Şaban Sevinç ve Yavuz Oğhan serbest bırakıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı gazetecilere yönelik operasyonda Şaban Sevinç ve Yavuz Oğhan serbest bırakıldı. Ruşen Çakır, Batuhan Çolak ve Soner Yalçın'ın emniyetteki işlemleri sürüyor.
- Ege Postası
- 06.11.2025 - 14:18
- Güncelleme: 06.11.2025 - 16:33
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında bugün gazeteciler gözaltına alındı.
Sabah saatlerinde Gazeteciler Şaban Sevinç ve Yavuz Oğhan evlerinden gözaltına alındı. Oğhan ve Sevinç'in ardından Soner Yalçın ve Batuhan Çolak da gözaltına alındı.
İktidar medyası Ruşen Çakır ve Aslı Aydıntaşbaş'ın da gözaltına olduğunu iddia etti. Çakır ve Aydıntaşbaş'ın ismi savcılığın açıklamasında geçse de herhangi bir gözaltı işlemi gerçekleşmemişti.
Aydıntaşbaş'ın ABD'de olduğu öğrenildi. Çakır da öğle saatlerinde gözaltına alındı.
Oğhan ve Sevinç, ifadelerinin ardından serbest bırakılsa da 'Aziz Nesinlik' anlar yaşandı. İki gazeteci de ellerinde serbest bırakılma tutanakları olmasına rağmen bir süre boyunca emniyetten çıkışlarına izin verilmedi. İki gazeteci bu sürüncemenin ardından serbest kaldı. Oğhan'ın emniyetten çıktığı anlar da canlı yayına yansıdı.
YALÇIN SERBEST BIRAKILDI
Sabah saatlerinde gözaltına alınan Soner Yalçın serbest bırakıldı.
ÇAKIR'IN İFADESİ BAŞLADI
Ruşen Çakır'ın ifadesi başladığı öğrenildi.
AZİZ NESİNLİK GÖZALTI SÜRÜNCEMESİ
Sabah saatlerinde evinden gözaltına alınan Yavuz Oğhan'ın ifadesi tamamlandıktan sonra serbest bırakıldığı öğrenilmişti.
Oğhan, serbest bırakılma tutanağına rağmen emniyetten çıkmasına izin verilmedi.
Fiili gözaltı olarak yorumlanan bu işlemin ardından Halk TV'ye konuşan Oğhan'ın avukatı Melike Polat, "Anlaşılan o ki değişen bir talimat var" diyerek sözlü bir talimatın geldiğini açıkladı.
CANLI YAYINDA SERBEST BIRAKILDI
Polat'ın ardından Oğhan'ın avukatlarından Hüseyin Ersöz, emniyet binasının önünde açıklama yapıyordu.
Tam bu sırada Oğhan serbest bırakıldı. Oğhan'ın serbest kaldığı anlar canlı yayına yansıdı.
OĞHAN: BÖYLE BİR TÜRKİYE'DE YAŞIYORUZ
Oğhan serbest bırakıldıktan sonra şu açıklamayı yaptı:
Sabah biliyorsunuz kapımız çalındı.. Mevcutlu olarak adliyeye getirilmiştik saat 6 buçukta. İşte sonra ifade verdik. Sonra da serbestsiniz dediler. Bir kağıt imzalattılar. Çıkıyorduk. Vazgeçtik dediler. Avukatları çıkardılar. Sonra az önce de bana geldiler dediler ki telefonunuz kalacak. Siz gideceksiniz. İyi günler dediler.
Telefonumu aldınız. Cebimde param yok. Bir tane kimliğim var. Avukatları adliyeye gönderdiniz. Nereye gidecek bu adam yani? Haklısınız dediler ve şimdi buradayız. Yani çok şey üzücü bu. Yani böyle bir çok keyfiyetin öne çıktığı bir hadise. Ama yapacak bir şey yok yani böyle bir Türkiye'de şu anda böyle yaşıyoruz. Geçmiş olsun diyelim herkese
Ya sorular zaten hepinizin bildiği şey.Akşam gazetesi de manşetle yapmışlardı onu. Bir meçhul birisi demiş ki işte Yavuz Oğhan'a para verildi, Ruşen Çakır'a para verildi şuna buna para verildi diye Murat Ongun için.
