CHP İzmir, tutuklu başkanlar için yürüdü: 'Hiçbir CHP'li sana itaat etmeyecek'

ELİF ŞEYMA AKCA / EGEPOSTASI- CHP İzmir İl Örgütü, CHP'li belediyelere yönelik düzenlenen operasyonlar kapsamında tutuklanan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık başta olmak üzere tutuklu belediye başkanları için adalet yürüyüşü gerçekleştirdi. 

Yürüyüşe CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, CHP İzmir İl Başkan Vekili Barış Özdemir, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Karabağlar Belediye Başkanı Emine Helil Kınay, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Şenol Aslanoğlu’nun eşi Duygu Aslanoğlu, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç, TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve İzmir Tabip Odası Başkanı Yüce Ayhan katıldı.

TUTUKLU BAŞKANIN ANNESİ DE DESTEK VERDİ

Ayrıca yürüyüşe tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın annesi Gülseren Çalık da katıldı.

"BU OPERASYONLAR SİYASİDİR VE ALTYAPISI YOKTUR"

TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, CHP'li belediyelere yönelik operasyonların siyasi olduğunu savunarak, “Burada Çalık’ın annesi Gülseren Anne için buradayız. Ona yapılan yargı eliyle işkencedir. Bu devlet işkence yapmaktadır. Biz bu faşizmi önceden gördük ve reddediyoruz. Bir kez daha sesleniyoruz, faşizme karşı omuz omuza. Bizler TMMOB olarak buradan sesleniyoruz, Selahattin Demirtaş’a, Can Atalay’a ve tüm siyasi tutsaklara selam olsun. Biliyoruz ki belediyelere yapılan bu soruşturmalar siyasidir ve altyapısı yoktur. Tutuklamalar bir cezaya dönüştürülmüştür. Biz, İmamoğlu nezdinde tüm belediye başkanlarına özgürlük diyoruz” dedi. 

SARI'DAN FAŞİZM VURGUSU

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, “Demokrasi işçinin ekmeğidir dediğimiz yolda bir de görüyoruz ki herkes kendi mücadele hattını ayrı örüyor, oysa faşizm hepimize saldırıyor.  Yaşam hakkı evrensel bir hak olduğu gibi mahpus hakları da evrenseldir. Kendi yandaşlarına geldiğinde bir kararnameyle serbest bırakılır ama içeride yatan sosyalistler, devrimciler ve sosyal demokratlar” ifadelerini kullandı.

"BUGÜN AYDIN'DA OYNANAN OYUNLAR..."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu ise, “19 Mart siyasi darbesi dedik, bugün Aydın’da oynanan oyunlar bizim ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi. AKP iktidarı vatandaşın oyuyla alamadığı belediyelerde kayyım, yargı sopası veya önlerine soruşturma dosyaları koyarak çökmeye çalışıyor. AKP yargısı bilmelidir ki sarayda oturan zat bilmelidir ki hiçbir CHP’li sana itaat etmeyecek, geri adım atmayacaktır. Sen gidene kadar, AKP yıkılana kadar CHP’nin tüm kadrosu, Genel Başkanından en aşağısına kadar her ferdi direnmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.

Karasu açıklamasının devamında şu şekilde devam etti:

“Ülkemiz anormal durumlar yaşıyor. Bir tarafta ormanlar yanıyor. AKP’ye soruyoruz, uçak nerede, yok, helikopter nerede, yok, eğitim, iş, çalışacak adam nerede, yok. Tutuyorlar e-İmzaları kopyalıyorlar, BTK Başkanının imzasını bile kopyalıyorlar, sahte diplomalar havada uçuşuyor, hiçbir şey yok. Duymuyorlar. Bu kadar hukuksuzluğu görmüyorlar. Ülkemizde adeta tuz kokmuş durumdadır. Ne yapıyorlar? Hiçbir suçu olmayan belediye başkanlarımıza zulmediyorlar. Bakın bugün Murat Çalık’a yapmak istedikleri nedir biliyor musunuz? Zulmederek onu iftiracı etmeye çalışıyorlar ama Murat Çalık dimdik duruyor, cezaevinden direniyor. Murat Çalık AKP’nin bu bozuk düzenine teslim olmayacak yiğit bir belediye başkanımızdır. Belediye başkanlarımız tutuksuz yargılanabilecekken yargılamıyorlar çünkü o belediyeleri AKP bir kaybetti bir daha kazanamadı. CHP’li belediyelerin başarılı çalışmalar karşısında iktidarı kaybettiklerini görüyorlar. Herkes bilsin ki bizim yolumuz Yörük Ali Efe’nin yoludur, Ayşe Efe’nin yoludur, bizim yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Bu vatan onların bize emanetidir, emanete ihanet edenleri ne tarih ne de millet affedecektir.

