Dolar 32,3963
%-0.08
Euro 34,6197
%-0.53
Altın 2.391,830
%-1.78
Bist-100 10.046,00
%-0.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Büyükşehir’de gündem İZSU: AK Parti’den 4 başlıkta eleştiri yağmuru

Büyükşehir’de gündem İZSU: AK Parti’den 4 başlıkta eleştiri yağmuru

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Belediyesi’ne İZSU Gene Müdürlüğü’nün Genel Kurulu’nda AK Parti, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne koku, altyapı çalışmaları, körfez kirliliği ve su zamları olmak üzere 4 ana başlıkta eleştiri yağmuruna tuttu. Muhalefetin eleştirilerine kalem kalem yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer sürdürülebilirlik vurgusu yaptı.

  • Ege Postası
  • 27.05.2021 - 22:25

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne İZSU Gene Müdürlüğü’nün Genel Kurulu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Oturumda, 2020 Yılı Faaliyet Raporu ve 2020 Mali Yılı Bütçesinin Kesin Hesapları ile Bilançosu görüşüldü. Faaliyet raporu ve kesin hesap bütçesi Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘kabul’ oyu ile oy çokluğu ile kabul edildi.

Faaliyet raporu ve bütçe üzerine söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, 2014 yılında yürürlüğü giren yas aile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin etki alanı genişlerken İZSU’nun hizmet alanının da 11 kat büyüdüğünü ifade etti ve “İZSU, 2020 yılında 2 milyon aboneye 360 milyon metreküpün üzerinde içme suyu sağlamıştır. 2002 yılı faaliyet raporuna bakıldığında geçen yıl kurumun 2 milyar liranın üzerinde giderinin olduğunu ve buna karşılık yaklaşık 891 milyon lira yatırım yapıldığını görüyoruz. 2020 yılında 505 kilometre içme suyu hattı yapılmıştır. İmalatı yapılan atık su şebeke hattı ise 211 kilometredir. İZSU, sonradan kendisine bağlanan ilçelerdeki 40 yıllık eskimiş şebekeler için de büyük bir çalışma gerçekleştirmiştir. İçme suyu altyapılarında yapılan çalışmalarla altyapıya bağlı kayıp kaçak oranında büyük ölçüde düşürülmüştür. Bu yıl içerisinde Seferihisar ve Kiraz’da iletim hattı ve şebeke hattı yapım ihalesine çıkılmıştır. Kırsal ilçelerimize su temin edebilmek için bir yılda 63 sondaj kuyusu imalatı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca İZSU, bir yılda 679 kilometre uzunundaki dere yataklarında bakım ve temizlik yaparak buralardan 255 bin ton malzeme çıkarmıştır. Raporda dikkate değer bir diğer nokta da; İZSU’nun kentimiz için tarihi önem taşıyan yatırımlarının, proje ve ihale süreçlerinin tamamlanmış olmasıdır. Ayrıca, geçmişte birleşik sistem olarak inşa edilen ve aşırı yapışlarda birtakım sorunlar yaşanmasına sebep olan hatlar içinde ayrıştırma projeleri hazırlamıştır. Bu kapsamda, Buca, Bornova ve Konak bölgeleri için ihaleye çıkılmış ve bu bölgelerde yapım işlerine başlanmıştır. Hem Körfez temizliğine katkı sağlayacak hem taşkınları önleyecek hem de kanalları arıtmayı rahatlatacak yatırımlarla birlikte İzmir’in altyapı anlamında çok büyük bir sorunu da çözülmüştür” dedi.

“DERELERDE BALIK YAŞAMI GÖRÜLMEYE BAŞLADI”

Muhalefet tarafından sıkça gündeme getirilen koku problemine ilişkin açıklamalar da yapan Kökkılınç, “Geçmiş yıllarda arıtma tesisleri ve atık su terfi merkezlerimizdeki koku ile ilgili şikayetlerin kurulan koku giderim üniteleri ile bu sorun ortadan kalkmış ve derelerden kaynaklanabilecek kokuya yönelik müdahaleler de yapılmıştır. Bunun yanında sudaki oksijen miktarının artmasıyla birlikte bu derelerde yeniden balık yaşamının görülmesi de mutluluk vericidir. Kısacası, İZSU, kentin sorunlarını doğru tespit ederek ve doğru çözüm yolları üreterek kentimize önemli hizmetler yapmış ve 2020 yılını verimli geçirmiştir” diye konuştu. 

