Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Emekçilerden 1 Mayıs mesajı: Güvenceli iş

Emekçilerden 1 Mayıs mesajı: Güvenceli iş

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde, kendi iş kolları içerisindeki emekçiler Egepostası’na değerlendirmelerde bulundu. Emekçilerin ortak mesajı güvenceli iş talebi oldu.

  • Ege Postası
  • 01.05.2021 - 14:11

ÖZLEM KARA- EGEPOSTASI 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü.  Türkiye’deki emekçilerin, alın teriyle çalışanların bayramı. 1 Mayıs’ta emekçiler, alanlarda hak ve kazanımları için bir olur birlik olur. Son iki yıldır dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan, pandemi  nedeniyle alanlara çıkılamıyor, sokağa çıkma kısıtlamaları uygulanıyor. Bu nedenle  emekçiler sosyal platformlardan veya yasaklardan bir gün önce, daha az bir kitleyle taleplerini dile getiriyor.

Bu 1 Mayıs’ta sağlık emekçisi Günseli Uğur, sağlık emekçilerinin yaşadığı sıkıntıları, maden emekçisi Tahir Çetin, maden emekçilerinin yaşadığı sıkıntıları, basın emekçisi Pınar Gayıp basın emekçilerin yaşadıkları sıkıntıları ve  eğitim emekçisi Necip Vardal eğitim emekçilerinin yaşadıkları sıkıntıları ve çözüm yollarını aktardılar.

Öte yandan emekçiler, 1 Mayıs’a mesaj verdiler.

SAĞLIK EMEKÇİLERİ GÜVENCELİ İŞ İSTİYOR

Bir yılı aşkın süredir sağlık emekçilerinin çok ciddi sorunlar yaşadığını belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ( SES ) işyeri temsilcisi Günseli Uğur,  “Sağlık emekçilerinin 1 Mayıs talepleri; güvenceli iş, 8 saatlik iş günü, insanca yaşam koşulları en önemli taleplerdir. 1 Mayıs’ın tarihsel sürecine bakıldığı zaman en başından beri bunlar en öne çıkanlardır, hala da böyle. Pandemi koşullarında da bu sorunların çok daha öne çıktığını söyleyebiliriz. Ücret konusu da çok nettir, çalışma saatleri de aynı şekilde. Pandemi de özelikle dinlenme ihtiyacının daha zorunlu olduğu bir dönem ama bu sağlanmıyor. Sağlık çalışanları hala fazla mesaide çalışıyor, bilindiği gibi tüm genelgelerden muaf tutuluyor. Genelge dediğim en önemli şey nedir? Süt izni. Birçok kurumda süt izni kullanan çalışanlar, idari izin kullanabildiği halde sağlık emekçileri bu haklarını kullanamıyor. Gebelik izni de aynı şekilde. Gebelik izinleri diğer kurumlarda sağlanırken, sağlık emekçileri bunlardan muaf tutuluyor. Kurumlara dönüşümlü saatler getiriliyor fakat daha başka kurumlarla birlikte sağlık çalışanları da bunlardan muaf tutuluyor. Kreşler kapatılıyor, çocuk bakım evleri kapatılıyor bir sürü kısıtlamalar getiriliyor fakat sağlık çalışanlarının muaf tutulduğu genelge maddelerinde gene sorunu sağlık çalışanları yaşıyor” dedi.

Pandeminin sağlık çalışanlarının merkezinde olan bir kriz olduğunu dile getiren Uğur, “Sağlık çalışanlarının istifalarının, izinlerinin yasaklandığı bir dönem. Şimdi senelik izinlerine emekliliklere izin verilmeye başlandı ama istifalar hala yasak. Çocuklarına veya evde bulunan yaşlılara bakmak için ücretsiz izin almak isteyen sağlık çalışanları var.  Çünkü başka türlü çözemiyorlar. Sağlık çalışanları hem pandemiye  ilişkin pek çok sorunu yaşıyor, hem de çocuk bakım sorunu yaşıyor. Bizler İzmir’deki sendikalar olarak diyoruz ki, Cumhurbaşkanı genelgelerinde bizler de muaf tutulmadan, pandemiye uygun bir şekilde çalışır duruma gelelim. Hem kendimizi hem de hastalarımızı koruyarak. Sağlık hizmetlerinden ödün vermeden, çalışabilelim biz bunu istiyoruz. Bunlar sağlanamayacak çok uç talepler değil. Dışarıda kadro bekleyen pek çok sağlık eğitimi alan insan var. Kadro bekliyorlar. Bu arkadaşlara güvenceli iş olanağı sağlayarak, bizlerin sayısını artırılabilirler. Bunların hepsi 1 Mayıs’ın çıkışından beri emekçilerin talepleridir zaten. Şu anda 2021  1 Mayıs’ında da bizim taleplerimiz insanca koşullar altında çalışmak” olduğunu ifade etti.

