
CHP lideri Özgür Özel'den flaş 'adaylık' açıklaması
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun adaylığının reddedilmesi durumunda gösterilebilecek diğer aday isimlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, normalleşme sürecinde gelen, "diktatörle müzakere edilmez" eleştirisine, "Efendim 'diktatörle müzakere edilmez, mücadele edilir' diyenler şimdi bana arka kapı diplomasisi öneriyorlar" dedi.
- Ege Postası
- 31.07.2025 - 10:44
- Güncelleme: 31.07.2025 - 14:30
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gazeteci Özlem Gürses'in sorularını yanıtladı.Özel, tutuklanan İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun adaylığının reddedilmesi durumunda kendisinin de dahil olduğu, adaylık için öne çıkan Mansur Yavaş ve Dilek İmamoğlu gibi isimlerle ilgili ''Böyle bir isim konuşmak doğru değil. Ben değilim açık konuşayım. Mansur bey de görevinin başında. Ekrem beyin adaylığı için şunu söyleyeyim. Bana hep sordular aday mısın değil misin? Gümbür gümbür seçimi kim alıyorsa onu aday yaparız. Birinin eşi olma siyaseti üzerinden tarifi bana göre haksızlık'' dedi.
Özel'in konuşmasından bazı kısımlar şöyle:
''Hangisine dokunsanız bin tane şey anlatırım. Hepsi yalan hepsi iftira Kemal beye de iftira atılıyor. Hırsızın CHP'li AKP'li olmaz. Biz bu insanlardan kefil olmasak birlikte yürür müyüz?
''YÜZDE 84 AKP'LİLERDEN ALMIŞ''
Mansur Başkan güzel bir çalışma yapmıştı. Aziz İhsan Aktaş kimden ne ihale almışsa sayısal verilerle dökmüş bu ihalelerin yüzde 84'e AKP'lilerden yüzde 16'sını CHP'lilerden almış. Belediyeyi bizden aldıktan önce de sonra da aynı yürütmüş.
''BÜLENT TEZCAN'I GÖREVLENDİRDİM''
Bir cumhurbaşkanı aday ofisi var adam içerde, yine de kampanyasını organize ediyor. Bu kordinasyon için ben Bülent Tezcan'ı görevlendirdim.
''SİNE-İ MİLLET TARTIŞMASI YAPANLAR ANAYASAL GERÇEKLERİ BİLMİYOR''
Sine-i millet tartışmasını yapanlar bazı anayasal gerçekleri bilmiyorlar. Sine-i millet meselesinde genel seçim değil ara seçim geliyor. Bunu bilmedikleri için 'neden sine-i millet' yapmıyorsunuz diyorlar.
''İKTİDARIN EKMEĞİNİ YAĞLAYANLAR BİZE ATATÜRKÇÜLÜK ÖĞRETEMEZ''
(Cumhurbaşkanlığı aday ofisindeki 'Atatürk posteri' tartışması) Whatsapp grubuna 'hükümet hakkında olumsuz KJ görmeyeceğim' diye yazıların yazıldığı televizyonları gördük. Bu Kanallara CHP'li diye çıkanlar bize Atatürkçülük öğretiyor. Ya kardeşim CHP'de kargaşa çıkartıp iktidarın ekmeğini yağlayan kanaldan yağlı ballı maaşlar alan adam dönmüş bize; Atatürk resmini kaldırmakla ilgili bir şey söylemeye çalışıyor.
O salon başka bir fonksiyon kazandı. Eğitim salonuydu şimdi basın toplantısı için kullanılacak. Şimdi İmamoğlu aramızda olmadığı için kürsünün arkasına İmamoğlu konulmuş ki 'bu toplantılar İmamoğlu' adına yapılır anlamı taşısın diye. O bina tamamıyla Atatürk fotoğraflarıyla dolu bir bina.
''ARALIK AYINDA KURULTAYIMIZI YAPMIŞ OLACAĞIZ''
Kurultay takvimi de açıklandı aralık ayının içinde, kurultayımızı yapmış olacağız.
''KURULTAY DAVASI YA REDDEDİLİR YA ERTELENİR''
Şaibeli kurultay meselesi lafı sonuç doğuracak bir şey değil. Süreç odaklı ve CHP'yi tartıştırmaya yönelik bir şey. Ben hep 'hiçbir şey olmaz' arkadaşlar dedim. Şimdi söylüyorum çok net. 15'inde de o mahkeme ya reddedilir ya da ileri tarihe ertelenir. CHP'yi delegenin seçmediği kimse yönetemez. Ben parti içinde de demokrasi insanıyım''
KOMİSYON'DA EŞİT TEMSİL ÇIKIŞIKomisyona Türkiye'yi kurtarmak için girdik. Bu komisyon fikrinin sahibi CHP'dir. CHP ilkeli bir parti, böyle bir konu varsa Meclis'e gelin demiş. Meclis'in ana muhalefet, Türkiye'nin birinci partisi kendi önerdiği komisyona girmeyecek böyle bir şey olmaz. Bu komisyon CHP'nin önerdiği ve öngördüğü gibi çalışmazsa CHP bu komisyonda olup olmamayı yeniden değerlendirir. Ya bütün partiler eşit temsil edilsin, böylelikle kendi kendilerine karar alma tekeli ortadan kalksın, ya da nitelikli çoğunlukla olsun. Bu komisyon kanun yapmayacak, önerilerde bulunacak.''
