
Kişili'nin ‘hanginiz yalan söylüyor’ sorusuna Tugay'dan yanıt: 'Soyer’in kendi kararıydı!’
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay AK Parti’den gelen TİS sürecinde Tunç Soyer’in mi yoksa Tugay’ın mı yalan söylediğine ilişkin soruya yanıt vererek, "Kendisi aday olmayacağını bildiği halde seçime 5 gün kala böyle bir kararı neden verdi herkesin takdirinde. O gün alelacele o TİS’in imzalanma zorunluluğu yoktu. Bana iyilik için yapmak isteyen bana söyleyebilirdi. Seçim olmadan böyle bir ortamda doğru olan şey, seçimin yapılmasını beklemek ve belediye başkanı kim seçilirse onun kararına bırakmaktı. İmzalamak CHP’nin değil kendi bireysel kararıydı.” dedi.
- Ege Postası
- 13.06.2025 - 19:38
- Güncelleme: 14.06.2025 - 14:58
ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Meclis Toplantısının 2. oturumu Belediye Başkanı Cemil Tugay yönetiminde gerçekleşti.
AK Parti Meclis Üyesi Dilaver Kişili dilek ve temennilerde, “Çok yoğun sinek vakası yaşıyoruz, sivrisinek baskınları oluşmaya başladı. Acaba larva döneminde ilaçlama ile ilgili sorun mu yaşandı. Çünkü geçmiş yıllarda yaşanmıştı. Buna bir önlem bulursak larva döneminde; her yaz gelince bu sorunu yaşamayız. Sokakta saldırıya uğruyoruz sinekler tarafından ama artık eve de giriyorlar. TİS ile ilgili açıklama yapılmalı. Cemil Tugay her zaman yalana karşı olduğunu söylüyor. Siz bir önceki dönem belediye başkanının bunu imzaladığını ve bilerek yaptığını ima ediyorsunuz ama o da bunu sizin talep ettiğinizi, ‘Oy kaybı olacak’ dediğinizi ve imzalanması yönünde ısrar ettiğinizi söylüyor. Ortada bir yalan var bunu hanginiz söylüyor. Bu büyük bir sorun olmaya önümüzdeki dönem de devam edecek. Bu CHP yönetiminden gelen büyük bir sorun. Bu sorunların kaynağını da oraya buraya atarak değil, ortadaki yalanı kimin söylediğini kamuoyunun duymaya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
“BAZI SİYASİ PARTİLER İŞÇİLERİ BİZE KARŞI KIŞKIRTIYOR”
Başkan Tugay gündemdeki TİS haberleri ile ilgili, “Bizim bu sendikayla anlaşmamızla ilgili çokça spekülasyon yapılıyor. Bizi en çok üzen eleştiri, sanki çalışanlarımızın haklarını gözetmiyoruz, onların haklarına saygımız yokmuş gibi bir eleştiriye maruz kalmak. Bunu çok ayıp buluyorum. Bir istismar denemesi olarak görüyorum. Bazı insanlar kendine buradan bir taraf bulmaya çalışıyorlar. Bazı siyasi partiler de belediyelerin önüne kadar gelip burada yaptıkları açıklamalarla kendi çalışanlarımızı bize karşı kışkırtmaya çalıştılar bu süreçte. Burada herkesin ihmal etmemesi gereken şey şudur; belediyenin bir bütçesi var. Öngörülen bir personel gideri var, gelir- gider ayağı var. Bütçenin içerisinde ön gördüğümüz yatırım planları var. Hepsini denk tutmak zorundayız. Sendika bir şey talep etti karşılamazsak işçilerin haklarını ödememiş oluruz ya da bazılarının çok kötü bir üslupla bizi adete çalışanlarımızı hasım olarak gördüğümüz ya da onlara karşı düşmanca bir tavır içerisinde olduğumuzu iddia ederek ‘siz böylesiniz’ diyerek nitelemeleri ve suçlamaları istismardır ve ayıptır.” dedi.
