Dolar 34,3426
%0.11
Euro 37,4857
%0.79
Altın 3.025,940
%0.24
Bist-100 8.665,00
%-2.47

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP’li Sertel’den TÜRKSAT’a ‘dolar’ çıkışı: Televizyon sahipleri dolar karşısında eriyor

CHP’li Sertel’den TÜRKSAT’a ‘dolar’ çıkışı: Televizyon sahipleri dolar karşısında eriyor

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu üyesi Atila Sertel, bugün komisyonda yaptığı konuşmada, yerel televizyonları gündeme taşıdı. TÜRKSAT’ın ödemelerinin dolarla yapılmasını eleştiren Sertel, pandemi nedeniyle reklam gelirlerinde de büyük düşüş olan yerel televizyonların dar boğazdan geçtiğini ifade ederek, “Televizyon sahipleri bu dolar karşısında eriyip gidiyorlar” dedi.

  • Ege Postası
  • 26.11.2020 - 00:01

EGEPOSTASI- CHP İzmir Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu üyesi Atila Sertel, bugün komisyonda yaptığı konuşmada, yerel televizyonları gündeme taşıdı.

TÜRKSAT ödemelerinin dolarla yapılmasını eleştiren Sertel, döviz bazlı ödeme nedeniyle yerel televizyonların mali açıdan büyük sıkıntılar yaşadığını ve uydudan düşmeye başladıklaırnı söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mülk sahiplerine yönelik ‘Neden dolarla kira alıyorsunuz'’ sözlerini hatırlatan Sertel, TÜRKSAT ödemelerinin neden dolarla yapıldığını sordu.

ULUSAL/YEREL TELEVİZYONLARA MERCEDES/ANADOL BENZETMESİ

TÜRKSAT ödemelerinin dolarla olmasını bir kez daha eleştiren Sertel, "’Niye dolarla bu işi yapıyorsunuz'’ noktasında eleştiriler yaptık. Bir ara bu eleştirileri dikkate alıp doları sabitlediniz ve yani sanki işte, bir parmak bal çalarak uydudan düşen televizyonlara bir can suyu olacağınızı vurguladınız, biz de o zaman teşekkür ettik. Ama durum öyle değil, gerçekten yerel televizyonlar kan ağlıyor. Siz "pandemi" diyorsunuz ‘Yatırımlar durdu.’ diyorsunuz yani ‘O yüzden yatırım aksadı.’ diyorsunuz, bir gerekçedir, doğrudur ama pandemi yani salgın döneminde yerel televizyonların bütün kaynakları kurudu yani hiçbir yerel televizyon ilan alamaz noktaya geldi. Siz hepiniz yani milletvekilleri olarak o kentlerinizdeki televizyon sahipleriyle, oradaki yayın yönetmenleriyle mutlaka görüşüyorsunuzdur. Reklamlar durdu, gelir durdu ama uydu kirası durmadı aksine arttı. Toplamda bir yüzde 12, bir yüzde 18, bir yüzde 7 zam yaptınız, yerel televizyonlar iyice nefes alamaz ve uydudan düşer noktaya geldiler. Bu, genel anlamda yayın yapan yani ulusal bazda yayın yapan televizyon kanallarına da aynı fiyat uygulanıyor, yerelde uyduya çıkan haber kanallarına da aynı fiyat uygulanıyor. Siz şöyle söylüyorsunuz yani ‘Onun Mercedes'i olabilir, senin Anadol'un varsa Mercedes'e de aynı otopark kirasını alıyorum, Anadol'a da aynı otopark kirasını alıyorum.’ Ama gerçekten o Anadol arabasını yürütmeye artık hâli kalmadı insanların yani çok zor durumdalar” ifadelerini kullandı.

YEREL GÜCÜNE İZMİR DEPREMİ ÖRNEĞİ

Yerelde var olan kanallara pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini belirten Sertel, “Şunu ayırt edin, kentlerinden haber veren televizyon kanallarını ayırt edin. Yani Adıyaman'da bir televizyon kanalı sadece Adıyaman'da izlenmiyor ki yurt dışında Avustralya'da, Avusturya'da, yani, İstanbul'da, diğer illerde, diğer ülkelerde yaşayan insanlarımız da Adıyaman'da ne olup bittiğini merak ediyor. Ya da Eskişehir'de Kanal 26, ES TV yayınladığı zaman ya da Afyon'daki KANAL 3 yayından çıktığı zaman uyduya Belçika'daki Emirdağlılar da seyrediyor yani "Benim Afyonkarahisar'ımda ne oldu'" diye merak ediyor. Bakın, bu habercilik yapan kanallara hiç olmazsa bir ayrımcılık yapın, bir pozitif ayrımcılık yapın çünkü artık bu kanallar nefes alamaz noktaya geldiler ve uydudan düşüyorlar. Geçmiş dönemde çok sayıda televizyon vardı, takır takır düştüler, bunları üzülerek izledik, birçoğu kapandı. Yani İzmir'de de şu anda uyduda bir tek kanal var, TV35 yani o da çıkamıyor yukarıya, koskoca İzmir'de 1 kanal kaldı. Şimdi bizim teşvik etmemiz lazım çünkü yerel televizyonlar bizim yaşadığımız kentlerin haber kaynaklarıdır, biz oradan alıyoruz bütün bilgiyi. Ayrıca, yerelde siyaset yapan milletvekillerinin, belediye başkanlarının, valilerin, kaymakamların da halkla iletişim aracıdır. Bunları da kapatırsanız, burada bir sıkıntı doğarsa yani uydudan düşerse bunlar vali beyin açıkladığı bir demeci yerel televizyonla halka ulaştıramazsanız, nasıl ulaştıracaksını? Yaygın kanallar sadece kentlerdeki felaketler zamanında gelirler ve giderler. İzmir depremi sırasında hurra geldiler, enkaz kaldırma çalışmalarında bulundular, sonra gittiler ki bir dahaki felakete kadar. Ben gazetecilik mesleğinden biliyorum bunu, bir taşrada, İzmir'de uzun yıllar haber müdürlüğü, yazı işleri müdürlüğü yapmış bir insan olarak söylüyorum bunu, yerel televizyonların önemi bizim için çok büyük. Ben şimdi, bu konuda sizin artık sağduyunuza mı, sol duyunuza mı, yani belli yerden alacağınız izne mi, neye bağlı olarak olursa olsun... Sayın Cumhurbaşkanının da ‘Ya, siz dolarla niye kiralıyorsunuz evleri, konutları iş yerlerin? Her şey dolarla olur mu kardeşim, bizim Türk lirası çok önemli.’ dediği noktada biz Türk lirası yerine dolarla devam ediyoruz. Zaten iki noktada dolarla devam ediliyor. Bir bu otoyollarda, köprü geçişlerinde bir de TÜRSAT'ta dolarla devam ediliyor. E dolar bu kadar önemliyse o zaman bizim arkadaşlarımız, o televizyon sahipleri bu dolar karşısında eriyip gidiyorlar. Bugün 8 lira, siz yarın öbür gün yine yönetim kurulu olarak toplanıp dolar üzerinden bir değerlendirme yapsanız 7 lirada tuttuğunuz sabit ücreti 8 liraya da çıkarırsınız yani bunu önemle rica ediyorum sizden” diye konuştu.

