Dolar 34,7495
%0.1
Euro 36,4875
%0
Altın 2.948,860
%0.18
Bist-100 9.681,00
%-0.3

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Gazeteci Umutoğulları’ndan CHP’ye ‘Altan İnanç’ tepkisi: Kılıçdaroğlu’na ve Soyer’e karşı bayrak açmış kişiyi…

Gazeteci Umutoğulları’ndan CHP’ye ‘Altan İnanç’ tepkisi: Kılıçdaroğlu’na ve Soyer’e karşı bayrak açmış kişiyi…

Gazeteci Mithat Umutoğulları, CHP’nin istifa genelgesinin ardından il başkanlığı için kulislerde geçen isimleri değerlendirdi. Gazeteci Umutoğulları, ‘’Kulislerde Altan İnanç ismi geçiyor. En büyük özelliği hem siyaset, hem ticaret yapmasıdır. Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı ihalelerle gündeme gelmiştir. CHP Genel Merkezi’nde belediyelerle ticari ilişkisi olan bu ismin kulislerde geçmesi CHP’nin bir ayıbıdır. Aziz Kocaoğlu son finale giderken, ‘partinin mutfağı yok’ diyerek partiyi yerden yere vurmuştu. Muharrem İnce’yi genel başkan yapmak için imza hareketi başlatılmıştı. Bu hareketin başında Kocaoğlu ve Alaaddin Yüksel vardı. Altan İnanç bunlarla birlikte hareket etmiş ve partinin genel merkezine karşı bayrak açmış yapının önemli taşlarından birisidir’’ dedi.

  • Ege Postası
  • 23.11.2022 - 19:09

EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında önemli açıklamalarda bulundu. 

DENİZ YÜCEL ÖRGÜT İÇİNDE KAOS YARATTI 

CHP’de milletvekilli aday adayı olmak isteyenler için gelen istifa genelgesi hakkında açıklamalarda bulunan Gazeteci Mithat Umutoğulları, ‘’CHP örgütlerinin beklediği bir şeydi. İl Başkanının istifa etmesi zaten kesin gözüyle bakılıyor. İstifa etmemesi büyük sürpriz olurdu. CHP İl Başkanı Deniz Yücel istifa edecek ama bu zamana kadar ne yaptığına bakmak lazım. Meclis üyelerinin, ‘elini cebine koyarak geziyor, kibirli, üst perdeden konuşuyor, örgütten uzak’ diye eleştirileri vardı. Sokağa çıkmayan bir il başkanı profili vardı. 5-6 aydır Yücel yavaş yavaş sokağa çıkmaya başladı. Yücel’i sokakta kimse tanımıyor. Yücel İzmir siyasi tarihinin en tartışmalı  il başkanlığı yapan isimdir. Kaybettiği belediyeler, düşürdüğü ilçe başkanları, örgüt içinde yaşanan kaoslar… Geçmiş dönemlerde kongreler olur biterdi, ancak böyle bir kaos yaşanmazdı. Yakaladığı başarı sadece genel siyasetten ve AK Parti’nin yaptığı stratejik hatalardan kaynaklıdır.  Bu başarıyı  ne il örgütüne ne Yücel’e bağlayamazdık. Tunç Soyer değil de başka biri de olsaydı aynı oyu alacaktı.. Konak Belediye Başkanı Batur’u kim tanıyor? Karşıyaka’ya Cemil Tugay seçildiğinde kim tanıyordu, kimse…Tugay’ın başarısı 15 günlük başarı mı? Serdar Sandal’ın ya da diğer ileçlerde… O günkü konjektörden ötürü yaşanan güç birliği ile İzmir’de bir başarı ortaya çıktı’’ dedi. 

YÜCEL KOLTUĞA YAPIŞIP KALDI 

CHP İzmir İl Başkanlığı'nın 37'inci Olağan Kongresini hatırlatan Gazeteci Umutoğulları , ‘’630 delegenin 250’sinin oyunu alıp tek aday olarak gidiyor ve 380 kişi oy kullanmadan geri gidiyor. Kongre zaten onay vermemiş. Bu görevi yaparken bir çok ilçede kriz yarattı ve sebebi kendisidir. Menemen olayı başlı başına bir istifa gerekçesidir. Serdar Aksoy’un istifasının istenmesinin ve ardından tutuklanmasının sebebi Deniz Yücel’dir. AK Parti’nin Menemen’de sayı olarak az olmasına rağmen kazanmasının sebebi de Deniz Yücel’dir. Bir il başkanı süreci başarısız yönetmiştir. Bunların hepsi istifa gerekçesidir. Deniz Yücel bu koltukta yapışıp kaldı. Siyasi onuru olan bir adam kendini başarısız görüyorsa görevi bırakmalıdır. Her dönem kendine bir partner buldu ama sürekli değiştirdi. Aziz Kocaoğlu ile başladı önce onu terk etti. Abdül Batur’u Büyükşehir’de başkan yapmaya çalıştı. Tunç Soyer geldi ve 2 yıl onunla kavga etti. Kongrede Soyer’e kazık attı. Soyer’in adamlarının üzerini çizdiler. Batur, Özkan, Yücel, Büyükşehir Belediye Başkanını dışarıda film çevirdi. 6 ay kala il başkanının Soyer sevgisi başladı. Herkesin kanına girerek kenarıda bıraktı. Bütün siyasetçileri çırak çıkardı. Genç olmasına rağmen ayak oyunlarını iyi öğrenmiş. Şu an en iyi kankası Soyer. Senin Soyer’e yaptıkların ne olacak? ’’ ifadelerine yer verdi. 

