CHP’li Özkan’dan Adalet Bakanı’na tepki: Eskiden ‘necefli maşrapa’ydı şimdi Bakan Tunç!

ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- CHP lideri Özgür Özel, AK Parti’nin 24. kuruluş yıldönümünde gündeme bomba gibi düşen birtakım iddialarda bulundu.

Özgür Özel, AK Parti'de çeşitli görevlerde bulunmuş Mücahit Birinci'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturmasında tutuklu bulunan Murat Kapki'yi cezaevinde ziyaret ettiğini açıkladı.

Özel, Mücahit Birinci'nin Murat Kapki'nin önüne 1,5 sayfalık bir ifade tutanağı koyarak, "Bunu imzalayacaksın, ayrıca 2 milyon dolar vereceksin, böylece buradan çıkacaksın" dediğini ileri sürdü.

BAKAN TUNÇ’UN AÇIKLAMALARI GÜNDEM OLDU!

Ülke genelinde CHP’li belediye başkanlarına ve bürokratlarına karşı art arda gerçekleştirilen gözaltılar ve tutuklamaların ardından adalete olan güven, anketlere de yansıyan bir biçimde, düşerken Özel’in iddialarının ardından gözler Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a döndü.

Ancak Bakan Tunç’un iddialara karşı verdiği yanıt sosyal medyada tepkilere neden oldu. Tunç, "Bunun yargıyla, savcıyla ne alakası var? CHP son zamanlarda belki içlerindeki karışıklık nedeniyle adeta bir yalan üretim merkezine dönüştü" dedi.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Özel’in iddialarını ve Bakan Tunç’un açıklamalarını değerlendirdi.

“ESKİDEN NECEFLİ MAŞRAPAYDI ŞİMDİ BAKAN TUNÇ!”

Özkan, “Çürüyen her şey düşer. Hukuk sistemi çürümüş lime lime düşüyor. Bütün sistem çürüyüp düşerken Adalet Bakanının görevi, bunu toparlayacak bir şey yapmaktır. O kulp bulmaya çalışıyor. Eskiden TRT’te yayın kesildiğinde necefli maşrapa koyarlardı. Şimdi hayatın olağan akışında bir sorun çıktı mı Yılmaz Tunç’u koyuyorlar. Temel problemimiz, sorunu birlikte tespit edemememiz. Kadınların nafakasını kesiyorlar. Anadolu’da kadınlar perperişan olacak. Tarikatlara, cemaatlere, çetelere, mafyalara ön açıyorlar. Çok tehlikeli yasalar getiriyorlar. Hani CHP, PKK ile birlikteydi. Ne oldu şimdi? O dönemde bunları yapanlarla ilgili herhangi bir cezai işlem var mı? Yok. Dostlarına adil davranan, rakiplerini hukuk eliyle yok etmeye çalışan bir düzen, düzen midir? Buna adalet denebilir mi? Çürümüş, kokuşmuş dökülüyor. Eğitim, adalet her şey dökülüyor. Çok acı hissediyorum” dedi.

“BİZ GAZZE’DEKİ İNSANLARDAN DAHA ÇARESİZİZ”

Gazze’deki halkın yaşadıklarına dikkat çeken Özkan, “Bu iktidar, Gazze’deki ölen, aç kalan çocukların, o insanların hakkını, hukukunu savunabiliyor mu? Ben utanç duyuyorum. Çocuğumu severken, yemek yerken utanıyorum. Ama çaresizim. Bak İspanyol götürüyor, havadan yardımını indiriyor. Biz yapamıyoruz. Neden? Gazze’deki insanların çaresizliği malum. Ama biz onlardan daha çaresiziz. Daha kuşatılmışız. Bütün bunların içinde muhalefete reva görülen, içeri girmek. Kendisi gibi düşünmeyen ne kadar insan varsa içeri giriyor. Bu sorunları çözer mi, çözdü mü? İnsanları cezaevine doldurdun. Hangi sorun çözüldü. Türkiye daha adil, daha güzel, daha özgürlük içinde bir ülke haline mi geldi? Ekonomik olarak Türkiye, dünyanın en büyük borçlarından birini aldı. Yaklaşık 500 milyon dolar borç aldık. Nerede? Bak, battık. İktidar geldiğindeki dolar neredeydi, bugünkü dolar nerede…O zamanki işsizlik ve bugünkü işsizlik ortada. Sonuç şudur; plansız, programsız, halktan kopuk, şeffaf olmayan her şey çöker ve çöktü. Geldiklerinde kendilerinin aldığı Türkiye güya krizdeydi. Şimdi yok olan bir ekonomiyle karşı karşıyayız. Geldiklerinde 2 TL’ye yakın olan dolar, bugün 40 küsur TL. Bunun altından nasıl kalkacak bu millet?” diye sordu.

“BU HALKIN SIRTINA AKP DİYE BİR YÜK BİNDİ”

Türkiye’deki ekonomik krizi değerlendiren Özkan, “Biz pazara gidiyoruz eşimle birlikte. Ya Hatay pazarına ya da Güzelbahçe’deki pazara gidiyoruz. İkisi arasındaki fark korkunç, anlatamam. Güzelbahçe’ye gidene kadar fiyat üçe katlanıyor. 800 TL’nin altında kiraz yoktu. Korkunç bir şey. Ben cezaevindeyken, bir adamın haftalık harcaması için yatırılan para, 350 liraydı. Ben cezaevinden çıkalı 10 yıl oldu. Bugün cezaevine gittiğimde arkadaşları ziyaret ettiğimde kaç para olduğunu öğrendim biliyor musunuz? 3 bin 500 lira. Enflasyon budur işte. Aynı şeyleri belki alabilirsin, belki alamazsın. O zaman enflasyon 10 yılda binlere çıkmış. Peki biz bunun altından nasıl kalkarız? Kimse kalkamaz bunun altından. Çalışanların sırtına yüklüyorlar. Patronların vergi borçlarını affediyorlar ama çalışanların gırtlağına basıp vergi alıyorlar. Bu halkın sırtına AKP diye bir yük bindi. Bu halk bu yükü indirmedikçe ne adaleti düzelir ne özgürlüğü gelir ne de ekonomisi düzelir. Olmaz. Tek yolu var, erken seçim. Ne zaman erken seçim gelir, halk sandığa gider o zaman düzelir. Atatürk, İzmir İktisat Kongresi’nde diyor ki: ‘Halkın sesi hakkın sesidir.’ Biz halkın sesini dinleyeceğiz. Halk karar verecek; ‘ben bu sırtımdaki yükten kurtulacak mıyım yoksa bu yük beni öldürecek mi?’. Ama erken seçim şarttır. Özgürlüklerin geri gelmesinin tek yolu erken seçimdir. Bu düzen böyle gitmez. Çürüyen her şey düşerken, kokuşmaya başlarken bu zamanı değiştirecek tek şey halkın gücüdür. Erken seçim istiyoruz. Hemen erken seçim istiyoruz. Şimdi erken seçim istiyoruz” ifadelerini kullandı.