Ayrıca Uğur 1 Mayıs’a şöyle bir mesaj bıraktı :  “Güvenceli iş, insanca yaşam için,  haklarımız ve özgürlük için her kesimden emekçiler birlik olarak mücadele etmeden 1 Mayıs in birlik, dayanışma ve mücadele anlamı eksik kalacaktır.”

“MADEN OCAKLARINDA TEDBİR ALINMIYOR”

Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin, maden işçilerinin pandemi döneminde tedbirsiz bir ortamda çalıştıklarını, maden emekçileri için çalışma bakanlığının ve iş verenin  maden ocaklarında tedbir almadıklarını, işçilerin yer altında aynı havayı soluyarak, birbirine temas ederek çalıştıklarını belirtti. Öte yandan Çetin, maden emekçilerinin ailelerinin  de bu yüzden tehlikede olduğunu vurguladı. 

‘Tam kapanma’ da maden  işçilerinin  muaf olmadığını belirten Çetin, işçiler şu an da iş yerlerinde çalışmaya devam ediyor. Üretim devam, hastalık devam işçiler durmaksızın işe gidip geliyor. Kovid-19’ a yakalanan işçi arkadaşlarımız ücretsiz izinlere ayrılıyor.  Onlarla temas edenler de aynı şekilde ücretsiz izne ayrılıyor. Bir yılı aşkın ücretsiz izinde olan madenci arkadaşlarımız vardı. Bir ay önce bin 700’ e yakın arkadaşımız ücretsiz izne ayrılmıştı. Bu arkadaşlarımız için bir mücadele verdik. Şu an bu arkadaşlarımız işe geri döndü. 2000 yılından sonra maden işletmeleri, özelleştirildikten sonra madenler sarı sendika ve patronların her söylemiyle çalıştırılmaya devam ediyor.

Federasyonlarını 1 Mayıs’ta işçilerin hak ve kazanımları için alanlara çağırması gerektiğini dile getiren Çetin, federasyonların işçilerin yanında değil de sermayenin yanında olduğunu ifade etti.

Çetin, 1 Mayıs için şu mesajı verdi:  “1 Mayıs,  bizim birlik ve beraberlik içerisinde, kendi hak ve çıkarlarımızı ön plana koyduğumuz bir günümüz. Bugün de kendi yaşamımız ve geleceğimiz için birlikte haykıracağımız bir 1 Mayıs olması için işçi, arkadaşlarımızın birlik ve beraberlik içinde olmalarını talep ediyorum.”

“MEDYA ÜZERİNDEKİ BASKILAR ARTARAK DEVAM EDİYOR”

Gazeteci Pınar Gayıp, basın emekçilerinin sahada görüntü alırken çok fazla sorun yaşadığını, haber takip etmenin engellenmeye çalışıldığını belirtti. Gayp şöyle devam etti “Çok sayıda basın emekçisi arkadaşlarımızın hakları gasp ediliyor. Stajyer arkadaşlarımız emek sömürüsüne maruz kalıyorlar. Haberlerimiz nedeniyle hakkımızda soruşturma açılıyor, gözaltına alınıp tutuklanıyoruz. Meslek terörize edilmeye çalışılıyor. Medya üzerindeki baskılar artarak devam ederken 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. Sendikasızlık ve güvencesizlik dayatılıyor. Medya sektöründe işsizlik oranı yüzde 40’a dayandı, sendikalaşma oranı ise yaklaşık yüzde 8. Medyada ücret ve çalışma koşulları adaletsiz, sendikal haklara saygı yok.”

