Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Sözleşmesi açıklamasına, AK Partili Dağ'dan sert yanıt: Meymenetsiz!

EGEPOSTASI-Türkiye'nin, ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ yani İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasına yönelik tepkiler sürüyor. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmasına, sosyal medyadan yaptığı videolu açıklama ile tepki gösterdi.

"İktidardaki zorbaya kadınlar dersini verecek. #İstanbulSözleşmesi geri gelecek!" notuyla paylaşılan videoda Kılıçdaroğlu tüm kadınlara seslenerek şunları söyledi;

“Sevgili halkım. Bir devlet gece yarısını kararnamesiyle yönetilemez. Bir gece yarısı kararnamesiyle 42 milyon kadının hakkı hukuku onların ellerinden alınamaz. Bu videomu izleyen bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum: Haklarınıza sahip çıkınız.

Hukukunuza sahip çıkınız. Sizin hayatınızı cehenneme döndürenlerin kimler olduğunu iyi öğreniniz. Kız çocuklarınızın hakkına hukukuna sahip çıkınız. Ben söz veriyorum. Her zaman, her yerde, her ortamda bütün kadınların hakkına, hukukuna sahip çıkacağım.

Adalet neredeyse orayı arayacağım. Adaletten yana olacağım. Sizden yana olacağım. Sizin hakkınızdan hukukunuzdan yana olacağım. Sizin hakkınızı, hukukunuzu her platformda savunacağım.”

DAĞ'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: MEYMENETSİZ!

Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının ardından paylaşımı alıntılayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, çok sert sözlerle Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi.

Dağ, "Partisindeki tacizleri bile soruşturmayan meymenetsiz! Senin de siyasi ömrünün bitmesine az kaldı, İlk seçimlerde dostlarınla beraber çöplüktesiniz." dedi.

HAMZA DAĞ SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMEYİ BÖYLE SAVUNDU!

Hamza Dağ, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine yönelik gelen eleştirileri şu açıklamayla yanıt verdi;

"Aile modern yaşamda bir karargahtır. Milli ve manevi değerlerimizin korunması ve sağlıklı bir neslin yetişmesi için aile dimdik ayakta durmalıdır. 

*Aileyi geri planda tutan, milletimizin değerleriyle bağdaşmayan, eşcinselliğin yaygınlaşmasının önüne açan ve kadın ve erkeği birbirine ötekileştiren İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması yerinde bir karardır.

*Gerek ortaya koyduğumuz siyasi irade gerekse de Türkiye'deki mevcut yasalar kadınlarımızın ve ailemizin korunmasına büyük bir önem vermektedir. Bu konuda, bu toplumun değerlerini referans almayan herhangi bir uluslararası anlaşmaya tabii olmanın gerekliliği bulunmamaktadır.