AK PARTİLİ HIZAL’DAN 4 BAŞLIKTA ELEŞTİRİ

Faaliyet raporu ve bütçe konusundaki görüşlerini,  İzmirlilerin İZSU hakkındaki 4 temel görüşü üzerinden belirten AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, görsellerle desteklediği konuşmasında 4 ana başlıkta İZSU’nun faaliyetlerini sert bir dille eleştirdi ve “İZSU belki izim günlük hayatımızda çok göremediğimiz ama her zaman söylediğimiz gibi yerin altına bizim hayatımızı idame ettirmemiz sağlayan altyapı ve su ihtiyaçlarını karşılaması gereken kurumdur. Demek ki İZSU İzmir’in altyapı ve su ihtiyacını karşılayacak. Ama biz İZSU denlince İzmirlilerin aklına ne geliyor diye sorduk. İzmirlilerden ilginç cevaplar geldi. Akıllara ilk gelen cevap dönmem dönem musluklardan akmasını bekledikleri, aktığında da Türkiye’nin en pahalı suyu akıllarına geliyor. İkicin cevap olarak şunu söylüyorlar Yağan her yağmur sonrasında taşan dereler, su baskınına uğrayan yolar ve evler geliyor. Üçüncüsü, bugüne kadar İzmir’de görev almış belediye başkanlarının birçoğunu hayalini süsleyen yüzülebilir körfez yani körfezin kirliliği akıllarına geliyor. Dördüncü akıllara gelen konu da koku. İzmir’de hala bir koku sorunu var. İlginç olan, Sayın Tunç Soyer’in göreve başlamadan önceki dönemde de kendisi de aynı sorulara aynı cevapları verirdi. Çünkü kedisinin vaatleri arasında bunlar var. Sadece 2019 yılında 100 kilometreye yakın bir yağmur suyu hattından bahsetmiş. Ama ne yazık ki bugün gelinen noktada farklı bir söylem ortaya koyuyor” dedi.

İlk sorunun musluktan içilebilir su vaatlerinin yerine getirilmemesi olduğunu söyleyen Hızal, İzmir Büyükşehir Belediye tarafından suya 2 yılda yaklaşık yüzde 60’lık zam yapıldığını hatırlattı ve “Biz faaliyet raporunu İzmirli hemşerilerimizin 4 temel sorunu ışığında değerlendirmek istiyoruz. Birinci temel sorunumuz su. İZSU’nun temle görevi. İzmirliler 2019 31 Mart sonrasında şöyle bir hayale kapıldılar musluklarından akan suyu içme hayali kurarken bambaşka bir gerçekle karşılaştılar. Sanırsam İzmir’de musluktan su içen tek kişi Mustafa Özuslu’dur. Çünkü kendisi geçen faaliyet raporu görüşmesinde bunu yapmıştı. İzmirliler musluklarından su içme hayali kurarken Türkiye’nin en pahalı suyuyla karşılaştılar. İzmir su fiyatları ve su zamları konusunda şampiyonluğu kimseye bırakmıyor. Greve geldiğiniz günden bugüne yüzde 60’ya yakın olmak üzere 3 kere zam yaptınız. Su zammıyla alakalı açıklama yaptığımda duyar gibiyim. Diyeceksiniz ki ‘Biz göreve geldiğimiz günden bugüne zam yaptık’ Muhtemelen haziran ayında da zam yapacaksınız şampiyonluğu pekiştirmek için. ‘Girdi fiyatların artış var’ diyeceksiniz. Evet var. Ama o İstanbul’da da var başka şehirde de. Eğer bunu mazeret gösterirseniz ben de size şunu söyleyeceğim. İZSU’nun aslında su zammı yaparak İzmirlilerin sırtına yüklediği yükün temel sebebi kayıp kaçak bedelleri. İzmir’de 1 yılda 6600 milyon liralık kayıp kaçak var. Bunun müsebbibi İZSU ve İzmir Büyükşehir Belediyesi. 660 milyon lira kayıp kaçak miktarına sahip İZSU’da su gelirleri 1.4 milyar lira. Fena değil. Gelirlerini artırmak için bir çaba koyuyor” diye konuştu.

