CHP'li Bekaroğlu, çayda da kriz uyarısı yaptı!

Bekaroğlu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Bekaroğlu, özetle şunları söyledi:

“ŞU ANDA YAŞANAN BİR SIKINTI VAR VE BU SIKINTI HİÇBİR ŞEKİLDE UKRAYNA’DAKİ SAVAŞLA İLGİLİ DEĞİL”

“Diyorlar ki ‘ülkede şu anda bir kaos ortamı oluşturulmaya çalışılıyor. İnsanlar olmayan şeyleri var gibi gösteriyor. Olan şeyleri yok gibi göstererek Türkiye’de hükümeti bir şekilde devirmeye çalışıyorlar.’ İki üç konu üzerinde dönüyor bugünlerde. Bunlardan bir tanesi ayçiçeği yağı meselesi, bir tanesi buğday var yok olayı, bir tanesi de benzin mazot oto gaz meselesi. Şu anda yaşanan bir sıkıntı var ve bu sıkıntı hiçbir şekilde Ukrayna’daki savaşla ilgili değildir. Hiç mi ilgili değildir; tabi ilgisi var ama öyle esas sebebi bunlar değildir. Zaten ayçiçek yağı ile ilgili sıkıntı vardı, fiyatlar dörde beşe katlanmıştı. Hükümet sözcüleri ayçiçek yağı fiyatlarından söz etmiyor, ‘yeteri kadar stokumuz vardır, raflar dolu, boş değil’ gibi laflar ediyorlar.

“TÜRKİYE’DE ÇOK CİDDİ BİR BUĞDAY AÇIĞI VARDIR”

1990’da Türkiye’de 54 milyon nüfus varken 20 milyon ton buğday üretiliyordu. Bugün Türkiye’nin nüfusu 84,3 milyon. 8 milyon sığınmacı ve sezonluk gelen 30-40 milyon turist var. Türkiye’nin buğday üretimi hâlâ 20 milyon ton civarındadır. Şimdi siz karar verin, Türkiye’de buğday sıkıntısı var mı yok mu; şimdi siz karar verin. 2021’de 17,5 milyon ton buğday üretilmiş, 6,5 milyon ton da ithal edilmiş. Türkiye’de çok ciddi bir buğday açığı vardır.

“TÜRKİYE, AYÇİÇEK TOHUMU İTHALATINDA DÜNYA BİRİNCİSİ”

2010’larda 1,3 milyon ton civarında ayçiçek yağı üretimi vardı, şimdi 2 milyon ton civarında üretim var. Ayçiçek tohumunda 800 bin ton civarında açığımız var. Sadece ayçiçeği almıyoruz dışarıdan ayçiçek yağı da alıyoruz…Bir sene içinde 4-5 misli fiyatlar arttı… Türkiye, ayçiçek tohumu ithalatında dünya birincisi.

“KEMAL DERVİŞ’İ IMF PROGRAMLARINI UYGULASIN DİYE GETİREN BAHÇELİ’NİN KENDİSİ”

Niye bunlar oluyor? Kendi kendine yeten ülkeye ne oldu 20 senede? Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli, onların adamları, tetikçileri gelsin bunlara cevap versin. Bahçeli, parti sözcümüze ‘Derviş’in yamağı, Derviş’in yetiştirmesi’ diyor. Derviş’i bu ülkeye getiren kim?  1999-2000 yılında Kemal Derviş’i IMF programlarını uygulasın diye getiren Bahçeli’nin kendisi. IMF programları, dünya tekellerinin üretmiş oldukları ürünlerin Türkiye’de üretilmesinin kısıtlanması. IMF diyor ki; ‘siz iflas ettiniz. Ben size düşük faizli borç vereceğim, şartım var; pancar ekmeyeceksiniz, sınırlayacaksınız, şeker üretiminizi 4’ten 1’e düşüreceksiniz.’ Niye, çünkü dünya gıda tekellerinin milyonlarca ton fazla şekeri var. Tütün üretmeyeceksiniz. Ayçiçeği üretmeyeceksiniz. Çeltik üretmeyeceksiniz. Bunları sınırlandıracaksınız. 15 günde 15 yasa bunlardı; IMF programları… IMF programlarını Adalet ve Kalkınma Partisi sıkı sıkıya uygulamıştır.

“BAKANLARI BİLE YABANCI FİRMALARIN DANIŞMANLIĞI GÖREVİNİ YAPIYOR”

Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye Azerbaycan’dan kuru çay ithal etti. Azerbaycan çay üretici değil. Ürettiği çay kendi ihtiyacının yüzde 10’unu bile karşılamıyor. Nedir bu diye soru sorduk, önerge verdik, hiç cevap vermediler. Bütün bu ithalat işlerini bu şekilde yapıyorlar.  Çünkü etrafında birileri toplanmış, bakanları bile yabancı firmaların danışmanlığı görevini yapıyor, onların adamları. Pakdemirli öyleydi, bu yeni bakanın da öyle olduğu çıktı. Bak firma kurmuş Sayın Bakan, New Bridge! Londra’da partnerleri var. Hangi ürün nasıl gelir? Sadece hangi ürün nasıl gelir’ diye söylediği için mi bu parayı kazanıyor, Cumhurbaşkanı’na yakın olduğundan dolayı da buna danışmanlık işleri veriyorlardı…İthalat yolunu kararname çıkartarak açacağız’ diyecek.

“AYÇİÇEK, BUĞDAY, EKMEK BUNLARA ÇAY EKLENECEK”

Özel ilişkilerle alınan ithalat kararları ile Rusya’nın, ABD’nin, Ukrayna’nın, İsrail’in çiftçileri destekleniyor. Önümüzdeki sene Ayçiçek, buğday, ekmek bunlara çay eklenecek. Artık Doğu Karadeniz Bölgesi'nde vatandaş çaya gübre atamıyor. Geçen sene 2 bin küsur lira olan gübre 9 bin liraya gelmiştir. Şu anda Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kimsede para yoktur, özellikle de yarıcılarda para yoktur. Kimse gübre atamıyor. Gübreye alışmış olan toprakta gelecek sene, ondan sonraki sene verim yarı yarıya düşecek. Zaten Türkiye kendi ihtiyacından az çay üretiyor, yarı yarıya düştüğü zaman Türkiye’deki çay sıkıntısını göreceğiz.

GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM BİZZAT EKMEKLE İLGİLİ ÜLKE İLE İLGİLİ BİR MESELEDİR”

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, sadece Cumhurbaşkanı yerine Başbakan gelecek filan değil, bizzat ekmekle ilgili, yağ ile ilgili çay ile ilgili, buğday ile ilgili, ayçiçeğiyle ilgili, çeltikle ilgili, pamukla ilgili, ülke ile ilgili bir meseledir. Devlet Bahçeli ve adamları kasıla kasıla milliyetçilik satıyorlar ortalıkta. Milliyetçilik bunlara karşı çıkmaktır. Bunlara karşı çıkanlara ‘vatan hain’ demek milliyetçilik filan değil, sahteciliktir.” (ANKA)