Sertel son olarak TÜRKSAT Genel Müdürü’nün yazılı olarak yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu; “Uydularda yayın yapan TV sayısı 2017 yılında 437 benim tespitlerime göre, 2018 yılında 417'e düşmüştü. Şimdi de 429 televizyon kanalının bulunduğunu söylüyorsunuz. 2020 yılında uydudan düşen televizyon sayısı kaç old? Ama ben şunu istemiyorum; yani, şimdi orada mesir macunundan tutun, ahlaksız ilaçlara kadar satan yayınların da bir televizyon kuruluşu gibi gösterilmesini ben gerçekten istemiyorum çünkü adamların işi gücü yok, orada pazarlama yapıyorlar, pazarladıkları şeylerin de gerçekten tekrar denetlenmesi lazım, bir sürü ceza yiyorlar ama buna rağmen devam ediyor. Onları ben televizyon kanalı olarak saymıyorum, bir pazarlama, görüntülü pazarlama şirketi olarak düşünüyorum. Benim istediğim şu: Televizyonda habercilik yapan kent televizyonlarının sayısı ve o noktada onların yaşadığı sıkıntının giderilmesi noktasında yerelden uyduya çıkan televizyon sayısı ne oldu, son on yıl içerisinde bu sayı arttı mı azaldı mı'

Uydu kiralarının yüksekliği nedeniyle son beş yılda MPEG-4 formatlı yayın yapmaya geçmiştiniz, buraya geçen kanal sayısı kaçtı? Ama bunların da yayın kalitesinde ve görüntü kalitesinde düşme olduğunu biliyorsunuz. Acaba bunu eskisi gibi görüntü kalitesi açısından daha yükseltmek ve fiyatı ona göre ayarlamak mümkün mü' Bu önemli.

Günümüz itibarıyla uydudan yayın yapmak için televizyonlardan alınan son ücreti istiyorum. Dolar kurunun sabitlenmesine yönelik çalışmadan itibaren, son kur 7 liraydı, şimdi arttı mı artmadı mı, artacak mı onları da istiyorum. Ücretlerde benim dediğim gibi bir indirme yoluna gidecek misini? Çok önemli benim için. Geçenlerde bir basın toplantısı gibi bir basın bülteni yayınladım.

 ‘Köy okullarına interneti götürdük.’ dediniz, bugüne kadar kaç köy okuluna internet sağladını? Ben bunu merak ediyorum, 3 milyon 37 bin çocuğun internete erişiminin olmadığı bir Türkiye'de köy okullarına gittiyse niye İzmir'in Kiraz'ın köylerinde, Tire'nin köylerinde bu internet yo? Yani neden o köylerde uydu üzerinden internet kullanan köy okullarına -köy okulu kalmadı da- köy çocuklarına ücretsiz bir çalışma yürütemiyorsunu? Çünkü eğitimde eşitlik şart, burada da siz varsınız, yani size güveniyoruz, devlet kuruluşu olarak sizden talep ediyoruz. Köy okullarından size ulaşan, bir internet hizmeti bekleyen talep sayısı var mı ve bunları giderebilecek misini? Tüm köy okullarına internet götürmeye yönelik çalışma yapmayacak mısını? Bu konuda niye elinizi taşın altına sokmuyorsunu? Yani niye köy okullarına uydu üzerinden internet götürülmesi mümkün olduğunda tahminî kaç okula götüreceksini? Yani bunlar da bizim için çok önemli.

Pandemi süreciyle birlikte internete bağlı hizmetlere yönelik ciddi bir artış oldu, TÜRKSAT olarak sizin sunduğunuz hizmetlerde nasıl bir artış yaşand? Ürün ve hizmet çeşitliliğini geliştirmek dolayısıyla piyasaya daha fazla hâkim olmak için neler yapıldı ve yapılacak'”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.