Dolar 32,4213
%0
Euro 34,7285
%-0.21
Altın 2.428,850
%-0.26
Bist-100 10.083,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Eczaneler tam takır: Sayılkan'dan 'tasarruf' tepkisi

Eczaneler tam takır: Sayılkan'dan 'tasarruf' tepkisi

İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin ilaç sektörünü de vurduğunu belirtti. Eczanelerde ilaç kalmadığına dikkat çeken Tuncay Sayılkan İlaç Fiyat Kararnamesi’nin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak,’’ Fiyat kararnamesini mali disiplin adı altında ilaç fiyatlarını, sağlık harcamalarını kontrol etmek üzerine bir baskı unsuru olarak kullanıyorlar. Sağlığa ve ilaca ne kadar az para harcarsam, o kadar tasarruf etmiş olurum diye düşünüyorlar. Sağlık alanı tasarruf edilecek bir alan değil. Ateş düştüğü yeri yakıyor’’ dedi.

  • Ege Postası
  • 17.01.2023 - 11:16

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- Ülkemizde ilaç krizi, üretim maliyetlerindeki artışlar, ilaçta dışa bağımlılık ve kur dengesizliği gibi pek çok sebeple artarak devam ediyor.  İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, eczanelerde ilaçların bulunmadığını  ve giderek artan sorun karşısında yetkililerin pansuman çözümlerle günü kurtarmaya çalıştıklarını belirtti.

 2004 yılında çıkan İlaç Fiyat Kararnamesi’nin kaldırılması ve farklı bir model geliştirilmesi gerektiğine değinen Sayılkan, ‘’Bu kararname 2004 yılında çıktı. 2017 yılına kadar çok fazla sıkıntı yaratmamıştı, enflasyon bu denli yükselmemişti. Bir yıl önceki Euro kurundaki artışın yüzde 60’ını alıp o oranda ilaç fiyatları belirleniyor. Yılda bir defa Şubat ayında Euro kurundaki artış kadar zamlanmış oluyor. Son 2 yıldır enflasyonun yukarı doğru hareketlenmesiyle bir yıl önceki artışlar yetmemeye başladı. Euro kuru 30 lirayı geçti. İlaçları belirleyen Euro kuru 10 lira 75 kuruş. Tarihte ilk defa 2022 yılında 3 zam yapıldı. Öncesinde Şubat’tan Şubat’a zam yapılıyordu. Yüzde 70’in üstünde bir zam yapılmasına rağmen Euro kurumuz 10,75. İlaç stratejik bir ürün ve yüzde 50’si ithal. 20 liralık kura 10 küsur vererek gelmesini sağlayamayız’’ dedi.

ECZACILAR VE HALK MAĞDUR 

Yerli üretimde de sorun olduğuna dikkat çeken Tuncay Sayılkan, ‘’Üretim yerli ama ilaç etken maddeleri, yardımcı maddeleri ithal. Onların temininde de sorun yaşıyoruz. Yöntemden bir türlü vazgeçilmiyor. İşlevini yitirmiş kararnameden çıkılması lazım. Senede bir kere zam tehlikeli, Şubat ayında zam geleceğini bilen ilaç firmalar, üretimi düşürüp, şubat ayında ilaçları piyasaya yeni fiyattan çıkarıyor. Eczaneler ise, yaz aylarından sonundan ilaç bulmaya başlıyor. Bu yöntem sakıncalı ve vatandaşı mağdur ediyor. Ya bu yöntem değişmeli ya da sene bir zam değil de, 2-3 ayda yüzde 5’lik dilimlerle 5 kere yapın. Her gün vatandaşa sattığınız ilacı almak için depoya döndüğünüzde stoklarda kalmadığını görüyorsunuz. Bu şekilde de sağlık hizmetini sürdürmek mümkün değil. Sektör bileşenlerini çağırarak ortak akıl ile yöntem değiştirilmeli. Bizim yaptığımız açıklamalar yok sayılıyor, önerilerimiz görmezden geliniyor. Eczacılar ve halk bu işin temel mağdurları’’ ifadelerine yer verdi. 

