Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP’li Sındır’dan iktidara net mesaj: Siz gitmeyeceksiniz biz göndereceğiz

CHP’li Sındır’dan iktidara net mesaj: Siz gitmeyeceksiniz biz göndereceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Bayraklı Danışma Kurulu’nda iktidara sert sözlerle yüklendi. İlk seçimlerde AK Parti’nin iktidardan gideceği söyleminin yanlış olduğunu belirten Sındır, CHP’nin AK Parti’yi göndereceğini söyledi ve Bu iktidar gidecek diyoruz. Ben bu söylemi bile kendi içinde sakat buluyorum. Hayır efendim. Gönderiyoruz, göndereceğiz, sandığa gömeceğiz. Onlar kendiliğinden gidecek sanki… Yok öyle bir şey. Onları gönderecek olan CHP’dir” dedi.

  • Ege Postası
  • 17.08.2021 - 20:54

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Yönetimi geçtiğimiz uzun süredir yapılamayan İlçe Danışma Kurullarının başlaması kararını vermişti. 

Danışma Kurulları’nın startını 9 Ağustos tarihinde Çiğli’de veren CHP İzmir’de Bayraklı Danışma Kurulu bugün Havuz Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi.
Kurula Bayraklı ilçe Başkanı Pınar Susmuş’un yanı sıra Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, CHP İzmir milletvekilleri Atila Sertel, Kamil Okyay Sındır ve Kani Beko, Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Çetin

Özdemir ve İl Başkan Yardımcısı Yasin Ergül katıldı.

Kurulda yapılan konuşmalarda ise iktidara erken seçim çağrısı yapılırken CHP iktidarı mesajı verildi.

“İKTİDARI SANDIĞA GÖMECEĞİZ”

Divan Başkanlığı görevine seçilen CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise, ilk seçimlerde CHP’nin iktidara geleceği mesajını verdi ve “Tüm partililerimizle birlikte bir çaba içerisindeyiz. Bugün Afganistan’da gördüklerimiz bizi dehşete düşürüyor. Ama biz, ‘Ne mutlu bize ki bizim ülkemizde bu olmayacak’ diyoruz. Yapmak isteyenler var. biliyoruz ama bunu başaramayacaklar. Çünkü bu ülkenin temelleri Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile CHP’lilerinin iradesi ile sapasağlam ayakta. Karşı devrim ne kadar çaba sarf ederse etsin burada başarılı olamadı. Çünkü biz var. İyi ki Cumhuriyet Halk Partisi var. Biz partimizi büyütmek için mücadele ediyoruz. Bizim rakibimiz biz değiliz, biz olamayız, olmamalıyız. Bizim şu anda Afganistan’da yaşananların bu ülkede yaşanmaması adına cumhuriyetimize sahip çıkmak, bu ülkeyi yönetemeyen beceriksiz, basiretsiz ve sorumsuz olan, kralın çıplak olduğunu bağırdığımız siyasal iktidarın amaçlarının halkın refah düzeyini artırmak değil, kendi obur sermayedarlarının yolunu açmaktan başka hiçbir amaçlarının olmadığı ortada. Bu iktidar gidecek diyoruz. Ben bu söylemi bile kendi içinde sakat buluyorum. Hayır efendim. Gönderiyoruz, göndereceğiz, sandığa gömeceğiz. Onlar kendiliğinden gidecek sanki… Yok öyle bir şey. Onları gönderecek olan CHP’dir. Yüzümüzü birbirimize dönmeyelim. Omuz omuza olalım, sırt sırta verelim o karanlık zihniyetli karşı devrime karşı mücadele edelim. Ülke yoksulluğu dibe vurduğu durumda. Tarım bakanı kalmış diyor ki çiftçi çok çok çalışır az az kazanır. Bunu diyen bir tarım bakanı. Ben çiftçinin emeğini sömürücüm diyor. Belediye başkanı karşımda. Bir belediye başkanı hele ki CHP'li belediye başkanı kentine azami çalışmayı kentine yapmaya çalışır. Bunun hatasını eksiğini kendi aramızda görüp çalışmasını yapmamız gerekir ancak halkın önünde kamuoyunun önünde belediyemizi yüceltmek hepimizin görevi. Ancak görüyorum ki partimizde örgütümüz ilçe örgütümüz ve yerel yönetimi ile her tülü sıkıntıyı aşmış ve CHP’nin iktidarına kenetlenmiş durumda” dedi.

