CHP'li Kılıç'tan parlamenter sisteme dönüş çağrısı!
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi içine sürüklediği krizleri değerlendirerek, parlamenter demokrasiye dönüş çağrısı yaptı.
- Ege Postası
- 19.11.2025 - 11:56
- Güncelleme: 19.11.2025 - 12:01
Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Türkiye’de uzun yıllar boyunca uygulanan parlamenter sistem, 16 Nisan 2017 referandumu sonucunda yerini ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ adı verilen tek merkezli bir yönetime bıraktı. O gün halka; ‘hızlı karar alınacak’, ‘ekonomi uçacak’, ‘kuvvetler ayrılığı güçlenecek’, ‘istikrar sağlanacak’ denildi. Ancak aradan geçen 8 yılda, bu vaatlerin hiçbirinin gerçekleşmediğini, aksine Türkiye’nin ekonomiden adalete, sağlıktan eğitime kadar istikrarlı bir çöküşe sürüklendiğini hep birlikte gördük.
Bugün bu ülkede; dış borcun faizine yetişemeyen bir ekonomi,partizanlaşmış bir yargı, yeni doğan bebeğini koruyamayan sağlık sistemi ve okuluna sabun koyamayan bir eğitim sistemi var. Her gün öldürülen kadınlar, okula aç gidip aç dönen çocuklar, geleceğini yurtdışında arayan gençler, tarlasını ekemeyen çiftçiler, kirasını ödeyemeyen çalışanlar, torununa harçlık veremeyen emekliler var.Üstelik tüm bunlar yaşanırken, ülke yönetimi Meclis’ten, milletten, hukuktan ve vicdandan kopmuş durumdadır.”

“Meclis, milletin kürsüsü olmaktan çıkarıldı”
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin demokratik damarını kesmiştir. Bugün TBMM, anayasal yetkilerini kullanamayan, saraydan gelen metinleri onaylayan bir daireye dönüştürülmüştür. Milletvekill
“Kuvvetler ayrılığı yok, kuvvetler yandaşlığı var”
“Kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı, yargı bağımsızlığının fiilen bittiği, yürütmenin denetlenemez hale geldiği bir ülkede hukuk devleti olmaz. Bugün Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararları yerel mahkemelerce tanınmıyor, adalet iktidarın gölgesinde boğuluyor.Bu düzen, ‘tek imza, tek ses, tek merkez’ üzerine kurulmuştur.Cumhuriyet, halkın iradesini bir kişiye teslim eden bir rejim değil, o iradeyi Meclis’te yaşatan bir halk egemenliği düzenidir.”
“Parlamenter sistem bir özlem değil, mecburiyettir”
“Parlamenter demokrasiye dönüş, geçmişe özlem değil, geleceğe mecburiyettir. Bu sistem; hesap verebilir yönetimin, denetlenebilir iktidarın, özgür basının ve bağımsız yargının teminatıdır. Yeniden güçlü bir Meclis, tarafsız bir yargı, özgür bir medya ve hukukun üstünlüğü inşa edilmedikçe bu ülke nefes alamaz.
“Güçlü Türkiye, güçlü Meclis’le mümkündür”
“Türkiye’yi şahsileşmiş, keyfi bir yönetim anlayışından kurtarıp yeniden hukukun, eşitliğin ve halk iradesinin temellerine döndürmek zorundayız. Çünkü biz biliyoruz ki; bir ülkeyi tek adam yönetimi değil, ortak akıl yaşatır. Bir devleti saray değil, millet ayakta tutar. Güçlü Türkiye, güçlü Meclis’le mümkündür. Ve biz o Meclis’i yeniden var edeceğiz.”

Yorum Yazın