İzmir hizmete aç! 26 yıldır aynı belediyecilik anlayışıyla yönetiliyor

Altınkeser, İzmir’in 26 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokratik Sol Parti (DSP) yönetiminde olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:“İzmirliler hizmete aç olduğu için CHP'den umudunu kesmiş gibi gözüküyor. Antalya örneği ortada: Yıllarca CHP’liydi, AK Parti’ye geçince çehresi değişti. Şimdi İzmir seçmeni de benzer bir arayışta.”Altınkeser, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın AK Parti kurmaylarıyla temaslarını da bu beklentiye bağladı: “Cemil Bey’in bakanlarla, milletvekilleriyle, genel sekreterlerle görüşmesi boşuna değil. İzmir hizmet istiyor. Partisini değiştirir mi bilemem ama geçerse hizmetlerin daha kolay erişeceği malumdur.”

TUNÇ SOYER DİYALOGLARI KAPATTI, TUGAY HÜKÜMETLE TEMAS KURMAK ZORUNDA KALDI

 MHP’li Altınkeser, Tugay döneminde başlayan bakanlıklarla iletişim sürecini olumlu buldu: “Tunç Soyer döneminde kurumlar arası diyalog kapalıydı. Cemil Bey ise hükümetle diyalog kuruyor. Çünkü artık kendi bürokratlarıyla bu işin içinden çıkamıyor. İzmir’i tamir etme arayışında.” Altınkeser, İzmir’de hizmetlerin yürütülmesi noktasında devlet kurumlarının ağırlığını hatırlatarak, “Biz muhalefet olarak bile İZSU ve ESOT ile sürekli iletişim kuruyoruz. İzmir için biz bu görüşmelere açığız; Cemil Bey de aynı şekilde davranmalı” dedi.

ÇANKAYA KATLI OTOPARKI’NI YIKMAK İZMİR TRAFİĞİNİ FELÇ EDER

Altınkeser, Çankaya Katlı Otoparkı’nın yıkım kararına karşı çıkarak projenin plansız yürütüldüğünü savundu: “Burası İzmir’in en stratejik otoparklarından biri. Günde 3 ila 4 bin araca hizmet veriyor. İzmir’de toplam 8.928 kapalı otopark var, Çankaya tek başına bunun yüzde 13’ünü oluşturuyor. Siz bu kapasiteyi yok ediyorsunuz. 2 milyon aracın olduğu bir şehirde bu karar felaket.”

Altınkeser, Cemil Tugay’ın “ring seferleriyle çözüm” açıklamasını ise samimiyetsiz buldu:

“Konak’taki otoparka sabah, öğle ya da akşam girin, kuyruk bitmiyor. Çankaya açıkken bile sistem kaldırmıyordu. Şimdi nasıl kaldıracak?”

MHP’li başkanvekili, “Yıkmadan önce alternatif bir otopark yapılmalıydı. Gıda Çarşısı’ndaki 1999’dan beri kapalı otoparkı bile açamadılar” dedi.

CHP’DE YARGI BAĞIMSIZLIĞINI SADECE İŞİNE GELDİĞİNDE HATIRLIYOR

Altınkeser, CHP İzmir İl Kongresi sürecinde yaşananları da sert ifadelerle eleştirdi:

“Özgür Özel 13 Ekim’deki mahkeme sonucuna göre aday belirleyeceğini söyledi, ama mahkemeden bir hafta önce Şenol Aslanoğlu’nun tek aday olacağını açıkladı. Peki neye göre? Tunç Soyer hâlâ tutuklu, üç bürokrat içeride. Şenol Aslanoğlu nasıl serbest kaldı? O zaman yargıya kim müdahale etti?”

Altınkeser, CHP’nin kendi içinde eleştirdiği sistemi uyguladığını vurguladı:

“Tek adaylı kongre, blok liste… Hepsi CHP’de yaşanıyor. Mahalle delegelerinin suçu neydi? İzmir’de delegeler birbirine düşürüldü, bir meclis üyesinin evine ateş edildi. Madem sonuç belliydi, bu kadar kavga neden?”

