Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Büyükşehir’de ‘100 bin’ gerginliği

Büyükşehir’de ‘100 bin’ gerginliği

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ocak ayı Olağan Meclis Toplantısı 3. Bileşimine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan 1/100 binlik planlar ve Büyükşehir tarafından yapılan 1/25 binlik planlara ilişkin yapılan tartışmalar damgasını vurdu. /100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planında "Kentsel Yerleşik Alan" olarak belirlenen Güzelbahçe ve Kemalpaşa’daki bazı alanların imara açılmasını öngören gündem maddelerin Millet İttifakı tarafından reddedilmesi, mecliste iplerin gerilmesine neden oldu. 

  • Ege Postası
  • 13.01.2023 - 21:25

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Ocak ayı Olağan Meclis Toplantısı 3. Bileşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi.  Meclis öncesinde geçtiğimiz günlerde CHP İzmir İl Başkanı olarak atanan Şenol Aslanoğlu da il başkanı sıfatıyla ilk kez grup toplantısına ardından da meclis toplantısına katıldı. Meclis açılışının yapılmasının ardından Soyer ve Aslanoğlu başka bir toplantıya katılacakları gerekçesiyle oturumdan çıkarken oturum Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.

Gergin geçen meclise damgasını vuran konu ise Güzelbahçe ve Kemalpaşa başta olmak üzer bazı ilçelerde belirli bölgelerin 1/25 binlik planlarına ilişkin tartışmalar oldu. 

25 BİNLİK GERGİNLİĞİ

Meclise gelen önergeler kapsamında ilk iki maddede yer alan İzmir Manisa Planlama Bölgesi 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planında "Kentsel Yerleşik Alan" olarak belirlenen Güzelbahçe ilçesi, Maltepe Mahallesi ve  Kemalpaşa ilçe sınırları içerisinde 10 noktayı kapsayan alanda 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı Değişikliği önerisinin İmar ve Bayındırlık Komisyonunda oyçokluğuyla reddedilmesi AK Parti ve CHP grubu arasında gerginliğe neden oldu. 

Değişiklikle birlikte bazı alanların imara açılması talep edilirken AK Parti grubu Büyükşehir’e bakanlığın 100 binlik planlarına uymaması noktasında tepki gösterirken CHP grubu ise 25 binlik planların 100 binlik planlara uymak zorunda olmadığını ifade etti. 

BOZTEPE: BU KENTE ARSA AÇALIM

Önergeye ilişkin söz alan AK Partili meclis üyesi  Hüsnü Boztepe, 25 binlik planların 100 binlik planlara uyumlu hale getirilmesi gerektiğini belirtti ve “Ne zaman böyle bir konu gündeme gelse Sayın Tunç Soyer meclisi size devrediyor. Bizim 4 yıldır devamlı söylediğimiz şey üst ölçekli planlara Büyükşehir’in de çalışma yapması. Biz bu önergenin ilçelerden geldiği gibi kabul edilmesini istedik ama CHP’li arkadaşlar yine reddettiler. Bu ilçeler sizin ilçeleriniz. Vatandaşlarımızdan gelen talepler var. Biz dilerdik ki bu kentin önün açalım, bu kentte arsa üretelim. İzmir’de arsa fiyatları çok yüksek. Fakat nedense Büyükşehir Belediyesi, Aziz Kocaoğlu döneminden gelen alışkanlığını devam ettiriyor. Ama bu konuda yapılan bir çalışma yok. Biz ilçeden geldiği gibi kabul ettik. Ama sizin meclis üyeleriniz kendi ilçelerinden gelen önergeyi reddettiler” dedi.