“ELBETTE KARŞILAYAMAYACAĞIMIZ TALEPLERE HAYIR DİYECEKTİK”
İşçilere karşı sorumlu olduklarını belirten Tugay, “Büyük ölçekte 4 buçuk milyon İzmirliye karşı. Bizden hizmet bekleyen milyonlarca insan var. Sizlerin de bildiği üzere ülkemizde ciddi sorunlar var. Enflasyon var, faizlerin yüksekliği var. Genel olarak tüm kurumların bütçelerinde uzun süredir krizlerle yaşanan sıkıntılar var. Benim böyle anlamsızca eleştiriyi bol keseden atan insanların İzmir’i tutup Türkiye’nin gerçeğinden koparıp sadece başka bir ülkenin başka bir toprağıymış gibi görüp suçlamalar yöneltmeleri siyasi seviyesizlik. Başka bir şey değil. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin bir şehriyiz. Türkiye’nin ekonomisi, şartlar, kamunun ekonomik durumu bizi doğrudan etkiliyor. Deniyor ki; 80 bin TL ile insan nasıl geçinsin? Gerçekten bugünkü şartlarda evi yoksa, kira ödüyorsa, eşi, çocuğu varsa bu rakamlarla geçinmesi gerçekten zor. Bu rakamlar yoksulluk sınırı. Doğrudur. Bunun böyle olmasının sebebi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum. Diyebilir misiniz ki memurlar daha fazla alıyor. Başka belediyelerde çalışanlar, özel sektördekiler daha çok alıyor diyebilir misiniz? Ülkede işsizlik yok diyebilir misiniz? Çocuklar okula giderken karnını doyuramıyor. Biz böyle bir ülkede yaşıyoruz. İzBB de kendi yağında kavrulmak için kendi bütçesini doğru kullanmak için karşılayamayacağı talebe hayır diyecektir elbette. Bu normaldir.” ifadelerine yer verdi.
“TAMAMEN BİREYSEL KARARI”
“İzmir’de ilk defa grev yapılıyor demeyin” diyen Tugay, “Daha önce de yapıldı. Seçimden kısa bir süre önce grev yaparız diye tehdit edildik. Tehdit eden sendika seçime beş gün kala bir önceki belediye başkanımıza olması gerekenin çok üzerinde zamla TİS imzalattı. Şimdi arkadaşlar sizin partinizden değil miydi diyor. Doğrudur bizim partimizdendi ve bu sıralarda ben ilçe belediye başkanı olarak oturdum ve değerli belediye başkanımızla kararlar aldık. Fakat seçime beş gün kala almış olduğu bu karar CHP’nin kararı değildir. Kişisel olarak kendi kararıdır. Hiçbirimize sormadan almıştır bu kararı. Bilgisi vardır diye verilen beyanlar kesinlikle doğru değil. Sendika benimle görüşmek istedi görüştük. Dediler ki biz TİS masasındayız. Karşımızdakiler bizimle görüşmüyor, çok rahatsız oluyoruz. Greve çıkacağız, dediler. Resmi hakları yoktu o dönemde. Ben de seçime çok kısa bir süre var. Bunu yapmanız huzursuzluk sebebidir. Yanlış anlaşılır böyle bir şey yapmayın. Rica edeyim sizlerle görüşsünler. Seçime kısa bir süre var muhtemelen görüşmeleriniz sonuçlanmaz. Ama seçimden sonra oturur anlaşırız dedim. O günkü genel sekreteri arayıp rica ediyorum görüşün kendileriyle dedim. Bunu söyledikten 2-3 gün sonra burada hollerin önünde kutlama sahneleriyle birlikte artış verildi. Benim bilgim dahilinde olan bir şey değil. CHP’nin herhangi birisinin bilgisi dahilinde olan bir şey de değil. Bizim fikrimiz alınsaydı bunun çok yüksek olduğunu 5 bin 600 kişiye verilen bu artışın belediyeyi sıkıntıya sokacağını söylerdik. Tamamen bireysel bir karardır. Partiye mal edilemez. CHP’nin hiçbir kusuru yoktur.” diye konuştu.
