Dolar 34,2398
%0.28
Euro 37,6309
%-0.37
Altın 2.922,340
%0.22
Bist-100 9.109,00
%2.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İZSU olağanüstü toplandı: 450 milyonda 'birlik' tahsiste gerginlik

İZSU olağanüstü toplandı: 450 milyonda 'birlik' tahsiste gerginlik

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Genel Müdürlüğü, bugün 2022 yılı içerisindeki 3. olağanüstü genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, İzmir İli Menderes İlçesi Şaşal Kaynak Suyu ve Şişeleme Tesisinin Kiralanması – Mevcut Tesisin İyileştirilmesi - İşletilmesi amacıyla Büyükşehir iştiraki olan İZDOĞA’ya 25 yıllığına tahsis edilmesi için protokol imzalanması konusu oturumda gerginlik yarattı. Kurulda ayrıca İZSU’ya 450 milyonluk ek bütçe verilmesine oybirliğiyle karar verildi.

  • Ege Postası
  • 27.09.2022 - 20:27

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Genel Müdürlüğü, bugün 2022 yılı içerisindeki 3. olağanüstü genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı Başkan Soyer idaresinde başlarken Soyer’in baka bir programa gitmesi nedeniyle Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde devam etti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve İZSU Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirilen toplantıya, Menderes'te bulunan tesisin İZDOĞA’ya tahsisine ilişkin tartışmalar damgasını vurdu. 

İZSU’YA 450 MİLYONLUK EK BÜTÇE

Toplantıda gündeme gelen 3. Mali Ek Bütçesi önergesinde; müdürlüğün mevcut bütçesine 450 milyon liralık bir artış talep edildi.  

Oy birliğiyle kabul edilen önerge kapsamında İZSU’ya verilen 450 milyonluk ek bütçeninn 410 milyon lirasının su satışından karşılanmasının planlandığı ifade edilirken 40 milyonun ise yedek ödeneklerden sağlanacağı ifade edildi.  450 milyonun gelir kaleminin ise 288 milyonu ‘iskan ve toplum refahı hizmetleri’, 96 milyonunu ‘genel kamu hizmetleri’ ve 66 milyonunun ise ‘çevre koruma hizmetleri’ kalemine harcanması planlanıyor.

HIZAL’DAN İZDOĞA’YA TAHSİSE ALTERNATİF

Oturumda gündeme gelen önerge kapsamında İzmir İli Menderes İlçesi Şaşal Kaynak Suyu ve Şişeleme Tesisinin Kiralanması – Mevcut Tesisin İyileştirilmesi - İşletilmesi amacıyla Büyükşehir iştiraki olan İZDOĞA’ya 25 yıllığına tahsis edilmesi için protokol imzalanması konusu oturumda gerginlik yarattı. Cumhur İttifakı tarafından yapılan eleştirilerde tahsisin Grant Plaza A.Ş.’ye yapılması önerilirken protokolde yer alan ‘ortaklık’ maddesi de denetlenebilirlik konusunda tepkiye neden oldu.

