Gümrükçü’den Neo Haber’de çarpıcı açıklamalar: Çöpün siyaseti değil, İzmir’in geleceği konuşulmalı!

Gümrükçü, “Birinci tespit net: Harmandalı çöp tesisi zaten kapatılmıştı ve bir an önce tamamen kapatılmalı,” dedi. Şu anda yapılan dökümün konutlara çok yakın olduğunu hatırlatan Gümrükçü, sınırlı süreli dökümün bile risk oluşturduğunu söyledi. Bu tesis orada durdukça çöp yükü artıyor, zemin kayıyor. Mahkeme kararı uygulanmalı, çöp dökümü son bulmalı,” diye konuştu.

Gümrükçü sözlerine söyle devam etti; “Geçici olarak yeniden açılan Harmandalı çöp tesisinin ne kadar “geçici” olduğu belirsizliğini korurken, Çiğli halkının büyük bölümü bölgedeki heyelan riskinden, yıkılan evlerden ve patlamaya hazır bir çevre bombasından habersiz. Birinci tespit net: Harmandalı çöp tesisi zaten kapatılmıştı ve bir an önce tamamen kapatılmalı. Şu anda yapılan döküm, yukarıya değil, aşağıya doğru; ama döküm yapılan alan konutlara, yani insan yaşamına oldukça yakın. Sınırlı süreli döküm yapılması, yanlış olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Bölge geçmişte de toprak kaymalarıyla gündeme gelmişti. İlk heyelan Aziz Kocaoğlu döneminde yaşandı. O dönemde yönü farklıydı, önlemler alındı; ancak tesis orada durdukça ve çöp yükü arttıkça kayma da devam etti. Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarda aşağıdan desteğin kaldırılmasına dair bulgular da yer alıyor.“Biz Çiğli Belediyesi ve Kent Konseyi olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, çevre örgütleri ve mahalle muhtarlarını bir araya getirdik. Katılımcı bir süreç yürüttük. Sonuç açık: Bu tesis tamamen kapatılmalı. Çöp dökümü son bulmalı. Mahkeme kararı uygulanmalı. Çünkü burası insan sağlığı, toplum güvenliği ve İzmir’in genel güvenliği açısından riskli bir nokta.”

YENİ TESİSLER KURULMALI

İkinci tespit ise net: Yeni tesisler kurulmalı.İzmir’in ciddi bir atık sorunu var. Bu atıklar ya bir yerde toplanacak ya da dönüştürülecek. Ancak “vahşi yakma” yöntemi değil, enerji üreten çevreci tesisler devreye alınmalı.“Harmandalı’daki yılların birikmiş çöpünden gazdan enerji üretimi anlaşılabilir; fakat döküm devam ettikçe yük arttı. Şimdi yeni alanlarımız da kalmadı. Bu nedenle çöpü bertaraf etmek için enerji üretimi sağlayan, modern yakma veya ayrıştırma sistemleri kurulmalı. Dünyanın gelişmiş şehirleri bunu böyle çözüyor. İstanbul’da da, Ankara’da da benzer sistemler var. Çöp sorununu hâlâ çözemeyen tek büyük il biziz.”

BÜROKRASİ DUVARI AŞILAMIYOR

Yer konusu da ayrı bir kriz başlığı.“2019 seçimleri öncesinde mahkeme Yamanlar bölgesine döküm yapılabileceğine karar vermişti. AK Parti İl Başkanı da o dönemde açıklama yapmıştı. Biz seçim kampanyasında bunu anlattık. Göreve geldiğimizde ‘Yamanlar olmaz’ denildi. O zaman alternatif olarak Manisa sınırındaki bir alanı önerdim. Çevrede konut yoktu. AFAD İl Müdürü, Çevre İl Müdürü ve iktidar partisi temsilcileriyle görüştüm ama sonuç alamadık. Bürokrasi yine duvar ördü. Menderes’te de benzer bir süreç yaşandı; hem halk tepki gösterdi hem konu siyasallaştı. Şimdi elde sadece Bergama ve Ödemiş kalıyor. Ancak bu iki tesisle İzmir’in çöpünü bertaraf etmek mümkün değil.”