KILIÇDAROĞLU’NA KARŞI BAYRAK AÇMIŞ İNANÇ’I NASIL ADAY GÖSTERECEKSİNİZ? 

İstifa genelgesinin ardından il başkanlığı için adaylık koyacak isimler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Umutoğulları, ‘’CHP’de düğümün çözüleceği nokta var. Herkesin bir hesabı var. Özkan ekibinin, Batur’un Soyer’in hesabı var. İstifa edecek isimler kulislerde dolaşıyor. Altan İnanç ismi geçiyor. İnanç, SHP’den siyaset yapmış ardından CHP’ye gelmiş bir isim. 15 yıl boyunca Aziz Kocaoğlu ile siyaset yaptı. En büyük özelliği hem siyaset, hem ticaret yapmasıdır. Büyükşehir belediyesi’nden aldığı ihalelerle gündeme gelmiştir. CHP Genel Merkezi’nde belediyelerle ticari ilişkisi olan bu ismin kulislerde geçmesi CHP’nin bir ayıbıdır.  Aziz Kocaoğlu son finale giderken, ‘partinin mutfağı yok’ diyerek partiyi yerden yere vurmuştu. Muharrem İnce’yi genel başkan yapmak için imza hareketi başlatmıştı. Bu hareketin başında Kocaoğlu ve Alaaddin Yüksel vardı. Altan İnanç bunlarla birlikte hareket etmiş ve  partinin genel merkezine karşı bayrak açmış yapının önemli taşlarından birisidir. Altan İnanç ismini Kılıçdaroğlu’nun önüne koyacak olan kişiler bunu Genel başkana nasIl anlatacak? ‘Bu kişi sizi koltuğunuzdan indirmek isteyen muhalefetin içinde bulunan isimlerden birini biz il başkanı yapmak istiyoruz’ diyebilir mi? Soyer aday adayı olduğunda, Aziz Kocaoğlu ismini vererek, ‘30 bin kişinin belediye başkanlığını yapan kişiden Büyükşehir belediye başkanı olmaz’ demişti. O günü bu Altan İnanç ve arkadaşları, Soyer belediye başkanı olmasın Kocaoğlu yeniden başkan olsun diye çalıştılar.  Genel Başkanın, Genel Merkezin ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının karşısında çalışmış bir adama İl Başkanlığını mı vereceksiniz? ‘’ dedi. 

CHP’NİN İÇİNDE SHP VİRÜSÜ VAR 

CHP kadrolarında bulunan dinamik ve genç isimlerin önünün açılması gerektiğine dikkat çeken Umutoğulları, ‘’CHP’nin yönetimin içinde bu görevi yapacak biri yok mu? Bu örgütte ilçe başkanlığı, belediye başkanlığı yapanlar var neden onlardan birini getirmiyorlar?  Daha genç partililerin önünün açılması gerekir. Örgüte seçim kazandıracak bir il başkanı lazım. Dinamik, güçlü bir iradenin gelmesi gerekiyor. 60 yaşındaki adam il başkanlığı için sizin kurtarıcınız ise CHP  iktidar olamaz, olmamalı. Bunlardaki mantık, illa ki birinin adamı olması lazım. CHP’nin ne istediğini bilen ve örgütü harekete geçirecek bir kişiye ihtiyaç var. İnanç’ın ne enerjisi ne yeteneği var. İnanç’ın yeniden aday olması demek, Kocaoğlu’nun ve Alaaddin Yüksel’in örgütle buluşması demek.  Onun etrafında bulunan kişilerin yeniden siyasete girmesi demek. Bu örgüt yıllarca onları izledi, yine onları mı izleyeck? CHP’nin içinde tehlikeli bir virus var. Eski SHP’liler parti içinde örgütlenmeye başladı. CHP’lilerin buna dikkat etmesi gerekiyor. ’’ dedi.