İlgili tahsise ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, protokoldeki devrin ardından tesise ortak alınabileceği yönündeki maddeye değinirken denetlenebilirdik vurgusu yaptı. Hızal ayrıca yeni bir alternatif önerdi ve “Burada İBB’ye ait bir tesisin kiralama yönetmişle yine İBB bünyesinde bulunan bir şirkete kiralama yöntemiyle devrini tartışıyoruz. Ortada bir protokol var ve bu protokolde bazı teknik hatalar var. Ben İBB’yi yöneten siyasi akıl bir kafa karışıklığı içinde olduğuna inanıyorum. Belediyeler ve kurumlar her şeyden önce yasa ve yönetmeliklerle yönetilir. Ama bazen yasa ve yönetmeliklerin arkasından dolanılarak yasal olmayan durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Özellikle şirketler konusunda. Biz bunu özellikle kentsel dönüşüm konusunda gördük. İZBETON’a verdiğimiz bir devirde gördük bunu. Sonrasında gördük ki İZBETON aslında kendisinin yapması gereken işlemi hile ortaya koyarak ihalesiz bir şekilde devretti. Burada da buna benzer bir durum var. Esasında bu protokole ve devre 2 yönüyle itirazımız var. Protokolün maddelerinden biri devir yasağı koymakla birlikte devir yasağını gizli bir şekilde delen bir madde koymuş. Yüzde 49 oranın aşmayacak şekilde ortak alabile hakkı tanımış. İBB bir tesisini İZDOĞA’ya tesisi edecek. İZDOĞA bu tesisin yüzde 49’unu bizim ve Sayıştay’ın denetleyemeyeceği 3. bir şirkete onu ortak alarak devredecek. Bunu temelinde başka bir problem var. İBB’yi yöneten siyasi aklın aklı karışık. İBB’nin şirket ve iştiraklerin bir kuruluş amacı vardır. İZDOĞA’nın kurluş amacı da körfezin kirliliğin önüne geçmek amacıyla kurulan bir şirket. Geldiğimiz noktada İZDOĞA, kuruluş amacının çok farklı noktalarına geldi. Bugün bakıyoruz ki İZDOĞA’ya İBB için kıymetli olan tesisler devredilecek. Bugün bu tesislerin İZGOĞA’ya verilmesini şaşkınlıkla izliyoruz. İZDOĞA şirketinin yönetim kurlu başkanı Sayın Başkan’ın fantastik fikirli arkadaşlarından biri olan Güven Eken. Şirketin kuruluş amacı körfez kirliliğinin önüne geçmek. İBB Başkanı Sayın Soyer, tamamen bilimsek gerçekler dışında körfezin kendi kendini temizleyeceğini iddia ederek 3 yıl süre istedi. Arkadaki akıl, Güven Eken. 3 yıl geçti. Peki Sayın Soyer, körfezde yüzebiliyor mu? Tabii ki de hayrı. Bir 3 yıldır bu kentte koku problemi var dedik. Siz yok dediniz. Önce inkar ettiniz şimdi koku problemi var diyorsunuz. İnkar etmenizin sebebi de yine Güven Eker’di. Sayın Soyer şimdi ‘İzmir’deki koku sorununu 2 yıl içinde ortadan kaldıracağız’ diyor. Şu an gülünç duruma düşüyorsunuz. Elinizde Grant Plaza var. Bu tesisleri alarak bir yere getirmiş. Ama siz Grant Plaza’yı elinizin tersiyle itip İZDOĞA’yı getiriyorsunuz. İZDOĞA alacak bu suyu üretecek. Bu size inandırıcı geliyor mu? O zaman bundan sonra madem böyle bir karmaşa var asfaltlama işin de İZBETON’DAN alın Grant Plaza’ya verin. İZDOĞA’nın bir başvuru olduğunu söylediler bu tesis için. İZDOĞA kendi kafasına göre iş yapmıştır diye düşünmüyorum. Arkasında bir siyasi irade vardır. O siyasi irade de Sayın Soyer’dir. Şu anda İBB’nin tüm şirketlerinde yönetim kurulu üyelikleri ve genel müdürleri liyakatten uzak kişilerdir. Her yıl bütçe artırılarak bu şirketlerin zararları kapatılıyor. Sadece İZDOĞA’nın başındaki insan istiyor diye suyu üreten tesisi Grant Plaza’dan alıp bu işle ilgili hiçbir tecrübesi olmayan İZDOĞA’ya veriyorsunuz. Bu sadece ortaklık konusundaki maddenin değişikliğiyle olacak iş değil. Bir ara verelim ve tesisin devrini İZDOĞA’ya değil Grant Plaza’ya verelim. O zaman oybirliği yapacağız” dedi.