Öte yandan CHP lideri, partisinin yerel seçim başarısının ardından başlattığı “normalleşme” siyasetine gelen eleştirileri, parti içi muhalif kanattan gelen eleştirileri de hatıraltıp yanıt verdi.
Parti içi ve parti seçmeninin muhalif kanadından gelen “diktatörle müzakere edilmez” eleştirilerine de yanıt veren Özel, bu tavrı iki yüzlü buldu:
"Bana normalleşme sürecinde efendim diktatörle müzakere edilmez, mücadele edilir diyenler şimdi bana arka kapılı diplomasisi öneriyorlar.
Şimdi bana arka kapı yap. AK Parti ile git arka kapıdan bilmem ne yap diyorlar. Bakın normalleşmede normalleşmede diktatörle veya işte Erdoğan'la müzakere edilmez mücadele edilir diyenlere bu arkadaşların resimlerinin gözlerin içine bir baksınlar, evlatlarının gözlerin içine baksınlar.(Tutuklu belediye başkanlarının resimleri)"
Kılıçdaroğlu, 24 Nisan 2024'te şunu söylemişti:
Özel, normalleşme sürecini de anlattı. Özel, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeni bir siyasi tablo ortaya çıktığını belirtti: “Türkiye’nin birinci partisinin genel başkanı ben oldum.”
Bu aşamadan sonra insani ve siyasi sorumluluğun gereğini yerine getirdiğini dile getiren Özel, Ramazan Bayramı'nda bütün liderleri aradığını, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı da bu çerçevede aradığını kaydetti.
Görüşmelerin kayıt altına alındığını belirten Özel, “Bir nüshası genel başkan odasındaki kasada, bir nüshası partinin arşivinde. Yanımda Namık Tan vardı, Erdoğan tarafında Mustafa Elitaş not tuttu” dedi.
Görüşmede Erdoğan’a Gezi davası tutukluları ve Osman Kavala’yı da içeren bir liste sunduğunu belirten Özel, 28 Şubat davasından hüküm giymiş hasta generallerin serbest bırakılmasını da önerdiğini söyledi. Asgari ücret, emekli maaşları, Avrupa ile ilişkiler ve vize sorunu gibi başlıkları da gündeme getirdiğini belirten Özel, Erdoğan’ın bazı konuları not aldığını, bazılarına “olmaz” dediğini aktardı.
Görüşmede Erdoğan'ın yeni anayasa önerisine ise net yanıt verdiğini söyledi: “Ben de dedim ki, Anayasa’ya uymayanla Anayasa yapamayız. Önce siz Anayasa’ya uyun.”
Normalleşme süreciyle elde edilen bazı insani kazanımları savunan Özel, 28 Şubat davası tahliyelerine değinerek şunu aktardı:
"Bir tanesi kapının önünde dedi ki, 'Özgür Özel olmasaydı biz içeride ölecektik.' Gezi'nin sorunu çözülseydi, fena mı olurdu?" Kendisini Erdoğan'la el sıkıştığı için eleştirenlere de cevap verdi: “Erdoğan’ın elini sıktığımda da seçmenine duyduğum saygıdan sıkıyorum. Milletin seçtiğine saygı duyuyorum. Bu insani minimumdur. Bu başka, mücadele başka.”
"ERDOĞAN BALTAYI ÇIKARDI, ARTIK NORMAL BU OLDU"
Normalleşme sürecinin sona ermesinin CHP kaynaklı olmadığını savunan Özel, 9 Ekim’de sürecin Erdoğan tarafından sonlandırıldığını söyledi:
“9 Ekim günü Erdoğan bize balta çekti. Böyle baltayı çıkardı. O baltayı çıkardıktan sonra normali bu, böyle siyaset yaparım.”
Normalleşmenin kamuoyu nezdinde olumlu karşılandığını söyleyen Özel, AKP'nin bu yüzden süreci bitirme kararı aldığını ileri sürdü:
"Erdoğan’a bir sunum yaptılar. Dediler ki normalleşme CHP’ye yarıyor. Bitir. Çünkü sağ seçmen normalleşmeye bayılıyordu. Biz de hep ekonomi konuşuyorduk. Miting miting geziyorduk. Emekliden pamuğa, üzümden fıstığa herkesin derdine ses oluyorduk."
Son olarak, teğmenlerin ordudan ihraç edilmesini de bu sürecin bitirilmesiyle bağlantılandıran Özel, “O bile CHP’nin nasırına basmaktır” diyerek iktidarın bilinçli şekilde gerilimi artırdığını vurguladı.
Yorum Yazın