KÖKSAL YILDIRIM DAHA KOLTUĞA OTURMADAN SENARYO ÇEVİRİYOR 

Altan İnanç’ın yanı sıra kulislerde geçen diğer ismi değerlendiren Mithat Umutoğulları, ‘’Kulislerde geçen diğer isim, Seferihisar’da yönetici olan Köksal Yıldırım.  Köksal Yıldırım Ankara’ya kulis yapmaya gitmiş. Kendisi il başkanı olmak istemediğini söylemişti. Doğruyu söylemeyen adamdan il başkanı olur mu? Daha koltuğa oturmadan senaryo çevirmeye başlıyorsun. İsmi geçenler CHP’ nin ismini taşıyamaz. CHP’de onun adamı bunun adamı olmaması gerekiyor. Soyer, ne çektiyse onun, bunun adamından çekti. Soyer vizyonuna yakışır bir isme önderlik yapıp, partinin önünü açacak bir adayın gelmesine vesile olmalı. Bir siyasi hareketin içinde olmuş bir adamdan il başkanı olmaz’’ dedi. 

EROĞAN’IN ‘AKŞENER’ HAMLESİ MASANIN DENGESİNİ BOZMAK İÇİNDİ 

6’lı masada yaşanan krizi değerlendiren Gazeteci Umutoğulları, ‘’6’lı masada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu aktör rolünde. İYİ Parti’ni seçime girmesi için CHP’den transfer olmuştu. Aday olma talebi masada bir kriz yarattı. Kriz İYİ Parti ile CHP arasında yaşanıyor. Meral Akşener aday değilim demesine rağmen tabanından bir adaylık baskısı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan 6’lı masadaki krizi görüyor. Geçen hafta Meral Akşener’e gel demesi, Erdoğan’ın seçimi kaybettiği algısı yarattı. İşin özü o değil, çağrıda bulunarak karşIı tarafızayıflatıp, Meral Akşener’in elini güçlendiriyor. Masanın dengesini bozmak için bir hamle yaptı. Yapılan anketlerde AK Parti’nin oyları yükseliyor. Şimdi yeni teşvikler gelecek ve hayatı kolaylaştıran hamlelerden sonra AK Parti ivme kazanacak. Kılıçdaroğlu 6’lı masanın onayını almadan kendine oy istiyor. Kemal beyin 6’lı masayı da CHP gibi yönetmeye çalışıyor.  Türkiye’de kendine umut olarak görmüş siyasi hareketin içinde bulunanlar fedakarlık yapmadığı sürece başarılı olma şansları yok’’ dedi. 

ERDOĞAN BÜTÜN PARTİLERİN DNA’SINI BİLİYOR 

Muhalefetin son zamanlarda yanlış hamleler yaptığını belirten Umutoğulları, ‘’Muhalefet ekonomi üzerinden strateji yapıyordu. Erdoğan çok iyi bir siyasetçi, bütün partilerin DNA’sını biliyor. Kılıçdaroğlu’na alevi kimliği üzerinden baskı yaptılar, Kılıçdaroğlu’da başörütüsü konusunu gündeme getirdi. Oradaki hükümetin eline kozu verdi. Siyasetçilerin geçmişte yaptığı konuşmaları unutmaması gerekiyor. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı dış ilişkiler üzerinden eleştiriyordu, şu an kendisi de aynı şeyi yapıyor. Yurtdışı gezilerin hakkında ne anlatacaksın? Çok güçlü ve gündem belirleyen muhalefet gitti, hesap veren bir muhalefet haline geldi. İktidarın yapmak istediği de buydu. Bir kaç ay önce muhalefet çok güçlü olduğu için hükümet 2. asgari ücret zammını yapmak zorunda kaldı. Komisyonlarda muhalefet partisinin vekillerine bakanlar cevap vermiyor. Senin sırtını dayayacağın yer sokaktır. Sokak ne istiyorsa onu vermelisin. Sen veremiyorsan Erdoğan seni istediği mindere çeker’’ ifadelerine yer verdi. 

İYİ PARTİ’YE TEZKERE ÇIKIŞI 

İYİ Parti’nin Meclis'te görüşülen tezkere için 'evet' oyu vermesine tepki gösteren Gazeteci Mithat Umutoğulları, ‘’ İYİ Parti tezkerede evet oyu vererek muhalefetle birlikte hareket etmedi.  Tezkereye evet diyen İYİ Parti barıştan bahsediyor. Bu ülkede yaşanan ekonomik krize rağmen biz savaşıyoruz. İnsanlar kirli savaşlardan kurtulmak istiyor. Biz 40 yıldır terör yuvalarını bombalıyoruz. Nedense terör hiç bitmiyor. Terörü savaşarak kimse bitiremedi. İYİ Parti’nin yapısal olarak CHP’yle bir doku uyuşmazlığı var. İçinde bulunduğu durum ve parti tabanının solculara bakışı ortada.  Muhalefetin ilk başarısı yerel yönetimlerdi. Belediyelerin gücüyle de ayağa kalktı. Dayanışma ruhu vardı. Şu an Meral hanım her geldiği yerde ben CHP’ye olan borcumu ödedim diyor. İYİ Parti hayır demek milli menfaatlere uygun değil dedi. Neye göre?  Türkiye ekonomik krizdeyken biz neden savaşa hazırlanıyoruz? Kimse sormuyor bu ülkede neden barış olmuyor diye’’ dedi. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.