CHP'li Bayır'dan Kurultay değerlendirmesi: 'Çatışma yaratmaya çalışıyorlar'

EGE POSTASI – CHP İzmir eski milletvekili Tacettin Bayır, TR35'te yayınlanan Senem Gökdağ ile Manşet programının konuğu oldu. CHP’li Bayır, İzmir'de kriz yaratan DİSK bünyesindeki 23 bin işçinin grev sürecine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Tacettin Bayır’I tanıyanların nasıl emekten yana olduğunu bilenler açısından doğru yorumlamak lazım. Olayın kilitlendiği nokta aslında ne bugünkü Sayın Başkanla alakalı ne de sendikayla alakalı. Sendika dolayısıyla işçi kesimini temsil eder, işçinin hakkını savunur, işçinin hakkının en üst olması için mücadele eder bu çok doğal bir şeydir. Sendika iş örgütlenmesidir çünkü. Buna saygımız var tabii ki bu doğal hakları ama anlaşılmayan bir konu var, anlaşılmayan konu şu: Bundan önceki belediye başkanı seçime 5 gün kala ilginç bir şey yapıyor, yüzde 67 zam yapıyor DİSK’e daha doğrusu belediye iş sendikasına. Şuan da belediyede örgütlü 2 sendika var: Birisi belediye iş sendikası, diğeri de DİSK sendikası. Belediye işe yüzde 67 zam yapınca maaşlar 70 - 80 bin liraya uçuyor. Bu sefer DİSK sendikasına bağlı işçilerin maaşı 55 - 60 bin liralarda kalıyor yani arada 25 - 30 bin liralık bir uçurum meydana geliyor. Bunu yapan adam 5 gün sonra da belediye başkanlığını bırakacak. Tunç Soyer... Aslında belli. Cemil Tugay’ın adaylığı kesinleşmiş durumda, 5 gün sonra da görevi bırakacak olan bu arkadaş bu devasa zammı yapınca…Nasılsa zammı kendisi ödemeyecek, gelen ödesin mantığıyla yapınca şimdiki DİSK sendikasına bağlı işçiler de diyorlar ki eşit işe eşit ücret istiyoruz. Yani “onlar da çöp topluyor bu parayı alıyorlar, biz de çöp topluyoruz bize bu para layık görülüyor biz de aynı parayı istiyoruz diyorlar. Buraya kadar her şey doğal hakları gibi görülebilir. Ancak belediye başkanı da haklı olarak diyor ki “Ben bu parayı nasıl ödeyeceğim?”

CHP'li Bayır, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Başkan Cemil Tugay’dan onay aldı iddialarının kendince doğru olmadığını belirterek şu şekilde konuştu:

"Ben onun doğru olduğunu zannetmiyorum. Oradaki söz konusu işçiye verilen rakam, 6700 kişiye verilen rakam. Bugünkü söz konusu 23 bin kişiye verilecek olan rakam ve kimse bunu telaffuz etmiyor. Bakın bugün aradaki farkı Cemil Tugay 'Peki, bende onlar kadar size para ödeyebilirsem ödeyeceğim.' dese bu rakam 700 milyonları buluyor. Kaldı ki, bir de belediye başkanlarının elini kolunu bağlayan başka bir madde var: Diyor ki sen gelirlerinin şu kadarını ancak çalışanlarına verebilirsin, geri kalanını yatırıma ayırmak zorundasın. Yani maaşlarda yüzde 30’u aşamazsın diyor. Böyle olduğu zaman bu rakam çok üstlere çıkıyor bu bir. İkincisi, AKP iktidarının yarattığı bir kaos var. Daha önceden birikmiş SGK alacakları ile ilgili şuana kadar 7 milyarla 9 milyar arası kesintiye uğradı. Hükümetin Ankara’dan İzmir’in payı olarak göndermesi gereken gelirlerden şuana kadar Cemil Bey göreve geldiğinden bu yana sanıyorum 7 milyarla 9 milyar arası bir kesintiye uğradı. Dolayısıyla eli kolu bağlanmış bir belediye başkanı var. Bunun da yetmediği gibi bir önceki belediye başkanı ne yazık ki seçime 1 ay kala, kendisinin aday olmayacağının belli olduğunda ciddi bir kadrolaşma hareketiyle işçiler aldı. Aslında açıp bakarsanız o tarihlerde ben milletvekiliyken Sayın Tunç Soyer’e uyarılarım vardı, 'Yapma, yanlış yapıyorsun.' şeklinde."

