Dolar 32,8124
%0.06
Euro 35,2201
%-0.07
Altın 2.448,660
%0.14
Bist-100 10.471,00
%0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Engin’den önseçimde ‘tüzük’ ayrıntısı: Aday olacaklar bunu göz önünde bulundururlarsa…

Başkan Engin’den önseçimde ‘tüzük’ ayrıntısı: Aday olacaklar bunu göz önünde bulundururlarsa…

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, CHP İzmir’de en çok tartışılan konulardan biri olan önseçim tartışmalarında mevcut siyasal iklime dikkat çekerken bu konuda tüzükte yer alan maddeye dikkat çekti. Tüzükteki “İttifak olursa ön seçim yapılmaz” ifadesini hatırlatan Başkan Engin, üstü kapalı olarak önseçim yapılmayacağını belirtti ve “Siyaset yapıcılar, aday olmak isteyenler bunu bilerek davranırlarsa… Genel Merkez’in önseçim yapmayabileceğini de göz önünde bulundurarak enerjilerini, ekonomik kaynaklarını, siyasi ilişkilerini kurarlarsa daha iyi olur” dedi.

  • Ege Postası
  • 02.03.2022 - 15:36

EGEPOSTASI- Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Büyük İzmir ekranlarında yayınlanan 10. Köy programında Birol Soylu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Ülkenin içinde bulunduğu mevcut ekonomik kriz ve yerel yönetimlere yansımalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Engin, geçtiğimiz günlerde 6 muhalefet partisinin bir araya gelerek yayınladığı manifestonun ekonomik krizden çıkışta ‘anahtar’ görevi üstleneceğini ifade etti.

CHP İzmir’de en çok tartışılan konulardan biri olan önseçim tartışmalarını da yorumlayan Başkan Engin, önseçimde ittifak vurgusu yaparken İYİ Parti örneğini hatırlattı ve üstü kapalı bir şekilde önseçimin olmayacağı mesajını verirken adaylara buna göre hazırlanmaları gerektiğini söyledi. 

“YENİ BİR HÜKÜMET DÜNYA PİYASALARINA YÖN VERECEK” 

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin belediyelerin hizmet ve yatırımlarını sekteye uğrattığını belirten Başkan Engin, “Belediyenin enflasyonu; ücret artışları, akaryakıt ve inşaat giderlerimiz ortalama yüzde 60. Biz yeniden değerlendirme oranı alsak da yüzde 36 her hâlükârda yüzde 25-30 eksideyiz bu ne demek? Daha az hizmet, daha az yatırım. Bu aileler için de aynı şey demek. Onlar da yüzde 25 içerideler. Böyle bir yoksullaşma… Bunların yanında özellikle büyükşehirlerde bazı kalemlerde çok aşırı artı var. Mesela kiralar... Narlıdere’de yüzde 150 artış var. Elektrikte yüzde 127 artış. Geçen yıl 400 liraya doldurulan depoyu bin 100 liraya dolduruyoruz diyorlar. Bu da yüzde 150 zam demektir. Bunu düzeleceğine inanıyoruz. Cumhuriyet tarihinde böyle krizler çok oldu. Vatandaş fedakarlık etti. İnşallah yeni bir hükümet gelecek. Bu tarz her krizden sonra yönetim değişikliği olur. Bütün demokratik ülkelerde böyle olmuştur. AK Parti dönemi için söylüyorum. 20 yıl çok uzun bir süre. Yeni bir hükümet dünya piyasalarına yön verecek. Yeni bir kadroyla, yeni bir ekonomik modelle… Biz ticaret bağına ihtiyacı olan bir ülkeyiz. Bu yıl 137 milyar dolara ihtiyacımız var. Bunu bir şekilde bulacağız. 128 milyar dolar vardı ama uçtu. Rusya 2 yılda 630 milyar dolar bırakılmış. Ama bizde ‘maaşı dolarla mı alıyorsunuz’ diyerek, dövizi baskılamak için 128 milyar dolar bozduruldu. Bugünkü krizin en önemli sebebi bu. Döviz hala baskılanıyor. 1 haftada 4 milyar dolar bozduruldu” dedi.

“BAĞIMSIZLIĞI KAYBETMEK, BÖLÜNMEK YOK” 

