
Kadın örgütlerinden Bakan Tunç'un açıkladığı ‘arabuluculuk’ formülüne tepki
Kadın dernekleri ve hukukçular bakanın açıklamaları sonrasında Cumhuriyet’e konuşarak “Teoride uzlaşı odaklı bir yöntem gibi görünse de, pratikte ciddi riskler barındırıyor” dedi.
- Ege Postası
- 12.08.2025 - 13:29
- Güncelleme: 12.08.2025 - 16:14
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, boşanma davalarında arabuluculuk sisteminin gelmesi gerektiğine yönelik açıklamalarda bulundu. Bartın ziyaretinde gazetecilere konuşan Tunç, “Aile mahkemesi hâkimlerini topladık. Sorunu tartıştık. Vatandaşlarımızın boşanma davalarındaki sorunları ortadan kaldırmak istiyoruz. Burada arabuluculuğu da tartıştık. Bu, Avrupa ülkelerinin çoğunda var. Bizde de olabilir. Boşanma konusunda anlaşma olmazsa mahkemeye gidilir, süreci daha sakin ve daha olgun şekilde başlatmış olurlar. Dolayısıyla aile yılında, aile hukukuyla ilgili önemli yargı paketini, öncelikle görüşlere açacağız, sonrasında da milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kadın dernekleri ise bakanın açıklamalarına tepki gösterdi. Cumhuriyet konuya ilişkin avukat Süreyya Kardelen Yarlı ile konuştu.
CİDDİ SAKINCA UYARISI
Avukat Yarlı, “Boşanma davalarında aile arabuluculuğu, teoride hızlı ve uzlaşı odaklı bir yöntem gibi görünse de pratikte ciddi riskler barındırır. Avrupa bu konuda örnek verilse de Avrupa’nın sosyoekonomik şartlarının bizlere göre daha gelişmiş olduğunu, kadın erkek eşitliği konusunda çok daha ileride olduklarını unutmamak gerekir” dedi.
Yarlı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Boşanma davalarında aile arabuluculuğu uygulaması, teorik olarak uyuşmazlıkların daha kısa sürede ve dostane şekilde çözümlenmesini hedeflese de özellikle aile içi şiddet, baskı veya güç dengesizliği bulunan ilişkilerde ciddi sakıncalar doğurabilir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu uyarınca arabuluculuk tamamen gönüllülük esasına dayanmakta olup tarafların serbest iradesini ortadan kaldırabilecek her türlü baskı bu yöntemin amacına aykırıdır. Şiddet geçmişi olan evliliklerde arabuluculuk, mağdurun güvenliği ve haklarının korunması bakımından uygun bir yöntem olmayıp şiddeti görünmez kılma ve mağduru anlaşmaya zorlamaya kapı aralayabilir. Bu nedenle, aile arabuluculuğu ancak şiddetin kesin olarak bulunmadığı, tarafların eşit koşullarda iradelerini özgürce ortaya koyabildiği durumlarda, tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak uygulanmalıdır.”
‘KORUMASIZ BIRAKTINIZ'
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu bakanın açıklamalarına ilişkin, “Boşanmaların kadına şiddet olaylarından olma yüzdesinin bu kadar fazla olduğu bir ülkede mekanizmaları güçlendirmeden, kadını ekonomik güçten mahrum bırakarak, üstelik İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak korumasız bıraktığınız kadınlar için aile arabuluculuğu yapmak fikri yanlış” paylaşımında bulundu.
Yorum Yazın