“FRENİ PATLAMIŞ BİR TIR GİBİ GİDEN ÜLKEMİZE YARIN YAZIK OLACAK” 

Kurulda konuşan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Merkez Bankası rezervlerinde olması gereken ancak akıbeti bilinmeyen, muhalefet tarafından da sıkça dile getirilen 128 milyar doların nerede olduğu sorusunu yineledi ve şunları söyledi; “Ben sizi iyi tanıyorum. Geçmiş dönemlerde bu dağlarda başını sallayan arkadaşlarım bilirler çok kez bu sokaklarda afişler yapıştırdık, yürüyüşler, mitingler yaptık. Çok iyi bildiğim için söylüyorum. Sizin yüreğinizde Mustafa Kemal sevgisi var. Burası Bayraklı, CHP’nin kalbinin attığı yer. Bayraklı ve Bornova’daki depremde gördüm. Tarih yazdınız. Allah bir daha göstermesin. Sizlerin nasıl çalıştığını ve dayanışmanızı gördüm. Son dönemlerde çete reisi Sedat Peker’in söylediklerini hepimiz izledik. Bunların doğruluk payı nedir bilemem. Onu bilecek olan hakimler ve savcılardır Ama ne yazık ki saraydan talimat almadan soruşturma bile yapamayan hakim ve savcıları da kınıyorum. Biz, 128 milyar dolatın nerede olduğunu bugüne kadar öğrenemedik. O, bizlerin parası. Bizlerin vergileri. Merkez Bankası’nın rezervleri bir gecede devlet eliyle soruldu. Bunun hesabını sormak bizim görevimiz. Biz bunu bıkmadan, usanmadan her köşe başında soracağız. Bunu söyleyen Bayraklı’da bir mahalle muhtarı değil, İçişleri Bakanı. Süleyman Soylu, TBMM’de 10 bin dolar alan milletvekillerini biliyorum dedi. Peki biliyorsa bunları açıklamak, ifade almak ve hesap sormak başta İçişleri Bakanı’nın sonra da TBMM başkanının görevidir. Ama ne oldu? Konuyla ilgili bugüne kadar herhangi bir açıklama yapmadılar. Freni patlamış bir tır gibi giden ülkemize yarın yazık olacak. Bu duruma bir dur dememiz gerekiyor. Artık tünelin ucu göründü. Bu tünelin ucunda eşitlik, barış, demokrasi ve CHP’nin iktidarı var. 2023 yılında CHP iktidarında buluşmak üzere.”

“BUGÜN SÖYLEDİĞİMİZ YARIN YAPMA GÜCÜNE SAHİP DEĞİLİZ”