28 Şubat tarihinde 6 muhalefet partisi lideri 2. Kez bir araya gelmişler ve Türkiye tarihinde bir ilke imza atarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin 48 sayfalık ortak bir manifesto imzalamışlardı. İmzalanan manifestonun ve yeni bir hükümetin krizden çıkışta anahtar olacağını belirterek şunları söyledi; “Bu bir sonuç. Bir mecburiyet ve demokrasi için bir gereklilik. Ve bize öğrettikleri… Biz 20 yılda neyi yapmayacağımız öğrendik. İyi bir eğitim sistemi olmadan ekonominin düzelmeyeceğini, hukuk sistemini düzgün değilse yine ekonominin düzelmeyeceğini öğrendik. Ayrıştırma varsa ekonomi yine düzelmez. Biz bunları gördük. Eğer sizi frenleyen sistemler yoksa, yargı bağımsız değilse ekonomi yine düzelmiyor. Bir kişi hem yargının hem yasamanın hem ordunun başkanı… Her şeye karar veriyor. Dünyada böyle bir sistem yok. Başkanlık sistemini en katı olduğu ABD’de bile böyle bir şey yok. Bir partinin genel başkanı hem de cumhurbaşkanı bir kararla partisinin il ve ilçe başkanlarını savcı yapıyor. Birinin akrabası olarak değil, birinin akrabası olarak değil… Bu yeni model. 6 partinin önerdiği sistemde bu var. Bunları yapmazsak Türkiye’ye yabancı sermaye gelir, faiz yüzde 7’lere düşer, ülkeye turist gelir, ürünlerimiz rağbet görür diyor yeni sistem. Bizim ülkenin imajını kuvvetlendirmemiz ve marka ülke olması lazım. Bunu da şeffaf ve katılımcı bir yönetimle yapacağız. Burada bağımsızlığı kaybetmek, bölünmek yok. Özgürlükler sınırsız ama teröre hukuksuzluğa büyük bulaşana cezalar var. Ülkede bir haftada Alevilerin, Kürtlerin sorunlarını çözebilirsiniz. Bunun için çok büyük paralara değil iyi niyete ihtiyaç var.”

“GENEL MERKEZ’İN ÖNSEÇİM YAPMAYABİLECEĞİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK…” 

CHP İzmir’de en çok tartışılan konulardan biri olan önseçimin mevcut siyasi iklime göre değerlendirilmesi gerektiğini belirten Başkan Engin, üstü kapalı olarak önseçim yapılmayacağı mesajı verdi ve şunları söyledi; “Ben il başkanlığından ayrıldıktan sonra milletvekili adayı oldum ve önseçim savundum hep. Genel Başkan’a da ‘Önseçim yapın İzmir’de. Ben de önseçime gireceğim’ demiştim. Ben 5. sıradan girmiştim. Ve yurtdışı oylarıyla kaybettim. En azından sözümü tuttum. Yani gidip beni il başkanlığı kontenjanından almalarını istemedim. Ama bugün içinde bulunduğumuz koşullar, ittifak sistemi… Çünkü bazı partiler bizim listelerimizden seçime girebilecekler. Belki ülke genelinde değil bölgesel olarak baraja takılacaklar. Bu nedenle bazen büyük partiler tercih ediliyor listelerde. Daha sonra istifa edip kendi partilerine geçiyorlar. Bu dönemsel bir şey. Asıl büyük resim cumhurbaşkanlığı seçimi. Tabii Sayın Genel Başkanımız bu işin mimarı. Fedakarlıklar da yapmak istiyor. Nasıl geçen seçimde İYİ Parti’ye milletvekili gönderildi bu kez da küçük partiler bizim listemizle meclise taşınabilir. Bu benim öngörüm. Ona rağmen bir il yoklaması yapılır mı bilemiyorum. Yapılırsa iyi olur. Ama biz cumhurbaşkanlığı seçiminin cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olacağını biliyoruz. Siyaset yapıcılar, aday olmak isteyenler bunu bilerek davranırlarsa… Genel Merkez’in önseçim yapmayabileceğini de göz önünde bulundurarak enerjilerini, ekonomik kaynaklarını, siyasi ilişkilerini kurarlarsa daha iyi olur. Evet ön seçim demokratik olandır ve olması gerekir. Ama bazen parti, ülkenin içinde bulunduğu siyasi iklimi göz önünde bulundurur. Zaten son tüzük değişikliğiyle de ‘İttifak olursa ön seçim yapılmaz’ dendi. Ama ben partiye yıllarca emek vermiş biri olarak parti içi demokrasiyi her zaman savunurum.”

“KEŞKE BUGÜNE KADAR YAPILSADI”

Son olarak yaklaşık 1 yılda CHP İzmir’de ilçelerde yaşanan yönetim değişikliği, istifalar ve görevden almalar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Engin, “Benim dönemimde hiç görevden alma olmadı. Yönetimi düşen ya da istifa eden oldu. Tüzüğün yol haritası belli. Mutlaka yeniden sandık konuluyor. Gördüğüm kadarıyla bugün olumlu yönden baktığımızda hepsinde seçim oluyor. Keşke bugüne kadar yapılsaydı. Bu bir zafiyet midir tam yorum yapamıyorum. Ben bazı manipülasyonları doğru bulmuyorum. Düşürülme mesela… 400 kişinin seçtiğini 6-7 kişi düşürebiliyor. Adam 300 delegeyle seçilmiş diyelim. 7 yönetim kurulu üyesinin isteğiyle düşürülebiliyor. Bu demokrasi uygun olmasa bile tüzüğe uygun” diye konuştu.