Sorunun özeti net: “Harmandalı’nın mahkeme kararı 3 yıl önce çıktı. 3 yılda yeni yer belirleyemedik. Bu sadece belediyelerin değil, siyasetin genel bir sorunu. CHP ya da AK Parti meselesi değil bu. İzmir’in ortak meselesi. Harmandalı kapandığında İzmir’in her sokağı çöple dolacak. O yüzden bu konuyu ‘İzmir’in milli meselesi’ olarak ele almak gerekiyor. Ulusal krizlerde olduğu gibi, partiler üstü bir masa kurulmalı. Çünkü artık sorulması gereken soru şu: ‘Bugün Harmandalı kapansa, çöpü nereye dökeceğiz?

Bundan yıllar önce belediye başkanıyken sormuştum o soruyu. Büyükşehir bürokratlarıyla yapılan bir bilgilendirme toplantısında… ‘Tesis çökerse değil, tesise çıkan yol çökerse çöpü nereye dökeceğiz?’ demiştim. O gün sorunun cevabı yoktu, bugün hâlâ yok. Ve işte bugün İzmir olarak o cevapsızlığın bedelini ödüyoruz.

31 EKİM’DEN SONRA ZATEN TARTIŞACAĞIZ

Yerel yöneticilerin karnesine yansıyan bu tablo Bornova’dan Buca’ya, Çiğli’den Karabağlar’a kadar halk sağlığını tehdit ediyor.

“LAÇLIYORUZ” DENİLİYOR AMA NE KADAR?

Bu tablo İzmir’in marka değerini de aşağıya çekiyor. “Artık bu mesele tartışma değil, çözüm konusu olmalı. Üç yıl önce başlasaydık, bugün bitmişti. Bugün başlasak, üç yıl sonra bitecek. Ama başlamazsak, İzmir üç yıl sonra da aynı sorunu konuşuyor olacak. Hani 31 Ekim’den sonra zaten zorunlu olarak bu konuyu tartışacağız. Ne kadar erken başlarsak o kadar iyi yani. Hani böyle bir ‘hani gülerek şey yapıyorum’ ama hani bu konu öyle şey değil. Gerçekten çok ciddi yani.  Çok yani. Aynen. Büyük sıkıntı yani İzmir için, şey için büyük sıkıntı. Yani düşünün, kruvaziyer gemi geliyor, yanaşıyor, Alsancak’a iniyor; turistler çöp dağlarını görüyor. Nasıl anlatacaksın ki? Hani Avrupa’da oluyor bazen. Ne oluyor orada? Greve gidiyorlar mesela. Ya bizde de greve gidiyorlar. Demokratik haklı, greve gidiyorlar. Otuz, kırk senede bir rastlayacakları bir şey yani. Ha, o… Bunlar geçici dönemler. Yani üç gün sürüyor, beş gün sürüyor, bir hafta sürüyor, bitiyor. Ama yani bu tesis sorununu çözemezsek biz, bu kalıcı bir süreç olur.”

CHP’DE KONGRE SÜRECİ: “KARİYER PLANI DEĞİL, HALKLA BULUŞMA SÜRECİ”

Çöp tartışmasının gölgesinde CHP İzmir’de kongre süreci de başladı.

Gümrükçü, süreci “kariyer planlaması değil, partinin toplumla buluşmasını sağlayan bir fırsat” olarak nitelendirdi: “İl başkanı ve il yönetimi; yerel hedeflerin belirlenmesi, mevcut yöneticilerle, ilçe örgütleriyle, sivil toplumla, muhtarlarla, vatandaşla ilişki kurabilen bir yapıda olmalı. Bu, bir kişi meselesi değil. Önemli olan partinin yeniden toplumla buluşmasıdır.”

 BEN ADAY DEĞİLİM AMA GÖREV VERİLİRSE VARIM

Kendisine yöneltilen “İl başkanlığına aday olacak mısınız?” sorusuna Gümrükçü net yanıt verdi:“Bu Utku Gümrükçü’nün kariyer planlamasıyla olacak bir konu değil. 20 küsur sene Cumhuriyet Halk Partisi’ne hizmet ettim. Şimdi görev talep etmekten çok, parti örgütünün bizden nasıl faydalanacağını düşünmesi gerekir.Ben ‘şunu olmak istiyorum’ noktasında değilim. İlçeleri gezeceğim, delegelerle konuşacağım, sonra ortak bir karar alacağız. Aday değilim ama böyle bir görev verilirse, evet, varım, Benim için mesele makam değil, sorumluluktur. İzmir’in geleceği için üzerime düşeni yaparım. dedi.