Bir de Emre Bağdatlı ile HTS'n şurada çakıştı, burada çakıştı diye bir soru var. Şimdi iddia da yanlış. HTS kayıtları da tümüyle yanlış. Çünkü adamı hiç tanımıyorum. Ama ben Beşiktaş'ta oturuyorum. Dikilitaş'da ofisim var. Ve bütün HTS kayıtları da Beşiktaş'la Dikilitaş'la. Bunlar bir araya gelmişler diyor. Yani aslı yok, asları yok.
Bununla ilgili suç duyurusunda yapılmıştı zamanında bu HTS kayıtlarını yola çıkarak çok ciddi iftira atılıyor diye.
Ama ona rağmen böyle bir ifade verildi. Sorular bununla ilgiliydi. Başka bir şey yoktu. MASAK ile ilgili bir soru yoktu.
Halk TV'de Remziye Demirkol'un Haber Masası'na bağlana Yavuz Oğhan'ın avukatı Melike Polat, "Anlaşılan o ki değişen bir talimat var" demiş şunları ifade etmişti: "Açıkçası biz de bilmiyoruz şu anda, anlamaya çalışıyoruz durumu. Şimdi meslektaşım Hüseyin Ersöz'le birlikte ifadeden çıktık.
Anlaşılan o ki değişen bir talimat var, ne olduğunu, talimatın ne olduğunu da niye olduğunu da bilmiyoruz.
Telefonunu iade etmişlerdi, kimliğini iade etmişlerdi, gelip hepsini geri aldılar sonradan. Bu hiç gördüğümüz bir şey deği
Açıklaması zor değil, hukukken bunun bir açıklaması yok. Bizim elimizde, avukatları sıfatıyla, Yavuz Oğhan müdafisi sıfatıyla serbest bırakma tutanağı vardı elimizde. Ve bize şimdi sözlü başka bir talimat olduğu söyleniyor. Meslektaşımızdan edindiğimiz bilgiye göre Batuhan Çolak emniyetten çıktıktan sonra aranıp, tekrar çağırılmış. Gelin başka bir durum oldu, talimat değişti diye."
SEVİNÇ YAŞADIKLARINI ANLATTI
Savcılığa sevk edilen Şaban Sevinç'in serbest bırakıldı. Sevinç, serbest bırakıldıktan sonra şu açıklamayı yaptı:
"Sarıyer'de bir hastane var. O hastaneye muayeneye gittik. Sonra buraya geldik. Burada işte bir iki saat bekledik. Ondan sonra ifade aldılar. İfade alır ifade alırken polis memuru arkadaş ifadeden sonra dedi şey yapacağız. Serbest bırakacağız. Savcının talimatı dedi. Telefonu da vereceğiz dedi. Tamam dedim.
Ama imzaladıktan sonra ya talimat değişti dedi. Orada tabii memur bey telefonla görüşüyor bir yerlerle. Adliyeye gideceğiz.
Savcı Bey de ifadenizi alacak dedi. Tamam dedim. E dolayısıyla avukatlarım ayrıldılar. Onlar adliyeye gittiler. Biz de polislerle gidecektik ama 1 saat, 1 buçuk saat kadar oturduk yine. Sonra dediler ki yeni bir talimat geldi.
Serbest bırakma tutanağı imzalattılar ve gidebilirsiniz dediler. Çıktık.
Telefonum verilmedi. Telefonum incelenecekmiş.
Twitter'dan yaptığım 4 5 paylaşım soruldu. Bir de bir televizyon kanalında Sözcü TV'de önceki hafta yaptım katıldığım bir programda ifade ettiğim görüşlerim soruldu. Niye böyle söyledin? Nedir falan diye.
