CHP'li Ösen’den Vergi Kanunu tepkisi: 'Sıkı para, gevşek maliye politikası'

Vergi Kanunları İle Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı KHK'da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleştirildi.

CHP İzmir Milletvekili Ösen, Vergi Kanunu Teklifi’nin 17’nci maddesine dikkati çekerek AK Parti’nin ekonomide “Savurganlık politikası” izlediğini ifade etti.

Ösen, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: 

“Getirilen teklifle birlikte Hazinenin borçlanma limiti 2 trilyon 727 milyar liraya kadar çıkartılıyor. Geçtiğimiz sene ortaya konulan 2025 bütçesi için borçlanma tutarı 2 trilyona yakın bir rakam olarak hükümet tarafından Meclise sunulmuştu. Tam rakam 1 trilyon 935 milyar lira. Şimdi sene bitmeden bu rakamı tutturamadınız. Buraya para istemek için geldiniz. Anlaşılan o ki siz enflasyonla mücadele etmiyorsunuz. Bu çok net. Bu ne savurganlık?

Takvimleri geriye alalım. 2025 bütçesi için hazırlanan 2 trilyonluk borçlanma limiti dünyada ve ülkemizde ne yaşandı da yüzde 40 arttırılıyor? Siz vatandaş kemerleri sıksın diye, maaşları açlık sınırının altında bıraktınız ama devletin harcamaları mevzubahis olduğunda hiçbir şeyi esirgemiyorsunuz. Yapmış olduğunuz şudur; Sıkı para, gevşek maliye politikası. Hazinen borçlanma faizleri neredeyse hiç olmadığı kadar kötü durumda.

Hazine’nin 2025 yılı borçlanma faizi ortalaması yüzde 39,04. Bakın bu senenin ortalaması. Hazine bu sene neredeyse yüzde 40 faizle borçlandı. Şu an rakamlar gerçekçi olmasa da bakın enflasyon yüzde 33,30 dolaylarında. Yani hazine enflasyonun 7 puan üzerinde faizle borçlanmış, borçlanmaya da devam edecek.

"Bütçe açığı milli gelirin yüzde 5’ine denk gelecek"

AK Parti hükümetlerinin dillerinden düşürmediği bizden önce denilen 2003 yılında, hazinenin borçlanma faizi yüzde 40,21’di. Türkiye 2003 yılındaki ekonomik karamsarlığa ulaşmış durumda. Siz geçen yıl 2 trilyon açık vereceğiz bu yüzden borçlanmam lazım dediniz. Senesi dolmadan borçlanma oranınızı yüzde 40 arttırıyorsunuz.

Bu senaryonun aynısı 2026 yılı için de geçerli olursa eğer bu demek oluyor ki; 2026 bütçesi için öngörülen 2,7 trilyon liralık bütçe açığı hedefini de tutturamayacaksınız. 2026 yılında meclis açılır açılmaz yeni borçlanma talebiyle meclise geleceksiniz. Bugün buraya getirdiğiniz oran üzerinden gidecek olursak eğer, önümüzdeki yıl 2,7 trilyon liralık bütçe açığı hedefi aynı oranda arttırılırsa, açık 3,80 trilyon liraya çıkacak demektir.

Durumun vahametini anlamanız için şu şekilde örneklendireyim; 2026 yılında 77 trilyon lira milli gelir bekliyorsunuz. Seneye, borçlanmanızı varsaydığınız hedefi bu yıl ki gibi tutturamayıp 2026 yılında 3,8 trilyon borçlanırsanız eğer, bütçe açığı milli gelirin yüzde 5’ine denk gelecek. Sayın Bakan Şimşek’in ağzından düşürmediği Maastricht Kriterleri bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3’ü geçmemesi gerektiğini söylerken siz bunu 2’ye katlama yolunda ilerleyecek gibi duruyorsunuz. Memleketin Allah yardımcısı olsun.”(T24)

AK Parti hükümetlerinin dillerinden düşürmediği bizden önce denilen 2003 yılında, hazinenin borçlanma faizi yüzde 40,21’di. Türkiye şu anda 2003 yılındaki ekonomik karamsarlığa ulaşmış durumda.

Geçen yıl “2 trilyon açık vereceğiz bu yüzden borçlanmam lazım” dediniz. Senesi… pic.twitter.com/USMFtaXwoe

— Seda Kâya Ösen (@ssedakayaosen) October 22, 2025