ÖNAL: YOLUN ÜSTÜNE İMARIN AÇILMASINI GEREKTİRECEK DURUM YOK

Boztepe’nin ardından konuşan İmar Komisyonu Başkanı ve CHP’li meclis üyesi İrfan Önal, kente ilişkin önceden yapılan planların yanlış olduğunu belirtti ve  “3,5 yıldır benzer durumlarda benzer kararlar aldık. Aynı görüşlerimiz iki grup açısında devam etmektedir. 100 binde konut alınmış yerde 25 binlik değişiklik önerisi olarak önümüze geldi. Bu noktada oranın değiştirilmesini konut alanının açılmasını yani imara açılmasını doğru bulmuyoruz. İlkesel yaklaşımımızı eleştirdikleri noktada da bu yönde gidiyor. 100 binlikler yapılırken ölçü alınamayacak yerlerde yolun üstüne taşmış bir noktayı konuşuyoruz. Güzelbahçe’de yolun alt tarafında vakti zamanında 100 binlerden bağımsız 25 binlikte konut alanı zaten yapılmış. Üstüne de 100 binde taşan bir yerin şu an da 25 binliklerin değiştirilmesi önerisi var. Burayla ilgili de, diğer maddelerde de benzer durumlar söz konusu. Bu kent çok daha önceki yıllarda yapılmış yanlış planları muhdesat hak olarak sayarak üst ölçekli planlara işleyerek sadece kendimize değil ülkemizin de birçok yerinde planlama süreci bitirilmiştir. Ancak daha sonra parçacık olarak vatandaşların belli yerlerde 100 binliklerde değişiklik yapmak kaydıyla bakanlıktan aldıklarını söyledikleri bir hak var. Onları 100 binlik değişikliği yaptığında Büyükşehir’in 25 binlikte ihtiyaç duyduğunda 100 bine uygun olarak 25 binlik yapma sorumluluğu taşıyor. Ancak bizim burada yaptığımız değerlendirmede de yolun üstüne imarın açılması gerektirecek bir durum yoktur. Bu sebeple bizler görüş olarak hayır diyoruz. Ayrışığımız nokta doğrudur, kendimizi haklı buluyoruz” diye konuştu.

İlk madde, Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘evet’ oylarıyla oyçokluğuyla geldiği şekliyle kabul edilirken, ilk maddeyle aynı düzemede olan ve Kemalpaşa ilçesini kapsayan 2. maddenin görüşülmesine geçildi.