SAĞLIKTAN TASARRUF OLMAZ

Sağlıktan tasarruf edilmemesi gerektiğinin altını çizen Sayılkan, ‘’Bu sene normalden çok fazla talep var. Euro kurundan dolayı da yavaşlayan üretim ve gelmeyen ilaçlar. İki çeşit yokluk var ithal ilaçlarda, Türkiye’de daha önce olup kurdan dolayı gelmeyen ya da az gelen, diğer yeni nesil dediğimiz ilaçlar ise Türkiye’ye hiç gelmiyor, gelsin diye başvuru bile yok. Haziran ayında seçim olmasına rağmen görmezden gelinmesinin altında yatan gerçek ise; mali disiplin adı altında ilaç fiyatlarını, sağlık harcamalarını kontrol etmek üzerine bir baskı unsuru olarak kullanıyorlar fiyat kararnamesini. Sağlığa ve ilaca ne kadar az para harcarsam, o kadar tasarruf etmiş olurum diye düşünüyorlar. Sağlık alanı tasarruf edilecek bir alan değil. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu aylarda ithal ilaç aramak korkunç. Sağlık Bakanlığı piyasa ilaç yokluğunu kabul etmiyor, karekod sisteminden ve İlaç Takip Sisteminden de bakıyor İzmir’de 50 tane varsa, o ilaç vardır sayıyor. Orada görülen 50 ilaç yok hükmündedir. Herkesin ulaşabileceği ve her eczanenin verebileceği bir sisteme geçilmesi gerekiyor. Bu hatalı yöntemden hızla vazgeçin’’ ifadelerine yer verdi. 

CAM ŞİŞE FİYATI ARTTI, ÇOCUKLAR ŞURUPSUZ KALDI 

Çocuk şuruplarının, çam şişe üretimi ile ilgili yaşanan sorunlardan dolayı piyasada zor bulunduğunu belirten Sayılkan, ‘’Türkiye’de cam şişe üretimi ile ilgili sıkıntı var. Salgın bu denli büyük olunca, şişe talebinin 3-5 kat üstüne çıktığınızda o şişeyi temin edemiyorsunuz. Döviz kuru ile cam şişelerin fiyatları çok arttı. Şurubun sadece cam şişesi şu an 9 lira. Bu şekilde firmalar ya üretmiyor, ya da çok  düşük rakamlarda üretiyor. İnsanların gözünde çaresizliği biz biliyoruz. Şubattaki zammın aralığa çekilmesi yaşananların farkında olduklarını gösteriyor. Pansuma tedbirlerle değil, çözüm için adım atılması gerekiyor. İnsanları ilaç için kapı kapı gezdirmekten vazgeçilmesi gerekiyor’’ dedi.

BU KADAR DIŞA BAĞIMLI OLMASAYDIK…

Yerli üretimin önemine değinen Tuncay Sayılkan, ‘’Şu an ilaç yokluğu birçok ülkede yaşanıyor. Yüzde 50’sini kendi üreten ve ithal ilaçlarla bu zamana kadar sorun yaşamayıp, son 4-5 yıldır büyüyen bir sorunu görüp uygun bir yöntem bulmak gerekiyor. Ya bununla ilgili bir model arayışına gireceksiniz, ya insanları toplayacak ortak akıl ile çözüm bulacaksınız. Diğer türlü aynı yöntemle yıllarca gidersek ilaç yokları yaz aylarına kadar gidecek. Sorun yöntemde, modelin değişmesi gerekiyor. Vatandaş muadil ilaç konusunda eczacıya güvenmiyordu, belki de bilmediği için. Muadil ilaç birebir aynı, sadece isimleri farklı oluyor. Bu krizin tek olumlu tarafı, vatandaş muadilini de almak istiyor. Türkiye’de üretilen muadil ilaçların bugüne kadar ihmal edilmesi doğru bir yöntem değil. Bizim yerli üretimimize sahip çıkmalıyız. Yerli üretim ilaçları öne çıkarmalıyız. Keşke Cumhuriyet’in ilk yıllarından ve kademeli olarak ilaç üretim tesisi yapılsaydı. Aşımızı, serumumuzu kendimiz yapabilseydik. Bu kadar dışa bağımlı olmasaydık, Euro kuru ile ısrar edebilirdik. Bu kadar dışa bağımlı bir üründe 10 liradan fazla vermem dediğinizde insanlar kapı kapı ilaç ararlar. İlaca harcanan para geçen sene 60 milyar TL’ydi. Bunu yüzde 10-20 daha arttırsak bu sorun çözülür. Biz bundan tasarruf ediyoruz. Benim gördüğüm kadarıyla birçok sektörden tasarruf edilmiyor’’ ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.