YENİ BİNA EYLÜL AYINDA HİZMETE GİRECEK

Görevde geçirdiği süreyi değerlendiren Başkan Engin, yeni belediye hizmet binası için tarih verdi ve “Zor bir dönemde görev yapıyoruz. İmkanlarım kısıtlı. Belediyenin uğraşmadığı iş yok. Eğitimden sağlığa sosyal yardımlar altyapıya kadar her hizmeti veriyoruz. İmkanlar kıt, ihtiyaçlar çok fazla. Biz göreve gelir gelmez varlıklarımız ve hedeflerimizi ortaya koyduk. Bir de bize verilen görevleri. Su basan yollarda bu sorunu bitirdik. En önemli projelerimizden biri restorasyon. 100’e yakın tarihi binalarımız vardı. Orası İzmir’in en önemli tarihi destinasyonlarından biri. Neredeyse yarısının restorasyonunu tamamladık. Narlıdere bir orman ve deniz kenti. Şahane bir orman alanımız var, oraya bir park orman tesisi yaptık. Şahane bir alan. En önemli projelerinden biri de Narlıdere Belediyesi’nin binasını yeniledik. Mobilyacılar kentinin orada bir bina vardı. Bin 500 metrekarelik alan. Görüşmeleri tamamladık. Bütün birimlerimizi ortaya taşıyacağız. Vatandaşlarımız oraya gelip tüm işlerini halledebilecekler. Bunu Eylül ayında vatandaşımızın hizmetini sunacağız. Biz odağımıza bireyi, doğayı ve yeşili koyduk” diye konuştu.

“BURADA BELEDİYENİN RANT ELDE ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm projelerinden olan, 4 mahalleyi kapsayan ancak Şehir Plancıları Odası(ŞPO)’nun yargıya taşıdığı Narlıdere’deki kentsel dönüşüm projesine ilişkin değerlendirmeler de de bulunan Başkan Engin, vatandaşlarla tam uzlaşının olmazsa olmaz olduğunun altını çizdi ve “Gerek merkezi hükümet gerek o günkü yönetim, şehre ani ve planlanmayan göç nedeniyle geçmiş dönemden gelen bir hata. Bizim de 43 bin metrekarelik bir alanımız vardı. 2013 yılında Abdül Batur başkan döneminde bakanlıkla birlikte bir anlaşmaya varılmış. Riskli alan ilan edilmiş. Biz 2019’da seçildiğimizde biz devam ettirdik ve geçen aylarda imar planı askıya çıktı. ŞPO dava açtı bu projeye sonucunu bekliyoruz. Yaklaşık 5 bin konut yapılacak ve 4 mahalleyi kapsıyor. Narlıdere’nin sırtında. İzmir’in her yerinden görünüyor. Çok yüksek aşırı bir betonlaşma da yapmadık. Biz 6 kat yükseklik verdik. Ona özen gösterdik. Çünkü zemin eğimli ve ilerde sıkıntı çıkarabilir. Ben seçim döneminde verdiğim sözlerin arkasındayım. Bir komite kuracağız. Burada belediyenin rant elde etmesi mümkün değil. Biz komiteyle uzlaşacağız ve adım adım hareket edeceğiz. Biz halka rağmen bir şey yapmayacağız. Şu an planlar askıdan indi istesek çalışmalara başlanabilir ama ben mahkemeyi bekliyoruz. Halka rağmen bir şey yapılmaz” dedi. 

İÇ KÖRFEZ’E YAT LİMANI MÜJDESİ

Görev süresinin sonunda kadar hayat geçirmek istedikleri ve ilk adımlarını attıkları önemli bir projeden de bahseden Başkan Engin, İç Körfez’de bir ilk müjdesi verdi ve “İzmir’de iç Körfez’de hiç olmayan bir projenin ihalesini yaptık. Bir yat limanı düşünüyoruz. Sahil evlerinde olacak. Yeme içme alanı, nikah salonun olacağı, istihdam yaratacak ekonomiye katkıda bulunacak ve bütün İzmirlilerin yararlanacağı bir proje. Proje ihalesini 6 ay önce yapmıştık. Yıl sonu itibariyle yapım ihalesine de çıkacağız. İç Körfez2de bir yat limanımız yok. Ben de yıllardır bu ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. İnşallah görev süremiz dolmadan güzel bir yat limanının temelini atacağız ve inşallah bitireceğiz” ifadelerini kullandı.

“GASTRO TURİZMİ GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ”

Narlıdere’yi yakın zamanda faaliyete geçmesi beklenen Narlıdere Metro hattı için hazırladıklarını iade eden Başkan Engin, ilçeyi bir gastro turizm merkezi haline getirmek istediklerini belirtti ve “Biz göreve geldiğimizde metronun bir kaldıraç olacağını söylemiştik ve bu nedenle yeni yollar yapıyoruz. Yayalaştırılmış alanlar, meydanlar yapıyoruz. Yukarıköy destinasyonu bu amaçla yapılmış bir şey. Biz burayı metro açılışına yetiştirmeye çalışıyoruz. Gastro turizmi geliştirmek istiyoruz. Bunu için yeni restoranlar açılıyor ve biz de işlemlerini hızlandırarak buna destek oluyoruz” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.