Dolar 40,1755
%0.23
Euro 47,0452
%0.03
Altın 4.333,850
%1.17
Bist-100 10.361,00
%0.29

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP'li vekillerin Adalet Bakanlığı yürüyüşüne AK Partililerden sloganla karşılık!

CHP'li vekillerin Adalet Bakanlığı yürüyüşüne AK Partililerden sloganla karşılık!

CHP milletvekilleri TBMM Adalet Bakanlığı'na "Erdoğan istifa" sloganı eşliğinde yürüdü. AK Partililer milletvekillerine "Recep Tayyip Erdoğan" sloganlarıyla karşılık verdi.

  • Ege Postası
  • 09.07.2025 - 15:06
  • Güncelleme: 09.07.2025 - 22:14

Aralarında CHP Grup Başkanvekilleri Gökhan Günaydın, Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcıları ve CHP Milletvekillerinin yer aldığı CHP Meclis Grubu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM), Adalet Bakanlığı'na yürüdü.

Ellerinde "Egemenlik Milletindir" yazılı pankart ile gözaltına alınan veya tutuklanan belediye başkanlarının fotoğraflarını taşıyan milletvekilleri yürüyüş sırasında, "Erdoğan istifa", "Başkanlar bizim onurumuzdur", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Hak hukuk adalet", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Başkanlar dönecek mücadele sürecek", "Hükümet istifa", "Diplomasız Erdoğan" sloganları atarak, Adalet Bakanlığı önüne geldi.

Bakanlık önünde açıklama yapan CHP Grup Başkanvekilleri Gökhan Günaydın, şunları kaydetti:

"Biz Adalet Bakanlığı önünde adalet arıyor değiliz, Türkiye'de yaşananların ne olduğunu biliyoruz ve bunu halka anlatmak için buradayız. Siz 9 Ekim tarihinde Adalet Bakan Yardımcınızı İstanbul'a Cumhuriyet Başsavcısı olarak atadınız sonra 30 Ekim tarihinde Esenyurt'a operasyon yaptınız. Beyoğlu Kaymakamı'nı 12 saat süreyle İstanbul Vali Yardımcısı yapıp sonra 1 milyonluk Esenyurt'a kayyum olarak atadınız. O kayyum kaymakam, 3 tane encümen memur üye ile 1 milyonluk Esenyurt'un iradesini gasp etme memuru olarak orada oturmaktadır. Biz buna hukuk demiyoruz. Biz neyin nasıl olduğunu biliyoruz. Arkasından 18 Mart ve 19 Mart günleri geldi. 2014'te Beylikdüzü'nde, 2019'da demokrasimizin utanç tarihi olarak iki kez tekrarlanan seçimlerde Mart'ta ve Haziran'da, sonra 2024'te her türlü iftiranıza rağmen artan farklarla en son 1 milyon farkla İstanbul'u kazanan ve Cumhurbaşkanlığı sürecindeki en güçlü aday olan Ekrem İmamoğlu'nun önce 31 yıllık diplomasını iptal ettiniz, sonra o iptal başvurusunun kaldırılması için, iptal kararının kaldırılması için başvuru yaptığımız İdare Mahkemesi'nin başkanını ve üyesini sürdünüz ve 19 Mart günü de Ekrem İmamoğlu'nu hapse attınız. Ben size soruyorum, Ekrem İmamoğlu'nu ve arkadaşlarını hapse attınız da onları susturabildiniz mi? Hepsi aramızda. Ekrem İmamoğlu aramızda. Utku Caner Çaykara aramızda. Ahmet Özer aramızda. Mehmet Murat Çalık aramızda. Rıza Akpolat aramızda. Hasan Akgün aramızda. Alaattin Köseler aramızda. Hakan Bahçetepe aramızda.

İstanbul operasyonlarında seçilmiş belediye başkanlarımızın neredeyse tamamını içeriye attınız. 39 ilçenin üçte ikisini, yani 26'sını kazanmış İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün il başkanını dün akşam gözaltına aldınız. Utanmadan ona bir itirafçının alçakça söylediği iftirayı sordunuz. Bütün bu İstanbul sürecinden sonra İstanbul'la bağlantılı olduğunu öne sürerek, başka yerlere de sıçradınız. Adana'da Seyhan Belediye Başkanımızı ve Ceyhan Belediye Başkanımızı tutukladınız. Oya Tekin aramızda. Kadir Aykaç aramızda.