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, belediyelerden mucizevi şeyler beklenememesi gerektiğini altını çizerken Bayraklı için var gücüyle çalışacakları mesajını verdi. Bayraklı’yı hak ettiği yere getireceklerini söyleyen Başkan Sandal, birliktelik çağrısında bulundu ve “Sonuç itibariyle elde ettiğimiz Bayraklı Belediyesi ve seçimde aldığımız sonuç hepimiz ortak başarısı. Biz düşen görev, bu sorumluluğu aldıktan sonra parti politikalarına uygun, ahlakımızla ve onurumuzla çalışmaktır. Geldiğim gün itibariyle içinde olduğumuz ekonomik kriz, deprem ve pandemiye rağmen üzerimize düşen görevleri yerine getirdik. Pandemide 900 personel ile 30 bin aileye ulaştık. Eğer bizden daha iyi uygulamalar varsa bunları örnek alıp bunları da hayat geçirdik. Deprem sürecinde, Bayraklılı yurttaşlarımızla, çalışanlarımızla, partililerimizle sahadaydık. Onca afete rağmen tüm Türkiye’ye örnek olabilecek bir çalışmayı İzmir’de hep beraber becerdik. Çadır sürecinden geçici konutlara yerleşmeye ve sonraki süreçlerde bugüne kadar başarılamayan bir işi el birliğiyle beceren Bayraklı oldu. Bu boyutuyla bir belediyeyi ayakta tutabilmenin en önemli unsurlarından bir finansal güçtür. Borcunu ve sıkıntılarınız varsa siyasi nutuklarla halka hizmet edemezsiniz. Herkesin borcu var. Ama mesela bizim sadece 102 milyon lira banka kredi borcumuz vardı. Şirketlerimiz vardı, ödenmiş sermayeler vardı. Borçlar ödenmiş sermayeleri katlamış durumdaydı. Biz bütün bu olumsuzluklara rağmen farklı işlemlere girmeden, tek kuruş kredi çekmeden şu an finansal yapısı en güçlü belediyelerken biri olmayı sağladık. Piyasadaki hiçbir vatandaşa 1 kuruş borcumuz yok. İkicin aşama… Biz bir kamu kurumuyuz. Altyapı yatırımlarıyla ilgili, yoluyla, parkıyla ilgili yaptıklarımız ortada. Ama daha önemlisi bu kentin daha ciddi temek sorunları var. Bu ketin bir kent kimliği yok, yoksulluk ve eğitim sıkıntısı var. Altyapı sıkıntısı ve kentsel dönüşüm sıkıntıları var. Biz bir kamu kurumuyuz. Bugün söylediğimiz yarın yapma gücüne sahip değiliz. Bu kentin Karşıyaka'nın Bornova'nın Konak'ın gölgesinden çıkarmaya kararlıyız. Buna gücümüz yeter. 80 milyon ödediğimiz kredi ile bu kente birçok sosyal tesis yapmış olurduk. Aylık bu halkın 3 milyonunun faize gitmesine engel oluyorum. Önümüzdeki süreçte yaptığımız işleri fazlası ile anlatacağız. Aslında burada belirtmek istediğim. Biz iktidara yürüyorsak örgütümüzden beklentimiz var, belediye başkanımızdan, vekillerimizden, partililerimizden beklentimiz var. Bunların gereğini yapmak lazım. Belediye başkanlarımız sizin başınızı eğmeden hizmet yapmak zorunda. Örgütümüz tek vücut çalışması lazım.  Örgütümüzün bir arada olduğu bir durumda aldığımızı tarihi oyun 2-3 katını alma durumumuz var Örgütten gelen ve örgüte emek vermiş biri olarak, örgütün gücünü bilirim. Ben bugün Bayraklı Belediye başkanıysam bunu CHP'ye borçluyum. Serdar Sandal olarak kazandığım hiçbir şey yok. Her zaman örgüt olarak partimizin emrinde üstümüze düşen ne arsa onu yaparız. Örgütümüzün tek vücut Bayraklı Belediyesi ile el ele artık sahada olma zamanı. Artık başka bir zaman girdik. Bizim kendi içimizde kavgaların bir nedeni yok. Bizim kimseyle ciddi bir sıkıntı yok” dedi.

“İKTİDAR ACI TABLONUN BAŞ SORUMLUSUDUR”