AYDIN: SAYIŞTAY YİNE DE DENETLEYEBİLİR

Hızal’ın eleştirilerinin ardından söz alan CH Grup Başkanvekili Murat Aydın, denetlenebilirliğin ortadan kalkmadığının altını çizdi ve “İBB Başkanının da yönetimin de bürokratların da kafası karışık değildir. Bütün yaptığımız çalışmalar önceden yaptığımız 5 yılık stratejik faaliyetler üzerinden yapılıyor. Kira sözleşmesiyle İZDOĞA’ya kiralanıyor ve yüzde 49’u devredilebilir ve denetlenemez dedi. Ama bir anonim şirketin bazı faaliyetlerinde başka şirketle ortaklık yapması denetleme dışına çıkarmaz o şirketi. Denetlenen o anonim şirkettir. Yani Sayıştay denetleyebilir. Eleştirilebilir ama ortaklıkla denetim dışına çıkarıyorsunuz demek doğru bir yaklaşım değil. Ayrıca Sayın Hızal şirketler kuruluş amacından saptı dedi. Bütün şirketler zaman içerinse değişim gösterirler ama hedeflerini kaybetmezler. Ticaret siciline kayıtlı her şirket faaliyetlerini şirket ana sözleşmesindeki hükümlere yönetir. Bunun dışına çıkarlarsa deneti, eleştiri ve engellemeyle muhatap olurlar. Yani şirketin kuruluş amacından çıkması mümkün değil. Sayın Hızal sürekli aynı şeyi söylüyorlar: Sayın Eken dahil olmak üzere İBB’nin hiçbir çalışanı ya da bürokratı Hızal’ın iddia ettiği gibi fantastik fikirli değildir. Ayrıca fantastik fikirli olmak kötü değildir. Sizin söylediğiniz çizgide, dar anlayışınızla ve kalıplara sıkışmış anlayışınızla hareket etmeyenlere fantastik fikirli diyebilirsiniz. Ama o sizin eksikliğinizdir. Çünkü siz dar görüşlüsünüz demektir. İBB’nin danışmanlarla yönetildiği konusunda eleştiri yapan Sayın Hızal’ın mensup olduğu parti ülkeyi danışmanlarla yönetiyor. B konuda eleştiri getirmek çok sığ burada bakılması gereken fayda sağlamsı. Sözün özü şu; İBB’nin kendi iştiraki olan bir şirketle çok uzun zamandır atıl durumda kalmış bir tesisin yeniden işletilip ekonomiye ve İzmir halkına sunulup sunulmayacağını tartışıyoruz burada. Bunu öyle değil böyle yapabilirsiniz denebilir. Ama biz, tartışmanın ana kaynağını kaçırmamalıyız” diye konuştu.

ŞAHİN: SİZE DOĞRU YOLU TARİF EDİYORUZ

MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise şirketlerin amaçları doğrultusunda çalışması gerektiği vurgusunu yaptı ve “Menderes ilçesinde şaşal kaynak suyu ve şişeleme tesisinin İZDOĞA’ya5 yıllığına kiralanması huşunda bazı tereddütlerimiz var. Bu konuda nenden açık hale yapmadınız? Özel sektörden çok daha iyi tekliflerin verilebileceğini düşünüyorum. Bununla iliği önceki Sayıştay raporlarına batığımızda gelir getirecek tesislerin ihale değil de protokolle kiralanmasının sakıncalı olduğu ifade edilmişti. Bu konuda hukuki gerekçelerin de bertilerek bir açıklama yapılmasını talep ediyorum. Israrla üzerinde durulması gereken konu İZSU’nun amacına uygun yönetilmemesidir. Türkiye’nin en pahalı suyunu satıyorsunuz. Ayrıca İZSU’nun su fiyatları enflasyona endeksli. Bunun karşılığında halka, yazın kokan kışın b taşan bir şehir veriyorsunuz yeterli altyapı kaynakları yok. Tesisin devrine gelince… İZDOĞA’ya değil Grant Plaza’ya verilmesi yerinde olacaktır. Halk dilince ekmeği ekmekçiye ver. Siz İZDOĞA’nın ana sözleşmesini değiştirerek onu bu konuda yetkin hale getiremezsiniz. Biz dar çerçeveden bakmıyoruz. Size doğru yolu tarif ediyoruz. Tercih sizin” ifadelerini kullandı.