HIZAL: İLKE KARARLARINIZLA DEĞİL ÖBJEKTİF KRİTERLERİNİZLE KARAR VERMELİSİNİZ

Gündem maddesine ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, ilk 3 maddenin benzer olduğuna dikkat çekerken CHP’li meclis ve komisyon üyelerinin ‘ikilikti’ tavır takındığı noktasında eleştirilerde bulundu ve şunları söyledi; “İzmir’deki sorunların sebebi 25 yıldır bu kenti yöneten sizlersiniz .1. ve 2. Maddeler benzer maddeler. İzmir’deki planlama ilkeleriyle alakalı sizin otaya koyduğunuz yanlış planlamalar. Biz her zaman bu şehrin plansız bir şehir olduğunu söylüyoruz. Üst ölçek planları ve alt ölçek planlarının uyuşmamasından kaynaklı sorunları var diyoruz. Dönüşüm dediğimiz ve deprem gerçeğiyle alakalı sorunların çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. İlk 2 madde CHP’li belediyeler tarafından yönetilen ilçeler Kemalpaşa ve Güzelbahçe. Biz burada sıklıkla şöyle bir eleştiriyle karşılaştık. Muhalefet ortaya koyduğumuzda CHP’li arkadaşlar bize ‘Biz kıskanıyorsunuz ,biz güzel işler yapmaya çalışıyoruz. Siz sırf bize inat olsun diye hayır diyorsunuz’ dediler. Biz de ‘İzmir’in menfaatine ne yapıyorsanız altına imza atarız’ dedik. Israrla bu anlayışımızı anlamadılar. Ama bugün geldiğimiz noktada ne kadar haklı olduğumuzu görüyoruz. Gönül isterdi ki iki ilçenin belediye başkanı çıksın ve ‘AK Parti grubu haklı’ desin. Ama siz bu tarz değişikliklerde ‘Bizim ilke kararımız var. 100 binliklere uygun 2 binlik planlar yamayacağız’ diyorsunuz. Bir plan revizyonu sizin ilke kararlarınızla değil objektif kriterlerle olur. Eğer siz öyle yaparsanız kişisine ve belediyesine göre iş yapmış olursunuz. Mesela Urla’da bizim itiraz ettiğimiz ve sizin savunduğunuz bir plan değişikliği var. Sit alanının ortasında 25 binlik plan değişikliği yaptınız. Siz ‘Kurum bir karar verdi’ dediniz. Burada da bakanlık bir karar verdi. Ve aynı kararla Büyükşehir Belediyesi’nin yetkililer bir protokol imzaladı. Eğer ki siz bu tarz davranışlar gerçekleştirirseniz  bu şehirde dönüşüm gerçekleştiremezsiniz. Pazar günü bir temel atmanız var. Sayın genel başkanınız gelecek ve bir temel atacaksınız Halk Konut kapsamında. O temeli atacak bina depremden hasar gördüğü için yıkıldı. Eğer ki siz bu şehirde yeni alanlar açmazsanız, arsalar üretmezseniz, inşaların yaşam alanlarını genişletmezseniz o zaman sıkışmış kent içinde dönüşüm yapma çabasına girerseniz. O zaman da yüzde 20-30 emsal artışı vermek zorunda kalırız. Bilirkişiler de 2-3 günde rapor vermek zorunda kalır ve hukuk garabeti ortaya çıkar. Yani burada kim olduğunu bilmediğimiz birinin ortaya koyduğu ilke kararlarından bahsediyorsunuz. İşinize gelince kabul edip işinize gelmeyince etmiyorsunuz. Bu ilke değil ilkesizlik oluyor. Biz ilke kararlarıyla değil mevzuatın bize verdiği sorumluluklarla hareket ederiz. 3. Madde de aynı husus var. Kime göre neye göre yapıyorsunuz bunu? Böyle olunca ortaya bir şaibe çıkıyor.”

ÖNAL: SAPLA SAMANI KARIŞTIRIYORSUNUZ

Söz alan CHP’li meclis üyesi Önal, “Sapla samanı birbirinden ayıralım. Urla konusu başlı başına zaten hali hazırdan bizde olmayan bir belediyeden yani kabul ettiğimiz yer bir CHP’li belediyenin gönderip de kabul ettiğimiz bir konusu değildi. Bu noktadaki hakkaniyetimiz gösteriyor ki bizim kendi belediyelerimizden gelen talepler bile bir noktada reddedilebiliyor. Belediyenin hazırlattığı bir plandı. Yine gelen noktada Kemalpaşa Belediyemizin önergesini biz oy çokluğuyla reddettik. İçinde doğru olan yerler olmakla birlikte bizim ilkesel yaklaşımımıza aykırı olduğu gerekçesiyle reddettik. İlkelerimiz neler? İlkeler şehir bölge planlama, bilimsel metotları olan, bir bölüm. Üniversiteler tarafından okutulan lisans düzeyinde dersler veren bir bölümdür. Bununla ilgili bu insanların yapmış odluğu çalışmalar bilimsel metotlara dayanarak sübjektif yoruma dayanan ancak dayağını yine bilimden alan bir bilim. Bu ilkeler neler oluyor? Kemalpaşa ilçesinde 25 binlikler yapılırken 1172 hektarlık alanda planlama yapılmış. Bu da 240 bin nüfusu barındıracak kadar ki zaten Büyükşehir Belediyesi 25 binlik plan çalışması yapmış. 130 bin nüfusu olan ilçemizin yaklaşık yüzde 17’si yapılaşmış, yüzde 83’ü boş olan bir alandan bahsediyoruz. Biz yüzde 83’lük bir alanı daha doldurduğumuzda Kemalpaşa belediyesinde evet arsaya ihtiyaç olacaktır. Bu yönde yeni yerlerini imara açması söz konusu olacaktır. Matematiksel veriler bir bilim metodu değil midir? Bununla ilgili arkadaşlarla ortaklaşa bildiğimiz yerlerde var. Bir yer bir plan çalışması yapıldığından bunun belirleyici Ankara değildir, Ankara’da iki müdür masa başında bir kağıtla vatandaşın talebi noktasında bir yeri işaretleyip ben 100 binliğe açtım diyemez. 100 binlik bir santim, 100 metreye tekabül ediyor. 100 binde yapılan her değişiklik bizim imar komisyonu 100 bine işlendiği halde burayı açıyorum diyemez. Güzelbahçe’de bahsedilen yer noktasal yer ölçü alınamayacak bir konut lekesi. Kemalpaşa’da evet ihtiyaç olabilecek belli güzergahların açılabilmesini kendi aramızda da konuştuk. Ama tek önergede birden fazla yerin bütün önergesi çalışılmış gönderilmiş. Bu kadar büyük alanın imara açılmasını biz doğru bulmuyoruz. İlkelere, yine bilimsel metotlara dayanıyor” ifadelerini kullandı.