4 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA İCRA TAKİBİ HATIRLATMASI

Hızal, geçtiğmiz aylarda gündeme gelen ve İZSU’nun 4 yaşındaki bir çocuğa icra takibi açması konusun da değinerek şunları söyledi; “İZSU, İzmir’de 4 yaşındaki bir çocuğa icra takibi açıyor. Daha sonrasında bu icra takibi kamuoyu baskısıyla geri alınıyor. Ama bu İZSU kayıp kaçak oranlarını aşağıya indirmek için bir çaba göstermiyor. Kayıp kaçak oranının yüksek olmasının sebebi hatların eski olması. Bunları yenileyecek olan da İZSU. Mevcut halde kayıp kaçak oranı daha da artar. Siz yüzde 60’ın üzerinde de zam yaparsınız ama İzmirlilere haksızlık yapmış olursunuz. Durum böyleyken İBB yetkilileri Gördes Barajında delik arıyor. Gördes, DSİ’nin muazzam bir projesi. Aranacak bir kaçak varsa İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndedir.”

“ANLAŞILAN BU YAZ DA TANKERLERLE SU TAŞINDIĞINI GÖRECEĞİZ”

Geçtiğimiz yıl çevre ilçelerde yaşanan su sıkıntısına da dikkat çeken Hızal, “İkinci problem suyun ulaşılabilirliği. Gecen yıl bazı ilçeler susuzluktan kırıldı. Yine yaz geldi. Faaliyet raporuna baktığımızda bu konuş yapılmış bir şey göremiyoruz. Anlaşılan bu yaz da tankerlerle su taşındığını göreceğiz. Yani İzmir Büyükşehir Belediyesi Su Çalıştayı dışında pek bir şey yapamamış gibi görünüyor” dedi.

“İZMİRLİLER BUNU SİZİN YÜZÜNÜZE HAYKIRIYOR”

Başkan Soyer’in adaylık sürecinde 2019 yılında 100 kilometrelik altyapı çalışması yapılacağını söylediğini vaadini hatırlatan Hızal, 2019 ve 2020 yıllarında yapılan altyapı çalışmaları hakkında sayısal verileri paylaştı. Yapılan çalışmaların hedeflenenin çok gerisinde olduğunu belirten Hızal, şikayetin muhalefet olarak sadece kendilerinden değil, İzmirlilerden geldiğini söyledi ve “Başka bir konu da şu: Yağan her yağmur sonrasında taşan dereler, su altında kalan sokalar, evler ve iş yerleri. Aslında şunu biliyoruz: İzmir uzun yıllar önce bu konuda en çok acı çeken şehirlerden biri. Onlarca canını sel ve taşkın nedeniyle vermiş bir şehir. Ama maalesef bu dersler çıkartılmadı. Deprem olur derem aklımıza gelir, sarsıntılar gider depremi unuturuz. Sel olur taşın aklımıza gelir, sular çekilir seli ve taşkını unuturuz. Şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU’nun durumu bu. İzmir’deki seller ve taşkınlar unutuldu. Ta ki yağacak diğer yağmurda aynı görüntülerle karşılaşana kadar. Bütün yaşananlar üst üste konulduğunda İzmir’de bir altyapı problemi olduğu ortaya çıkıyor. Bunu çözmesi gereken de İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Peki ne yapıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi? Yağmur suyu hatlarını ayrıştırması gerekiyor. İZSU 2019 yılında 34.9 km, 2020 yılında da 33.2 km yağmur suyu hattı yapıyor. Siz şimdi ‘iklim değişikliği’ ve ‘Bu yağışa hiçbir kent katlanamaz’ diyeceksiniz. Ama gerçekler ortada. İZSU’nun bir yılda yaptığı yatırım da ortada. İzmir’de bir altyapı problemi var. Bunu ben söyleyince itiraz edeceksiniz. Ama bundan İzmirliler size ve genel başkanınıza bahsediyor. İzmirliler bunu sizin yüzünüze haykırıyor. Taşkınların başka bir sebebi de dereler. Şubat ayındaki sel baskınında İzmir’deki bütün dereler taştı. Sizin iddianız aşırı yapıştı. Şuan o dereler e baktığınızda o derelerde yapılan hiçbir faaliyet yok. Bunun yanında selden etkilenen küptü var. İZSU orada bir faaliyet gerçekleştirmiş. Bant çekip taş koyuş. Çocuklar oynuyordu o köprünün üzerinde 2 gün önce. Neden yapıyorsunuz, soruyorum. Eğer siz yapmanız gerekenleri yapmazsanız orada yağacak bir yağmurda yine seller olacak ve insanlar mağdur olacak” dedi.