KEMERALTI UNESCO ADAYI AMA İLK YAĞMURDA SULAR ALTINDA KALIYOR

Altınkeser, Kemeraltı altyapısındaki eksikliği gündeme taşıdı: “Birinci etap Tunç Soyer döneminde bitti, o bölgede sel baskını yok. Ama ikinci etap hâlâ yapılmadı. Kemeraltı UNESCO adayı ama ilk yağmurda sular altında kalıyor.”

Altınkeser, Kuşaklama Projesi’nin durduğunu belirterek çözüm önerilerini de sıraladı:

“Kadifekale’den gelen suyu Melez Çayı’na yönlendirecek hattı büyütün. Tilkilik altından geçirin, bir kısmını körfeze dökün. Biz mecliste anlattık ama olumlu bir yanıt bile alamadık.”

İZMİR’İN ÇÖPÜ TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDE

MHP’li başkanvekili, çöp ve grev krizlerinin kentte kronikleştiğini savundu:

“İzmir bir buçuk yıldır çöp içinde. Ramazan ve Kurban bayramlarında şehir çöplüğe döndü. Bu kadar grev İzmir tarihinde görülmedi. Aziz Kocaoğlu döneminde bile yoktu. CHP İzmir’de tarihinin en kötü dönemini yaşıyor.”

Altınkeser, krizin nedenini açıkça dile getirdi:

“Belediyeleri hükümet değil, DİSK silkeliyor. Belediyelerin ödeyemeyeceği maaşları dayatıyorlar. İşe gelen adama prim, emekli olanın çocuğuna iş garantisi… Bu maddelerle grevler bitmez.”

 6.7 MİLYAR LİRA ÇÖP PARASI NEREYE GİDİYOR?

Altınkeser, çarpıcı rakamlar da paylaştı:

“İzmir’de 2 milyon 333 bin konut var. İlçe belediyeleri her birinden ortalama 90 TL, iş yerlerinden de 750–50 bin TL arasında çöp toplama bedeli alıyor. Toplamda yıllık 6.7 milyar TL topluyorlar. Peki bu para nerede? Çöp neden toplanmıyor?”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de aylık 153 milyon TL bertaraf parası topladığını belirten Altınkeser, “Yıllık 1.8 milyar TL buhar oluyor. Buna rağmen yeni tesis yok” dedi.

MANİSA YAPIYOR, İZMİR İZLİYOR

Altınkeser, Manisa’daki modern çöp bertaraf tesisini örnek gösterdi:

“Manisa 2017’de 50 milyon dolarlık modern bir tesis açtı. Optik okuyucularla ayrıştırma yapıyor, elektriğe ve gübreye dönüştürüyor. İzmir ise hâlâ Harmandalı ile uğraşıyor. Danıştay kapattı, ama Cemil Tugay hâlâ çözüm üretemedi.”

Bakanlığın İzmir’e 45 günlük süre tanıdığını hatırlatan Altınkeser, “Bakanlık İzmir’e kıyamıyor. Ama belediye A4 kâğıdıyla Ankara’ya giderse bu süre biter, ikinci çöp krizi kapıda” dedi.

SU DA DEVLETİN OMUZLARINDA, BELEDİYE SEYİRCİ

MHP’li başkanvekili, susuzluk sorununa da dikkat çekti:“İzmir’in kayıp-kaçak oranı yüzde 30. 68 milyon metreküp su boşa akıyor. Bu, Tatlısu Barajı’nın tamamına denk geliyor. Belediyenin altyapı ihmaliyle susuzluk derinleşiyor.”

Altınkeser, çözüm için yeraltı kuyuları ve deniz suyu arıtma sistemlerinin devreye alınması gerektiğini vurguladı:

“Deniz suyu arıtmak artık pahalı değil. Profesörler ‘şebeke suyundan ucuz’ diyor. Ama İzmir hâlâ seyrediyor. Kara Reis Barajı’nı devlet yetiştirdi. Devlet İzmir’e kıyamıyor, belediye kendi görevini yapmıyor.”