AYDIN: ELMAYLA KAZMAYI KARIŞTIRIYORSUNUZ

Önergeye ilişkin söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, 25 binlik planların 100 binliklere uyumlandırılmasında “zamanlama” vurgusu yaptı ve “Bir gerçek ve durum ancak bu kadar çarpıtılır. CHP, ‘kıskanmak’ kelimesini kullanmaz. Kıskanan biz değiliz. Nasıl bir çarpıtma var? ‘100 bine uygun 25 bin planı yapmayacağız’ hiç demedik. Kendilerinin de söylediği gibi 25 bin plan değişikliklerini de yaptık bu mecliste. Biz bunu arkadaşlara bir daha anlatalım. 100 binlik planlar şehirlerin, 40-50-60 yıllık gelişimlerini öngörerek bir öngörü ortaya koyar. Ama bu, 100 binlik planın şehir için 50 yıl sonrası için öngördüğü değişikliğini bugün yapmak zorunda değilsiniz. Bir yerin 100 binlik planda olması, onun nüfus artmadan imara açılması belediye hizmetleri açsından sorun yaratacaktır. Yani şehirlerin içe dönük değil dışa açılan bir şekilde planlanması gerekiyor. İlkeleri kim koydu diye soruyorlar. Bu ilkeleri bilim, şehircilik ve planlama ilkeleri ortaya koymuştur. Yani biz 100 binlik planlara uygun hemen 25 binlik planlama yapma zürriyetinden bahsedemeyiz. Öncelikle o şehir kap metrekare, nüfusu kaç ona bakmak gerekiyor. Buna bakmak lazım. Eğer ki siz şehri dışarı doğru açarsanız tarım arazilerini kaybedeceksiniz. Su havzalarını kaybedeceksiniz. Biz bilimin ışığından yürüyoruz. Biz ilkelerimizi bilimden alıyoruz. Anlaşılmayan şey belki budur. Urla’yla ilgili mesele… Sit alanının tam ortasında değil. Kendisi sit alanının tam ortasında olduğun göstersin kendisinden özür dileyeceğim. Ama eğer ki sınır bölgesindeki yerleşim yerlerinin bitişindeyse o özür dilesin. Eğer öyleyse kendilerini yaptığı çarpıtmadır. Biz bir meseleyi konuşuyoruz onların o meseleyle ilgili söyleyecek sözü kalmayınca ‘İyi ama siz de…’ diyorlar. Emsal diyorlar. Arkadaşlar elmayla kazmayı kıyaslıyorlar. 100 binlik planların 25 binlik planlara etkisini ne olduğunu defalarca kez tartıştık. Bu konuştuğumuz konuda 100 binlik plana uygun 25 binlik planı yapma zamanı geliştir diyebilirler. Ama her defasında aynı şeyi söylemek istemiyorum. Bir yer 100 binlikte konut yeri görmüyorsa bunu konuta açmak zorunda değilsiniz 25 binliklerde” dedi.