“KÖRFEZ’DE BALIKLAR BİLE YAŞAMIYOR”

Başkan Soyer’in ‘yüzülebilir körfez’ idealinin de yapılan çalışmalar ışığında ‘hayal’ olduğunu ifade eden Hızal,  “Üçüncü konumuz Körfez… Yüzülebilir körfez hayali. Bu konuda İzmirlilerin aklı çok karışık. Çünkü önceki belediye başkanı bu konuda bambaşka bir yöntemden bahsediyordu, şimdiki başkan bambaşka bir şey diyor. Sayın Başkan göreve geldiğinde 2 yıl sonunda körfezde yüzüleceğini söyledi. Sonra baktı ki süre geçiyor 3 yıl oldu bu. En sonunda 5 yıl oldu. Soruyorum. Sayın Başkan Körfez’de nasıl yüzeceksiniz? Çünkü körfez şu an çok kirli. Sizden önceki belediye başkanı bir sirkülasyondan bahsetti ama Sayın Soyer bambaşka bir yöntemden bahsetti. İşin özünün temiz olduğunu, körfezde akıntının çok olduğunu ve kirletmezsek körfezin kendi kendini temizleyeceğini söyledi. Körfez şu anda İZSU eliyle kirletiliyor. Körfeze yüzlerce noktadan kirlilik akıyor. Siz bu kirliliği engellemediğiniz sürece, bu körfez kirli olmaya devam edecek. Sayın Başkan bugün de Körfez’de yüzebilir. Ama sağlığından endişe duyarız. Ama asıl mesele İzmirlilerin Körfez’de yüzebiliyor olması. Ama performansınıza bakıldığında değil 3 yılda belki 103 yılda bile yüzemezsiniz. Körfez’de balıklar bile yaşamıyor. Bunun sebebi İZSU ve İzmir Büyükşehir Belediyesi” diye konuştu.

“KİREÇ, KESİN ÇÖZÜM DEĞİLDİR”

İzmir’in kangren haline gelen ve özellikle yaz aylarında daha da belirgin olan koku problemine halen kalıcı bir çözüm bulunamadığının da altını çizen Hızal, “Son konumuz… Koku problemi. Türkiye’de başka hiçbir şehirde yoktur herhalde. İzmir’de uzun yılladır devam ediyor bu konu. Sayın Başkan koku sorunun ortadan kaldıracaklarını söyler. Bu sorun birkaç aparat takmakla ortadan kalkar mı sanıyorsunuz? Bugün hepimiz buradan çıkıp Karşıyaka, Çiğli ve Bayraklı’ya gideceğiz ve o kokuyu duyacağız. Bu sorunu çözümü için de Körfez’e derelerden kirli su akmaması gerekiyor. Geçici çözümler buluyorsunuz. Milyonlar harcıyorsunuz. Mesela Meles Deresi’ne kireç döküyorsunuz. 15-20 gün koku olmuyor ama sonra yine başlıyor. Kireç, kesin çözüm değildir” dedi.

