Başkan Çamlı’dan ‘tarihi geçmiş aşı’ iddialarında uyarı: Aşı karşıtlarının ekmeğine yağ sürdü

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Tüm dünyanın 2 yıldır mücadele ettiği koronavirüs salgınında yeni çıkan varyantlar, salgının sona ermesini olumsuz yönde etkilerken salgından kurtuluşta anahtar olan aşılama çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 aşılarında hatırlatma dozu için belirlenen sürenin altı aydan üç aya indirildiğini açıklamıştı. Ancak Bakan Koca’nın açıklamasının ardından önemli bir iddia gündeme geldi ve bazı hastanelerde 3. doz aşısını yaptırmak isteyenlere, son kullanma tarihi geçmiş aşı yapıldığı öne sürüldü.

Aşılara yönelik iddia binlerce vatandaşta aşı tereddütü yaratırken konuya ilişkin Egepostası’na konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, endişelenecek bir durum olmadığını ifade etti. Başkan Çamlı, dezenformasyon yaratacak açıklamaların aşı karşıtlığının artması riskini de beraberinde getirdiğini söyledi.

“ENDİŞELENECEK BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL”

Var olan aşıların raf ömrünün uzatıldığını ve bunun bilinen bir uygulama olduğunu ifade eden Başkan Çamlı, “Aşıların 6 aylık bir raf ömrü vardı. Raf ömrünün 6 ay olmasının da bir nedeni vardı. Bu aşılar çok yeni aşılar. Başlangıçta raf ömürleri 6 ay olarak belirlendi. Ama daha sonra yapılan çalışmalarda ki bu çalışmayı yapan enstitü Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa İlaç Dairesi ya da Amerika Gıda ve İlaç Dairesi’nin referans gösterdiği bir enstitü. Bu enstitü bir çalışma yaptı ve aşıların dayanıklılıklarının 3 ay daha uzatılabileceğini yani Eylül ayından önce üretilen aşıların 3 ay daha -80 derecede saklanması suretiyle dayanabileceğine karar verdi. Burada aslında bir durum yok. Aşıların ya da ilaçların raf ömrüne yönelik güncellemeler yapılarak uygun koşullarda saklanmak kaydıyla raf ömründe uzatma yapılabilir. Sonuçta yapılan şudur: Aralık ayında kullanım süresi dolmuş aşıların kullanım süresi 3 ay daha uzatılıyor. Bunda endişelenecek bir durum söz konusu değil” dedi.

“ONAYI BAKANLIK VERMEDİ”

Çoğunluğun aşıların üzerine yazan tarih üzerinden endişeye kapıldığını ancak yapılacak yeni etiketleme çalışması için aşıların muhafaza koşullarından çıkarılması gerektiğinin ve bunun da aşılar için riskli olduğunun altını çizen Başkan Çamlı, “Aslında bu aşılar, yeniden etiketlense ve son kullanma tarihleri üzerlerine yeniden basılsa hiç sorun çıkmayacak. Ama bu aşılar, -80 derecelik dolaplarda saklanıyorlar. Dolayısıyla bu aşıları çıkarıp yeniden etiketlemesini yapıp tekrar oraya koymak aşıların güvenliğini olumsuz etkileyebilir. Burada bir durum olsa başta TTB ya da diğer kuruluşlar itirazlarını yapar. Ama hepsinin söylediği gibi endişelenmeye gerek yok. Çünkü bu onayı bakanlık kendisi vermiyor ya da bakanlık, kendisi yaptığı bir çalışmayla uzatmıyor. Paul-Ehrlich Enstitüsü var. Bu enstitü, uluslararası saygınlığı olan ve bağımsız bir enstitü. Kurumların hepsi enstitünün yaptığı çalışma sonucunda 3 aylık uzatmayı kabul etti” diye konuştu.

“YANLIŞ ALGILARA NEDEN OLMAK DOĞRU DEĞİL”

Konuya ilişkin ortaya atılacak sansasyonel ifadelerin aşı karşıtlığının artması yönünde sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Başkan Çamlı, şunları söyledi; “Bu tür şeylerle aşı karşıtlarının ekmeğine yağ sürmemek gerekiyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus, konunun gündeme nasıl atıldığı. Bir sansasyon yaratılması aşı karşıtlarının ekmeğine yağ sürdü. Hepimizin üzerine titrediği bir konuda kamuoyunda yanlış algılara neden olmak doğru değil. Yeterince araştırma yapılmadan dezenformasyon yaratacak şekilde yapılan açıklamalar aşı karşıtlığı ya da aşı tereddütünün artması yönünde sıkıntılar yaratabilir. Bu nedenle konuya sorumlu yaklaşmak gerekiyor. Bir, bu süreyi bakanlık uzatmıyor. İki, bu uzatma yapılan dayanıklılık testleri sonrasında yapılıyor. Kaldı ki bunu yapan uluslararası arası çapta referans gösterilen bir enstitü. Bu gibi uzatmalar daha önce de yapılmış şeyler.”