ÇALIŞKAN: ZAMAN VE KAYNAK KAYBIDIR

Grup başkanvekillerinin ardından söz alan AK Partili meclis üyesi ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Erhan Çalışkan, Grant Plaza önerisini tekrarladı ve şunları söyledi; “Cumhurbaşkanlığı sistemi hep tek adam diye eleştiriliyor. Ama yerel yönetimler mutlak tek adamdır. Belediye başkanı hem idarenin başıdır hem de meclisin başıdır. Hem kararları uygular hem de kararları alan meclisi yönetir. Bundan daha mutlak bir başkanlık sistemi var mı? Biz burada bazı kararları alırken meclis devre dışı kalmasın istiyoruz. Zaten meclisin çok az yetkisi var. Bürokrasinin bir alışkanlığı vardır. Ben de bürokratken meclis üyelerinin işime karışması hoşuma gitmezdi. Bütün bürokratlar bunu hisseder. Hepimiz aynı şeyi başak bir açıdan anlatıyoruz. Ticaret yasasına göre şirketler denetlenebilir deniyor. Sayıştay sadece mal alışını denetler. Başa bir şeye bakamaz. Etkinliğine ve verimliliğine bakamaz. Otoritesi ve etkileri son derece zayıf bir meçlin, geniş yetkilerle donatılmış bir iradenin üzerindeki çok az yetkisini bu protokolle yine idareye teslim ediyorsunuz. Yani meclisin 25 yıllık iradesini yok sayıyorsunuz. Bu karar bir kez daha meclis gündemine gelmeyecek. Bu kararla istediği şirketi ortak alabilecek. Ne yapılabilirdi? Ortak yazılabilirdi. Bu işi yapan bir Grant Plaza var. O yazılabilirdi ortak olarak. Ya da başak bir şirket yazılabilirdi. Ya da bir ortak alınacaksa o karar da meclise gelebilirdi. Biz altyapıyı ESHOT yapsın diyor muyuz ayrı. Biz diyoruz ki her işi uzman olan şirket yapsın. Bizim her şeyimiz yasallık değil ki. Biz burada bu işe karşı çıkmıyoruz. Bir belediye kaynağının işletmeye alınması ve değer yaratması esastır. Ama bu işi uzmanına verelim. 2017’den beri bu işi yapıyor Grant Plaza. Bu konuda tecrübesi var. Ama diğer tarafta da hiç tecrübesi olmayan bir şirket var. Bu zaman ve kaynak kaybıdır.”

SÖZÜPEK: EKONOMİYE KATMA DEĞER SAĞLAYACAK

CHP’li meclis üyesi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Bülent Sözüpek ise “Arkadaşların aklı karışmış. Biz şu an şaşal suyunu 25 yıllığına İZDOĞA’ya tahsisini yapıyoruz. Şirketin kuruluş amacı ve yaptığı işler belli. Bizim İBB olarak orada ekonomiye kattığımız katkıyı da konuşmalıyız. Bu tahsisle istihdam sağlanacak. Nakliyeci iş sahibi olarak. Katma değer sağlanacak ve ülkenin ekonomisine katkı sağlanacak” dedi.

HIZAL: KANUNSAL DÜZENLEME DIŞINDA BİR AÇIKLAMA İSTİYORUM

Tartışmaların ardından yeniden söz alan Hızal, “Ben çok basit bir soru sordum. Bu tesis neden yıllarca bu faaliyetleri yürüten Grant Plaza’ya değil de bu konuda hiçbir tecrübesi olmayan İZDOĞA’ya veriliyor? Kanunsal düzenleme dışında bir açıklama istiyorum” ifadelerini kullandı.

İlgili tahsis önergesi Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘kabul’ oylarıyla oy çokluğuyla kabul edildi.

ÖZUSLU: KOKU KONUSU SPEKÜLE EDİLİYOR

Yapılan koku eleştirilerine yanıt vermek adına konuşan Meclis Başkan Vekili Özuslu,“Bu koku meselesi fazlasıyla speküle ediliyor. Daha önce de değinmiştim. Elimizi vicdanımıza koyacağız. İzmir 8 bin yıllık bir şehir. 8 bin yıldır bu şehirde yaşayanlar, körfezi hoyratça kullanmışlar. 1954 yılında bir belediye başkanı bir konuşmasında İzmirlilere seslenerek ‘Merak etmeyin bundan sonra atıklarınız lağımdan akmayacak, doğrudan denize gidecek’ diyor. 8 bin yılın birikimini 20 yıllık arıtma meselesiyle çözmeye çalışıyoruz. Suyun girdiği lokasyon yer ve miktar bellidir. Su girer bir süre dolaşır ve çıkar. Bir sirkülasyon vardır. Sığlaşma ve karasallaşma vardır. Kirli midir? Kirlidir. Ama biz burada Sayın Tunç Soyer’in ortaya koyduğu iradeye itibar etmemiz lazım. Kendisi körfezi temizleyip koku meselesini kökünden çözeceğiz diyor. Bu konuda hazırlanan raporlar ve çalışmalar ortadadır. Yani speküle etmemek lazım” dedi.