“BU YATIRIM BÜTÇESİ DEĞİL, İSRAF BÜTÇESİ”

Konuşmasını raporun sonunda yer alan verilere ilişkin bilgiler vererek sonlandıran Hızal, İZSU’nun bütçe ve performans değerlendirmesinde sınıfta kaldığını ifade etti ve şunları söyledi; “Dört temel sorundan bahsettik. Bu temle sorunu çözmesi gereken kurum, İZSU. İBB ve İZSU’ya soruyorum. Neden daha faza hat yapmıyoruz? Paranız mı yok? İZSU yatırımcı bir kuruluş olmak ve bütçesini İzmirlilerin altyapı sorunlarını gidermek için kullanmak zorunda. 2020 yılında İZSU’nun bir yıllık gelir bütçesi 2 milyar 70 milyon gelir gerçekleşmesi var. Bütçe gideri ise 2 milyar 184 milyon. Burada önemli olan nokta yatırım bütçeniz. Yatırıma ayrılan bütçe 1 milyar 670 milyon. Gerçekleştirilen ise 554 milyon. İZSU’nu yatırıma ayırdığı bütçe 336 milyon. Çok ilginç. Sizin yatırım bütçeniz bu. Bu yatırım bütçesi değil, israf bütçesi. İzmir'in geldiğimiz noktada kışın taşan yazan kokan şehir haline geldi. Hepimiz İzmir'de yaşamaya devam ediyoruz. İzmir ve İzmirliler bunu hak etmiyor. Gelin hep beraber iş birliği ile İzmir'in sorunlarını ortadan kaldıralım. Tablo ortada, bütçe ortada, performans ortada. Maalesef İZSU'nun durumu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden çok çok daha kötü. Bu nedenle biz bu hali ile gerek 2020 yılı faaliyet raporu, 2020 yılı kesin hesap raporuna olumlu oy kullanmamız mümkün değil. Bu nedenle olumsuz oy kullanacağız.”

SOYER’DEN 4 ANA HEDEF

Tüm konuşmaların ardından söz alan Başkan Soyer, İZSU’nun stratejik planının 4 hedef çerçevesinde şekillendiğini ifade etti ve “İZSU’nun yatırım yaptığı 841 milyon lirası buharlaşmadı. Hiçbir şey yapılmadı demek doğru olmaz. O yatırım orada duruyor. Kah isale hattı kah altyapı çalışması kah şebeke hattı… Biz İZSU stratejimizi 4 ana hedef üzerinde şekillendirdik. Biz bambaşka bir su yönetimi hedefliyoruz. Bunlardan birincisi, her bir vatandaşımızın sağlıklı suya erişimini güvence altına almak. Şu anda ve gelecekte, İzmir’de suyun eksikliğinin hissedildiği tek bir hanenin bile olmamasını sağlamak. Çok şükür ki şehrimizde İZSU sayesinde suya erişemeyen tek bir hane yok. Dahası, iklim krizi ve kuraklıkla yüzleştiğimiz bu çağda gelecek otuz yıl içinde de vatandaşlarımızın susuzluk sorunu yaşamaması için her türlü önlemi almış ve gerekli projeleri şimdiden başlatmış durumdayız. İkinci stratejik hedef atık suların temizlenerek geri dönüşümünü sağlamak. İZSU bu konuda ülkemize örnek olacak düzeyde yatırımlarını tamamlamış bir kurum. Üçüncü hedefimiz, İzmir derelerinin ve Körfezi’nin ekosistem temelli yönetimini sağlamak ve su kalitesini yükseltmek. Yani İzmir’in biricik körfezini temizlemek. Bu konuda sorunu kökünden çözmek için bugüne kadarkinden çok başka bir yaklaşım uyguluyoruz. Attığımız adımlar, çok kısa sürede yüzülebilir körfez hedefine ulaşmamızı sağlayacak. Dördüncü hedefimiz ise, kurumsal kapasitenin ve işleyişinin güçlendirilmesi. İZSU’nun su yönetimi konusunda dünyadaki öncü ve yenilikçi kurumlarda biri haline gelmesi. Diğer hedeflerimizde olduğu gibi, bu hedefimizde de başarıya yürümek için kararlıyız” dedi.

