Dolar 32,3985
%-0.07
Euro 34,6351
%-0.48
Altın 2.394,630
%-1.66
Bist-100 10.046,00
%-0.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
CHP İzmir'de gündemdeki isim Özkan konuştu!

CHP İzmir'de gündemdeki isim Özkan konuştu!

CHP Parti Meclisi Üyesi, İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Tuncay Özkan, KRT FM’de, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Mithat Umutoğlulları’nın konuğu oldu. Özkan, İzmir’in patronu olmaya çalıştığı ve yerel medyanın desteklenmemesini söylediği iddialarına sert tepki gösterdi. Özkan, "Kime neyi kimin yazdırdığını iyi biliyorum. Gelip geçecek samyeli değilim. İmbatım bu kentte kalıcıyım. Hodri meydan. Buyursunlar ne yaparlarsa yapsınlar. Mücadeleden geri adım atmam" dedi. Özkan, İzmir’de hedefinin yüzde 60 oy olduğunu söylerken, İzmir Örgütü’nün sokakla iç içe olmasının önemine dikkat çekti.

  • Ege Postası
  • 28.04.2015 - 11:24
EGE POSTASI - CHP Parti Meclisi Üyesi, İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Tuncay Özkan, KRT FM’de, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Mithat Umutoğlulları’nın konuğu oldu.
Özkan, programda şunları söyledi;


SİYASET HİZMET ARACI


Siyaset bir amaç işi. Gazetecilik yaparken çocukluk rüyamı gerçekleştirdim. 35 yıl aktif gazetecilik yaptım. Siyaset bir hizmet aracı. Ülkenin sorunlarını çözecek enerjiyi ortaya çıkaracak politikaların içinde yer almak önemli. Yıllarca sorunu gösterip çözümü bekledik. Bir gazetecilik kadar ülkenin sorunlarına aşina bir meslek yoktur. Türkiye’de sorun çok çözecek insan sayısı az. O yüzden siyaseti önemsiyorum. Aşk için siyaset yapıyorum. Aşk eksiği tamamlar. Bir sevdayı büyütmek için aşka ihtiyaç vardır. En temel iddiam ülkenin çocuklarına insanlarına adalet özgürlük barış için bir nebze kaktı koymak.


EYLEMİMDE DEĞİL ÜSLUBUMDA HATA GÖRDÜM


İnsan cezaevinde 517 gün tek başına bir hücrede yaşayınca geçmişe dönüp muhasebe yapma fırsatı oluyor. Cumhuriyet mitingleri bu ülke için önemliydi. Pişmanlığım yok. Cumhuriyet mitinglerinde bana gelen mektuplardan anladım karşımızdaki siyasi görüşe bir kaygı sunmuşuz, bunu gördüm. Bizi ötekileştiriyorlar mı düşüncesi olmuş. Buna üzüldüm. Eylemimde değil üslubumda hata gördüm. Daha yumuşak daha kapsayıcı ötekileştirmeyen bir yürek var. Dil onu anlatamamış yeterince. O zaman kırdığım insanlar varsa özür diliyorum. Amacımız yanlışı göstermekti. Uyarıda bulunmaktı. Bugün öyle bir dil kullanmamaya özen gösteriyorum.  İletişim hatasını ortadan kaldırmaya çalışıyorum şimdilerde...



CHP BABA OCAĞI


CHP baba ocağı... Babam CHP’nin Çankaya ilçe yönetimindeydi. Kurultay delegesiydi. İlk dayağımı altı oklu bayrağı dağıtırken yedim. Siyasetle uğraşan bir aileden geliyorum. 2004 sonrası süreçte CHP’nin kendi içindeki yenilenme sorunu benim gibi düşünenleri CHP dışında bir çözüm olur mu ya da götürdü. İçeri alınmadan önce Yeni Parti adında parti kurdum. Genel Başkanı seçildim. Cumhuriyeti demokrasiyi savunma adına arayış oldu. Cezaevindeki süreçte tekrara baba ocağına döndük. CHP’yle birlikte hareket ettik. Genel Başkan beni partiye davet etti. İnandığım şeyle olarak yaşam biçimim kaynağı olarak CHP’de siyaset yapmaktan mutluluk duyuyorum.