ÇÖP TOPLAMA KRİZİNE YORUM: "CEMİL BAŞKAN ÇOK BÜYÜK SABIR GÖSTERDİ"

"Bir işçi işveren ilişkisi bu şekilde mi olmalı? Yani sen çöpleri toplamamışsın, o çöpler Alsancak’ta dağ gibi yığılmış, belediye başkanı eldiveni takmış diğer belediye başkanlarıyla beraber o çöpleri kaldırmaya çalışıyor…Adam gelip onunla dalga geçiyor. “Çok güzel temizliyor, görürsem çöp çağıracağım kendisini toplattıracağım çöpleri.” diyor. Bir insan mesai arkadaşına bile böyle şeyler söyleyemez, söylememeli. Buna rağmen Cemil başkan çok büyük sabır gösterdi. Onlara 'arkadaşlar, benim verebileceğim budur.' diyor. Ayrıca bu para Cemil başkanın mirasından gelen para değil, İzmirlinin parası. Senin, benim, bizim vergilerimizle gelen bir para. Dolayısıyla İzmirliye yapılan bir şey bu. Yani Cemil Tugay’ın yaptığı şey İzmirlilerin parasını korumak."

DİSK'İN MHP'Lİ KIRKLARELİ BELEDİYESİNDE YÜZDE 0 ZAMA İMZA ATMASINA VURGU

CHP'li Bayır, MHP’li Kırıklareli'nde DİSK'in yüzde 0 zamı kabul edip işe başlamasını hatırlatarak, "Aynı sendika Kırklareli’de MHP’li belediye başkanına yüzde 0 zamla işe başladı. O nasıl oluyor? Yani sen niye İzmir’de CHP’li belediyeye bunu yapıyorsun da, gidip Kırklareli’de imza atıp işe başlıyorsun?" dedi.

"BU İŞİN ARKASINDA TUNÇ SOYER'DE VAR"

Bayır, Başkan Tugay ile sendika arasındaki maaş bordrosu atışmasına karşın, "Bu şekilde lanse etmek, basına vermek ayıp. Eninde sonunda bunun aslı çıkıyor. Bizim sendika temsilcilerine şahsi çağrımız, inat değil sağduyu, siyaset seğil emekçinin gerçek hakkı, hak yemek değil helal kazanç kazanmlarıdır. Buradan öyle görünüyor ki hedef yapılan şey; sayın sarayadaki yaşayan arkadaşı silkeleyin CHP’li belediyeleri… Bakıyoruz bu işin arkasında farklı bir siyasi parti daha var bence ve eski belediye başkanının olduğunu da düşünüyorum." diyerek tepkisini dile getirdi.

Bayır, aynı zamanda DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın 'Biz 500 bin kişiyiz, AKP’ye oy veririz' cümlesini sert bir şekilde eleştirerek, şunları kaydetti:

"Bunun adı şantajdır, bunun adı tehdittir. Ben zaten buna çok sinirlendim. Büyükşehir belediye başkanlığı çalışanlarına asla bir düşmanlığım söz konusu olamaz. Bir sendikacının ve DİSK’in üslubu bu olmamalıdır. Fedakarlık hep tek taraftan, Cemil Tugay’dan isteniyor. Ancak belediyeyi batırmamak için Cemil Tugay’da direniyor şuan da. Belediyenin geliri çok daha üst düzeyde olsa eminim Cemil başkan 200 bin TL’de verir. Aslında bugüne kadar İzmir halkı sendikacıların yanında olurdu. İlk kez ben İzmir halkının sendikanın yanında değil de belediye başkanının yanında olduğuna şahit oluyorum."

İBB OPERASYONLARINA TEPKİ: "CHP'Yİ HIRPALAMAK İSTİYORLAR"

CHP'li Bayır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonlara ilişkin değerlendirmede bulunarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'ahtapot' lafına vurgu yaptı.

"Rakip CHP olduğu için, CHP’yi hırpalamak istiyorlar. Tıpkı Ergenekon Balyoz davasında olduğu gibi somut delil olmadan, gizli tanık adı altında adam tutuklattırıyorlar. Tabii ben inanıyorum en sonunda hepsi aklanacak. Ekrem İmamoğlu tutuklanalı kaç gün oldu daha hala hakkında hazırlanmış doğru bir iddianame ne yazık ki yok. İnsanların neyle suçlandığı belli değil. Tutarsız iddialar, hiçbirisi de ayakları üzerine oturmayan iddialar… Olayı da ahtapot diyerek büyüttüler. Özgür Özel’de ahtapotu geçen hafta grup toplantısında anlatmıştı. Gerçekten bir ahtapot vardı ama toplum balık hafızalı değil unutmuyor. “Oğlum ayakkabı kutularını sıfırla” meselesi daha unutulmadı aslında. Kapitalizm her zamanki oyununu oynuyor; böl parçala yöneti sahneye koydu. Sahnedeki film aynı film."

CHP'NİN KURULTAY DAVASI'NA YORUM: "ÇATIŞMA YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Bayır, CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun tekrar partinin genel başkanlığına getirilme meselesinde bence bir Alevi-Sunni çatışması yaratmaya çalışıyorlar. Bu çok tehlikeli bir oyun, iktidarı şimdiden uyarıyorum. Sakın ola ki kapitalizmin daha önceki Türk-Kürt çatışması yaratarak Türklerle Kürtleri birbirine kırdırmaya çalışması gibi bugün aynı şekilde Alevi ve Sunniler üzerinde denemeye kalkmayın. Bu çok kötü sonuçlar doğurabilir." ifadelerini kullandı.