HIZAL: ARKAS’A YAPIYORSUNUZ AMA…

Aydın’ın sözlerine yanıt veren Hızal ise, “ikilikli tavır” vurgusunu yineledi ve “Sizin ortaya koyduğunuz kriterlerin objektif kriterler olmadığın söylüyoruz. Bana bir örnek göstersin ben de kendisinden özür dileyeceğim. Torbalı’da Arkas’a tanıdığınız hakları Bozyaka’da Ayşe Teyze’ye Hasan Amca’ya verdiniz mi? Kapıdan içeri sokmazsınız. Kriter dediğiniz şu: Bilimsellikten bahsediyorsunuz. Bu şehir 2 yıl önce bir deprem geçirdi. Bu şehrin 1 saniye sonra deprem geçirmeyeceğini garantisi var mı? Ben arsa açmak derken bunu diyorum. Ama siz yeni alanlara altyapı, kanalizasyon, hizmet götürmeyeceğiz mi diyorsunuz? Bu mudur bunun anlamı? Bu şehrin yüzde 85’i depreme dayanıklı değil. Bu bilimsel. Biz daha neyi konuşuyoruz! Bu şehrin dönüşmesi lazım. Siz bu mecliste yetkiniz olmayan kararlar alıyorsunuz.  Siz yetkiniz olmayan işler yapıyorsunuz ama biz ‘Neden 100 binliklere uygun 25 binlik planları neden yapmıyorsunuz?’ dediğimizde ‘Bilimsel veriler ışığında’ diyorsunuz. Bence bu sizin uydurduğunuz saçma sapan bir kriter” diye konuştu. 

ÇALIŞKAN: PLANARI UYGULARSANIZ İNŞAAT MALİYETLERİ DÜŞER

Söz alan AK Partili meclis üyesi Erhan Çalışkan, 25 binlik planların 100 binlik planlara uygun hale getirilmemesinin maddi boyutuna değindi ve “Biz daha önce konuştuk. 1/25 binlik planı zamanında yapmadığınızda 2 sonuca neden oluyorsunuz. Birincisi… Bugün İzmir’de yüzde 45’in altında arsa payı olmadan inşaat yapamazsınız. Çünkü siz planlamayı zamanında yapmadınız. İnşaat yapılabilecek gerekli arsayı yaratmadığınız için konut fiyatlarında artışa neden oluyorsunuz. Eğer ki siz bunu yapsanız İzmir’de bugünkü inşaat maliyetleriniz en az yüzde 25 düşürme şansınız var. İkincisi… 25 binlik planları zamanında yapmadığınızda… Önümüzde bir gerçek var 2014 öncesinde belediye olan birçok yerde yapılmış sürüyle 1/1000’lik planları geçmiş binlere imar planı var. Ama 5 binlik planlara işlenmiş değil. 1/25 binlikleri de yok. Ama bunlar planlanmış ve arsa maiyetinde. Mesela Torbalı… Yan yana fabrikalar. Sıralanmışlar ama arada arsa var. Ama siz diyorsunuz ki 1/25 binliği uygulamadığınız için imar ruhsatı alamıyor. Eğer vizyonunuz doğruysa bu rantı ortadan kaldırmanız gerekir. Bir bölgenin tümünü planlamalısınız. Mesela Kemalpaşa’nın 1/25 bin uyguladığınızda adaletli planlama oluyor. Siz eşitliği bozuyorsunuz. Eşitliğin bozulmaması için planların bütüncül yapılması gerekiyor” dedi.
Önerge, Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘evet’ oylarıyla oyçokluğuyla geldiği şekliyle kabul edildi.