"SAĞLIK, EN TEMEL İNSAN HAKLARINDANDIR"

İzmir Tabip Odası Başkanı Yüce Ayhan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık için kesinleşmiş bir yargı olmadığına dikkat çekerek,“Son dönemde haklarında kesinleşmiş bir yargı kararı olmaksızın ve ciddi sağlık sorunları olmasına karşın cezaevinde tutulan Mehmet Murat Çalık ve Emine Ayşe Barım’ın durumu kamuoyunu rahatsız etmektedir. Türk Tabipler Birliği tarafından İzmir Tabip Odası ve İstanbul Tabip Odası’nın da katkılarıyla bu iki isim için, avukatlarının talebi doğrultusunda bilimsel kurullar oluşturulmuştur. 29 Temmuz 2025 tarihinde TTB, İzmir Tabip Odası ve İstanbul Tabip Odası ortak bir basın açıklamasıyla Mehmet Murat Çalık hakkındaki bilimsel değerlendirme raporunu kamuoyu ile paylaşılmıştır:

“Tıbbi özgeçmişinde tekrarlama riski bulunduğu için ömür boyu yakın takip gerektiren iki habis hastalık öyküsü, Akut Myeloid Lösemi ve Mukoepidermoid Kanser, son dönem kısa sürede gelişen kilo kaybı (20 kg), yapılan güncel tetkiklerde sınır değerlerde laboratuvar sonuçları, mide-barsak sisteminde kanama ve iltihaba neden olabilecek değişimler (pangastrit, divertikülit), kolesterol yüksekliği ve insülin direnci ile birlikte miyokard infarktüs riskini artıran kalp koroner arter plağı, klinik tabloyu etkileyerek/tetikleyerek mevcut hastalıkların şiddetini artıran ya da hastalıkların tekrarlamasına neden olan ruhsal değişimler saptanan Mehmet Murat Çalık’ın ceza infaz kurumu koşullarında kalmasının uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.

Bu tıbbi değerlendirme raporu temelinde yapılan hukuksal değerlendirmede ise Tutukluluk halinin devam ettirilmesi ceza muhakemesi amaçlarına ulaşmak bakımından “gerekli bir tedbir” olmayıp tutukluluk halinin devamının, tutuklunun içinde bulunduğu sağlık koşulları gereğince ölçüsüz olarak nitelenebileceği ve dolayısıyla tutuklama koruma tedbirine devam etmenin maddi şartlarının mevcut olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denmiştir.

Sağlık hizmetleri açısından DSÖ ve Avrupa Konseyi standartlarını karşılamayan ülkemiz cezaevi koşullarının Mehmet Murat Çalık için, Emine Ayşe Barım için ve benzer durumdaki, çeşitli sağlık sorunlarına rağmen cezaevinde tutulan herkes için bir sağlık tehditi söz konusudur. Oysa sağlık hakkı en temel insan haklarından birisidir." ifadelerini kullandı.

"YARGIYI BASKI ALTINDA BIRAKAN BU ANLAYIŞ..."

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ise, “ Bakmayın bugün buradayız. Bizim canlarımız içeride. Özel yetkili savcılar onları ölüm kuyularına attılar. Aylarca iddianameleri düzenlenmedi. Hukuk devletinin temeli ve demokrasinin temeli yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığıdır. Bugün geldiğimiz nokta araçsallaşan yargıdır. Geçen hafta tahliye kararı veren 17 ve 28. asliye ceza mahkemesinin hakimleri  başka mahkemelere üye olara bir gece yarısı kararıyla atandılar. Etkisizleştirilen, açtıkları telefonlarla yargıyı baskı altında bırakan bu anlayış düşünen konuşan, farklı söyleyen kim olursa olsun muktedirin gözünde vatan hainidir” dedi.