Dolar 42,2083
%0.25
Euro 48,8796
%0.3
Altın 5.434,090
%0.83
Bist-100 10.925,00
%-1.34

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Dervişoğlu'ndan 'Terörsüz Türkiye' çıkışı: Bu millete en büyük kötülüğü yapıyorlar!

Dervişoğlu'ndan 'Terörsüz Türkiye' çıkışı: Bu millete en büyük kötülüğü yapıyorlar!

İYİ Parti İzmir 4. Olağan İl Kongresi'nde konuşan Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu, iktidar ve muhalefet kanadını 'Terörsüz Türkiye' süreci üzerinden sert ifadeler ile eleştirirerek, "Biz uyardık. 'Bu tuzağa düşmeyin' dedik. Ama gidip İmralı’daki terörist başını ziyaret edip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bir tutanlar, bu millete en büyük kötülüğü yapıyor. İhanete tek başına direniyoruz." dedi. Öte yandan 10 Kasım'da okulların tatil edilmesine de tepki gösteren Dervişoğlu, "Siz 10 Kasım’da okulları tatil edip, aynı gün Anıtkabir’e götürdüğünüz çocuklara 'Recep Tayyip Erdoğan' sloganı attırırsanız, bu millet sizin niyetinizi anlar." ifadelerini kullandı.

  • Ege Postası
  • 09.11.2025 - 15:39
  • Güncelleme: 09.11.2025 - 19:16

ELİF ŞEYMA AKCA / EGEPOSTASI- İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen kongre, bugün Kültürpark Celal Atik Spor Salonu'nda gerçekleştirildi.

Kongrende en son söz alan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, kongreye katılarak çarpıcı mesajlar verdi. İktidarı Terörsüz Türkiye süreci, 10 Kasım anması ve esnafın kepenk kapatması gibi konulardan eleştiren Dervişoğlu, partililerin kendisine sahip çıkmasını istedi. Dervişoğlu "Bana sahip çıkın ki ben de vatanımıza sahip çıkayım "dedi.

Dervişoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

ATATÜRK'Ü UNUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR 

Dervişoğlu, 'Atatürk'ü unutturmaya çalışıyorlar' diyerek, "Sizi sevdim, biliyorum ki siz de beni seviyorsunuz ama bu kentin en sevdiği Mustafa Kemal Atatürk’tür. Yarın onu anma günü. Mustafa Kemal Atatürk’e rahmet okumayı külfet diye tabir eden hainler topluluğu var Türkiye’de. Allah’tan sayıları çok fazla değil. Neredeyse yüz yıldır onun ismini, onun masmavi bakışlarını unutturmaya çalışıyorlar. Ama hâlâ bu ülkede ondan büyük kimse yok. Kim ne yaparsa yapsın, Mustafa Kemal Atatürk’ü bu büyük milletin vicdanından söküp atamayacaklardır. Hala onun fikirlerini takip ederek Cumhuriyet'i yaşatma iradesi sergiliyoruz. Atatürk’ü bu büyük milletin vicdanından sökmeye asla muvaffak olamayacaklardır. İzmir ve ilçeleri olmak üzere ikinci namazı öncesinde Atatürk ruhuna mevlid-i şerif tilavetinde bulunalım. Ayrıca lokma hayrı yapalım. Anıtkabir’in çevresinde lokma döktüreceğiz. İzmir onun sözünden ayrılmadı hiç.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete yürüyüşünün ardından, Kocaeli Valiliği bir genelge yayınlayarak tüm ilçelerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk için mevlid-i şerif okutulmasını istemiş. Buna bile karşı çıkanlar var! Varsın karşı çıksınlar. Bu ülkede Atatürk’e düşman olanlar da var, ama bu ülkede Mustafa Kemal sevdalıları da var.

İzmir’in bir geleneği vardır, biliyorsunuz; lokma hayrı yapılır. Biz de bu geleneği Ankara’ya taşımak istiyoruz. O sebeple Anıtkabir’e çıkan bütün caddelerde İzmir’in hayrını yapacağız.

'Burada konuşan Müsavat değil, burada konuşan İzmir, Atatürk' diyen Dervişoğlu, "İzmir, onun yolundan, onun sözünden hiç caymadı. O yüzden İzmirli olmaktan gurur duyuyorum. Atatürk sadece anılmaz, Atatürk anlaşılmaya çalışılır.

ARA TATİL VERECEK BAŞKA ZAMAN MI BULAMADINIZ?

Dervişoğul, 10 Kasım haftasında okulların tatil edilmesine de tepkisini dile getirerek, "Eskiden 10 Kasım sadece bir anma günü değil, Atatürk Haftası olarak kutlanırdı. Mustafa Kemal anlatılır, anlaşılması için çaba gösterilirdi. Peki bugün ne var? Bizim yaşadıklarımızı çocuklarımız yaşayabiliyor mu? 10 ile 14 Kasım arasına “ara tatil” koydular. Yarın okullar kapalı olacak, çocuklar Mustafa Kemal’i anamayacak; bir hafta boyunca anlamaya da fırsat bulamayacak. Bunu yapan kim varsa bu millete ihanet ediyor. Ara tatil verecek başka zaman mı bulamadınız?" şeklinde konuştu.

BUCADAKİ ANDIMIZ KRİZİNE DEĞİNDİ

Dervişoğlu, Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi'ndeki Andımız krizine değinerek, "Buca’daki Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nde öğrenciler “Andımız”ı okudukları için okul yönetimiyle karşı karşıya kalmış. Evet, bu hükümet “Andımız”ı kaldırdı. Danıştay’ın iptal kararına rağmen hâlâ okutulmasına engel olunuyor. “Andımız” her yerde okunabilir, hem de 10 Kasım arefesinde okunabilir.