“YILLIK 59 MİLYON METREKÜP SU TAAHHÜDÜ HİÇ BİR ZAMAN GERÇEKLEŞMEDİ”

İzmir’in içme suyu rezervlerini büyütmek, İzmir’i önümüzdeki otuz yıllık vadede susuz bırakmamak için gerçekleştirilen temel yatırımlar hakkında bilgi veren Başkan Soyer, “Bunların başında Gördes Barajı’nın suyunun İzmir’e verilmesi için yapılan yatırımlar geliyor. DSİ ile yıllık 59 milyon metreküp su alımı öngörerek Gördes Barajı’ndan şehrimize taşınmak üzere bir protokol imzalamıştık. İZSU, Gördes’ten İzmir’e suyun taşınması için zaruri olan Kavaklıdere İçmesuyu Arıtma Tesisi’nin yapımını, 47 milyon TL bedel ile tamamlandı ve tesis işletmeye alındı. Ek olarak, Gördes Barajı’ndan gelen suyun bu arıtma tesisinde arıtılarak şehre verilmesi için 14 milyon TL bedelle iletim hatları yapıldı. Ancak hepinizin bildiği gibi, DSİ tarafından inşa edilen Gördes Barajı’ndan taahhüt edilen su miktarı hiçbir zaman İzmir’e verilemedi. Barajdan İzmir’e ilk kez su verilmeye başlanan 2011 yılında kente gelen su miktarı 11 milyon metreküp oldu. Sonraki yıl ise 14 milyon metreküp. 2013, 2014, 2015 yıllarında da 59 milyon taahhüdünün yarısına bile ulaşılamadı. Gördes Barajı’nın su tutmaması ve barajdaki su seviyesinin suyun çekilebileceği güvenli seviye sınırının altına düşmesi sonucu barajda tadilat ihtiyacı doğdu, bu sebeple üç buçuk yıl boyunca; 2015’in ikinci yarısı, 2016, 2017, 2018 yıllarında İzmir’e Gördes’ten hiç su verilmedi. 2019 yılında Gördes’ten İzmir’e verilen su miktarı 4 milyon 350 bin metreküp, 2020 yılında ise 38 milyon metreküp oldu. Yani Gördes Barajı’nın tamamlanma tarihinden bu yana yıllık 59 milyon metreküp su taahhüdü hiç bir zaman gerçekleşmedi” diye konuştu. 

BÜYÜKŞEHİR’DEN DSİ’YE TOPLAM 347 MİLYON ÖDEME

İZSU bütçesinden DSİ’ye ödenen meblağ hakkında da bilgi veren Başkan Soyer, “Devlet Su İşleri 2015 öncesindeki dönem için de 45 milyon TL anapara, 16 milyon TL de faiz tahsil ediyor. Gördes Barajı için DSİ’ye ödeyeceğimiz toplam 270 milyon TL, 47 milyon TL değerindeki arıtma tesisi, 14 milyon TL’lik iletim hatları ve 16 milyonluk faiz ödemesi bir araya geldiğinde; Belediyemizin bu yatırım için harcayacağı toplam miktar, tam 347 milyon liradır. Dolayısıyla bu barajdan İzmir’e temin edilmesi beklenen ve fakat henüz tam olarak verilemeyen su, kimsenin lütfu değil,  İZSU’nun kendi bütçesinden ödediği bir yatırımdır” ifadelerini kullandı.

“İZMİR’DE HİÇBİR HANEYİ SUSUZ BIRAKMAYACAĞIZ”