"ÇUKUROVA'NIN İRADESİNİ TESLİM ALACAĞINIZI MI SANIYORSUNUZ?"

Bunlarla yetinmediniz. Adana gibi başkanımızı, can başkanımızı, Zeydan Karalar'ı tutukladınız. Zeydan Karalar aramızda. Zeydan Karalar'ı tutukladığınız zaman Adana'nın, Çukurova'nın iradesini teslim alacağınızı mı sanıyorsunuz? Dimdik ayaktayız ve hak, hukuk, adalet diye bağırmaya devam ediyoruz. Bir taraftan siz açılım süreci yürüteceksiniz, diğer taraftan utanmadan Batı'daki Kürtleri belediye meclisine üye yapmak suretiyle 'siyasete katıyor' diyerek Resul Emrah Şahan'ı tutuklayacaksınız. Resul Emrah Şahan aramızda.

İzmir İl Başkanımız sevgili Şenol Aslanoğlu, Şenol Aslanoğlu aramızda. İzmir'in bir önceki dönem belediye başkanımız Tunç Soyer aramızda. Siz bunları yaparak İzmir'in iradesini teslim alacağınızı mı sanıyorsunuz? Sonra döndünüz Antalya'ya. 30 yıldır Antalya'da, Konyaaltı'ndan başlayarak belediye başkanlığı yapan Muhittin Böcek'i gözaltına alıp tutuklayarak Antalya'nın iradesine el koyacağınızı mı sanıyorsunuz? Muhittin Böcek aramızda!"

"BİR UTANMA DUYGUSU KALMADI MI?"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, "Kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde yargı elbette devreye girecektir" şeklindeki sözlerini hatırlatan Günaydın, şunları söyledi:

"Ben şimdi orada oturan Adalet Bakanı'na soruyorum. O Adalet Bakanı şunlara bir cevap versin, 'Rıza Zarrab'ın önüne yatarım' diyen İçişleri Bakanı sende kuvvetli suç şüphesi oluşturmadı mı? Yılmaz Tunç, cevap ver. O Adalet Bakanı'nın, o İçişleri Bakanı'nın oğlunun 30. katta rezidansında çelik kasalar içerisinde paralar ve para sayma makineleri çıktığında hiç kuvvetli suç şüphesi oluşmadı mı? Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdiği belli olan, X-ray'lerden fotoğrafı çekilmiş olan, kol saatini takarak ertesi gün utanmadan, rüşvet kol saatiyle Gazi Meclis'te konuşma yapan Sanayi Bakanı, hiç kuvvetli suç emaresi oluşturmuyor mu sizin nezdinizde? Nerede hak, nerede hukuk, nerede adalet? Hatırlıyor musunuz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na dediniz ki, 'İstifa et. Sen istifa et ki daha yukarıdakiler kurtulsun.' Ne dedi Çevre ve Şehircilik Bakanı, 'Ben ne yaptıysam senin talimatınla yaptım.' dedi. Onuruyla dolaşıyor. 'Senin talimatınla yaptıklarım yanlıştı.' dedi. Peki, o talimatı veren bir kuvvetli suç şüphesi oluşturmadı mı, Adalet Bakanı? Bu kadar adaletsizlik olur mu? Her cuma bir ayet sallayan, sonra da utanmadan çikolata kutusunda rüşvet alan, ardından da büyükelçi yaptığınız Avrupa Birliği Bakanı, şu arkada oturan Adalet Bakanı'nın nezdinde bir duygu uyandırmıyor mu? Bir utanma duygusu kalmadı mı?"

"MEMLEKETTE AZICIK YARGI DÜZENİ OLSAYDI..."