1 Mayıs mesajını aktaran gazeteci Gayıp, “Kalemlerimiz üzerindeki baskılara ve bahsi geçen tüm haksızlıklara karşı mücadele ve dayanışma içinde olmalıyız. Tutsak tüm arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşana, basın özgür olana dek bizim de mücadelemiz sürecek. İşçi ve emekçiler sağlıksız koşullarda çalışmaya zorlanırken, halk işsizlik ve ölüm arasında seçim dayatılırken, pandemi bahanesiyle 1 Mayıs yasaklandı. Bizler de halklar gibi bu yasağı tanımıyoruz. Tüm meslektaşlara 1 Mayıs’ta sokakta olanların, direnenlerin yanında olma çağrısı yapıyorum. Hak ve özgürlüklere yönelik topyekün saldırının olduğu koşullarda; yerimiz ve tarafımız direnenlerden, ezilenlerden yana olsun. Yaşasın 1 Mayıs” dedi.

“EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN MAĞDURİYETİ GİDERİLMELİ”

Bu  1 Mayıs’ta eğitim emekçilerinin , taleplerinin toplumun ve öğretmenlerin aşılanması olduğunu dile getiren Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, aşı talebinin salgın döneminden kaynaklı daha ön planda olduğunu vurguladı. Öğretmen Vardal, eğitim emekçilerinin yaşadığı sıkıntıları şu şekilde dile getirdi. Uzaktan eğitlimde veya yüz yüze eğitimde, eğitim emekçileri bütün hazırlığını yapmış durumdayken ya uzaktan erişim nedeniyle ya da farklı nedenlerle o derse öğrencilerin girmemesi durumunda eğitim emekçilerinin ücretleri kesilmekte. Bu direk eğitim emekçilerinden kaynaklı bir durum olmaması nedeniyle, ücretlerinin kesilmesinin hem hukuka hem de adalete uygun olmadığını söylemek isterim. Mevzuatla  ilgili bir eksiklikten dolayı bakanlığın bu eksikliği gidermesi  gerekiyor. Eğitim emekçilerini bu açıdan özelikle bu ekonomik krizde, ücretlerinin kesilmememsi, mağduriyetlerinin önüne geçilmesi gerekmekte”

Türkiye’nin 17 günlük ‘tam kapanmaya’ geçmesinin ve hükümet tarafından ekonomik ve sosyal desteksiz yapılan bir kapanmanın, ücretli çalışan öğretmenleri mağdur ettiğini belirten Vardal, “Özelikle ücretli çalışan, ek ders ücret karşılığı çalışan ya da toplum yararı kapsamında eğitim iş kolunda çalışan ya da özel eğitim kurumlarında çalışan arkadaşlarımızın mağduriyeti önlenmeli. Mutlaka onlar için ekonomik destek çalışması yürütmeli. Siyasi iktidar bir an önce bu konuda adım atıp, arkadaşlarımızı açlığa mahkum etme anlayışından hızla vazgeçmelidir. Onların yaşamlarını sürdürebilmesi için en az asgari ücret tutarında bir aylık ekonomik destek paketi sunması gerekmektedir” dedi.

Atanamayan öğretmenlerin sıkıntılarından bahseden Başkan Vardal, “Ataması yapılan ama göreve başlatılmayan arkadaşlarımız var. Bunların eylül ayında göreve başlatılacağı belirtiliyor. Oysaki günümüzde, öğretmen ihtiyacının öne çıktığı bu dönemde, öğretmen ihtiyacının giderilmesi konusunda hem de onların ekonomik olarak yaşamalarını sürdürebilmesi açısından bir işe ihtiyaçları var. Öğrencilerin de öğretmene ihtiyacı var. Bir an önce eylül ayı beklenmeden öğretmenlerin göreve başlatılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

1 Mayıs mesajını aktaran öğretmen Vardal, “Yüreğimizin attığı her yer her balkon her pencere her sokak her mahalle 1 Mayıs alanıdır. Yaşasın 1 Mayıs”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.