DSİ’den tahsil edilemeyen suyun tolere edilmesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Soyer, şunları söyledi; “2 yılda 129 adet içme suyu sondaj kuyusunu İzmir’imizin hizmetine sunduk. 103 adet içme suyu sondaj kuyusunun imalat çalışmalarına ise devam ediyoruz. Bununla birlikte İzmir genelinde 53 adet deponun bakım, onarım ve yenileme işlemlerini tamamladık. Hizmete açtığımız ve imalat çalışmaları süren toplam 232 kuyunun İzmir’e sağladığı içme suyu miktarı en az yıllık 22 milyon metreküp. Halkapınar arıtma tesisinin kapasitesini %50 artırarak 1000 lt/sn’den 1500 lt/saniyeye çıkaracak yeni ünitenin yapımı devam ediyor. Böylece İzmir’e yıllık 18 milyon metreküp kapasiteli yeni bir içme suyu kaynağı daha yaratmış oluyoruz. Çok kısa sürede şehrimize kazandırdığımız 22 milyon metreküplük kuyular ve 18 milyon metreküplük Halkapınar kaynakları, İzmir’in en önemli içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’ndan bir yılda alınan suyun yüzde 40’ına karşılık geliyor. Gördes Barajı’ndan bu güne kadar tedarik edilen suyun ise kat kat üzerinde. Özetle, İzmir’e birkaç yıl içinde Gördes Barajı’nın tamamı ve Tahtalı Barajı’nın neredeyse yarısı kadar yeni içme suyu kaynağı kazandırdık. İzmir’de hiç kimseyi ve hiçbir haneyi susuz bırakmayacağız. İzmir İçme Suyu Master Planına göre, İzmir 2030 yılından sonra içme suyunun bir kısmını deniz suyundan tedarik etmek zorunda kalabilir. Bu doğrultuda, ilk yatırımımızı susuzluk riskinin en yüksek olduğu Çeşme ilçemizde yapmaya karar verdik. Çeşme’de Kara Abdullah Burnu’nda Deniz Suyu Arıtma Tesisi için çalışmalarımızı başlattık. Bu projenin 2023 yılında hizmete girmesini hedefliyoruz. Su kaçağının en yüksek olduğu yerlere öncelik verdik. Toplamda 605 kilometrenin, yani İzmir - Ankara arası kadar bir mesafelik hattın yenilenmesini sağladık. Kayıp ve kaçakları engelledik.”

MAĞDURİYETLER HEMEN GİDERİLECEK

İZSU, yaptığı altyapı çalışmalarının ardından doğabilecek rahatsızlıkları en kısa sürede çözmek üzere yeni bir uygulama başlattığını ifade eden Başkan Soyer, “Bundan böyle kazılan yolların üst kaplamaları çalışma biter bitmez, proje dahilinde yapılacak. Çalışmaların yapılmasının ardından vakit kaybetmeden üst kaplamalar tamamlanacak, vatandaşlarımızın yollardaki çukurlarla ilgili mağduriyetleri hızla giderilecek” dedi.
Hızal’ın İzmir’in içme suyuna ilişkin eleştirilerine de yanıt veren Başkan Soyer, “Evet Mutafa Bey’e su içtiğinde hiçbir şey olmuyor Çünkü sularımız içilebilir nitelikte. Bunu biz değil, bakanlık kaynakları söylüyor” dedi.

“ÇEŞME’YE YENİ BİR SU KAYNAĞI DAHA SAĞLAMIŞ OLACAĞIZ”

Çeşme başta olmak üzere yaz aylarında su sorununun yaşandığı yazlık ilçelerdeki su sorunun çözümüne ilişkin atılan adımlar olduğunu ifade eden Başkan Soyer, “Ildır kuyularından gelen 42 km uzunluğundaki iletim hattını yenileyerek Çeşme’nin yaz mevsimindeki su sıkıntısını ortadan kaldırdık. İlçemizde Ardıç (Paşalimanı), Celal Bayar, Ilıca, Boyalık, Altınyunus, Musalla, Fahrettinpaşa ve Çakabey mahallelerinde 260 km şebeke hattı yenilendi. Alaçatı Merkez mahallesinde çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca Germiyan Köyiçi, Yalı Mahallesi, Reisdere mahallelerini kapsayan 85 km uzunluğundaki şebeke hattımızın ihalesini yaptık, yıl sonuna kadar imalatlarını tamamlayacağız. Karareis ve Salman göletlerinden alacağımız suyun Çeşme ilçemize iletimini sağlayacak toplam 6,5 km uzunluğundaki hattın da yapım ihalesine çıkıyoruz. Böylece Çeşme’ye yeni bir su kaynağı daha sağlamış olacağız. Seferihisar’da toplam 249 km uzunluğundaki şebekeyi yeniliyoruz. 79 milyon TL’lik yatırım yaptığımız bu çalışmayla, kış mevsiminde 48 bin, yaz aylarında 210 bin olan nüfusun su ihtiyacını karşılamış olacağız. Foça ilçemizde 29 km’lik iletim hattının ve 67 km’lik şebeke hattının yenilenmesi ile 40 yıllık şebekeden kaynaklanan kayıp kaçakların önüne geçildi. Ayrıca 5 bin metreküp kapasiteli yeni bir içme suyu deposu yapılarak ilçenin su sıkıntısını ortadan kaldırdık” diye konuştu