KAMUDAN TEK ALMIŞLIĞIM YOK


Parayla insanın şerefi onuru satın alınmaz. Asıl olan birlikte hep beraber bir mücadelenin içinde olmaktır. Hayatım boyunca tekil mücadelelerin dışında yer aldım. Konumlarımı para kazanma yönetimi olarak kullanmadım. Kamudan bir tek almışlığım yoktur. Reklam bile almadım. Vergimi ödedim. Yargıladılar baktılar 16 kez kara para soruşturması yapıtılar. Rapor bile yazmadılar. Rahat ne zaman rahattır başka insanlarda mutlu olduğunda. Çocuklar yatağa tok girdiğinde rahattır. Başka hayatlarla birlikte güzellik yaratılır.


KEŞKE YANILSAYDIM HEPSİ DOĞRU ÇIKTI


Başkanlık sistemi demek parlamenter demokrasinin yok olması demektir. Seçilmiş krallık getirip oturacağız başımıza. Anayasayı değiştirecek durumu oluşturmayalım. Tek bir gücün dayatması demokrasiyi yok eder. Günlük hayatı yaşam bicimizi değiştirmeye çalışıyorlar. Alt kimliğe yönelik sözlerden anlaşılıyor bu. Eğitim sistemini yok etmek istiyor AKP… Büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız dedim 2003’te. Keşke yanılsaydım. Hepsi doğru çıktı. AKP’ye oy verenlere yalvarıyorum. Gelin CHP’ye oy verin. Gelin birleşelim. Ülkeyi sorunlarında ayıklayalım. Yeniden ayağa kaldıralım.  İnsanları özgürleştirelim Sonra kime oy veriyorlarsa versin.


İZMİR’DE ÖRGÜTLE SOKAK İÇİÇE


Aday olduğum  bölgedeki ilçelere gezdim. Kadın ve gençlik kollarında diğer illerdekilerden daha büyük bir aktivasyon var. CHP’nin parti emekçisi diye tanımladığı kadroları müthiş bir şey yapmışlar. Birlikte yürürken bölgeyi tanıyorsun bir kere. İsimleri ile sesleniyorsun. Çeşme İlçe Başkanı var Ekrem Oran… Bütün Çeşme bağırıyor ‘Eko, Eko’ diye. Konak’ta dolaşıyoruz Şakir Başkan’a sarılıyorlar. Bu sokakla partinin içiçeliğini gösteriyor.  İzmir’i uzun zamandan beri biliyorum. 2004 yılında İzmir’in su sorununa yönelik miting düzenlemiştim Gündoğdu’da…İzmir’in sorunlarını bilen bir örgütümüz var.



HEDEFİM YÜZDE 60


Benim hedefim İzmir’de yüzde 60. İzmir’de yüzde 60 oranında oy almak için çalışıyorum. Arkadaşlarımın da o motivasyonda olduğunu görüyorum. Temel sorun şu gittiğiniz yerde enerjik olabilirsiniz ama size yanınızdakiler inanıyor mu. İnanın inanıyorlar. Bazı dostlarımız soruyor bu vaatlerini yerine getirecek misiniz. Yılgınlık yorulmuşlar. İktidar partisinin baskısından. Gördükleri şeyi görüyorlar ama inanalım acaba diyorlar. Bazı arkadaşlarımın içinde bulunduğu bu durum seçim bildirgemiz açıklandıktan sonra değişti. ‘Geliyoruz’ diye bağırıyorlar.


BÖYLE BİR EDEPSİZLİK YAPMAM


Ben gittiğim her ilde önce il başkanımızı ararım, ziyaret ederim sonra belediye başkanlarımıza giderim. Gittiğim ilçede ilçe başkanını aramadan bir şey yapmam. Bir görev verilip geldiysem de bilgilendirmeyi yaparım. İl Başkanımız Bedri Serter başkanlığında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ben PM üyesiyim. İl başkanlığına geldiğimde İl’in patronu Bedri Bey’dir. Saygıda kusur etmem. İl’in patronu olmaya çalıştığım yönünde yakıştırmayı yapanlar beni başkalarıyla karıştırıyorlar. Böyle bir edepsizlik yapmam. İl Başkanımız bizim başkanımızdır. Koordinasyonu yapar. Yayınlanan şeyler yazılan şeyler onlar küçük şeyler. Sipariş edilen şeyler. Benim partili yoldaşlarım eğer bana dönük bir eleştiri getirirlerse o benim için ciddidir. Birisi AKP’ye gitmiş il başkan yardımcısıyla oturmuş konuşmuş o bana gelmiş saldırıyor. Ya da birisi başka partiye oy devşirmek için Tuncay Özkan’sa vurayım diyor.