BÜYÇEYE OYBİRLİĞİ VE HİZMETE ELEŞTİRİ

Kurulda ayrıca İZSU için 450 milyonluk ek bütçe de gündeme geldi. Cumhur İttifakı ek bütçeye kabul yönünde oy verirken İZSU’yu, verilen bütçelere rağmen yeterli hizmeti sunamaması noktasında eleştirdi.

BOZTEPE: TESİSTE HEPATİT B VAKALARI ARTTI

Ek bütçeye ilişkin söz alan AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, Çiğli Arıtma Tesisi çalışanlarına ilişkin dikkat çeken bir iddiayı ortaya koydu ve “İZSU önemli bir kurum. Çiğli Arıtma Tesisinde çalışan arkadaşlarımızın çoğunda Hepatit B virüsü tesit eridi. Bu konuda bir raporlama yapılıyor mu, çalışanların kan testleri yapılıyor mu? Son 4-5 aydır duyuyoruz bunu Bu arkadaşlarımızın sağlığına daha çok önem vermeliyiz O bölgede daha önce çamur kurutma ve çürütme tesis yapıldı Biz şu anda o tesisin çalışmadığını görüyoruz. Bu süre içinde Körfez2in daha da kirlendiğini görüyoruz. 3,5 yıl önce körfez bu kadar kirli değildi. Geçen yıl koku yok diyordunuz ama bu yıl siz de kabul ediyorsunuz. Bu koku sorunu gelecek yıl daha da artacak. İnat etmemeliyiz. İzmir’i kurtarmak istiyorsak bu çalışmalara hemen başlamalıyız” diye konuştu.

HIZAL: EK BÜTÇEYLE DERTLERE DEVAM OLMANIZ LAZIM AMA OLMUYORSUNUZ

Bütçeye ilişkin söz alan Hızal, “Burada Cumhur İttifakı olarak İzmir’e dair bir eleştiri ortaya koyduğumuzda ya da bir oyçokluğu verdiğimizde karşımıza ‘AK Parti zihniyeti’ işte budur. AK Parti engelleme üzerinde bir anlayışla hareket ediliyor’ ifadeleriyle çıkılıyor. Biz 450 milyonluk ek bütçeye oybirliği veriyoruz. Bundan aylar önce yine İZSU’yla ilgili önümüze 4. Faz2ın yapımı için 50 milyon Euroluk kredi önergesine de oybiiliği vermiştik. Yani AK Parti zihniyeti hiçbir zaman engel üzerine siyaset ortaya koymamıştır.  Burada konuştuğumuz paralar İzmirlinin parası. Bu paralarla İZSU’nun ve Büyükşehir’in İzmirlinin dertlerine deva olması lazım. Ama bu olmuyor. Koku sorunu var dedik körfez kirli dedik. Salla Körfeze gittik oradaki kirli suyu getirdik. Bazı arkadaşlar siyaseten dalga geçtiler. Ama ne oldu? Sayın Tunç Soyer çıktı ve ‘Çiğli arıtma tesisi eski bir tesisi. Yapıldığında günün koşullarına göre çok iyi bir tesisti ama ne yazık ki 25 yıldır tesisin bakım ve onarımı yapılmıyor’ dedi. 25 yıldır bu şehri siz yönetiyorsunuz. Neden yapmadınız? Milyarlarca lira bütçe kullandınız. Biz çok iyi niyetle 450 milyon ek bütçeyi verdik. Bu bütçeyi istemenin temel nedeni elektrik giderlerinin artmasıydı. Tamam dedik. Peki siz 25 yılda İzmir’de yenilenebilir enerji konusunda ne yaptınız? Ya da İzmir’in içme suyu ihtiyaçlarını karşılamak için yer altı barajı ya da benzer bir şey yaptınız mı? Çevre hassasiyeti bu değildir. Çevre hassasiyeti sizin yaptığınız icraatlarla ölçülür. Siz 1 yıllık ayrıştırma vaadinizi yılda tamamlayamadınız. İZSU bağlamında İBB’nin siyasi aklının ve anlayışının ne kadar başarısız olduğunu anlatmaya çalışıyorum. İzmir 8 bin yıllık şehir ve İzmir’de yaşayanlar kenti kirletti diyorsunuz. 1954 örneğini veriyorsunuz ama 60 küsur yılın 25 yılında siz iktidarsınız” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.