KAYIP KAÇAK ORANLARI AZALIYOR

Muhalefetin eleştirilerine sıkça konu ettiği kayıp kaçak oranlarının azaltılması için de çalışmaların yapıldığını söyleyen Başkan Soyer, “Kayıp kaçakları en aza indirmek üzere kararlılıkla çalışan İZSU, Tarım ve Orman Bakanlığı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün 2023 için koyduğu yüzde 30 hedefini şimdiden yakalamış durumda. İzmir genelinde bugünkü kayıp kaçak oranımız yüzde 28. Bu oranı Menderes’te %10’a, Bayındır’da %11’e, Urla’da %7’ye indirdik. Hedefimiz tüm ilçelerde ve İzmir genelinde çok daha düşük seviyeleri yakalamak” diye konuştu.

“İZMİR SEL RİSKİNDEN KURTULACAK” 

Başkan Soyer, atık suların yeniden kullanımı ve yüzülebilir körfez konusunda atılan adımlar hakkında da bilgi verdi ve “İZSU’nun ikinci stratejik hedefi; atık suların doğaya zarar vermeden toplanmasını, arıtılmasını ve yeniden kullanılmasını sağlamak. 67 adet atık su arıtma tesisini işleten İZSU Genel Müdürlüğümüz, Avrupa Birliği standartlarında arıtma yapan 23 ileri biyolojik arıtma tesisi ile bu alanda Türkiye’de lider konumda. Ancak daha fazlasını yapmak için de sürekli çalışıyoruz. Bugüne kadar yapılmış olan ve yıllık 275 milyon metreküp atık su arıtan 23’ü ileri biyolojik, 67 adet atıksu arıtma tesisine ilaveten 3 adet arıtma tesisinin yapımı devam ediyor.  2 tesisimizin proje çalışmaları, 7 tesisin yapım ihalesi hazırlık çalışmaları, 14 yeni tesisin ise imar planı ve izin süreçleri devam ediyor. Yani 2024 yılının sonuna kadar 93 adet atık su arıtma tesisini hizmete almış olacağız. Körfezi, içinden değil, sorunun kaynağından itibaren temizlemeye başladık. Bu yüzden çalışmalarımız göze pek görünmüyor olabilir. Fakat biz Buca’da, Bornova’da ve Körfez havzasının tüm bölgelerinde yıllardır bekleyen yağmur suyu ayrıştırma projeleri için kazma vurduk. Kirlilik sorununu dışarıdan kuşattık. Son iki yılda 72 kilometrelik ayrıştırma kanalı tamamlandı ve ihalesini yaptığımız 62 kilometrenin yapımına başlandı. Bu yıl ise 204 kilometrelik ayrıştırma kanalının yapımını ihale ediyoruz. Ayrıca 250 km yağmur suyu hattının daha proje çalışmaları devam ediyor ve önümüzdeki sene yapım ihalesine çıkılacak. Böylelikle, 2024 yılına kadar 588 km yağmursuyu ve kanalizasyon hattı ayrıştırmasını yapacağız. Süreç tamamlandığında, İzmir sel riskinden kurtulacak, arıtma tesisimizin ömrü uzayacak ve aşırı yağmurlu günlerde körfeze karışan kirlilik kaynağı ortadan kalkacak.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.