Bir gizli tanık benim de adım da olan 8 10 gazetecinin adını vermiş ve bunlar demiş
Emrah Bağdatlı'dan işte para alıyorlardı düzenli filan demiş. Onu sordular. Arkadaşlar ben içeride söyledim. Emrah Bağdatlı'yı tanımıyorum. Hayatımda tanımadım. Tanışmıyorum. Hiçbir alışverişim yoktur.
Murat Ongun'la da yoktur. Ki Murat Ongun benim arkadaşım. Gazeteci olduğu için arkadaşım. Murat Ongun'la görüşmelerim elbette vardır. Murat Ongun Sayın İmamoğlu'nun yakın çalışma arkadaşıdır. Dolayısıyla o süreçte Murat Ongun'la benim galiba hesaplamışlar. 25 26 görüşmem var yani telefonla ilk son 7 yılda 2018'den bu yana 26 kez Murat Ongun'la görüşmüşüm.
Normal yani hayatın olağan akışına uygun. Ama bir para alışverişim kesinlikle yok. Kesinlikle yok. Onu şiddetle reddederim. Ondan sonra efendim örgüte yardım örgüte yardım etmek ve kamuoyunu yanıltıcı bilgi açıklamalar yapmak. Hani bu sosyal medyada ve televizyonda vesaire diye bir suçlama ile zaten gözaltı işlemi oldu. Ki gözaltı değil diyorlar ama gözaltı.
Yani bir defa ortada bir örgüt yok. Önce onu hani söyleyeyim. Hani örgüt mahkeme kararına göre mahkeme karar verirse örgüt olur. Kesinleşirse örgüt olur. Ortada öyle bir örgüt yok.
Sayın Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıdır ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayıdır.
Dolayısıyla benim de herhangi bir örgüte yardım etmek falan diye bir işim yok. Zaten örgüt olsa da etmem.
Ben 38 yıldır gazetecilik yapıyorum. Kimseden emir almadım. Kimsenin emrine girmem. Kimse bana emir veremez.
Kimse bana para veremez. Kendi irademle gazetecilik yapıyorum. Hiçbir sabıkam yok. Yani Türkiye'nin en önemli gazetelerinde çalıştım. Parlamento muhabirliği yaptım. 20 yıla yakın Hürriyet Gazetesi'nde Ankara'da. Rtük üyeliği yaptım. Halk TV'nin genel müdürlüğünü yaptım 7 yıl boyunca. Yani öyle kendimce hani bir tertemiz bir hayatım var. Yasalarla bir sorunum olmaz, sabıkam olmaz. Öyle yani bunları yanıtladım. herhalde Savcı Bey de tatmin oldu ki şey yaptılar bıraktılar. "
Gazeteci Batuhan Çolak'ın da ifade vermesinin ardından serbest bırakıldığı ardından Sevinç ve Çakır gibi yeniden emniyete çağrıldığı öğrenildi.
RUŞEN ÇAKIR GÖZALTINDA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gazetecilere yönelik başlattığı operasyonda Medyascope Genel Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır da gözaltına alındı.
Çakır'ın oğlu Ali Deniz Çakır, X hesabından, "Babam Ruşen Çakır ifade vermeye götürülüyor" açıklamasında bulundu.
4 GAZETECİ SABAH EVLERİNDEN ALINDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu sabah gazetecilere yönelik operasyon başlattı. Sabah saatlerinde Gazeteciler Şaban Sevinç ve Yavuz Oğhan evlerinden gözaltına alındı. Oğhan ve Sevinç'in ardından Soner Yalçın ve Batuhan Çolak'ın gözaltına alındığı öğrenildi.
İktidar medyası Ruşen Çakır ve Aslı Aydıntaşbaş'ın da gözaltına olduğunu iddia etti. Çakır ve Aydıntaşbaş'ın ismi savcılığın açıklamasında geçse de herhangi bir gözaltı işlemi gerçekleşmemişti.