YEREL MEDYAYI GÜÇLENDİRMELİYİZ


Mesleğimle ilgili yapılan bir yanlış var. 35 yıllık aktif gazetecilik yaptım. Ben nasıl olurda “İzmir medyasını desteklemeyelim reklam vermeyelim” derim. Yerel medyaya en maksimum faydayı nasıl sağlarız benim derdim bu. Zeynep Altıok gibi medya planlama konusunda tepe noktasında olmuş adayımız var. Mustafa Balbay var. Ben varım. Yerel medyaya ayrılan payı en yüksek miktara nasıl ulaştırır tartışması yapıyoruz. “Damlacık mahallesini yağmalıyorlar” diyorum. O yağmayı görmezden geliyor, Özkan medyaya para vermiyor diye yazıyorlar. Yerel medyayı güçlendirmek görevimiz. Yerel radyo televizyon internet sitesi standartlar içinde çalıştığı saptandığında ilan kurumundan maddi destek almalı. Onu güçlü kılmalıyız, özgürleştirmeliyiz. Olmazsa lobilerin etkisinde kalır. Böyle düşünen biri “ilan vermeyin” der mi. Para karşılığı haber yaptırmaya karşıyım. Her zamanda mücadele ederim. Bunu görür duyarsam mücadele ederim. Meslekten atmak için mesleği temiz tutmak için mücadele ederim. Kimse habere para bulaştırmayacak. Ne torpil ne para bulaşmayacak. İzmir’de  Özkan bu kafayla geldi, haber yapıp para almamız engelleyecek diyen varsa evet engelleyeceğim. Kampanyanın bir tarafı da bunlarla mücadele etmektir. Kime neyi kimin yazdırdığını iyi biliyorum. Gelip geçecek samyeli değilim. İmbatım bu kentte kalıcıyım. Hodri meydan. Buyursunlar ne yaparlarsa yapsınlar. Mücadeleden geri adım atmam.

YEREL GÜÇ OLMAYA İLGİM YOK


Çeşme’de Ekrem Oran, Konak’ta Şakir Başak, Çiğli’de Utku Gümrükçü’yü tanıyorum.  Bu insanları tanıyorum.  Yerel güç olmaya ilgim yok. İzmir’in sorunlarını iç iktidar mücadelesinde kalarak çözemem. Mücadele derken şunun yerine bunu getireyim demem. Partimizde herkes seçimle atamayla geliyor zaten. Doğru dürüst çalıştığına inandığım her arkadaşa kefil olurum. İç iktidar mücadelesi değil bizim sorunumuz. İktidara yürüyoruz biz. Tüm başkanlarımıza selam olsun. Beslediğim tek duygu onlara nasıl katkı sunarımdır.

SERTEL’İN DÖNÜŞÜYLE İLGİLİ UMUDUM VAR

Atila Sertel benim karanlık günlerimin dostu. Eşiyle arkadaşlarıyla hep geldi. Hücreye koydular. Demir bir karyola . Yatak yok ceketimi serdim. Buz gibi. Sabaha öleceğim dedim. Vasiyet mektubu yazdım. Sırtıma bağladım. Sabah 8:30’da kapı açıldı. Ziyaretçin var dediler. Kim geldi. Atila Sertel…Vicdanım onu unutmaya el vermez. Önseçime girmiş. Üçüncü olmuş. Kedini bilmez, siyaseti kirleten 3-5 adam plan yapacak program yapacak diye Sertel’den vazgeçmeyiz. İstifa edip gitti şikayet eden zaten. AYM itirazı değerlendirecek. Büyük umudum var. Dönecek. Gelir gelmez, sıralamadaki yerine konacak ve seçime öyle gidilecek. Kimse CHP içinde kirli oyunlar oynamaya zemin bulamayacak.

SAYAN’I YOK SAYIYORUM

Savcı Sayan…Onu değerlendirmiyorum. Yok sayıyorum. Fazlası fazla olur.

İZMİR GÖNLÜMDEN GEÇENDİ

İstanbul’da ofisimi açtım. Yüz bin kişiye de mektup yolladım. Bana partim İzmir görevi verdi. Yozgat deseydiler oraya giderdim. İzmir’e aşığım. Aşık olduğunuz bir kente hizmet etme şansı yakaladım. Genel Başkanımız bazı şeyleri düşünerek bu görevi verdi. Bir kere kontenjandan hak kullanan hangi şartta olursa olsun milletvekili olarak devam ederse önseçime girmeli. Ben bunu yapacağım. Bir görevi partim böyle lütfetti. Gelecek seçimde senin yerin Diyarbakır 5. Sıra, ya da şuradan önseçime gir derlerse onu yaparım. İzmir gönlümden geçendi ama. Öyle oldu. 








 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.