İlçe Başkanı Susmuş, konuşmasında yaşanan yangınlar ve sel felaketi üzerinden iktidarı eleştirdi ve “Bayraklı demek İzmir’in kurulduğu yerdir. Memleketin her köşesinden göçüp gelmiş vatandaşlarımızın hassasiyetini bilmeden, dert dinlemeden bu coğrafyada siyaset yapamazsınız. Bir yanı gökdelenlerle bir yanı gökdeleneler kadar büyük dertleri olan bu coğrafyada siya et yapmak ateşten gömlek giymektir. Bugün 17 Ağustos 2021. 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Gölcük yaşanan deprem felaketini yıldönümü. Binlerce vatandaşımın hayatını kaybettiği depremin üzerinden 22 yıl geçse de acısı hala hassasiyetini koruyor. Ne acı ki 30 Ekim’de İzmir’de yaşanan depremin en büyük etkilerini bayraklı ilçesi yaşadı. 117 vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem, bayraklıda yaşayan herkesin hafızalarından silinmeyecek izler bıraktı. Her birimiz çok ama çok uzun ir süredir ülkemizde iyiye, güzel ve umuda dair bir haber bekler olduk. Ülkemizin güneyinde ve batısında ormanlarımız yanarken Karadeniz’de vatandaşlarımız sel felaketinde can verdi. Ülkemiz yaz aylarında orman yangınlarını sık yaşanmasına rağmen mevcut iktidar ne bunu ne de küresel ısınma gerçekliğini göz önünde bulundurmadı. Yunanistan’ın bile 38 yangın söndürme uçağı varken iktidar yangınları 3 uçakla bertaraf etmeyi planladı. Sonuç olarak iktidar organize olamadı ve ciğerlerimiz yanarak 83 bin hektarlık alanımız yok oldu. Peki mevcut iktidar yanan ormanlarımızın küllerinden yeniden doğacağını iddia ederken bu ormanların yeniden oluşması için 75 yıla ihtiyaç olduğunu biliyor mu? Son 8 yılda 284 bin hektarlık ormanlık alan da imara açıldı. Her tarafı betonlaştıran, HES’lere geçit veren iktidar, yaşanan sel felaketinin de baş sorumlusudur. İktidarın rant odaklı politikaları bugün ülkemizin kuzeyinden güneyine yaşanan acı tablonun baş sorumlusudur” dedi.

“MEHMETÇİĞİ TALİBAN’IN İNSAFINA BIRAKTILAR”

Afgan mülteci sorununa da değinen İlçe Başkanı susmuş, “Bugün bir vatandaşımız kamu kurumuna girerken HES kodu sorgulanırken sınırlardan mülteciler ellerini kollarını sallayarak giriyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde ülke sınırları yol geçen hanına çevrilmemiştir. Bugün 10 kişiden birinin mülteci olduğu durumda güvenlikten bahsedemeyiz. Tüm ülkenin askerleri Afganistan’dan çekilirken Mehmetçiği Afganistan’da bırakmak onları Taliban’ın insafına bırakmaktır” diye konuştu. 

ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI

Muhalefet partilerinin sıkça dile getirdiği erkem seçim çağrısını yineleyen Susmuş, “Ülkenin içinde bulunduğu mevcut durum, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sürekli dile getirdiği hemen şimdi hiç vakit kaybetmeksizin eren seçim zamanının geldiğinin en büyük göstergesidir Ülkemizin kaynaklarının doğru kullanıldığı, üretimin ve istihdamın artırıldığı huzur ve güven ortamına bu üleşkenin hiç vakit kaybetmeksizin ihtiyacı vardır. Biz ilçe başkanlığı görevine gelirken mükemmeli değil iyiyi hedefledik. Ben hiçbir zaman ilçe başkanlığı görevini bir makam olarak görmedim. Bayraklılı vatandaşlarımın ablası, kardeşi, hukuk danışmanıydım. Başkan olduktan sonra da bunu yaptım. Tüm imkansızlıklara rağmen elimizden geldiğinde sahada olmaya, vatandaşlarımızla bütünleşmeye çalıştım. Yönetici arkadaşlarımı ise birlikte bunun için uğraş verdim.  Elbette ki eksikliğimiz var ve elbette ki bizden daha iyi yapacak nesiller gelecek ve elbette nihayet CHP iktidar olacak. Gün birlikte mücadele etme ve genel başkanımızın mücadelesine topyekun omuz verme günüdür. Mevla'nın dediği gibi dün dünde kaldı bugün yeni şeyler söyleme zamanı. Birlikte omuz omuza mücadele etme zamanı . Ben ilçe başkanı olarak birlik ve beraberlik içinde çalışmayı talep ediyorum. partisine, Bayraklısın İzmir'e gönül vermiş hiçbir partilimizin böyle zorlu bir süreçten görev almaktan ve süre olmaktan geri durmayacağına inanıyorum. Bu anlayışta hareket eden her partilimizin başımın üzerinde yeri vardır. Ülke böyle dönemden geçerken aksi şekilde davrananlarında halkımızın hafızasına kazınacağı açıktır” ifadelerini kullandı.