ŞAHİN’İN ÖNERGESİNE KOMİSYONDA VETO

Oturumda ayrıca geçtiğimiz meclislerde MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin’in İZSU’nun teşkilat şemasında bazı değişiklikler yapılmasına dair önergesi de gündeme geldi. 

“İZSU teşkilat yapısındaki değişikliklere ilave olarak Yağmur Suyu Hasadı Daire Başkanlığı kurulması elzem olduğundan, yine uzun yıllardır çözüm bekleyen körfez kirliliği ve kötü koku probleminin sürdürülebilir ve bilimsel yöntemlerle çözümüne olanak sağlanacak “İzmir Körfezi Dairesi Başkanlığı” kurulması amacıyla gerekli çalışmaların yapılmasına yönelik Yazılı Önergenin;“İzBB bağlı mevzuatında daire başkanlıklarının kurulması tahdidi olarak sayılmış olup önergede isteme konu daire başkanlıkları sayılı başkanlık listesinde bulunmamaktadır. Ayrıca önergeye konu çalışmalar İzBB bünyesinde yoğun olarak çalışılan konulardır. Bu itibarla önerge içeriği olumlu değerlendirilmekle birlikte yasal mevzuat ve süregelen çalışmalar dikkate alınarak önergenin bu aşamada reddi” ifadeleriyle gündeme gelen önerge, mecliste de oyçokluğuyla reddedildi.

Önergenin reddedilmesine ilişkin söz alan Şahin, önergenin yeniden değerlendirilmesi talebinde bulundu ve “Önergelerim reddedilmiş. ‘Esasında yasaya uygun değil’ denmiş. 2560 sayılı kanun kapsamında görev yapan idaremizin etkili ve etkin bir şekilde yürütülesi amacıyla teşkilat yapısında yapılan değişikliğe ilave olarak bu önergeyi verdim. Bu önergeyi, İZSU ve Büyükşehir’e gerekli olduğu için verdim. Bu önergenin hayata geçirilmesini isterdim. Mümkünse tekrar değerlendirilsin” dedi.

YILIN İLK SERMAYE ARTIRIM İZFAŞ’A

Oturumda ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi, fuarcılık organizasyonlarının yürütüldüğü İZFAŞ A.Ş.’de sermaye artırımı konusu gündeme geldi. Geçtiğimiz yılda sermaye artırımı yapılan İZFAŞ için “özelleştiriliyor” tartışmaları yaşanmıştı.

Plan ve Bütçe – Şirketler Komisyonlarından oyçokluğuyla gelen önerge kapsamında İZFAŞ’ın 207 milyon 420 bin lira olan sermayesinin yaklaşık 5 milyon artırılarak 212 milyon 418 bin liraya çıkarılması konusu mecliste de Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘evet’ oyuyla oyçokluğuyla kabul edildi.

Sermaye artırımı konusu da mecliste kısa süreli tartışmaya neden olurken AK Parti’nin ‘hizmet üretmemesine rağmen zarar etmesi nedeniyle yönetimde beceriksizlik’ eleştirileriyle karşı çıktığı sermaye artışı, CHP grubu tarafından ekonomik koşullar ve döviz kurları gerekçe gösterilerek savunuldu.

MECLİS BOŞALDI

3,5 saat süren meclis toplantısının belli bir kısmıandan sonra ise meclis üyelerinin çoğunun salonu terk etmesi ve salonda küçük bir azınlığın kalması ise dikkat çekti.

Gündemdışı konuşmalarda söz alan AK Partili meclis üyesi Boztepe ise; "Bir anlaşma yapalım en azından komisyon başkanları kalsın" diyerek meclis üyelerinin çoğunun gitmesine tepki gösterdi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.