, kentin yararına olan önemli yatırımlar yapıyoruz. Ben 2005 yılında bir karar verdim. Devlette bu işler yavaş gidiyor. Oradan, buradan izin alıyoruz. Ben 20, 30 işe başlarsam, hepsini beraber götürürsem, proje de bitiyor. Belediye başkanı olarak bu dönemde bunu öğrendim. İleriye dönük proje yapmaya başladım. Bu da bize tüm bu projeleri getirdi. 8,5 senedir fuar ile uğraşıyoruz. Eğer o zamanlar bu projeyi başlatmasaydık, şimdi hala fuarı nereye yapalım diye düşünüyor olacaktık. Metroya başlarken de paramız yoktu. İZBAN’da da böyle oldu. Bunları kendi kaynaklarımız ile yapacağız demiştik. Aliağa-Menderes Projesi yapılsın da, İzmirli bu projeyi kullansın dedik. Tramvay da böyle oldu. Şimdi Sayın Aday buna karşı çıkıyor. Olabilir, kendi görüşü. Biz bu projeyi İzmirliler ile oturmuş düşünmüş, planlamış, fikir birliğine varmışız. Ben “Geciktirdiler” bahanesine sığınmıyorum. Benim işim proje yapmak” dedi.
“YASA LAZIM DEDİK, TIK YOK…”
İzmir’in hak ettiği yerde olmamasının en büyük dileği olduğunu belirten Kocaoğlu, kentin yetmişli yıllardan bu yana yaşadığı duraksama sonrası bir silkinme ve ayağa kalkma yönünde ilerlediğini söyleyerek, “Bu kentte doğru planlama yapmak lazım. İnciraltı’nı doğru planlayalım diyerek bunu defalarca dile getirmiştim. Bir önceki EXPO’yu kaybettiğimizde dedim ki, “Oturalım burayı bir sağlık merkezi olarak yeniden planlayalım”. 2015’de EXPO’yu yapmış gibi oluruz, hatta kenti daha da ileriye götürürüz dedim. Bunun için yasa lazım. Ama tık yok... Geldik 2015’e, yine aynı sıkıntılar. Gittik, geldik, yine aynı şey. Ama bu hedeften vazgeçmek yok. Planlama kentli ile birlikte yapılacak çok hassas bir iş. İnciraltı’daki planlara ben de karşıydım. 4 bin dönümlük yerin tam ortasına 300 dönüm AVM koyarsanız, burası sağlık kampüsü olur m? Oradaki tüm AVM’lerin arsa büyüklüğü 70 bin metrekare. Bunun tam karşısına onun 4 misli yoğunluk getiriyorsunuz. Böyle sağlık kampüsü olmaz. Konut ve ticareti oradan çıkartalım dedim. EXPO’nun şovuna vereceğimiz ve sokağa saçacağımız 3 milyar dolar para var. Bunun 1 milyarını teşvik olarak verelim, burası uçar dedik” ifadelerini kullandı.
“YENİDEN İZMİR YARATMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Başkan Kocaoğlu muhalefetin sıkça dile getirdiği “İzmir’in vizyonu yok” eleştirilerine de şu yanıtı verdi; “En zengin kent biziz. Vizyonu düşük diye İzmir’i ve yerel yönetimi eleştiriyorlar. Bugüne kadar yaptığımız işler belli. Burası vizyonu olan, ayakları yere basan kenttir. Bizim projelerimiz uçuk değildir. Bu kentin gideceği yer ve stratejik planı bellidir. 2007 yılında İngiltere’den bir heyet geldi, inceleme yaptı. Ve bu kentin stratejik planı birinci seçildi. Bunların içinde İstanbul yok, Ankara yok. Yeniden İzmir yaratmak mümkün değil. Önemli olan İzmir’i kendi değerleri ile ayağa kaldırmaktır.”
“VALİ İPE UN SERDİ”
Kent gündemindeki en önemli konulardan bir tanesi olan İl Özel İdaresi’nin mal paylaşımına da değinen Başkan Kocaoğlu, “Devletin valisine saygımız sonsuz. Eski bir devlet memuru olarak usulü, erkanı herkesten iyi bilirim. Seferihisar’ın jeotermal kaynaklarını kurtaralım dedik. Dikili’deki kaynaklarda yatırım yapmak lazım dedik. İpe un serildi. İl Özel İdaresi’nin mallarının ne olacağı belli değil dediler. Orada tartışma yaşadık. Kanuna uyalım, şuraya verelim, buraya verelim dediler. Alt komisyon kurulmuş, ilçe belediye başkanlarına elden kağıt imzalatmaya çalışıyorlar. Daha ortada komisyonun kendisi yok. Olmayan komisyonun alt komisyonu mu olu? Yarın komisyon kuruldu mu, bunları önümüze getirecekler, bu mülkü buraya verelim, şuraya verelim diyecekler. Mal paylaşımı konusunda İl Genel Meclisi karar alıyor. 7-8 seferdir reddediyorlar. Ortada gerekçe kalmadı. Doğrusu gidip İçişleri Bakanlığı’na gönderilip onaylanması. Valinin bu konuda geriye gönderme yetkisi var, onu kullanıyor. Ama bir yandan da Milli Eğitim, Sağlık Bakanlığı, vesairedir, başkasına verelim diyor. İl özel İdaresi’nin malları dağıtılmayacaksa kalsın, dursun. İdrakten yoksun değiller, ama koskoca bir gerçeği de yok sayıyorlar. Bu yerel servettir, kentin malıdır. İl Özel İdaresi’nin yetkileri de bize kaldığına göre malları da bize kalmalıdır. Yerel servet, yerel sermaye, genel servet, genel bütçe… Bu iş böyle geçiyor. Bu mallar 4 milyon İzmirlinin serveti. Görevi kime verdiysen, malı da ona vereceksin. Siz ne yapıyorsunu? İl Özel İdaresi’ne verilen bütçeyi de yedek akçe gibi kullanıyorsunuz. O da yanlış... Su getirmiyorsunuz, hizmet getirmiyorsunuz, planlama yapmıyorsunuz, bir de mal almaya kalkıyorsunuz. Bir kanun çıkartın o zaman, gelin Büyükşehir Belediyesi’nin binasını da alın. Gelin tüm mal varlıklarımıza da el koyun…” sözleri ile İzmir Valisi Mustafa Toprak’a seslendi.
“KANIM DONDU…”
Sözlerinin devamında Vali Toprak’a istifa çağrısını yineleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Tapeler çıktı. Yukarıdan talimat gelmiş. Operasyon yapma denmiş. Vali kimin valis? Vali devletin valisi. Vali vatandaşın malını korumak için var. Herkes ona bağlı. Biz de ona bağlıyız. Peki ben ona nasıl güveneyi? Vali kalkıp da polis amirine “Bu operasyonu yapma” diyor. Bu ne demek' Zanlıyı koruyor. Polisin görevini kötüye kullanmasını emrediyor” dedi ve AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın da “Vali görevini yapıyor” şeklindeki sözlerine şu yanıtı verdi; “Eğer 11 sene bakanlık yapmış bir milletvekili, valinin polise “Suç karart” dediğini görevi olarak nitelendiriyorsa, yandı bu memleket. O zaman hep beraber yandık... Valinin görevi savcının talimatını görmezden gelmekse, yandı bu memleket. Adayın bu sözünde kanım dondu. Ülkenin geleceğine, çoluğumun çocuğumun geleceğinden korkuyorum… Bırakın belediye başkanlığını, vatandaş Aziz olarak kanım dondu. Onu istifaya çağırmak benim görevim.”
Yorum Yazın