Kurulun açılış konuşmalarının ardından basına kapalı devam eden bölümünde partililere söz verildi. Bayraklı önceki dönem İlçe Başkanı Cemalettin Alper, yaptığı konuşmada İlçe Başkanı Pınar Susmuş ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal hakkında eleştirilerde bulundu.

APLER’DEN SUSMUŞ’A ‘TEŞEKKÜR’ ELEŞTİRİSİ

Konuşmasına Susmuş’a ‘teşekkür’ eleştirisiyle başlayan Alper, “Salonda olmayan bütün örgüte çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkürü de örgüte çok gördüğün için. İlçe binasının çalışılmaz halde olduğunu söylüyor. İlçe binası, örgütün desteği ve Genel Başkanın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteğiyle sıfırlanmış, patinajı yapılmış, bir kuruş borcu olmayan ve kasasında parası olan 3 tane yerel seçim, 9 seçimi CHP’nin örgütünün desteğiyle ben değil, biz diyerek sizlerin sayesinde CHP burada iktidar. Emeği olan herkese teşekkür etmesini isterdim. Parti yönetimlerinde değişiklik genelde iki şekilde oluyor. Bir başarısız olan gitmek zorundadır. Zaten başarısı olan yerel yönetimler için değişiklik kaçınılmazdır. İki, başarılı olan da gitmelidir. Çünkü başarılı rehaveti de beraberinde getirir. Şükür ki biz başarılı olduğumuz dönemde aday olmayarak partimizin bayrağını yeni bir arkadaşımıza devrettik. Partimizin bir neferi olarak çalışmaya devam ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. AKP iktidarı her seçim kesin kazanırız gözüyle baktığı Bayraklı’da partimizin altı oklu bayrağını göklerden indirmedik hiçbir zaman. Bunu sizlerle başardık. İçimizdeki bazı İrlandalılara rağmen ki onlar kendilerini iyi biliyorlar; DSP tezgahı üzerinde partimize kumpas kuranları unutmadık, unutmayacağız. Diğer ilçeler için söylemiyorum, Bayraklı’da ceketi koysan kazanır diyebileceğimiz bir ilçedir. Bayraklı, İzmir’in en önemli ilçelerinden biridir. İzmir’de Bayraklı’yı kazanmak Türkiye’de İstanbul’u kazanmakla eş değerdir” ifadelerini kullandı.

“YAPILAN ALİCENGİZ OYUNLARINA BAŞVURDUĞUNU ANLATMAMA GEREK YOK”

Bayraklı’nın önemli bir ilçe olduğunu ifade eden Alper, “Bayraklı’nın ne kadar önemli bir ilçe olduğunu AKP’deki rantçı kadroların Bayraklı’yı ne kadar çok istediklerini, Bayraklı’yı AKP’ye geçirmek için yapılan alicengiz oyunlarına başvurduğunu anlatmama gerek yok. Bu salonda herke bunun bilincinde. Bir CHP’li olarak seçimde adeta destan yazdığımız başarıyı bazı isimler kendilerine mal etmeye çalışmadılar mı? Burası CHP, burada sen ben olmaz. Burada biz oluruz. 3 dönem üst üste belediyeyi kazandık. CHP, bir ilçe binası kazandı. Başta Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu ve emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. Biz parmakla gösterilen bir örgütüz. Bunu da kendine sayanlar sayesinde boşlamadık. Bunu Cemalettin Alper sayesinde de başarmadık. Biz olduğumuz için başardık. O bizler içinde yer alan herkese minnettarım. Hiç kimse CHP’den üstün değildir. Hiç kimse örgütünün üstünde değildir. Burası CHP burası bir insanın iki dudağı arasında çıkan sözlerle ve ona göre hareket eden bir parti değildir. Eşitlik, demokrasi, çoğulcu ve CHP gerçeğidir. Bizler Bayraklı’yı tırnaklarımızla kazıya kazıya kazandık. Ailemizden, çocuklarımızdan, her şeyden feragat edip kazandık. Çünkü Bayraklı’ya daha iyi bire yönetim gelsin, Bayraklı rantçıların elinde kalmasın diye uğraştık ve sizlerle başladık. Her kim ki kendisini CHP’den üstün görür, her kim ki CHP örgütünün yok sayarsa her kim ki Bayraklı’da CHP’yi 3 dönem üst üste iktidara taşıyanları, atanmışlarla değişirse karşısında başta bizi örgütümüzü, Bayraklı’daki CHP’lileri karşısına alacaktır. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.