“ADAY OLMAYACAĞINI BİLDİĞİ HALDE BÖYLE BİR KARAR VERDİ”
Tugay, Tunç Soyer’i hedef alarak, “Kendisi aday olmayacağını bildiği halde seçime 5 gün kala böyle bir kararı neden verdi herkesin takdirinde. O gün alelacele o TİS’in imzalanma zorunluluğu yoktu. Bana iyilik için yapmak isteyen bana söyleyebilirdi. Seçim olmadan böyle bir ortamda doğru olan şey, seçimin yapılmasını beklemek ve belediye başkanı kim seçilirse onun kararına bırakmaktı. Çünkü onun döneminde 2 yılı kapsayan bir sözleşmeydi bu. Fakat o sözleşmeyi baz alarak, emsal göstererek benzer ve yüksek artışı 23 bin çalışan için bizden istendiğinde bunu karşılayamayacağımız kesindi. 6 ay boyunca sendikayla onun yönetimindeki her kademeyle hem yerelde hem de genel merkezde bu konuyu konuştuk. Derdimizi anlatmaya çalıştık. Kabul edilemeyeceğini defalarca söyledik. O gün için biz bu durumda greve gideriz dışında cevap almadık. Ve o süreçte sadece belediyenin ödeyebileceği ücret miktarını çıkarabileceğimiz azami rakama çıkardıktan sonra bir gram bile artıramayacağımızı söyleyerek haklılığımızı savunmaya devam ettik. Nihayetinde anlaşma sağlandığın için mutluyuz. Ödemeyi taahhüt ettiğimiz rakamlar iyi rakamlardır. Türkiye’de işçilere ödenmiş en iyi rakamlardandır. Türkiye’nin genel ekonomisi düzeldikçe, belediyeninki de düzeldikçe daha iyi rakamlar daha iyi ücretler mutlaka verilmelidir. Çalışanlarımızın gözleri arkada kalmadan çalışması bizim için esastır.” diye konuştu.
“ÖNCE EMEKLİLİĞİ GELENLERİ SONRA VERİMLİ OLMAYANLARI ÇIKARACAĞIZ”
Diğer taraftan önümüzdeki eylül ayında bir önceki başkanın imzaladığı sözleşme nedeniyle yeniden bir artış olacağını belirten Tugay, “Bizim imzaladığımız TİS ile ilgili değil diğer sendikayla ilgili olarak. Yine arada makas açılacak. Çalışanlar arasında huzursuzluk olacak. Bu olmasın diye zammın iptalini talep ettik. Şu an alacakları ücretleri yıl sonuna kadar yeterli düzeydedir. İkincisi de yine maalesef TİS’e işe devam primi ve rapor almama primi diye bizim etik olarak doğru bulmadığımız iki madde konulmuş, onların iptalini istiyoruz. Belediye İş sendikasının yerelde ve Ankara’daki en üst yöneticileriyle görüştük. Anlayış beklediğimizi söyledik. Hukuki yol da denedik. Uyarlama davası açıldı ki dava henüz bitmedi. Buradan da yürütmeyi durdurmayı kabul etmediler ama dava henüz sonuçlanmadı. Eğer bu şekilde bu adı geçen primler ödenmezse ve 1 Eylül’den itibaren geçerli olacak artış da yapılmazsa biz arkadaşlarımıza yine haklarını ödeyerek devam edeceğimizi söyledik. Bu olmazsa yine kanuni haklarımızı kullanarak ilgili bildirimleri zamanında yaparak bu tür bir yükün altından kalkamayacağımızı beyan ettik ve mecburen istemeyerek zorunda kalarak bazı çalışanlarla yolumuzu ayıracağımızı söyledik. Burada keyfi bir tutum içinde olmayacağız. Öncelikle emekliliği gelen çalışanlarımızın emekli edilmesini amaçlıyoruz. Onun dışında verimlilik üzerinden değerlendirmeler yapmayı ve belediyenin çalışmışlarını bozmayacak bir anlayışla yine yollarımızı ayırmayı düşündüğümüz arkadaşlarımız var. Bunların olmaması için sendikanın bize yardımcı olmasını bekliyoruz. Bunun halkımız tarafında doğru anlaşıldığını doğru takdir edildiğini biliyorum. Bunun için İzmir halkına minnettarım.” dedi.
“KİM BANKAMATİKSE SÖYLEYİN ÇIKARALIM”
Bu dönem içinde anlamsız suçlamalara maruz kalıyoruz. Belediye-İş Genel Başkanı ‘Bankamatikleri işten çıkarın’ dedi. Kim olduğunu söyleyin işten çıkaralım dedik. Kimse bankamatik, söyleyin çıkaralım. Bu iddiayı ortaya koyan kim olduğunu da söylesin. Verimlilik açısından memnun olmadığımız var ama bankamatik karşılığında bildiğimiz yok. Kimse lütfen bize isim verin. Bunlar samimiyetten uzak sorumsuz açıklamalar.
