İZFAŞ’tan 3 günde 1.3 milyonluk akşam yemeği ihalesi!
İZSU Genel Kurulu’nda AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca yapılan ihalelere dikkat çekti. Atmaca İZFAŞ şirketinin yaptığı ihaleleri örnek göstererek, “Mesela İZFAŞ’ın bir ihalesi var, 3 Eylül 2025 günü. Bir gece Marriot otelde akşam yemeği yenmiş. 745 bin 349 lira. Bir gece sonrasında Monteis köşkünde 536 bin liraya akşam yemeği yenmiş. Çin Seyahati var, 2 milyon 980 bin lira altı günlük. Kim gitmiş kim ne yapmış bilmiyoruz. Şimdi kıyaslayınca çılgın rakamlar çıkıyor. Biz nereden tasarruf etmeye çalışıyoruz?” dedi.
- Ege Postası
- 27.11.2025 - 20:56
- Güncelleme: 27.11.2025 - 21:02
ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (İZSU) 2025 yılı Kasım Ayı Olağan Toplantısı’nın 2’inci birleşimi Belediye Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır’ın yönetiminde gerçekleşti.
“ÇİĞLİ ATIKSU ÖZELLEŞTİRİLMİYOR!”
CHP Çeşme Belediyesi Meclis Üyesi Onur Saatlı, “Çiğli Atıksu Tesisi’nin özelleştirilmesinden bahsediliyor. Özelleştirilmiyor. Verimli hizmet için üç yıl süreyle işletiliyor. İzmir Türkiye’nin en iyi beşinci şehri. Birinci şehri olma yolunda da İZSU çalışmaya devam etmeli kabul ediyorum ama kayıp kaçak oranları üzerinden getirilen bir eleştiriyi de kabul etmiyorum. DSİ’nin yaptığı 55 kuyu baraj nerede yapılmış bize de gösterin. İzmir merkezi idareden hak ettiği desteği alamıyor, bunu kabul edin. Yapılan yatırımların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? İzmir’den toplanan vergilerin 4’te 1’den azı kadar doğrudan yatırım yapılmasını doğru buluyor musunuz? Rakamlar yalan söylemez. Hazirundan gelen bilgiye göre ortalama üç gün içinde kayıp kaçak bilgisi netleştiği bilgisini ilettiler. Ciddi bir yatırım kapasitesi olan bir bütçe. Bunun daha ileriye gitmesi için lütfen siz de bakanlıkta bekleyen onayların yapılmasını sağlayalım” dedi.
“FİRMAYA 3 SENELİĞİNE TESLİM OLUYORUZ”
AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca, “DSİ’nin hizmetleri 2003 ile 2025 yılını kapsar. Kayıp kaçak oranlarının yasal sınırlar içinde olması sorunu çözmüyor. Bu şekilde su sorunun çözülmesi mümkün değil. Ayrıca Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinde özelleştirme olmadığını söylediler ama bu konuda kendisini düzeltmesini anlamlı buluyorum ama biz oradaki işletmenin hizmet alımı yönetimiyle karşılanmasıdır. Orada çalışan arkadaşlarımızın ne olacağını da sorduk. Tamamen firmaya 3 seneliğine teslim oluyoruz. 3 yıl sonra biz o işletme için tekrar ihaleye çıkmak zorunda kalacağız. Biz bu kısır döngüyü anlatmaya çalıştık. Dolaysıyla bu tür kritik tesislerin mutlaka bizim tarafımızdan yönetilmesi gerekilmektedir. İzmit’teki sistemle buradaki sistem aynı şekilde işlemiyor. İzmir’deki sistem farklı. Dolayısıyla iki ihaleyi karşılaştırmak armutla elmayı karşılaştırmak gibidir” ifadelerini kullandı.
“FİRMA İSTANBUL SORUŞTURMASINDA DA GÜNDEME GELDİ!”
Atmaca konuşmasının devamında ihaleyi alan firmanın İstanbul soruşturmasında gündeme geldiğini belirterek, “Açık ihalelerle ilgili yüzde 2’lik kısımdaki rakamsal boyut yüzde kaça tekamül ediyor? Bu son derece önemli. Benim okuduğum bir açık ihalede bir aracın aks aralığının özel yapım olmasından dolayı diğer firmaların yeterlilik alamadığını biliyorum. Bu İstanbul Soruşturmasında da gündeme gelen bir konu. Dolayısıyla herhangi bir madde koyarsınız, eğer niyetiniz varsa bunu adrese teslim hale getirisiniz” ifadelerine yer verdi.
“ÖNCE PERSONEL FAZLA DENİLİYOR SONRA HAVUZA ÇEKİLİYOR VE KAR EDİLİYOR”
En önemli konunun işçiler olduğunu belirten Atmaca, “Orada da bizim ifadelerimiz anlaşılmamış olabilir. Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesinde der ki şoför hizmet alımı yöntemiyle alınmayacak önce kurum içerisinde bu karşılanacak ondan sonra ihtiyaç varsa dışarıda temin edilebilir. Oysaki bizim arkadaşlarımız önce bu tür hizmet alımları yöntemiyle sanki personel fazlası var gibi bir algı oluşturuluyor, sonra personellerimiz havuzlara çekiliyor sonra sistemi yaygınlaştırarak kar elde edildiği söyleniyor” diye konuştu.
1 MİLYON 344 BİN 989 TL’LİK AKŞAM YEMEĞİ İHALESİ!
Yapılan ihaleleri eleştiren Atmaca, “Mesela İZFAŞ’ın bir ihalesi var, 3 Eylül 2025 günü. Bir gece Marriot otelde akşam yemeği yenmiş. 745 bin 349 lira. Bir gece sonrasında Monteis köşkünde 536 bin liraya akşam yemeği yenmiş. Çin Seyahati var, 2 milyon 980 bin lira altı günlük. Kim gitmiş kim ne yapmış bilmiyoruz. Şimdi kıyaslayınca çılgın rakamlar çıkıyor. Biz nereden tasarruf etmeye çalışıyoruz? İşçiden. Söylemek istediğimiz bu. Personel azaltacaksanız beyaz yakalılardan başlayalım. Bizim eleştirimiz şu değil, siz 33 tane şirketin, 33 tane genel müdürü, müdür yardımcılarını bürokratları nereye koyacağız. Sadece gariban emekçinin sırtına yüklenerek bu tablodan kurtulmamız mümkün değil” diyerek açıklama yaptı.

Yorum Yazın