Ben o müdürü kınamakla yetinmeyeceğim. Siz beni tanıyorsunuz verdiğim her sözün arkasında duruyorum. Gün gelince iktidar olduğumuzda İstiklal Marşımızı ve Andımızı onun kapısında okutmak boynum borcu olsun. Bu bir İzmirli sözüdür. Herkes aklını başına alsın." şeklinde tepki gösterdi.

Dervişoğlu, "Sevgili İzmirliler, Genel Başkan olduktan sonra yaptığım en zor konuşmalardan birini bugün yapıyorum. Hepinizi tanıyorum, hepinizin hangi mücadelelerden geçtiğini biliyorum. İYİ Parti’yi İzmir’de güçlendirmeye, büyütmeye devam edeceğiz.

Bazı konular vardır ki, cevap verirseniz küçülürsünüz. Mesela 10 Kasım’da okulları kapatıp ara tatil ilan etmek. Biz bunu eleştiriyorsak, bu siyasi değil milli bir konudur. Ama siz 10 Kasım’da okulları tatil edip, aynı gün Anıtkabir’e götürdüğünüz çocuklara “Recep Tayyip Erdoğan” sloganı attırırsanız, bu millet sizin niyetinizi anlar. Biz buna sessiz kalamayız. Bu ülkenin sahip çıkılması gereken değerlere sahip çıkmak zorundayız. Birisi bir haksızlık yaparsa emin olsun ki karşısında Müsavat Dervişoğlu’nu ve İYİ Partilileri bulur." dedi.

"İHANETE TEK BAŞINA DİRENİYORUZ"

'Terörsüz Türkiye' sürecine de değinen Dervişoğu, sert çıkışlarda bulunarak şu ifadelere yer verdi:

"Herkes bu ülkede ettiğini bulacaktır. Kim Atatürk’le, onun kurduğu Cumhuriyet’le uğraşıyorsa karşısında bizi bulur. Biz uyardık. “Bu tuzağa düşmeyin” dedik. Ama gidip İmralı’daki terörist başını ziyaret edip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile bir tutanlar, bu millete en büyük kötülüğü yapıyor.

Biz tek başımıza karşı direniyoruz, bize olan düşmanlığın eskisinden daha fazla olacağını zihnen ve vicdanen biliyoruz. Bakın, ihanete tek başına direniyoruz. Emperyalist tuzağa tek başına karşı çıkıyoruz. Siyaseten TBMM’de ve yurt satında mücadele ediyoruz. Yollara düşüyoruz. Üzerimize geleceklerinden emin olabilirsiniz. Geçmiş dönemlerde yeter kadar aşındırmışlar ve toparlanamayacağımızı sanıyorlardı. Ben bu hareketin kökünü suladım. Şimdi dalların uzadığını gördüler. Yarın çiçekler açacağız. Şimdi bizi dağıtmaya kalkışabilirler. Her zamankinden daha dikkatli olmak mecburiyetindesiniz. Burası İzmir olduğu için söylüyorum. Küçük meseleleri yüzünden çıkan küçük problemlerin büyük sonuçlar olabilir. 

Bir kere bile “milli birlik” demiyorlar. Hâlâ “federasyon” ve “ana dilde eğitim” diyerek milli birliğimizi zayıflatmaktan söz ediyorlar. Örgütlerini sözde test ederken bile Cumhuriyet’in tapu senedi olan Lozan'ı hedef alıyorlar. Bunlar hâlâ Sevr'e uşaklık yapıyorlar. Biz 'Deri değiştiren yılana inanmayın' dedik. Kurulan o komisyon, sadece PKK’lıların affına ve Öcalan’ın özgürlüğünü savunmaya yönelik bir adımdır. Bunu bir tek biz söyledik. TBMM’deki partiler arasında son kaleyi biz savunduk. Hepsi bir arada, biz bir başımıza savunuyoruz.  Ama biz sonuna kadar beraberiz. 

Bu ülkenin düşmanları, bize ihanet etmenin hayalini kuruyorlar. Nasıl geldilerse öyle gidecekler. Biz bütün bu olumsuzluklara rağmen dimdik ayaktayız. Bu emperyalist tuzaklara karşı duran tek siyasi parti bizi. Her zamankinden daha fazla birlik olmak zorundayız. Parti içi rekabet olur, kongrelerde mücadele olur; bunlar doğaldır. Kardeşler bile birbirine rakip olabilir ama disiplinsizlik affedilmez. Hiç kimsenin kişisel hesabı, bu partiyi sıçrama tahtasına dönüştürmesine izin vermeyeceğiz.

Memleket elden gidiyor. Türkiye’de Atatürk’e sahip çıkmak neredeyse suç gibi gösterilmeye başlandı. Milli geleceğimiz risk altında. Siyaset kutuplaşmış, İYİ Parti’nin söz hakkını kısıtlamak istiyorlar. Ama doğruyu söyleyen İYİ Parti’den rahatsız olmaya devam edecekler.

Kardeşlerim, bu zaafiyetin içinde asla düşmeyeceğiz. Bu saatten sonra diyorum ki: Aramıza şeytan sokmayın. Herkes yaptığı işe dikkat edecek. Hiç kimsenin yanlış yapma lüksü yok. Ama siyaset, “daha iyisini yaparım” iddiasıyla devam edecek. Bu partide kimsenin önü kesilmeyecek, kimse hesaplaşma fırsatı arayamayacak."

Dervişoğlu, konuşmasının sonunda birlik ve beraberlik mesajı vererek şu ifadeleri kullandı:

"Yeter ki el ele, omuz omuza verelim. Mücadelemizi doğru bir zeminde sürdürelim ve iktidar yolculuğumuzu kararlılıkla devam ettirelim."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.