‘CEZALANDIRMA DEĞİL PERFORMANS’
Mobbing iddiasına ilişkin konuşan Tugay, “Görev yeri olarak 20 kişinin yeri değişmiş. Grev ve ondan önceki TİS sürecinde arkadaşlarımız görev yeri değişikliği önerisi ile geldiğinde yanlış anlaşılacağı için bekletin demiştik. Bu cezalandırma için değil. Performans ile ilgili kararlar o nedenle bu da doğru değil” dedi.
‘BİR TARAFTA OTURSUN DİYE KİMSEYİ İŞE ALMADIK’
İşe alımlarla ilgili konuşan Cemil Tugay, “Gerçekle alakası olmayan tuhaf rakamlar havada uçuşuyor. Emekli olanlar oldu. Bu açıdan baktığımızda giden kadar alınmadı, başladığımızdan daha az kişi var. Zabıta alındı, otobüs şoförü alındı. Bazı yeni hizmetlere başlandı. Saha personeli olarak daha fazla personel aldık, yeni hizmetlerimiz için personel aldık. Ama şunu temin edeyim siyasi referansla, sendikacının yakını ya da bir tarafta otur diye kimseyi almadık. İşe aldıklarımız sahada yoğun bir şekilde çalışıyor” diye konuştu.
Meclis gündeminde ise şu maddeler öne çıktı:
1,2 MİLYON EUROLUK FİNANSMAN TALEBİ!
İZDENİZ, körfez temizliğine ilişkin ihtiyaç duyulan 5 adet amfibik araç için ihale sürecinde olunduğu ve söz konusu 5 adet amfibik aracın yaklaşık maliyetinin 1 milyon 200 bin Euro olarak öngörüldüğü finansman için İzBB’nin garantör olması amacıyla yetki istendi. Söz konusu önerge komisyonlara sevk edildi.
Önerge şu şekilde:
“İzmir Deniz İşletmeciliği A.Ş'nin 22/05/2025 tarihli E-54295866-000.99-1059 sayılı Yazısı ile körfez temizliğine ilişkin ihtiyaç duyulan 5 adet amfibik araç için ihale sürecinde olunduğu ve söz konusu 5 adet amfibik aracın yaklaşık maliyetinin 1.200.000,00 Euro olarak öngörüldüğü belirtilmiş, ilgili araç alımlarının finansmanının İzmir Deniz İşletmeciliği A.Ş tarafından leasing işlemi ile yapılabilmesi kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesinin kefalet ve garantörlüğü talep edilmiş olup; bahsi geçen 5 adet amfibik aracın alımı için ihtiyaç duyulan finansman kapsamında İzmir Deniz İşletmeciliği A.Ş tarafından finans kuruluşları ile leasing (finansal kiralama) işleminin yapılması, finansmanın sağlanması ve kullanımının yapılması, finansman geri ödeme koşullarının belirlenmesi, ilgili anlaşmalar üzerinde değişiklik yapılması ve sağlanacak olan finansman ve leasing işlemi için gerekli garanti ve teminatların verilmesi, ilgili her türlü sözleşme, tadil sözleşmesi, taahhütname, protokol ve temlik sözleşmelerinin düzenlenmesi ve imzalanması, her türlü yazışmalarda münferiden işlem yapılabilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından garantör olunması konusunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil TUGAY'a yetki verilmesi hususlarının görüşülmesi.”
KARŞIYAKA’DA SATILACAK OLAN TAŞINMAZLARA OY BİRLİĞİ
Mülkiyeti belediyeye ait 3 dubleks meskenin satışı meclis gündemine geldi. Karşıyaka’da yer alan taşınmazların ihalesine oybirliği ile karar verildi.
Söz konusu gündem maddesi şu şekilde:
“Mülkiyeti Belediyemize ait; Karşıyaka ilçesi, Bostanlı Mahallesi, 9432 ada, 24 parsel sayılı taşınmazdaki 2. kat 2 numaralı, 4. kat 4 numaralı ve 4. kat 5 numaralı (dubleks) meskenlere ait bağımsız bölümlerin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında satışının yapılması hususunun oybirliği ile uygun bulunduğuna ilişkin Plan ve Bütçe-Hukuk Komisyonları Raporu.”
Yorum Yazın