Gökhan Günaydın, Manavgat Belediyesi'ndeki rüşvet konusuna ilişkin muhakkiklerin görevlendirildiğini belirterek, "Bizim nezdimizde çikolata kutusu, baklava kutusu karşılaştırması yapılamaz. Bunların yarışması yapılamaz. O baklava kutusu diye iddia edilen konuya muhakkik arkadaşlarımızı gönderdik. 3 milletvekili soruşturmasını yapıyor. Kısa süre içerisinde gelecek. Cumhuriyet Halk Partisi gereğini yapacak. Orada baklava kutusu açanlara soruyorum, Ankara'yı parsel parsel sattınız hiç mi utanmadınız? İstanbul'a ihanet ettiniz hiç mi utanmadınız? Eğer azıcık utanma duygusu kalsaydı bunları yapamazdınız ve ortada dolaşamazdınız. Aslında bu mesele utanma duygusuyla açıklanabilir bir şey değil. Azıcık memlekette yargı düzeni olsaydı sizler gün yüzü görmezdiniz. Ama şimdi utanmadan CHP üzerine bir operasyonla güya 102 yıllık partimizi çökertmeye çalışıyorsunuz. Ben size söyleyeyim, ne yoldaşlarımızı hapishanelerde terk ederiz, ne döner Ankara'ya sizin gibi salon siyaseti yaparız, ne de size teslim oluruz. Milletin açtığı yolda ilerlemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"AZİZ İHSAN AKTAŞ, 15 MİLYAR TL'LİK KAMU İHALESİ ALMIŞ"

Gökhan Günaydın, asıl meselenin CHP değil, demokrasi ve adalet meselesi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Dönem dönem iktidarlar kendilerine düşman yaratıyorlar, sonra o düşmanlara vahşice saldırıyorlar. Bunu bu memleket yeterince deneyimledi. Kumpasları biliyoruz. Ergenekon kumpasını biliyoruz. Askeri casusluk kumpasını biliyoruz. Bütün bunlardan bu memleket bugüne geldi. Bugün Zeydan Karalar'ı 10 yıl evvelki ihalesinden dolayı gözaltına alıyorlar ve tutukluyorlar. O suç örgütü lideri, aslında içeride olması gereken ama herkese iftira atıp muhtemelen şimdi ailesiyle beraber belki de tatilde olan Aziz İhsan Aktaş, toplam 15 milyar TL'lik kamu ihalesi almış yerel yönetimlerden. Bunun 13 milyarı AKP'li belediyeler, 2 milyarı CHP'li belediyelerden. Aynı zamanda Yargıtay’dan, Sayıştay’dan, Meclis’ten, üniversitelerden, Türk Hava Yolları’ndan, hastanelerden dünya kadar ihale almış. O Aziz İhsan Aktaş buralarda hiç suç işlememiş, ihaleye fesat karıştırmamış, rüşvet almamış, rüşvet vermemiş yalnızca CHP’li belediyelere geldiği zaman bunları yapmış. Buna çocuk bile inanmaz. Vicdanı olan, bugüne kadar AKP’ye, MHP’ye oy vermiş de olsa vicdanını kaybetmemiş tüm yurttaşlarımıza sesleniyorum, bugün bize, yarın size! Demokrasiyi, adaleti kaybetmeyeceğiz. Bu memleketi, çağdaş hukuk düzeni içerisinde mutlaka korumaya devam edeceğiz. Ve şunu söyleyeyim ki bugün bu zalimliği yapanlar mutlaka bağımsız yargı önünde hesap verecekler. Türkiye bağımsız yargıya kavuşacak. CHP iktidarında, kürsüsünde rozeti, cübbesinde cebi ve düğmesi olan bir tek hakim kalmayacak. Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Bağımsız ve tarafsız yargıya boynumuz kıldan incedir. Ama adliye koridorlarından ve emniyet koridorlarından siyasi ikbal devşirmeye çalışanlara kapımız kapalıdır. Millet büyüktür. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasiye inanan tüm paydaşlarıyla beraber dimdik ayakta durmaya devam edecektir.

PARTİ GRUPLARINA TEŞEKKÜR!

Dün akşam Zeydan Karalar’ın tutuklanma kararı geldikten sonra yapmak zorunda kaldığımız kürsü işgaline destek veren Yeni Yol Partisi grubu, yani DEVA Partisi’ne, Saadet Partisi’ne ve Gelecek Partisi’ne, İYİ Parti grubuna ve DEM Parti grubuna huzurlarınızda teşekkür etmek isterim. Dayanışma yaşatır, dayanışma güzelleştirir. Her türlü baskıya rağmen neyin ne olduğunu gören, yüzde 70 oranında erken seçim isteyen, yüzde 70 oranında bu operasyonların hukuki değil, siyasi olduğuna inanan ve partimizi Cumhur İttifakı’nın toplamı yani AKP, MHP, DSP, HÜDA PAR ve Büyük Birlik Partisi toplamı kadar oya ulaştıran halkımıza, milletimize teşekkür ederim. Gelen iktidar, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı değil, halkın iktidarı olacaktır. "

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.