SANDAL’A SESLENDİ: BAŞARILI OLMAK İSTİYORSANIZ…

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’a seslen Alper, İlçe Başkanı Susmuş ile Sandal’ın birlikte hareket etmesi ve bunu göstermesi gerektiğini savundu ve şunları söyledi;“Başarılı olmak istiyorsanız, Bayraklı’da çalışan, Bayraklı’da mücadele edenlerle çalışın. Bunlarla çalışırsanız başarılı olursunuz. Dışardan getirdiklerinizle Bayraklı’yı yönetemezsiniz, başaramazsınız. Seçim döneminde Bayraklı’da afişleri asan, çalışa kim varsa hepsine minnettarım. O süreci hep beraber yönettik ve bayrağımızı mazbatasını veren Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve 54 meclis üyesine teslim ettik. Meclis üyelerimizde, belediye başkanımız gibi önce partiye, halka vatandaş, sonra kendini düşünecek. Çünkü bu örgüt onları meclis üyesi yaptı. Belediye başkanımızı da Bayraklı’ya partimizin atadığın seçti. Daha adil, daha adaletli, daha partiyi büyütür, çoğulcu bir şekilde hizmet etmesini sağlamak için sizlerle bizler ve Bayraklı’ya Millet İttifakı olmak üzere bütün destek bileşenlerini de hepsinde bizim üzerimizde emeği ve hakkı vardır. O hakkı unutmamamız lazım. O emeği unutmamamız lazım. O sinerji CHP’nin Bayraklı örgütünde ve Millet İttifakı’ndadır.Ben görevimi başarıyla ve onurla tamamlayarak partimizin bayrağını devrettim. Bir daha ilçe başkanı olmak gibi bir düşüncem söz konuş değildir. Tek hedefim  var; Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de kurduğu iktidar masasının etrafında Millet İttifakı’yla ve bileşenlerin desteğiyle her bir parti neferi gibi bende ilçemde, ilimde, ülkemde bugün de yarın da destek vermek için çalışıyorum, çalışacağım. Ancak geçen bir buçuk yıllık süreçte ilçe başkanı ve belediye başkanı arasındaki uyumsuzluk görüntüsü, ilçe yönetimi arasındaki sorunlar iktidara yürüdüğümüz bu süreçte örgüt ve halka olumsuz yansıtmakta. Bir an önce silkelenin ve kendinize gelin. Bize ve bu örgüte çiftelerimizi giydirmeyin. Bu örgüt ve Bayraklı sahipsiz değil. Biz CHP’yi ve Bayraklı’yı yolda bulmadık. Ben bu partide 3 sene örgüt başkanlığı yaptım. CHP’nin sorunları, sıkıntıları var. Bunları da dile getirmek lazım. İlçe yönetim kurulu üyeleri ile ilçe başkanım arasında büyük bir uyumsuzluk var. 3’er 3’er görevden alıp, 3’er 3’er istifaları isteniyor. Bayraklı buna alışkın değil. Belediye başkanı ve ilçe başkanım sokakta kol kola gezmeli, buna hiç kimse bir şey demez. Partinin iktidara gitmesi için örgütün sorunları çözülmesi için ilçe başkanı belediye başkanı iyi geçinmek zorunda. Belediye başkanı da ilçe örgütüne kapısını sonuna kadar açmalı. Hiçbir ile başkanı kendi bireysel menfaatleri için belediye başkanına gitmez. Örgütün karakteri için belediye başkanına gider.“

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.