Çakır bu nedenle de AK Parti medyasından TGRT Haber spikeri Gürkan Hacır'ın hakkındaki paylaşımına tepki göstermişti. Çakır, kendisi hakkında bir işlem başlatılmadığını belirterek evde olduğuna dair fotoğraf paylaştı. Çakır, Aydıntaşbaş'ın da ABD'de olduğunu hatırlattı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da şu açıklamayı yaptı: “Cumhuriyet Başsavcılığımızca İmamoğlu Çıkar Amaçlı suç örgütüne yönelik yürütülmekte olan soruşturma kapsamında Şüpheliler Soner YALÇIN, Şaban SEVİNÇ, Aslı AYDINTAŞBAŞ, Ruşen ÇAKIR, Yavuz
OĞHAN ve Batuhan ÇOLAK'ın üzerilerine atılı Yalan Bilgiyi Alenen Yayma, Suç Örgütüne Yardım Etme suçlarından savunmalarının alınması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat verilmiştir. İfade alma işlemleri Emniyet Müdürlüğü’nde gerçekleşecektir. Kamuoyunun bilgisine duyurulur.
Oğhan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, savcılığın 'ifade alma talimatı' olarak açıklama yapsa da durumun 'Fiili gözaltı' olduğunu ifade etti:
Gazeteci Yavuz Oğhan, adı “gözaltı” olmayan ama son dönemde sıkça örneğine rastladığımız “fiili gözaltı” diyebileceğimiz bir şekilde saat 6:45’de polis tarafından evlerinden alındı.
"İMAMOĞLU LEHİNE İFADE"
Gazetecilere yönelik verilen gözaltı kararında savcılık tarafından emniyete yazılan müzekkerede, ismi geçen gazetecilerin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu lehine paylaşımlar yaptıkları ifade edildi.
Ceylan Sever sosyal medya hesabından savcılığın emniyete yazdığı müzekkereye dair şu ifadeleri kullandı:
Savcılığın emniyete yazdığı müzekkerede; MASAK raporu, bazı ifadelerdeki iddialar, açık kaynak araştırması ve sosyal medya dayanak gösterilmiş. İfadesinin alınması için talimat verilen gazetecilerin İmamoğlu lehine paylaşımlar yaptıkları, Murat Ongun’un talimatıyla hareket eden Emrah Bağdatlı ile ilişki halinde oldukları müzekkerede iddia ediliyor.
CHP'DEN İLK TEPKİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Şaban Sevinç ve Yavuz Oğhan’ın, sabah saatlerinde ifadeleri alınmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube'ye götürülmesine tepki gösterdi.
Bulut, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
"Gazeteciler Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç ve Batuhan Çolak sabahın erken saatlerinde yapılan bir operasyonla, polisler eşliğinde ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Madem gözaltı yok, sabahın köründe polislerin evlerinde ne işi var? Telefonlarına neden el konuldu? Gazeteciler emniyete davet edilemez miydi? Bu 'fiili gözaltı' bütün bir muhalefeti, özgür basını sindirmeye, susturmaya yönelik açık bir gözdağıdır. Türkiye’de basın üzerindeki bu sistematik baskı, artık bir cadı avına dönüşmüştür."
ÖZEL'DEN İLK TEPKİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de ilk tepkisini Eskişehir'deki katıldığı bir panelde verdi:
Bu sabah kalktık gazeteci arkadaşlarımız, dünya kadar gazeteci yine gözaltına alınmış. Her sabah bir korkuya gark etmeye çalışıyorlar.
Ama taktik bu; umudu örgütleyemeyenler, sevgiyi büyütemeyenler korkuyu örgütlemeyi, tehdidi büyütmeyi kendilerine yol seçmişler. Böyle kalabileceklerini düşünüyorlar iktidarda. Oysa ki karanlığın panzehiri yanan bir tek ışıktır.
Günün en karanlık zamanı, sabahın en yakın olduğu zamandır. Hiçbir zaman sonunda kötüler kazanmaz. Kötüler kaybeder iyiler kazanır. Gece kazanmaz, güneş doğar gündüz kazanır. Karanlık yerine aydınlık kazanır, hurafe yerine bilim kazanır.
Tembele karşı çalışkan kazanır, korkağa karşı cesur olanlar kazanır. Ben hepinize inanıyorum ve güveniyorum."
Yorum Yazın